4 Haziran 2009 Perşembe

Bir İspanyol Rüyası {Fenerbahçe Analizi}

Zico'nun Fenerbahçe'si ile Aragones'in Fenerbahçe'si. Kulüp olarak aynı isimi taşısalarda, kadro iskeleti olarak aynı kalsalarda iki farklı dünya gibi. Zico döneminde güzel futbol oynayan, sistemi oturmuş, istikrar yakalamış takımdan bu sezon bu hale nasıl geldiler anlamış değilim. Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı maçları hatırlıyoruz. Inter olsun, Sevilla olsun güçlü ekiplere karşı müthiş futbol oynamışlardı. Lige baktığımızda şampiyon olamadılar ama sezon onlar için başarılı geçmişti. Yalnız şu durum var Türkiye'de eğer şampiyon olamadıysan otomatikman başarısız damgasını yiyorsun. Zico ile istikrar yakalama şansı varken sözleşme yenilenme olayı çok uzadı. Fenerbahçe Zico ile devam etmek istiyorum açıklamalarına rağmen sözleşme yenileme konusunda geç kaldı. Doğal olarak Zico gitti. Önümüzde Avrupa Şampiyonası vardı gittiler İspanya'nın Şampiyon hocası Aragones ile anlaştılar.

Buraya kadar herşey normal gözüküyor. Sonuçta istikrar yakalama şansları varken Zico ile devam edilmedi Avrupa Şampiyonu Aragones takımın başına getirildi. Şimdi tartışmalar şu noktada başladı Aragones 70 yaşındaydı ve bu yaş kulüp takımı çalıştırmak için uygun olmayabilirdi. Bu yaşa kadar İspanya dışında herhangi bir takımda çalışmamıştı bu da büyük handikaptı. Üstelik Avrupa Şampiyonası biter bitmez ayağının tozuyla idmana çıktı. Baştan oturulmuş bir sistem olmadı teknik direktör olayında çok geç kalınmıştı. Sonrasında tabi transfer süreci başladı. 14 milyon euro'ya La Liga gol kralı Güiza transfer edildi. Bu transfer adından bayağı söz ettirdi. Sonra Emre Belözoğlu transferi gerçekleşti. Kağıt üzerinde olumlu transfer olarak gözüksede sezon içinde bu transferden yeterince faydalanamadılar. Onun hakkındaki eleştirilerde bu kadar yıllık ücreti sezonun yarısını sakat geçiren futbolcuya mı vereceksiniz oldu. Transferin son günlerinde de Josico isimli futbolcu geldi. Kimdir necidir hiç anlayamadık. Yani Fenerbahçe'de sistemli bir çalışmadan bu sezon söz edilemedi durumlar çok karışıktı. Bu sebeple zaten neyin ne olduğu anlaşılmadan lige kötü başlandı, Şampiyonlar Ligi'nde istenmeyen sonuçlar alındı. Doğal olarak geçen sezonu çeyrek final oynayarak kapatan takım grubunda sadece iki puan alabildi. Ligde sonradan çıkışa geçtiler, derbileri kazandılar ama yine düşüş derken lig istedikleri gibi olmadı.

Birde Türkiye Kupası rüyası vardı senelerin verdiği hasret doğal olarak. Bu kupanın alınması belkide bu kötü sezonun en büyük hediyesi olacaktı. Ligde Fenerbahçe istediği gibi gidemesede bu kupada güzel maçlar oynuyordu. Final Beşiktaş'la derken kupa finalinde de gelen mağlubiyet Fenerbahçe'nin sezonu kupasız kapatmasına neden oldu. Gerçi şu tip espriler var eğer bu sezon Türkiye Kupası'nı alsaydık gelecek sezonki Türkiye Kupası'nın bizim için hiçbir önemi olmayacak diyenleride gördük. Burada suçlulara gelirsek başta Aragones'i yazmak zorundayız. İspanya'da uygulamaya çalıştığı sistemi Fenerbahçe'de uygulamaya kalktı. Tabi orada Xavi, Iniesta, Senna ile oynarken burada Selçuk Şahin, Emre Belözoğlu, Josico, Deivid'le falan oynarken durum farklı oluyor. Sonrasında Aziz Yıldırım suçlu diyebiliriz Aragones'e çok tahammül ettiler. Yüksek tazminatı vardı kabul ama başarı uğruna büyük fedakarlıklar yapabilen başkan bu fedakarlıktan kaçındı. Bu operasyonu sezon sonunda yapabildi. Transferlerde geç kalındı, takımın sistemi baştan oluşmadı. Zico ile yollar ayrılarak zaten büyük istikrar şansı kaçırıldı. Başarılı kurulu düzeni bozmanın ne alemi var anlamak mümkün değil.

Bu sezon tek forvetle oynanan maçlarda Güiza'nın etkisiz olduğunu izledik. Güiza bu yılın en çok eleştirilen futbolcusu oldu. Onca para verildi ama gol atmaya ancak sezon sonunda başladı. Güiza arkasında Alex'le tek forvet olarak oynayamaz. Eğer tek forvet oynayacaksan tercihin Semih olmalıydı. Çünkü bu ikili birbirine alışık ve Semih daha özellikleri olan forvet oyuncusu. Fenerbahçe bu sezona bakarsak en iyi futbolunu çift forvete döndüğü zamanlarda oynadı. Güiza yanında Semih'i bulunca gol atmaya ve attırmaya başladı. Daha etkili görüntü çizdi. Fenerbahçe'nin Alex sendromundan artık kurtulması gerekiyor. Belli işte eski Alex yok. Modern futbolda böyle futbolcuların yeri kalmadı. Etkili iki forvetin var böyle oyna. Güiza çift forvet oynadığı çoğu maçta çok gol atacaktır. Fenerbahçe'nin orta sahasıda büyük çöküş içindeydi. Emre Belözoğlu zaten sezonun yarısında yoktu oynadığı maçlarda verdiği katkıyıda gördük. Deivid uzun sakatlığının ardından sahalara döndü ama bu sezonun yokları arasındaydı. Selçuk Şahin desek çok düz futbolcu. Maldonado, Josico hakkında zaten konuşmaya gerek yok. Futbolun temeli orta sahadır, orta sahan çökerse o sezonu zaten baştan kaybettin demektir. Defans hattın sadece birbirine uyumluydu. Edu - Lugano birbirini iyi tanıyan stoperlerin. Bu futbolcularda geçen sezonu aratınca kötü sezon yaşandı. Fenerbahçe'de ayakta kalabilen iki isim var Gökhan Gönül ve Semih Şentürk. Roberto Carlos 36 yaşına geldi hala ondan medet umuyorsun.

Daum'la her konuda anlaştıkları söyleniyor. Aziz Yıldırım görevde kaldığı 3 yıl boyunca 3 şampiyonluk sözü verdi. Bunu uygulamak içinde hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacaktır. Daum Türkiye'yi bilen, tanıyan hoca. Fenerbahçe'de de bir istikrarı vardı. Günü kurtarmak için ideal isim ama ben ona güvenip geleceğimi teslim etmem. Ayrıca Bayern Münih gibi kendi liglerinde ön plana çıkan çoğu futbolcuya teklif yapacaklarını düşünüyorum. Şimdiden transfer çalışmalarına başladılar zaten. Bence Fenerbahçe'nin Alex'siz bir sistem kurması ve bazı yabancılarla yolları ayırması gerekiyor. Lugano'nun sözleşmesi hala yenilenmedi, Edu sakat büyüh ihtimalle gidecek, Deivid'le sözleşme yenilenmesine rağmen gönderilmeli Roberto Carlos ve Alex ile artık uğraşılmamalı. Bana kalsa Güiza dışındaki bütün yabancıları silerim. Bir nevi futbolu baştan inşa etmeleri gerekiyor. Vieria isimi dolaşıyor yaşına aldanmamak lazım ülkemizde 2 sezon üst düzey top oynar. Bunun gibi yabancı futbolculara ihtiyaçları var. Bilica ile de görüşüyorlar eğer Lugano'nun yerine transfer edilecekse isabetli bir transfer olacaktır. Lugano ile aynı tipte stoperler oldukları için Lugano kalırsa birbirlerini tamamlayabileceklerini düşünmüyorum.

Bu sezon yaşanan fiyasko sonrasında uzun yıllar aradan sonra ilk defa Aziz Yıldırım'a muhalif sesler yükselmeye başladı ve Şadan Kalkavan başkan adayı olarak karşısına çıktı. Aziz Yıldırım gerek tesisleşme, amatör branşlar gibi konularda büyük atılımlar yaptı. Zaten başkan olması yüksek ihtimaldi öyle de oldu. Ama başkanlığının sarsılması onun için kötü bir durum. Şimdi daha güçlü yönetimle önümüzdeki 3 seneye büyük hedefler koydular. Ne ölçüde başarılı olacaklar hep birlikte göreceğiz. Aziz Yıldırım eskiden teknik direktörlerin işine karışmadığını söylüyordu artık başarılı olmak uğruna herkesin işine karışacağını söylüyor. Aziz Yıldırım yeni sezona çok hırslı giriyor.

Fenerbahçe bu sezon İspanyol rüyası görmeyi denedi ama kabus olarak uyandı. Şimdi sil baştan yeniden ayağa kalkacaklar. Galatasaray'ın ve Fenerbahçe'nin bu sezondan büyük dersler çıkardığını düşünüyorum ve gelecek sezona ligin zirvesini bırakmayacaklardır. Güiza'nın doğru sistemle gelecek sezon daha büyük işler yapacağını umuyorum. Fenerbahçe'de ki Brezilya düzenininde yıkılacağını tahmin ediyorum. Artık yeniden yapılanma zamanları geldi. Takım içinde gönderilmesi gereken birçok futbolcu var. Kaliteli, nokta transferlerle Fenerbahçe gelecek sezonda istedikleri noktalara ulaşabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir