5 Haziran 2009 Cuma

Sükût-u Hayal {Galatasaray Analizi}

Kolay mı 116,7 milyon Euro değeri olan kadro var elinde. Türkiye'nin zaten en kaliteli kadrosu Avrupa'nın ise önemli kadrolarından birisi. Sezon başlamadan hedef Şampiyonlar Ligi olarak belirlenmiş o hedef gerçekleşmeyince ise Kadıköy'de ki final yeni rota olarak çizilmişti. Galatasaray bir Avrupa takımıydı ligde başarılar elbette sevindiriciydi ama artık adımızı Avrupa'ya hatırlatma vaktiydi. Kewell, Meira, Baros gibi transferlerlede yönetim transfer vizyonunu ortaya koymuş, Galatasaray uzun zamandır hasret olduğu yıldız yabancı futbolcu transferlerine kavuşmuş. Herkeste beklenti en yüksek noktada öyle açıklamalar yapılıyor, hedefler koyuluyor ki 2000 ruhunun sezon başlamadan geldiğine inanmaya başlamıştık. Yalnız bu transferlere rağmen fazla kariyerli olmayan, genç hoca Skibbe teknik direktörlüğe getirildi. Bu karar tartışıldı Skibbe yetersiz, bu futbolcuları kaldıramaz falan diye. Gerçi Uefa Kupası'nda gösterdiği performans ve oynattığı hücum futbolcuyla çoğu kişiye cevabını verdi ama birşeyler eksikti. Skibbe bir yerlerde hata yapıyordu ama nerede. Yönetimde işin içine iyice girmeye başlayınca yaşanan kaos, teknik direktör değişimi, Bülent Korkmaz'la beraber yaratılmak istenen ruh ama uğranan hüsran Fenerbahçe derbisinde kendini iyice açığa vurmuş ve bazı futbolcular patlama noktasına gelmişti. İşte Galatasaray böylesine kötü sezon geçirdi. Tarihin en kolay lig şampiyonluğu, Road To Kadıköy parolasına bu kadar kolay ulaşılabilecekken yaşanan depremler cennet sezonu cehenneme dönüştürdü.

Bir önceki sezon Kalli'nin son 6 haftada istifasıyla yaratılan hava mükemmeldi. Bir anda Galatasaray ruhu ortaya çıktı ve inanılmaz bir şampiyonluk kazandık. Bundan sonraki süreç çok önemli olacaktı. Galatasaray'ın daha sağlam adımlar atması gerekiyordu. Teknik direktör konusunda çok tartışıldıktan sonra Haziran ayının ortalarına doğru Skibbe ile anlaşıldı. Skibbe'nin kariyerine baktığımızda büyük başarıları yoktu. Galatasaray'ı taşıyabilecek mi sorusunu çok zordur. Buna rağmen gelecek vaad eden teknik direktör adaylarındandı. Sonrasında yapılan Kewell, Meira, Baros gibi transferlerle yıldızlarda dolu kadro kurduk. Elimizde de zaten önemli futbolcular vardı. Steaua Bükreş ile oynanacak Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı bizler için büyük önem taşıyordu. Finansal açıdan Galatasaray'ın bu kupadan beklentileri büyüktü ama Şampiyonlar Ligi'ne kalamadık. Baktığımızda takım yeni kurulmuştu, oyuncular birbirini yeni tanımaya başlamıştı, sistem oturmadı diyebiliriz. Benim Skibbe ile eleştirim şu noktada olabilir. Hazırlık kampında sezon içinde yararlanmayacağı futbolcuların üzerinde çok zaman kaybetti. Ayrıca iyi bir hazırlık dönemide geçirdiğimizi düşünmüyorum. Haliyle lige de kötü başladık istediğimiz sonuçları alamadık. Buna rağmen Uefa'da önemli işler yaptık. Skibbe sayesinde Galatasaray Avrupa'da isimini tekrar hatırlattı. Skibbe güzel futbol oynatıyordu ve hücum futbolunun bütün özelliklerini Galatasaray'da uyguladı. 4-2-3-1 sistemi bize çok uymuştu. Lincoln'den çok iyi faydalanmasını bildi. Yalnız ona verdiği bu tavizlerin faturası sonradan Galatasaray'a ağır oldu. Skibbe ile ısrar edilseydi Galatasaray önemli başarılar kazanabilirdi ama Türkiye'de sabır yok malesef. Skibbe'nin futbolcular üzerinde fazla hakimiyeti olamadı. Lincoln'e gereksiz tavizler verildi. Futbolcular iyi hazırlanamadığı için çok fazla sakatlıklar verildi. İyi yanları fazla ama kötü yanlarıda var elbette. İleriki yıllarda Löw örneğinde olduğu gibi Skibbe'nin adını sıkça duyabiliriz. Bundesliga'da önemli işler başarmasını bekliyorum. Galatasaray'da Uefa Kupası'nda oynattığı güzel futbolda asla unutulmayacak. Ligde üst üste alınan kötü sonuçlar onun sonunu hazırladı. Ayrıca Ümit Davala ve Boekamp'ın gönderilişinde sessiz kalması, Kalli'nin tekrar takıma getirilişinde de tavrını ortaya koyamaması onun açısından kötü oldu. Skibbe malesef otorite yoksunuydu. İyi bi teknik direktör olmak futbol ve taktik bilgisiyle olmuyor birazda ağırlığın ve karizman olmalı.

Galatasaray'ın bu sezona dair en büyük hatası Bülent Korkmaz'ı takımın başına getirmek oldu. Takım şampiyonluk yolundaydı, Uefa Kupası'nda ilerleyişi devam ediyordu ama geçen sezonki yaptıklarını düşünmüş olacaklarki Bülent Korkmaz'la anlaştılar. Bülent Korkmaz'ın teknik direktörlük kariyeri çok iyi değil. Eski efsane futbolcumuz, idol isimlerimizden ama bu noktada takımın başına getirilmesi büyük riskti. İlk Bordeaux maçını öyle yada böyle geçmemize rağmen sonrası hüsran oldu. Hamburg maçında yaptığı hatalar inanılmaz, ondan sonra lig maçlarında oynattığı futbol, yaptığı değişiklikler falan komple skandal. Hücum oynayan, gol zengini takım gitti son yılların en büyük kısır takımı geldi. Bülent Korkmaz Galatasaray başında 2 farklı galibiyet hiç göremedi. Bütün maçlar risk taşıdı, hepsinde öldük öldük dirildik. Şampiyonluk yolunda önemli hiçbir maçı kazanamadık. Artık son nefesimizle büyük zorluklarla ligi 5. bitirebildik. Galatasaray'ın hatası büyük oldu. Skibbe ile başladın onunla bitirecektin. Sezonun en can alıcı yerinde yeni hoca getir, sistem bir anda değişsin, milletin kafası allak bullak olsun bunlar olacak iş değil. Galatasaray böylesine ikramların olduğu bir yılda büyük fırsat tepmiştir. Sezon başında kesin şampiyon diye bakılan kadro, Türkiye'nin piyasa değeri olarak en önemli kadrosu ancak 5. olabilmiştir.

Avrupa maceramıza ayrı parantez açmasak olmaz bu seneye dair en güzel olay Avrupa'da ismimizi yeniden hatırlatmak oldu. Hafızalara kazınan çok önemli maçlar oynadık. Deplasmanda Hertha Berlin, Benfica galibiyetleri müthişti. Hemde bu maçları iyi futbolla kazandık. Uefa Kupası'nda önemli hayaller kuracakken hoca değişikliği herşeyi bozdu. Hamburg maçlarını asla unutamayacağım. İlk maçı 1-0 önde götür bir kırmızı kart 1-1'e bağla maçı. İkinci maç Kewell stoper oynasın yok böyle bir olay. Kewell o maçta stoper oynamamalıydı. Semih Kaya'ya güvenmek zorundaydık. Takımın hem hücum gücü zayıfladı hemde 2-0 öne geçtiğinde bir savunma hatası golle sonuçlandı. Sonra gitti o Hamburg yarı final oynadı. Böyle Uefa Kupası tarihte görülmedi. Şampiyon olan takıma bakıyoruz Shakhtar Donetsk kadro kalitesi olarak bizle boy ölçüşemeyecek takım. Çok yazık oldu gerçekten. Yönetimin olmadık hataları kötü sonuçlar doğurdu. Stoperin yok Hamburg maçından bir gün önce Meira'yı satıyorsun. Tamam Meira'dan beklediğimizi alamadık ve iyi paraya sattık ama yalnış zamanda yollar ayrıldı. Bu transfer yönetimin Uefa Kupası'nı ne kadar istediğini bizlere kanıtlamış oldu.

Sezonun en büyük sorunsallarından biriside Lincoln mevzu oldu. Lincoln hakkında çok yazdım, çizdim. Lincoln iş ahlakı olmayan son derece karaktersiz bir futbolcu. Skibbe döneminde güzel futbol oynadı ama istediği gibi at koşturdu. İdman yapmaz, kamplara geç gelir, disiplinden bir haberdir. Dünya yıldızlarının yapmadığı kaprisleri yapar. Takımın dengesini bozmak adına büyük çaba sarfetti. Bülent Korkmaz'ın tek desteklediğim yönü Lincoln konusundaki tavrı oldu. Hak edene forma verdi, herkesi eşit tutmaya çalıştı. Sonrası malum Lincoln Galatasaray'dan ayrılmak üzere. İnşallah o günü görürüz diyorum. Böylesine iş ahlakından yoksun futbolcu bu formayı giymeyi hak etmiyor. Koskoca Kewell son maçta oynamak için sakatlığını hiçe sayıp idman yapıyor Lincoln ise bavullarını toplamış tatile gidiyor. Fark bu işte, Lincoln bu yüzden Galatasaray'dan ayrılmalı.

Sakatlıklarda bu sezon çok belimizi büktü. Euro 2008'de oynayan Milli futbolcularımızın çoğu önemli sakatlıklar geçirdi. Emre Güngör bir maç oynuyor on maç sakat kalıyor. Kronikleşen bir sakatlığı var inşallah düzelir. Servet Çetin omuz sakatlığı geçirdi Galatasaray'ın en önemli zamanlarında takımı yalnız bırakmak zorunda kaldı. Hamburg maçlarında Servet'in oynadığını düşünüyorumda o turu kesin geçerdik. Linderoth'u zaten saymıyorum hazırlık kampında oynadı bir maça çıktı bütün sezonu tekrar sakat geçirdi. Barış Özbek sezon içinde uzun bir sakatlık geçirdi. Aynı şekilde Mehmet Topal bir süre forma giyemedi. Serkan Çalık hazırlık kampında sadece bir maç oynadı o da bütün sezonu sakat geçirdi. Kewell'ın 2 aylık bir sakatlığı oldu. Lincoln'ün sakatlıkları ne kadar doğru bilmiyorum ama sakat olupta takımı yalnız bıraktığı maç sayısı çok fazla. Uğur Uçar zaten bu sezon son maçki iki dakikasını saymazsak hiç oynamadı. Aydın Yılmaz'ın kronikleşen sakatlığı oldu. Hasan Şaş sezona iyi girmesine rağmen uzun süre sakat kaldı.Galatasaray bu sezon en önemli zamanlarında en önemli futbolcularını sürekli sakatlığa kurban etti. Bu yıl yaşanan başarısızlıktada bunun payı büyük oldu.

Skibbe döneminde 4-2-3-1'i Avrupa üzerinde çok iyi oynayan takıma sahiptik. Kewell - Lincoln - Arda ve Baros'la müthiş bir hücum hattımız oldu. Rakip savunmaların dengesini bozan, 15 dakika iyi oynayıp maçların kazanılmasını sağlayan hücum hattımız vardı. Lincoln Galatasaray'da ki en iyi zamanlarını bu hücum hattında geçirdi. Arda ve Kewell'ın kanat değişimleri, Baros'un gol yollarındaki etkili futbolcu izlemeye değerdi. Bunun yanında güçlüde orta sahamız vardı. Mehmet Topal - Ayhan ve Barış Özbek'le iyi görüntü verdik. Ama bu ideal kadromuzu sürekli korumayamadık. Dediğim gibi sakatlıklar belimizi çok büktü. Galatasaray'ın hücumda sorunu olmamasına karşın savunmada büyük sorunları oldu. Meira ve Servet uyumsuzluğu göze çarptı. Meira büyük beklentilerle transfer edilmesine rağmen bekleneni hiç veremedi. Meira çok önemli futbolcu olabilir ama Galatasaray'a uymadı. Sağ bekimiz olmadan oynadık. Sabri'yi ben sağ bek olarak görmüyorum. Ayrıca çok dengesiz bir kalecimiz vardı. De Sanctis bazen mükemmel işler yaptı bazen olmayacak işlere imza attı. Galatasaray bu hücum hattına daha iyi savunma kurabilseydi bu sene çok daha iyi olacaktı. Buna birde sakatlıklar eklenince başarı malesef gelmedi. Bülent Korkmaz'ın gelişiyle beraberde her maç değişik sistemlerde oynadık. Hücum futbolundan hiç örnekler veremedik sadece savunmada daha derli toplu göründük. Hemde önemli savunma silahlarımız sakat olmasına rağmen. Sadece son iki haftada oynanan futbol bizleri sevindirdi. Bol pozisyona giren ama golle sonuçlandıramayan takım görüntüsündeydik.

Konuyu futbolcular bazında ele alırsak bu sezonun en önemli futbolcusu Baros oldu diyebiliriz. 20 golle gol krallığına ulaştı. Hayatında atmadığı golü Galatasaray'da atmış oldu. Kewell Galatasaray'lıların kalbinde taht kurdu. Futbolculuğunun yanında kişiliğiylede büyük beğeni topladı. Arda Turan kendini bu sezon çok geliştirdi. Hücüm futbolunun yanında savunmada yapmasını öğrendi. Pas olayınıda bayağı ilerletti. Ayhan Akman 32 yaşına gelmesine rağmen yıllanmış şarap gibi her geçen sene daha iyi oluyor. Son olarakta Emre Aşık takımın ona ne zaman ihtiyacı olsa çıktı sonuna kadar oynadı. Meira büyük beklentilerle alınmasına rağmen hayal kırıklığı oldu. De Sanctis'in dengesizlikleri Galatasaray'ın başına çok dert oldu. Nonda ve Ümit Karan koskoca sezon zaten piyasada yoklardı. Hasan Şaş sakatlık dönüşü çok eleştirildi. Çoğu futbolcumuz bu sezon kötü performanslar sergiledi.

Yönetim alanında da başarısız bir yıldı diyebiliriz. Skibbe yanlış tercih olsada onun üstünde durmaları gerekiyordu. Sezon ortasında hoca değişikliği ile Galatasaray'ın sonunu getirdiler. Ayrıca kulüp içinde çok başlılık ortaya çıktı. Adnan Sezgin keyfince istediğini yaptı, Kalli teknik danışman olarak gereksiz yere getirildi. Yiğit Şardan'da son basın toplantısında bunları açıkladı zaten. Lincoln konusunda büyük tavizler verildi önlemler baştan alınamadı. Federasyon ile haklı olsak bile gereksiz kavgaya tutuşulması çok yalnış oldu. Teknik direktörlerin işine çok karışıldı. Meira'nın satışı doğru olsada bu yalnış zamanda gerçekleşti.

Bülent Korkmaz takımın başından ayrıldı. Bu bencede doğru karar oldu. Bülent Korkmaz henüz teknik direktörlük için hazır değil. Çok kaliteli bir teknik direktörün yanında 2-3 sene kalması onun açısından olumlu olacaktır. Ben Galatasaray'da kalmasını isterim ama yardımcı hoca olarak. Teknik direktör anlamında Galatasaray'a vereceği birşeylerin olduğuna inanmıyorum. Benim ilk adayım Fatih Terim. Galatasaray'ı derleyip toparlayacak, futbol alanında devrim yapabilecek kişilerden. Galatasaray'ın zaten futbol alanında baştan inşası gerekiyor. Co Adriaanse isimide konuşulmaya başladı. Kendisi küçük paralara büyük işler yapabilecek bir teknik direktör. Huillier'de Galatasaray'da büyük devrimler yapabilecek, geleceğe hazırlayabilecek önemli teknik direktör adaylarından.

Bana göre Hasan Şaş, Ümit Karan, Volkan Yaman, Sabri Sarıoğlu, Lincoln, Linderoth, De Sanctis, Nonda, Orkun Usak ile yollarını ayırması gerekiyor. Baros ve Kewell haricinde hiçbir yabancımızdan verim alamıyoruz. Hasan Şaş takımdan ayrıldı. Gidişi kesinlikle vefasızlık falan değildir. Aksine zamanında Galatasaray ona kucak açarak vefa örneğini göstermiştir. Kendisi sözleşmesi bitince Avrupa'da gezmediği kulüp kalmadı kimseyle anlaşamayınca Galatasaray onu yeniden kadrosuna katmıştır. O zamanlar yapılanlar asıl unutulmaz. Bu yüzden kimse Galatasaray'a vefasız diyemez. Galatasaray 10 numaralı sistemden kurtulmaz zorunda. Bizde modern futbola ayak uydurmalıyız. Arda ve Kewell gibi etkili kanat oyuncularımız var bunlara alternatif bir futbolcu daha gerekiyor. Ayrıca Baros'ın yanına güçlü bir santrafor ihtiyacımızda var. Defansta sorunlar yaşıyoruz Servet'in yerinin banko olduğunu düşünürsek gelecek stoper onu tamamlayabilecek birisi olmalı. Bir sağ bek, orta saha ve kaleci transferleride yapmamız gerekiyor. Aslında Galatasaray'ın birçok transfere ihtiyacı var. İlk transferimiz orta sahaya Mustafa Sarp oldu. Kendisi rotasyonda yer bulabilir ama uzun vadede çok başarılı olacağına inanmıyorum. Tabi bunlardan önce yapmamız gereken ilk şey Adnan Sezgin'in takımla ilişkini ebediyen kesmek olacaktır. Futbol alanında yaşanacak baştan inşa için bu operasyonu yapmamız şart oğlu şarttır.

Genel olarak bu sezonu ele alırsak kötü bir yıldı. Hepimiz bu sezonu bir daha hatırlamak istemiyoruz. Her bakımdan çok acılar çektik büyük hüsranlar yaşadık. Böylesine kolay ligde şampiyon olamamak, Uefa'yı tekrar kazanamamak hemde Kadıköy'de kötü oldu. Umarım yönetim bu sezondan büyük dersler çıkarmıştır. Öncelikle Galatasaray'a yakışan bir teknik direktörle anlaşılır ve doğru transferler yapılırsa başarı zaten gelecektir. Galatasaray'ın sabretmesi ve geleceğe yatırım yapması gerekiyor. Günü kurtarmak bizlere yakışmaz. Önümüzdeki senelerin temellerini atmak zorundayız. Elimizde müthiş genç yetenekler var. Altyapımız canavar gibi çalışıyor. Galatasaray'da başarılı olacak sistemin temeli zaten kendi içinde. Yeterki doğru hamleler yapılsın. Sükût-u Hayal yaşadığımız bu sezonun ardından umduğumuz beklediğimiz Galatasaray'ı görmek hepimizin hakkı.

Dipnot: Yazı Rijkaard gelmeden önce yazılmıştır. Rijkaard ile ilgili analiz önümüzdeki günlerde sizlerle olacak.

1 yorum:

  1. dostum belki yeri değil ama :D bende sizin bu blogda yazar olabilirmiyim kaç kişisiniz unuttum ama bende sizlere katılmak istiyorum :)

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir