21 Ağustos 2009 Cuma

Avrupa Ligi {Playoff Maçları Bölüm1}


Dün oynanan Avrupa Ligi playoff maçlarının ilkinde akşam 19:45'te Trabzonspor'u izledik. Toulouse karşısına normal dizilişinden bir hayli farklı çıkan Trabzon malesef Fransız ekibine karşı sahadan 3-1 mağlup ayrıldı. İşin kötü tarafı ise maçın Avni Aker'de olmasıydı. İlk 15 dakikasını takip edemediğim maçta yenilen ilk golde bu 15 dakikanın içine tekabül ediyordu. Rakibin en etkili silahı, geçtiğimiz sezonun Fransa ligi gol kralı Gignac korkulduğu gibi ilk önemli pozisyonunda bir anda boş bırakılınca ceza sahasının hemen önünde 12. dakikada kafayla kendisine indirilen topu bekletmeden vurdu ve kaleci Sylva'nın uzanamayacağı köşeye ağlara gönderdi. Zaten maçın geneline baktığımızda Trabzon'un bir Gignac'ı durduramadığını görüyoruz. Bu golün cevabı 16. dakikada Song'dan geldi. Engin Baytar'ın müthiş çalımlarla ceza sahasına getirdiği topa düzgün bir vuruş yapan Song maçı 1-1'e getiren isim oldu. Zaten futbolda adalet olsaydı bu gol Song'a değil Engin'e yazılırdı. Neyse devam edelim dakikalar 58'i gösterdiğinde ise Gignac yeniden sahneye çıkarak kendisinin ve takımının 2. golünü kaydetti. Son gol ise Mansare'nin bomboş kaleye yuvarladığı top ile geldi. Maçın 86. dakikasınsa ise Engin Baytar ikinci sarıdan kırmızıyı yiyerek maça ve tura veda etti. Maçın geneline baktığımızda Trabzon'un en büyük eksiğinin hız olduğunu söyleyebiliriz. Zira bir kaç defa ellerine kontratak fırsatı geçmesine rağmen bu fırsatları bir bir değerlendiremediler malesef. Deplasmanda sanırım 4-0 yenmesi gerekecek turu geçmek için. Hayırlısı olsun diyelim.



Gecenin ikinci talihsiz maçı 21:00'de başlayan Sivasspor-Shaktar Donetsk maçıydı. Son Uefa'yı İstanbul'da müzesine götüren Shaktar Şampiyonlar Liginden elenmesinin ardından yeni Avrupa Ligine katılmaya hak kazandı. Çekilen kuralar sonrasında ise şansına rakip olarak Sivasspor çıktı. Maç Sivas 4 Eylül Stadında oynandı. Yani içerdeydi. Maçı malesef Sivasspor 3-0 kaybetti. Bülent Uygun antipatisi zirvede olan insanlardan biriyimde Sivas'ta kapı komşusu benim yaşadığım yere. Anadolu'dan bir takımın önce Şampiyonlar Liginden sonrada Avrupa Liginden böyle elenmesi açıkçası canımı sıkıyor. Trabzon maçı sonrada Galatasaray maçı derken Sivas ve Fener'in maçlarını parça parça izledim. O yüzden çok ayrıntı veremeyeceğim için şimdiden özür dileyerek başlıyorum yazıya.


Maça yine yeniden değişik bir kadro ile başladı Bülent Uygun. Tamam takımın en önemli bir kaç parçasını kaybetmiş olabilirsiniz, takıma eklemeler yapmış olabilirsiniz, rotasyon yapmak isteyebilirsiniz ama bunun yeri play-off maçı mıdır yahu? Heleki bu maç Shaktar'a karşıysa. Sivas'ın eti ne budu nede bu maça bir hazırlık maçı muamelesi yapıyor aklım almıyor sahiden. Bülent Hoca; Ersen Martin ile Kamanan'ın yedek soyunduğu bir maçta nasıl gol atmayı planlıyordu çok merak ediyorum. Bu kadar korkak takım çıkarılmazki sahaya. Geçen sezon atıp tutuyorlardı Sivas'ı Sivas'ta kimse tutamaz diye. Maçın henüz 6. dakikasında Oleksiy'nin attığı golle 1-0 öne geçti Shaktar. Neredeyse tek kale oynanan ilk yarı Allahtan bu skorla bitti. İkinci yarıya Ersen Martin ile başladı Bülent Uygun dank etti sanırım bir şeyler. 60. dakikada da oyuna Kamanan girdi. Kaybedecek birşeyi kalmayan bir takım görüntüsü çizen Sivas dağınık oynamaya başladı ve 2. golüde 76. dakikada yedi. Kayseri'den Shaktar'a giden Agahowa; Ilsinho'ya güzel bir pas çıkardı Ilsinho'da fırsatı kaçırmayıp çektiği sert şut ile durumu 2-0'a getirdi. Maçın son sözünü ise 87. dakikada Kobin söyleyerek Sivas'a güle güle diyordu. Trabzon için dilime ve dolayısıyla elime gelmeyen sözcükler Sivas için çatır çatır dökülüyor. Bu Bülent Uygun'un eseridir. Kendisine en derin tebriklerimi iletmeyi bir borç bilirim.


Biraz öncede yazdığım gibi daha çok Trabzon ve Galatasaray maçlarını izlediğim için Fenerbahçe maçının bir kısmını ve golleri izledim sadece. Fenerbahçe playoffta tanıdık bir ekip olan Fc Sion ile karşılaştı. Deplasmanda yapılan maçı 2-0 kazanan Fenerbahçe tur ve gruplar için avantaj elde etti. Maçın tamamında kontrol Fenerbahçe'nin elindeydi. İlk yarının son dakikasında Kazım'ın sağdan ortasında Guiza'nın topu göğsüyle indirmesiyle Andre Santos topu ağlarla buluşturdu. İlk yarı 1-0 Fenerbahçe üstünlüğü ile geçilirken Fenerbahçe ikinci yarıya yine atak başladı. Dakikalar 85'i gösterirken Semih'in pası ile Kazım ikinci golün adı oldu. Fenerbahçe'nin attığının 2-3 mislide kaçırdığı gol var. Mesela Guiza'nın bomboş kaleyi değilde direği nişanladığı bir vuruşu, Carlos'un şutu, Guiza'nın plaseleri falan.. Ama maç esnasındaki asıl pozisyon ne goller, ne kaçırılanlar, nede başka birşeydi. Maçın anı Carlos'un kullandığı frikikte topun kaleye gidipte gol olması fakat golün sayılmamasıdır. Golün sayılmama nedeni ise Dos Santos, Andre Santos, Andre Dos Santos yada adı her neyse onun güzelim frikik vuruşuna kolunu sokmasıdır. Böyle bir lüzumsuzluk olmaz. Golüde canlı izledim varya. Galatasaray maçı devre arası olmuş Fener maçının ikinci yarısının ilk dakikaları. Gol bee diye bağırdık hepimiz sonra hakem iptal etti. Teşekkürler Santos! Neyse daha fazla uzatmanın alemi yok zaten maçı izlememişim Fotomaç muhabiri gibi hissediyorum kendimi. Fenerbahçe'de gruplara yaklaştı. Kutlarım, hayırlı olsun.

ps: Galatasaray maç yazısı için tıklayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir