4 Ekim 2009 Pazar

Şaka mı Bu? {Ankaragücü:3-0:Galatasaray}


Galatasaray'ımız maçlar sonra, haftalar sonra, aylar sonra ilk mağlubiyetini son 10 maçta yenilmediği Ankaragücü'nden aldı. Perşembenin gelişi çarşambadan gelir misali son iki maçın ikisinde de puan kaybetmemizin ardından bu maçta takımın dağılması için 10 dakika yetti. Kewell gibi, Nonda gibi, Ayhan gibi, Arda gibi hatta Leo Franco gibi tecrübeli ayakların yenilen gollerin ardından bu kadar demoralize olması ve maçın sadece 10 dakikada aleyhimize dönmesi açıkçası şaşırtıcı bir durumdu. Fakat iyi taraftan bakmak gerekirse a takıma ısınması gereken Uğur ve Caner'in ilk onbirde başlaması olumlu oldu diyebiliriz. Özellikle stoper mevkisine Hakan'ın çekilmesinin ardından sol bek konusundaki sıkıntımız tamamen geçti. Mağlubiyete rağmen ben Caner'i bugün çok beğendim. Yakın gelecek için Galatasaray'ın yaptığı en iyi transfer diyebiliriz Caner için.


Ankaragücü'nün İyi Başlangıcı
İlk yarıya Galatasaray santrası ile başlansada ilk ciddi atağı Ankaragücü'nden izledik. İlk 3 ataktan birini Servet önledi, ikincisi ofsayt olduğu için kesildi, üçüncüsüyse topun auta gönderilmesiyle Galatasaray kalesi rahat bir nefes aldı. Maça adapte olamamak ve konsantrasyon eksikliği maçın hemen başında gol yememize neden olacaktı. Şimdi diyorum ki acaba bu pozisyonlardan birisi gol olsaydı maçı çevirmek daha mı kolay olurdu? Zira toparlanmak için vaktimiz olacak ve belki de goller bularak haftayı 3 puanla kapatacaktık. Bu ataklardan sonra Galatasaray üstünlüğü eline geçirmek için baskılı oynamaya çalışsada bu pek bir işe yaramadı açıkçası. Daha sonra kornerlerden ve Elano'nun kullandığı frikikten sonuç alamadık. Duran toplardan kaçan goller, kalecinin kurtardığı pozisyonlar ve rakibe verilen ataklar yüzünden gol sesi duyamasakta zevkli bir ilk yarı izledik. Bir dakika uzatma verilen maçın ilk yarısı 0-0 beraberlikle bitti.


Dağıldığımız Anlar
İkinci yarıya çok hızlı başladık aslında. Devre arasında verilen taktikler meyvesini veriyor Galatasaray üst üste ataklar gerçekleştiriyordu. Ama ilk yarıdaki gibi biraz şanssızlık biraz beceriksizlik golü bulmamızı engelledi. Gol atamadıkça bozulan moraller ve orta saha ile defansta verilen boşluklar artmaya, atak yapacağımız yerde üst üste ataklar yemeye başlamıştık. Maçın 80 dakikası mücadele ile geçerken, dakikalar 83'e geldiğinde Ankaragücü için rüya, Galatasaray içinse kâbus başlıyordu. Ceyhun'un pasında ceza yayı üzerinde Uğur'u çalımlayarak Franco ile karşı karşıya kalan Murat, Franco'nun solundan topu ağlarla buluşturan isim oldu. Ben ilk golü Arda mı, Nonda mı yoksa sürpriz bir isim mi atar diye düşünürken topu ağlarımızda görmenin şokunu yaşıyordum. Bendeki şok dalgası adeta takıma da yayılmıştı. Yeni yeni kendime geldiğim 5 dakika var daha 50 kere çeviririz biz bu maçı dediğim anlarda ise üst üste yediğimiz iki gol tam manasıyla "yok artık!" dedirten cinstendi açıkçası. Galatasaray'ın beraberlik için açıldığı dakikalarda savunmasında verdiği inanılmaz açıkları değerlendiren sarı lacivertliler, 88. dakikada Emre ve 90. dakikada Hürriyet ile iki gol daha buldu ve maçtan 3-0'lık galibiyet ile ayrılmayı başardı.


İlk Mağlubiyetin Yankıları
İlk 6 haftada oynanan maçlarda Galatasaray çok şanslı diyenler çoğunluktaydı. Rakiplere göre biz Beşiktaş ve Gaziantep deplasmanının olduğu maçların tamamında kolay rakiplerle karşılaşmış ve maçları balına kazanmıştık. Bana sorarsanız Antep deplasmanı oynandığı günün koşullarıyla bugünkü Ankaragücü deplasmanından çok çok daha zordu. Ama son iki maçta alınan beraberlikler ve takımın üst üste yaptığı maçlar neticesinde yorulması bu mağlubiyetin başlıca sebepleri oldu. İlk maçlar müthiş geçmiş olabilir ama takım yeni bir sisteme alışmaya çalışıyor. Teknik heyet hala belirli bir arayış içerisinde. Bu takım hala kusursuz değil. Hep dedik bunu. Galibiyetler hepimizi sevince boğmuş olsa da üst üste 3 maçta kaybettiğimiz puanlar ayaklarımızın yere basmasını sağladı diyebiliriz. Hem bir laf var bilirsiniz galiptir bu yolda mağlup diye.. Bu mağlubiyet hepimizde şok etkisi yaratmış olsa da hiç bir şeyin bittiği yok öncelikle. Önümüzde 26 tane maç ve toplanacak maksimum 78 puan var. Bu ligin lideri şimdilik Galatasaray olamasa da şampiyonu kesinlikle Galatasaray olacak. Fenerbahçe'li arkadaşlar dalgalarını geçmeye başladılar. Ama biz size yenilmeden gelin Kadıköy'e dedik falan tarzı.. Tek bir atasözü ile cevap veriyorum kendilerine; son gülen iyi gülermiş unutmayın :)


Gelecek Haftalar
Ligin 8. haftası Galatasaray ve Ankaragücü için tamamlandı. Şimdi önümüzde Milli maç arası var. Yani haftaya maç yok. Ertesi haftanın maçlarında 16-17-18 Ekim tarihlerinde yeniden süper lige dönüş olacak. Ankaragücü dönüşte Kayserispor deplasmanına konuk olurken, Galatasaray'ımız Ali Samiyen'de Trabzonspor'u ağırlayacak. Ertesi hafta içi Avrupa Ligi maçı, haftasonu ise Fenerbahçe deplasmanı var. Dolayısıyla fikstürün en keskin virajlarından birine daha giriyoruz. Galatasaray'ımızın bu virajı da kayıpsız atlatması en büyük temennimiz tabiki. Artık klasikleşen maç sonu cümlesi; Yürüyedur Galatasaray'ım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir