19 Şubat 2010 Cuma

Ummadık Taş {Atletico Madrid:1-1:Galatasaray}

Galatasaray, 2 aydır Avrupa Ligi'nde maç oynamamanın ardından bu akşam 2. tur maçının ilk ayağında Atletico Madrid deplasmanına konuk oldu. Vicente Calderon Stadı'nda oynanan maç öncesi atılacak her golün altın değerinde olduğunu hatırlatmaya gerek yoktu zaten. Gerek rakip takımda gerekse Galatasaray'da bulunan eksikler maçın seyir zevkini düşüreceğini düşünsek de, iki takımın kadrolarının dengeli bir biçimde dağıldığını -forvet mevkisini tenzih ediyorum- söylemek mümkündü, kağıt üstünde. Atletico Madrid'in 25. dakikada frikikten bulduğu gole cevap Keita'dan ve 77. dakikada geldi. Maçın geneline baktığımızda iki takımın da arzulu olduğunu fakat Atletico'nun topu daha olumlu kullanan taraf olduğunu görüyoruz. Bu maçın da 1-1 biteceği geçiyordu içimden yaklaşık bir haftadır. Öyle de oldu. Amacım ben demiştim demek değil ama, Vicente Calderon Stadı'ndan da 1-1 beraberlikle ayrılmak öyle kolay değil. 25 Şubat'ta Ali Samiyen'de oynanacak rövanşa kalacaktı tur benim tahminimce. Şimdi galibiyet ve golsüz beraberlikte şans bizden yana. O maçın golsüz geçeceğine ihtimal vermiyorum. Galip gelerek turlamak keyifli olacaktır. Rövanş için Galatasaray'a şimdiden başarılar dileyerek geçelim maç yazısına.

Leo'nun İçine Ne Kaçtı?
Başlıkta ummadık taş diyerek serzenişte bulunduğum kişi Leo Franco'ydu. Takımda değilse de taraftarlar arasında bir süredir yaptığı maceraperest hareketleriyle eleştirir olmuştuk kendisini. Öyle ki istenmeyen adam hâline gelmişti Harry'nin tahtının sallanmasıyla.. Ama bu akşam tabiri caizse içine ne kaçtığını merak ediyorum. Artık eski takımına karşı gaza gelme midir bunun adı, yoksa geri döneceğinden ötürü bakın ben ne kadar iyi bir kaleciyim demeye çalışmak mıdır anlamadım. Fakat bu geceki oyununun sebebi ne olursa olsun Galatasaray'a yaradı. Leo geldiğinden beri iki bilemediniz üç defa övmüşümdür kendisini. Aylardır adını anmıyordum hatta.. Bu akşamki performansını sürdürsün taraftar da takım da Leo'ya güvenecek ve Galatasaray herkesin hayalini kurduğu şeyi, hücumu defanstan başlatmayı başaracaktır. Bu maçta yaptığı 3-4 tane %100'lük gol kurtarışıyla geceye damgasını vuran isim oldu bence. Madrid'de Atletico taraftarları "iyiki aldınız da bizi kurtardınız ondan" demişler Ali Okancı'ya maçtan önce. Hâlâ öyle düşünüyorlar mı gerçekten merak ediyorum. Bir maçta fikir değiştirmek istemiyorum, öte yandan Leo'ya karşı içim rahat olsun da istiyorum. Ben de gerçekten ikilemde kaldım onunla ilgili olarak.

Nefes Kesen İlk Yarı
Maçın ilk yarısına başlarken Galatasaray, Arda ve Elano ile ataklara çıkmaya çalıştı. Forvetsizlik bu maçta da her maçta olduğu gibi Galatasaray'ın en büyük handikapıydı. 23. dakikada Caner'in ceza sahasının hemen dışının sol çaprazında yaptığı lüzumsuz faul nedeniyle bir frikik kullanma şansı kazandı Atletico. Topun başına faul yapılan Reyes geçti. Gerçekten hakkını vermek gerekiyor verdiği güzel falso sonucunda, Atletico'yu Vicente Calderon'da 1-0 öne geçiren isim oldu. Golün ardından beni şaşırtan ise Rijkaard'ın Caner'i oyundan alarak, yerine Giovani'yi oynatması oldu. Eğer sakatlık yoksa ki henüz bu tarz bir açıklama gelmedi, yalnızca o faul yüzünden oyundan alınmak Caner'i çok üzebilir ve pek de akıllıca bir hareket değildir. Bu arada atlamayayım golden bir kaç dakika sonra, Mustafa ceza sahası içinde kaleciyle karşı karşıya kaldığı bir pozisyonda düzeltip vurmak yerine, kafa vuruşu yapmayı seçince bu atak da harcanan ataklar arasına adını yazdırdı. Atletico'nun sık sık Galatasaray kalesine düzenlediği ataklar ise demin de dediğim gibi Leo'nun elleri arasında kaybolup gitti. Maçın genelinin yıldızı olarak Leo Franco'yu göstermeye çalışsam da, Mehmet Topal'ın da bugünkü oyununu es geçmeme imkan yok. Mehmet'in rakip hücumcuları kitlemeye çalışması ve başarılı olması çok güzel bir artıydı Galatasaray adına.

Keita'nın Muhteşem Dönüşü
Keita'nın Afrika Kupası'ndan döndüğünden beri -kimilerine göre Nonda'nın gönderilmesine tepki olarak- pek başarılı oynamadığına herkes hemfikirdi. Fakat bu akşam takımın işleyen kanadı sağ kanat oldu. Defanstan hatta kaleden gelen her top, orta sahadan her pas ve hücumun da hemen hemen her atağı Keita & Uğur işbirliğinden geldi. Oynanan son maçta Uğur'u eleştirenlere cevabım, Keita kötüydü bu Uğur'u da etkiledi olmuştu. Bugün Keita'nın müthiş oyunu Uğur'un oyununa da olumlu şekilde yansıdı. İlk yarının 1-1 bitmesinin ardından ve rakibiyle dişe diş oynayan en azından oynamaya çalışan Galatasaray, ikinci yarının başında bu arzusunu sürdüremedi. İlk 15-20 dakika tutuk oynamanın ve top kayıplarının ardından toparlanma çizgisini göstermeye başladı takım. Bilhassa Keita'nın, Atletico'nun sol kanatına çökertme oynatması ve rakip savunmayı adeta çıldırtması oyunun ibresini Galatasaray'a çevirmeye başlamıştı. Bunun üstüne bir de rakip takım kalecisi De Gea sakatlanıp yerini Asenjo'ya bırakınca Galatasaray beraberliğe bir adım daha yaklaştı. Nitekim bu değişikliğin üstünden 10 dakika geçmemişti ki Hakan Balta'nın sol kanattan açtığı ortaya Keita kale önünde vuruş yaparak takımı beraberliğe taşıyan isim oldu. Kalan dakikalarda iki takım da birbirine üstünlük sağlamaya çalıştıysa da bence Galatasaray golü bulmanın ardından ekstra bir motivasyonla oynadı. Neredeyse deplasman galibiyetiyle döneceklerdi ki müthiş olur ve tadından yenmezdi..

Bu zor kuranın ilk ayağını avantajlı olarak nitelendirebileceğimiz bir skorla tamamladı takım. Şimdi gelecek hafta oynanacak rövanşı bekliyoruz. O maçtan da galibiyetle ayrılarak turu geçeceğimize inanıyor, inanmak istiyorum.

ATLETİCO MADRİD: 1 - GALATASARAY: 1

Stat: Vicente Calderon
Hakemler: Aleei Nikolaev, Tikhon Kalugin, Nikolai Golubev (Rusya)
Atletico Madrid: De Gea (Dk. 71 Asenjo ), Valera, Perea, Ujfalusi, Dominguez, Assunçao, Raul Garcia, Simao, Reyes (Dk. 85 Salvio), Forlan (Dk. 57 Jurado ), Agüero
Galatasaray: Leo Franco, Uğur Uçar, Neill, Servet, Hakan Balta, Mehmet Topal, Keita, Mustafa Sarp, Elano (Dk. 81 Ayhan), Caner (Dk. 35 Dos Santos ), Arda (Dk. 89 Barış)
Goller: Dk. 23 Reyes (Atletico Madrid), Dk. 77 Keita (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 40 Servet (Galatasaray), Dk. 90 Dominguez (Atletico Madrid)

6 yorum:

  1. O spiker ver yorumcuyu kanala atayanın aklına kafa atayım..

    YanıtlaSil
  2. Ben dsmarta katlanamadığımdan Azeri kanalından izliyorum. Ne yorumcu var ne ilker :)

    YanıtlaSil
  3. Mustafaaaaaaaaaa Sarpppppppppppp
    Bu adam ne is yapar ???

    YanıtlaSil
  4. azeri kanalı şifreye giriyor, siz nasıl izlediniz acaba?

    YanıtlaSil
  5. Uydumun bu tarz şifreleri kırabilme özelliği var. Babam sağolsun bu konularda biraz ilgilidir :)) Fakat blog üzerinden bunu anlatmama imkan yok ki yasal bir olay değil.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir