22 Nisan 2010 Perşembe

Mehmet Topal'ın Valencia Macerası

2006/2007 sezonunda yana yıkıla ön libero arayışımızı hatırlıyorum. Saidou'dan medet uman ama buna rağmen şampiyon olan bir takımımız vardı. Saidou kafasına gitmeyi koymasa ve sezon sonunda Nantes yolunu tutmasaydı belki de Mehmet Topal gibi bir futbolcuya kavuşamayacaktık. Inamoto ile beraber Galatasaray'a transfer olduklarında, hangisinin bonus olduğuna karar verememiştim. Çünkü transferin son gününde bir ön libero transferi beklerken iki futbolcuyla karşılaşmıştık. Gerets de zaten Mehmet Güven'i bile ön libero oynatmaya razı olmuş bir haldeydi. Hemen bu ikiliyi Denizlispor ve Liverpool deplasmanlarında beraber oynattı, Mehmet Topal'ı Liverpool deplasmanında ilk yarının sonunda oyundan çıkarttı ve o sezon uzunca bir süre forma şansı vermedi. Kalli döneminde ise Linderoth'un sakatlığı sonucunda kaptığı formayı bir daha bırakmayarak, bugünlerde Valencia'ya kadar uzanan bir yolda yürüdü. Kendisini çok beğenen, beğenmeyen insanlar var. Çoğu kişinin fikrine de saygı duyuyorum çünkü futbol görüşü bile artık göreceli bir kavram oldu. Benim tek söyleyeceğim ise taktik, teknik gibi konulardan ziyade, Mehmet Topal Galatasaray forması giydiği sürece başarılı olmuştur ve Galatasaray'da formanın hakkını vermiştir.

Kalli döneminde oynadığımız defansif futbolu düşünüyorum. Tam defansif diyemeyiz aslında ama Lincoln haricinde oluşturulan kadro mücadeleci futbolculardan oluşuyordu. Öyle ki o dönemler, Barış Özbek'in bile süper bir futbolcu olarak göründüğü zamanlardı. Mehmet Topal da o mücadeleci kadronun içerisinde olmazsa olmaz bir parçaydı. Orta sahanın ortasında süpürücü görevi görüyordu, defansa sıklıkla yardım ediyordu ve top kapma özelliği sayesinde Galatasaray hücumlarının başlangıcının önemli bir faktörüydü. Ama eksikleri olan noktalar bu kısımda başlıyor. Mehmet Topal malesef pas özelliğini, topu iyi kullanma özelliğini bir türlü geliştiremedi. Defansif aksiyonu çok iyi durumda olmasına rağmen, hücum aksiyonlarında farklılık yaratıp, repertuarını genişletemedi. Artısı ise Euro 2008 döneminde stoper gibi de oynayabilmesi oldu ve defansif anlamda kendisine gerçek bir savunmacı dedirtti. Zaten bugünlerde {formunun sıklıkla eleştirildiği dönemler} piyasasının yüksek olmasının sebebi ise defansif yönden repertuar zenginliğidir.

Rijkaard'ın sistemi ise defansın derinliklerinde oynayan futbolcunun bile iyi pas atabilmesinden, tempolu oynamasından geçiyor. Sadece Mehmet Topal değil, çoğu futbolcumuz bu özellikleri barındırmıyor. Barış Özbek'ten, Mustafa Sarp'a, Servet Çetin'e kadar bu listeyi uzayabiliriz. Zaten sezon sonunda gerçekleştirilecek operasyonunda temelinde bu yatıyor. Arda - Elano orta sahasında Mehmet Topal iyi bir süpürücü olabilirdi, ya da alınacak iyi bir iki yönlü orta sahanın arkasında bu görevi yapabilirdi. Ama asla futbolunun üstüne koyabileceğini düşünmüyorum. Daha büyük hedefler için daha büyük repertuara ihtiyaç duyuyoruz. Bu yüzden Mehmet Topal'ın olası Valencia transferini olumlu buluyorum. Çünkü Valencia gibi bir takıma transfer olmak Türk futbolcusu açısından önemli. Malesef en iyi futbolcularımıza bile böylesine önemli teklifler gelmeyen günlerde, Mehmet Topal'ın Valencia macerası beni oldukça heyecanlandıracak. Ayrıca Galatasaray'ın hangi futbolcusu olursa olsun değerini bulan bir teklif yapıldığında buna hayır deme lüksü yok. Çünkü ekonomik durumlar ortada. Son diyeceğim mümkün olduğunda Türk futbolcular Avrupa'yı denemekten çekinmesinler.

2 yorum:

  1. Sarp, Ayhan, Barış grubunun en iyi elamanını kaybetmek hemde yerli kontejanından birini kaybetmek bence lüks!

    YanıtlaSil
  2. 6-8 milyon € arası bir rakam versinler üstüne Ayhan'ı da veririm; plaket yaptırım havaalanından davul zurna ile uğurlarım! Bence asparagas haber...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir