17 Ocak 2011 Pazartesi

Hayatınızda Smaç Basabilen Kaç Tane Kadın Basketbolcu Hatırlıyorsunuz?

Taurasi'yi kullanmak için müthiş bir kadroya ya da iyi bir teknik heyete ihtiyaç duymazsınız. Bir bakıma Michael Jordan, Kobe Bryant durumu. Bu oyuncuların maçın seyrini değiştirme kudreti kendi elindedir ama durum uzunlar açısından çok farklı. Onların kaderi kısaların elindedir ve bir takım oyun kurucusu kadar konuşur sözünün de imzasıdır.

Sylvia Fowles gibi uzunlar ise fark yaratır, bu tip ekstra uzunların doğru yönlendirilmesi sizin maçı kazanmanızın, uzun vadede ise şampiyonluğun anahtarıdır diyebilirim. Fowles, kadınlar liginin fazla alışık olmadığı uzunlardan aslında. Bu ülkede Nevriye Yılmaz gerçeği vardır ve bu gerçek de son sürat devam ediyor. Ligimizin tartışmasız en iyi yerli uzunu hatta Avrupa çapında da çok değerli bir isim. Kolay değil WNBA'de oynayan ilk Türk basketbolcu olmak. Ama Nevriye farklı bir tarz, onu özel kılan başka özellikler var. Fowles bu açıdan Türkiye'nin alışık olmadığı uzunlardan, aslında ligimizde kadın Dwight Howard var desek yeridir. Kadın basketbolda, savunma anlamında kaleci gibi bekleyen ve sürekli blok kovalayan başka bir uzun bulamazsınız.

Fowles'in kariyerine uzanmak gerekirse, 2008 draftında 2. sıradan seçildiğini görüyoruz ve aynı yıl Avrupa turnesini de Spartak Moskova ile başlattı. Bugünün Spartak Moskova'sı biraz daha küçülme eğiliminde ve kadrosunda mali revizyon uyguladığı için bazı yıldızlarla yollarını ayırmak durumunda kaldı. Fowles de bunlardan biri. Tabii Spartak Moskova'da oynadığı dönemlerde de kazanılan Avrupa şampiyonluğunu ihmal etmeyelim ve Chigago Sky formasıyla da bir kere All-Star olduğunu, All-Star'ın da MVP'si seçildiğini söyleyelim. Ayrıca Chigago Sky formasıyla 10.9 sayı, 7.7 ribaund, 1.7 blok, 1 top çalma ve 0.6 asist istatistikleri vardı. 2008 Pekin Oyunlarında da ABD takımı kadrosundaydı ve burada da takımının en skorer ismiydi. Aslında yukarıda bahsettiğim durumun özü de bu. Elinizde iyi guardlar varsa Fowles sizin takımınızda veya bulunduğunuz turnuva, şampiyona veya ligde fark yaratır. ABD takımıyla bunu başardığını görmek mümkün.

Fowles'i Galatasaray yeterince iyi kullanabiliyor mu bu soru işareti. Galatasaray'ın Samsun deplasmanında SBK ile oynadığı karşılaşmayı sırf Fowles'i izlemek adına gittim. Augustus, Işıl gibi bu takıma mâl olmuş, Galatasaray'ın can isimlerini de görmenin keyfi bir başka ama Fowles'i canlı olarak izlemekte büyük bir basketbol keyfiydi. İlk yarıda da zaten 16 sayı gibi bir rakama ulaşmış ve o ana kadar Galatasaray'ı sırtlayan isim olmuştu. Ama takımın sorunu da bu süreçten sonra başlıyor, Fowles'i bütün maç efektif olarak kullanamıyorlar. Bir andan sonra hücumda Fowles unutuluyor ve kısalar kendi çabaları içine düşüyorlar. Oysa Fowles demek büyük bir eşleşme avantajı ve rakibin bütün dengesizi bozmak anlamına geliyor. SBK maçının ikinci yarısında ise Fowles'in sadece iki sayıda kalması bunun göstergesi.

Kadın basletbol takımının bu açıdan baktığımızda büyük bir guard eksiği var. Işıl malesef kayıp sezonların ardından eski formunda değil ve Işıl'ın da doğru bir yedeği olduğunu düşünmüyorum. Bu açıdan da baktığımızda Fowles'i kullanma görevi, 2 numaraların Fowles'le oynayacakları ikili oyunlara kalıyor diyebilirim ama hedefi yükseklere diktiysek, eski Avrupa günlerini tekrar hayal ediyorsak şu oluşan guard açığını kapatmak gerekiyor. Ülke içerisinde de yerli anlamında bizi taşıyacak bir guard olmadığından {olanlar da Fenerbahçe'de oynuyor} ya yeni bir yabancı, ya da yeni bir devşirme operasyonun içerisine girilmek zorunda.

Kadın basketbolunda 1.96 boy ve bu boya eklenen atletik yetenekler. Dünya üzerinde fazla bulunmaz bir örnek diyebilirim. Ya da şöyle düşünelim, hayatınızda smaç basabilen kaç tane kadın basketbolcu hatırlıyorsunuz?

Fowles işte bunlardan biri, hatta bunlardan biri demekten ziyade şu an Dünya'da da başka bir örneği yok. İlk smaçı basan isim olmamasına rağmen, bugünlerde tek smaç basabilen kadın basketbolcu. Tabii kadın Dwight Howard dediysekte maç içerisinde tonla smaç falan beklemeyin, bu smaçlar ancak gösteri maçlarında ortaya çıkar. Ama oyun tarzı anlamında baktığımızda ise Fowles'de Dwight Howard'ı görebilirsiniz. Ayrıca Howard'dan ekstrası da var. O da şut yeteneği, işte bu özellik Fowles'i Dünya'da eşsiz bir uzun haline getiriyor.

İşte bu yüzden umarım Fowles & Galatasaray birlikteliği daha uzun sürer ve yeni bir Augustus destanı yazılır. Şunu da eklemeden geçemem, Taurasi'nin şu dopin mevzusunu da düşünürsek Fowles bu ligin en değerli oyuncusu durumuna gelmiştir. Böyle de bir ismi kendi takımımızda görmek bizler adına büyük gurur.

Bu da yazının imzası olsun...



Not: GScimbom Fanzin 40. sayı için yazdığım bir yazıydı...

1 yorum:

  1. Keşke bunları koç da okusa da oyun kurucu yerine skorer gard, kısa forvet almaktan vazgeçse...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir