19 Ağustos 2012 Pazar

Galatasaray Üzerine; Dar Alanda Uzun Paslar

Yeni sezon başladı, öncelikle iyi bir sezon yaşamak umuduyla, sadece futbola odaklandığımız. Bu sezonun Galatasaray adına önemi büyük. Son şampiyon unvanı, önemli transferler, Şampiyonlar Ligi arenası derken uzun, zorlu bir sezon bizleri zorluyor olacak ve her sezon başının da geleneği olduğu üzere sevgili Göksel Sert ile Galatasaray ve Türkiye Ligi üzerine konuştuk, sağolsun her zaman olduğu gibi bizleri yine kırmadı...

Yüksek maliyetli transferler yaptı Galatasaray, belki de yapmaya devam edecek. Burak Yılmaz, Hamit Altıntop, Amrabat, Dany ve Umut Bulut gibi isimler takıma dahil oldu, Melo takımda kaldı. Böyle bir harekatı çok uzun zamandır yapmamıştı Galatasaray ve geçen sezon tüm sorun duyduğu mevkilere gelen isimlerin transfer edildiğini görüyoruz. Galatasaray'ın transfer politikası için ne söylemek istersiniz ve maliyetler de göz önüne alındığında atılan bu adımlar ne kadar gerçekçi, düşünülen başarıyı getirecek isimler mi bu transferler?


Göksel Sert: Baros'un yaşadığı düşüşten sonra bitirici gücü yüksek bir santrfor ihtiyacı açıktı ve bu, ülke sınırları içerisinde alınabilecek en iyi oyuncuyla dolduruldu. Burak aşısı tutar ya da tutmaz(bence tutacak) onu bilemem ama teoride çok başarılı bir hamle olduğunu düşünüyorum. Maliyeti de oldukça uygun. Umut Bulut'un oyununu Elmander'e çok benzetiyorum. İkisi de çok çalışkan ve son vuruşlarda nispeten sorunlu. Galatasaray çift forvetle oynadığına göre 4 forvet alternatifi olması gerek. Baros'un ayrılacağını, resmen ayrılmasa dahi fiili olarak ayrıldığını düşündüğümüzde Umut Bulut gerekli olan bir opsiyon. Bana öyle geliyor ki Burak da formunu bulduğunda Galatasaray'ın forvet ikilisi Burak ile Umut'tan oluşacak.

Dany iyi bir oyuncu ama Anadolu'da stoper olmakla büyük takımda stoper olmak arasında fark var. Dany bu farkları eritebilirse Galatasaray'ın ideal stoperi olabilir. Anadolu'da harikalar yaratıp büyüklere geldiğinde bekleneni veremeyen pek çok oyuncu tanıyoruz. Bana Dany bunlardan biri olmaz gibi geliyor. Çünkü Kamerunlunun Ligue 1 ve Avrupa deneyimleri de bulunuyor. Ayrıca Dany'nin sırf ismiyle Semih'i kesmeyecek olması güzel bir nokta.

Büyük takımlar bazen bir oyuncunun transferine takar. Galatasaray'ın taktığı isim de Amrabat oldu. Amrabat da bu transferi çok isteyince zor da olsa transfer gerçekleşti. Amrabat çok yetenekli bir oyuncu. Galatasaray geçtiğimiz yıl topu ileri taşıyacak, sıkışan oyunu hareketlendirecek futbolcu ihtiyacını çok hissetmişti. İşte Amrabat bu yaraya derman olabilecek bir isim. Tabii törpülemesi gereken yönleri de var. Mesela egoist tarzı. Galatasaray'da Kayserispor'daki kadar bencil olacağını sanmıyorum ama yine de bu huyuna dikkat etmesi gerek. Zaten Fatih Terim konuyla yeterince ilgilenecektir. Amrabat için diğer bir tehlike yüksek bonservis bedelinin altında ezilmek. Bunun olmaması için taraftarın onu olabildiğince sahiplenmesi gerek.

Hamit Altıntop son yılların Türk futbolundaki en önemli isimlerinden. Bayern Munich, Real Madrid gibi dev kulüplerle önemli tecrübeler yaşadı. Tüm bunların yanında açık sözlülük gibi önemli bir meziyete sahip. Hamit oyun karakteri olarak Galatasaray'a büyük bir artı katacaktır. Fakat oynayacağı mevki hakkında soru işaretlerim var. Sağ açık oynarsa özellikle kapanan rakiplere karşı Süper Lig'de ölü top ve uzaktan şutları hariç çok etkili olamayacak; merkez orta saha zaten dolu, orada oynayamaz; sağ bekse Eboue tarafından parsellenmiş durumda. Hamit'e elbette yer bulunacaktır ama Galatasaray'ın onun futbolunun yanında oyun karakterinden de faydalanması gerek.

Melo'nun takımda kalışı çok doğru bir iş oldu. Eğer Melo geri getirilmese yapılan tüm hamleler boşa çıkabilirdi. Bonservisiyle alınamamış olması ve transferin epey gecikmesi sorun ama Galatasaray'ın önünde bu sorunları çözebilecek kadar zaman mevcut.

Yeni sezon öncesinde nasıl bir izlenim verdi sizlere Galatasaray? Özellikle de Fenerbahçe maçına bakarak bu soruyu sormak istiyorum sizlere, çünkü Melo'nun da olmadığı bir Galatasaray'ın orta sahada ezilmediğini, 10 kişi kalmasına rağmen fazlasıyla baskın olabildiğini gördük. Geçen sezon alternatifsizlik en büyük sorunu gibiydi Galatasaray'ın ve Melo olmamasına rağmen orta sahada ayakta kalabilen bir yapı var. Bunun nedeni sence ne olabilir?

Göksel Sert: Galatasaray iyi durumda. Zaten ön eleme oynamayacağı için birden çok yüksek form noktalarına çıkmasına gerek yok. Yavaş yavaş üst noktalara ulaşması Şampiyonlar Ligi sebebiyle Galatasaray adına çok daha doğru. Fenerbahçe karşılaşmasında özellikle Umut çok olumlu bir görüntü çizdi. Formayı kolay kolay bırakmayacağının mesajını verdi. Hamit'in durgunluğuysa beni yukarıda da anlatmaya çalıştığım "yer bulamama" düşüncelerine yöneltti. Neyse, ilerleyen haftalarda bunları çok daha net göreceğiz zaten.

Melo'suz orta saha hiç fena değildi ama ben yine de Melo'lu orta sahayı tercih ederim. Hele Engin'in aldığı cezadan sonra Melo'nun bir an önce form tutması gerekecek. En azından eylül ayına yani Şampiyonlar Ligi'ne dek.

Galatasaray'ın ''çilek'' kavramıyla sınavı ile ilgili ne söylemek istersiniz ve size göre yapılması gereken yeni transfer hamlesi hangi mevkiye, hangi şartlarda gerçekleşmeli?

Göksel Sert: Çilek olarak bugünlerde Kaka konuşuluyor. Kaka'ya bir şey söyleyecek halim elbette yok ama Kaka gibi bir oyuncunun transferi ne kadar gerekli tartışılır. Galatasaray 4-4-2 dizilişine bu kadar uyum sağlamış ve doğru bir çizgi yakalamışken Kaka'nın transfer edilmesi tüm planları alt üst edebilir.

Tabii Kaka ya da başka bir "çilek" ismin transfer edilmesi Galatasaray'ı bambaşka bir noktaya da ulaştırabilir. Bu noktayı görmezden gelmek imkansız. Belki transfer edilecek "çilek" Galatasaray'ın yeni Hagi'si olacaktır, kim bilebilir.

Özetlemek gerekirse "çilek" transferi gerçekleşse de olur, gerçekleşmese de. Gerçekleşmesi mevcut sistemi bozabileceği gibi takımı çok farklı noktalara da ulaştırabilir.

Bana göre sol beke bir alternatif transferiyle Galatasaray transfer dönemini noktalayacak hale ulaşır. Eğer bek için Riera ve Çağlar'a güveniliyorsa-ben henüz böyle bir mesaj alamadım- transfer dahi gerekmez.

Geçen sezona ve bu sezonu göz önüne aldığımızda, Galatasaray'ın düşündüğü ve yapması gereken farklılıklar sizce ne olmalı ve Şampiyonlar Ligi'nde kısa vadeli beklentileriniz neler?

Göksel Sert: Bu sezon için Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ndeki öncelikli beklentisi gruptan çıkmak olmalı. Grup aşamasını geçtikten sonra her şey olabilir. İşte geçen yılki Apoel örneği. Tabii çekilecek grubun zorluk derecesine bağlı olarak grubu 3. tamamlayıp Avrupa Ligi'ne kalmak da başarı olarak değerlendirilebilir.

Galatasaray'ın geçtiğimiz yıl yaptığı ve bu yıl yapmaması gereken bir şey doğrusunu söylemek gerekirse aklıma gelmiyor. Yapıp yapmamaktan ziyade Galatasaray'ın geçen sezonki oyununu geliştirmesi çok daha önemli.

Genel olarak Spor Toto Süper Lig'e baktığımızda nasıl bir lig bizleri bekler? Şampiyonluk mücadelesi, diğer büyük takımların konumları, sürpriz yapabilecek takımlar ya da hayal kırıklığı olur dediğiniz takımlar için ne söylemek istersin?


Göksel Sert: Lig hakkında konuşmak için henüz çok erken. Fakat ilk bakışta Galatasaray ve Fenerbahçe'nin lig yarışını sürklase edebileceği görülüyor. Trabzonspor şans olarak bu iki takımın arkasından geliyor. Beşiktaş'sa şu an ne yapacağı belli olmayan bir kapalı kutu. Beşiktaş'ta mevcut baskının ve beklentinin az olması onları beklenenden daha iyi noktalara çıkartabilir. Bursaspor için yakın gelecekte en çok istediğim şeyse Avrupa Ligi gruplarına kalmayı başarmaları. Çünkü Avrupa'da başarı Anadolu devriminin daha sağlam temellere oturmasını sağlayacak.

Bu sezonki lig için herkes iki başlı olacağı şeklinde yorumlar yapıyor. İspanya'daki Barcelona-Real Madrid gibi bizde de Fenerbahçe-Galatasaray. Bu, ligin rekabetçi yapısı açısından pek iyi olmaz. Belki sezon sonu bu iki takım yine zirvedeki ilk 2 sırayı paylaşır ama şu anki görüntüyle Süper Ligi'mizin zirve rekabeti açısından La Liga gibi olacağını sanmıyorum. Bu sezon Anadolu takımları öyle transferler yaptılar ki hem Fenerbahçe'nin hem de Galatasaray'ın çok zorlanacağı, puanlar kaybedeceği maçlar izleyeceğiz.

Kim sürpriz, kim hayal kırıklığı olur sorusuna cevap vermek için ilk 3 haftanın geçmesini bekleyelim derim. Şimdi ne söylesek çok doğru olmayacak. Ortada geçtiğimiz sezonki Gençlerbirliği gibi bir örnek var. Ben dahil birçok kişi onları küme düşme adayı gösterirken muhteşem bir sezon yaşadılar. Ama ne yapacaklarını çok merak ettiğim Anadolu takımları var. Mesela ligimizin yeni ilçe takımı Akhisar Belediyespor, birçok transfer yapan Elazığspor, Carvalhal'in İBB'si ve tabii çok güçlü yönetimiyle Kasımpaşa. Bu takımların oynayacağı futbolu, oyun tarzlarını, oluşacak 11'lerini çok merak ediyorum.

Son olarak şunu söylemeliyim. Şimdi fark edilmiyor ama Avrupa Ligi play-off'unun kaldırılması pek çok Anadolu takımı adına çok kötü bir durum. Bu sezon yapılan transferlere, icraatlara baktığımızda en az 5-6 kulüp kendisine Avrupa hedefi koymuş durumda. Fakat Avrupa Ligi play-off'u olmadığı için bu takımlar ya 4. olmalı ya da Türkiye Kupası'nı kazanmalı. Bu da ne yazık ki çok kolay gözükmüyor. Umarım harcanan emekler boşa gitmez. Anadolu takımları Avrupa'da daha çok yer almalı. Futbolumuz ancak böyle kısır döngüdeki vaziyetinden kurtulabilir.

http://twitter.com/UzunPaslar - http://www.uzunpaslar.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir