26 Eylül 2012 Çarşamba

Gurbetçi Futbolcuları Milli Takım'a Kazandırırken?


Gurbetçi açılımı tüm hızıyla devam ediyor. Hiddink'le canlanan, Abdullah Avcı'yla birlikte de hızlanan gurbetçi futbolcuların Milli Takım seçimi konusunda Türkiye tercihi halkasına son olarak Tolga Ciğerci eklendi. Henüz 20 yaşında, Borussia M'gladbach formasını giyen ve gelecek adına umutla bakılan bir futbolcu.

Hayırlısı olsun, bu tip yeteneklerin Türk Milli Takımı çatısı altında bulunmasına kimsenin hayır deme lüksü yok. Ama şöyle bir eleştiri getirilebilir, kafayı çok mu fazla Almanya dolaylarına çevirdik, Türkiye'yi görmez olduk.

Şu bir görüştür mesela, Tolga Ciğerci bu potansiyeli herhangi bir Anadolu takımında göstermiş olsa bu kadar fazla göze batar mıydı, üzerinde uğraşılır mıydı? Cevabı hayır olacaktır bu sorunun. Bu nedenle de Milli Takım iskeletinin yüzde 60'lara dayanan kısmının Almanya altyapılı olmuş olması beni endişelendiriyor, nedeni de tüm ilginin Türkiye'den öte Almanya'ya kayıyor olmasından ötürü.

Belli ki yurt dışı ağı iyi çalışıyor, istenilen futbolcular bir şekilde kazanılıyor, yoğun mesailer harcanıyor. Ama bu yurt dışı ayağının bir de yurt içi ayağı var mı, Anadolu cephesinde ne gibi fikirler, çalışmalar dönüyor? Bu sorunun cevabını çok merak ediyorum gerçekten.

Ayrıca, Tolga Ciğerci'nin ikna edilmesi 2 ay sürdü. Bu 2 ay içerisinde Tolga Ciğerci'ye ne gibi vaatler de bulunuldu mesela, ne istedi Tolga Ciğerci ve ona neyin garantisi verildi?

Fatih Terim, zamanında ''Milli Takım'ın pazarlığı olmaz'' diyerek bunu belirtmek istemiş. O zamanlar hocayı eleştirmiştik, şimdi ise düşüncem biraz daha Fatih Terim'e kayıyor. Bu futbolculara oynama garantisi verilerek getiriliyorlar ve o şansı da veriyor teknik adamlar. Sonrasında bizler de Selçuk İnan neden yedek, Burak Yılmaz neden oynamadı, Tunay Torun neden sahada gibisinden sorular soruyoruz. Yetenekli adam her zaman oynar, formayı alır ama belli bir garantiyle gelen isimlerin Milli Takım özelinde ne düşündüğünü, Türkiye'nin onlar adına ne ifade ettiğini merak ediyorum?

Yoksa sıkıntı yok, bu ağın kurulması, bu tip kazanımlar geçmişte de vurgusu yapılan, istediğimiz şeylerdi ve bugünlerde de fazlasıyla gerçekleşiyorlar...

4 yorum:

  1. Hepimizin bildiği gibi Avrupa'daki futbolcu eğitim sistemi ülkemizdeki sistemden çok çok önde, orada yetişen gurbetçilerimiz mentâl olarak, disiplin olarak, saha içi pozisyon alma gibi bir çok konuda daha üst düzey eğitimle yetişiyorlar. böyle donanımlara sahip gurbetçi futbolcular milli kadro için tercih sırasında ön sıralara yerleşiyorlar.Ülkemizde kulüplerimizin altyapı eğitim sistemi Avrupa standartlarına ulaşmadıkça daha milli forma altında gurbetçi kökenli çok futbolcu göreceğimizi düşünüyorum..

    Birde yazınızda belirttiğiniz gibi, Tolga herhangi bir Anadolu takımında olsaydı milli takıma seçilebilirmiydi ? Bence bu sorunun cevabı çok net bir şekilde "Hayır".. En basit örnek Egemen Korkmaz.. Bursa'da oynarken de gayet başarılı bir çizgisi vardı, daha gençti, daha dinamikti fakat milli takıma hiç davet edilmedi.. Alper Potuk, Veysel Sarı gibi gençlerin illa İstanbul kulüplerine mi transfer olması gerek ay-yıldızlı formayı giyebilmesi için.. Sırf bu yüzden ben Hollanda ve Estonya maçlarını izlemedim, takım "İstanbulspor" ve "Avrupaspor"lu oyunculardan kuruldu diye...

    YanıtlaSil
  2. İyi güzel hoş böyle gelecek vaat eden gençlerin milli takıma kazandırılması. Ama beni üzen bir nokta var oda Selçuk, Burak gibi türkiye ligi için çok fazla lüks olan futbolcuların böyle 2. Sınıf topçular için feda edilmesi çok koyuyor bana. 2. Sınıf demem de sadece şimdilik belki gelecekte onlar da kendini gösterir ve bir star olurlar.

    YanıtlaSil
  3. Ben pek sicak bakamiyorum bu olaya, ozellikle de alt yas gruplarinda Turk milli takiminda oynamamis, sonra A milli icin ikna edilen oyunculara. Bakiyorsun mesela Mehmet Ekici, adam takimdaki oyunculari kamptan kampa goruyor, coguyla onceden ne arkadasligi ne onceden konusmuslugu var. Turkiye liginde oynamamis, alt yas milli takimda oynamamis, tamamen tanimadigi bir ortam. Saniyorum Tunay, Mevlut falan da boyle. Koyuyorsun kadroya ilk milli macta, oyna diyorsun. Nasil uyum saglayacak bu adamlar? Nasil verimli olacak?

    YanıtlaSil
  4. Bir arkadaşımıızn yorumuna katılıyorum. Alper Potukları ,Egemen Korkmazları hatta Trabzonda formda iken Burak Yılmazı ve Selçuk inanı bir ütrlü milli takımda benimsemedik. Selçuk ve Burak ı bu kategori dışında tutarsak Alper ve Egemen özelinde konuşursak o eleştiriyi bende hep getiriyordum. neden bu oyuncular Anadolu takımlarında görülmezken 4 büyüklere transferin gerçekleşmesinden 1 gün sonra Milli takıma davet ediliyorlar. Bu eleştiriyi bende hep dile getirsemde sorunun cevabınında Ardanın ispanyadaki gelişimine paralel bir cevabı olduğunu düşünüyorum. Arda ispanyaya giderek bir üst aşamaya geçmek için gerekli motivasyon ,Bir Neden ,vizyon ve iç enerji elde etti. Bunu galatasarayda kalrak büyük ihtimalle yapamayacaktı. büyük ihtimalle diyorum. Egemen ve Alper içinde 4 büyüklere transfer olunca Ardanın Alteico MAdridde kazandığı o bir üst aşama için motivasyon oluşuyor. ne yazıkki bu oyuncular anadolu takımlarında bu motivasyonu bir türlü üst düzeye taşıyamıyorlar. Böyle bir transfer şart oluyor gelişim için. O yüzden semihe gökhan gönüle kızıyorum birazda bu yüzden işin kolayını seçtiler. Bir üst aşama için motivasyon yerine işin kolayına kaçtılar.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir