1 Aralık 2012 Cumartesi

Gelecek Adına Bu Yüzden Kaygı Duyarım


"Maçtan 40 dakika önce yanlız sahaya ineceğim, beni ıslıklayın. Maçta takımı destekleyin."

Mourinho, Atletico Madrid maçı öncesinde bu mesajı veriyor taraftarlarına. Real Madrid de ligde iyi gitmiyor ve çok uzun bir aradan sonra Atletico Madrid karşısında favori değiller. Durumları bu ve Barcelona'yı da çok zor yakalamaları, ellerinde kalan Şampiyonlar Ligi.

Galatasaray'ın durumu farklı tabii. Her türlü puan kaybına rağmen ligde hala lider {belki bu hafta kaybedecek} ve Şampiyonlar Ligi'nde istediği konumda. Ama genel itibariyle sezon başında kafalarda kurulan senaryoların uzağında takım, özellikle de lig performansıyla.

Rakip kim olursa olsun kazanır takım diyemiyoruz, öne geçse ''tamam maçı kopardık'' düşüncesi yok, geri düşse ''bu maçı nasıl çevireceğiz'' düşüncesi hakim. Son Gaziantepspor beraberliğiyle de durum ortada. Değişmesi gereken bazı şeyler var ve bunlar değişecek.

Ama şu ortamda futbolcu yuhalamak nasıl bir mantık? Bu Galatasaray'ın geçmiş yıllarda yaşadığı bir hastalıktı, o zaman gerçekten kötüydük, umutsuzduk ve bunun arkasına sığınıyorduk. Bende çoğu futbolcuyu yuhalamışımdır, ama o anın psikolojisi çok başkaydı.

Fatih Terim bunu değiştiren isim oldu, başarı ve güven gelince bundan arındık ama bu güveni ne zaman kaybettik?

Daha yolun başı, Şampiyonlar Ligi'nde beklenen seviyedeyiz, ligde de düzelir tablo ama çok fazla paniğiz, gerginiz ve yansıttığımız şeyler çok kırıcı.

Hamit Altıntop'un oyundan çıkarken yuhalanmasına ben çok üzüldüm, hak etmedi çünkü bunu. Ondan ne beklediğiniz sizin düşüncenizdir. Mesela ben beklediğimi yüzde 70 alıyorum. Şampiyonlar Ligi'nin futbolcusu o diyordum ve Şampiyonlar Ligi'nde de nasıl büyük oynadığını hepimiz görüyoruz. Lig için baktığımızda görüntüsü elbette istikrarsız ama kaybetmeye çalışmak niye?

Bu kötü puan kayıplarının faturasını Hamit Altıntop'a çıkaramazsınız. Hamit Altıntop, Melo değildir, Melo'yu yuhalarsınız ama bundan güç alır o, onun kafa yapısını çözemezsiniz. Hamit Altıntop ise doğrucu davuttur ve bu durum onu moral olarak aşağıya taşır.

Yapmamamız gereken hareketler bunlar, neden yuhalandığını anlamıyorum. Yuhalandığından çok alkış aldı aslında ama arada öyle taraftarların olduğunu bilmek beni gelecek adına kaygılandırıyor. Bugün onu yuhalayan, yarın kimi yuhalar, neden sabrımız bu kadar erken bitiyor, neden eski hastalıkları tekrar bünyemize davet ediyoruz.

Bu yuhalama olayını Jo ile, Mustafa Sarp'la, Barış Özbek'le bitirdiğimizi zannediyordum ben ama şimdi gelecek adına biraz kaygı duymaya başladım. Belli ki bu takımın kötü gitmeye hakkı yok. Bir önceki sezonun iyileri bir sezon sonra ortadan kaybolabiliyor...

6 yorum:

  1. yuhlanacak tek isim bence fatih terim.nasıl bir inat arkadaş bu.dünyada futbol 3lü orta saha ile oynar.terim hala eski kafada.

    arkadaş manu maçının son yarım saati ve elazığ maçının 2. yarısı 3 lü orta saha ile takım futbol oynuyor.hala bunu görmüyor.

    umut sahada yok. onun yerine koy emre çolakı oynasın forvet arkası.hem selçuk hem melo rahatlasın.

    bize luce gibi gerçek teknik direktörler lazım.

    YanıtlaSil
  2. bu adsız nicki ile yorum yapanların kahvede geyik yapanlardan hiçbir farkı yok bence. bu nasıl bir bilgisizlik ve cahilliktir.

    her şeyin football manager oyunundaki gibi yapacağın bir iki basit değişiklikle düzelebileceğine inanan; tuhaf bir cahil özgüvenidir bu. utanmadan bir de fatih terimi yuhalamaktan bahsediyor arkadaş.

    Yazında bahsettiğin taraftar bunun gibi 'adsızlar' işte. Hamit'i yuhala, Fatih Terim'i yuhala.

    Koy Emre'yi forvet arkası oynasın yeaaa!!! Bütün dünya 4-3-3 oynuyor biz niye oynamıyoruz? yeaa!!!

    Emre maalesef iyi bir futbolcuda olmazsa olmazların başında gelen doğru karar verme yetisinden yoksun. Bu yapısal bir kişilik özelliği midir ya da çalışarak değiştirilebilir mi bilemiyorum ama oynadığı her maç insanı tekrar tekrar umutsuzluğa itiyor. Ben bunca saçmalamasın( ne zaman pas, ne zaman şut, ne zaman dripling yapacağını bilememe) rağmen Fatih Hoca'nın hala neden ısrar ettiğini sorgulayanlardanım? Kendindeki bu eksiklikliğin farkında olmadığını, kendini aşırı önemsediğini düşünüyorum. Benzer problemler amrabat, hayatı boyunca aydın, danny, burak, umut vs...futbolcularda ama az ama çok şiddette var. Mesela ben Emre'nin antremanlarda ve maçlarda Riera'yı izlemesini öneririm. Adam topu nasıl stop ediyor, ne yapıyor, nasıl sakin ve soğukkanlı bir şekilde basit oynuyor..Öyle hagi, zidane, alex falan gibi uç örneklere gitmeye gerek bile yok.

    Ama bak bu bile bile yetmiyormuş adsız arkaşa tutup forvet arkası gibi karar verme mekanizmasının ağa babası pozisyona koyulması gerekiyormuş Emre.

    Dostum, teknik direktörlük bir meslektir. Bir iştir. Senin gibiler teknik direktörlük yapmasın diye Fatih Terim bu işi yapıyor. Başarı diye tabir ettiğimiz sihirli fenomen bir değil birçok değişkene ve parametreye bağlıdır. İşte Fatih Terim gibi mesleğinde dünya çapında bir konuma gelmiş, insan yönetiminde usta kişiler karar vermeden önce tüm parametreleri gözden geçirerek karar verirler.

    Bilgisizce, cahilce atıp tutmadan önce bunları bir düşün, hayatını gözden geçir. Daha çok oku, daha çok araştır...




    YanıtlaSil
  3. önemli olan felsefi açıdan iz bırakmak
    http://zoomlabakalim.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  4. Bence Emre forvet arkasi degil,olsa olsa kale arkasinda oynar Galatasaray'da.O da top toplayici olarak.Hemen Anadolu'ya gonderilip ego duzeltmesi gerceklestirilip, akli basina gelince,biraz da top oynamasini gelistirince geri gelebilir,Gelmese de cok buyuk kayip degil,klasik bir rotasyon ve annemizin ligi oyuncusu bence....

    YanıtlaSil
  5. şu ortamda kadronun potansiyeli belki sahaya yansımıyor ama ülkemizin en kariyerli futbolcusunu hemde öyle aşırı kötü oynamadığı bir maçta yuhalamak kesinlikle doğru değil.

    emre çok konusunda ise denebilecek tek bir şey var yetenekli ama futbol zekası ne yazık ki o yetenekleri en üst düzey verimde kullanacak kadar gelişkin değil.

    çoğu zaman bana hasan şaş'ın efektir olmayıp daha ziyade gölgesine çalıp atmaya çalıştığı dönemleri hatırlatıyor. aslında futboldaki en zor şeyi yapma konusunda sıkıntısı varda denebilir yani basit oynamayı beceremiyor.

    misal bu sezon en az iki maçta onun kendi lehine verilmeyen faullerden sonra yaptığı fauller sonucu gol yiyerek puan kaybettiğimiz maçlar var.

    peki bu tablonun hiç mi pozitif tarafı yok dersek, bence var. evet hala basit oynamayı beceremiyor emre ama artık gereksiz zorlamaları geçen sezona göre azaltmaya başladı (gerçi son yedek girdiği maçlarda yine geçen sezonu hatırlattı ama yinede iyimsel olalım).

    forma giymeye alıştıkça eksiklerimi kapattım düşüncesine kapılmadan kendisini geliştirmeye ve oyununu olgunlaştırmaya konsantre olursa ileride önemli bir futbolcu olmak için gerekli yeteneğe sahip.

    sistem konusunda ise geçen seneki tek forvetli kısır dönem olmadığından hem kanat/forvet rotasyonu hemde orta saha rotasyonu bu kadar zenginleşmişken 4-4-2'de inat etmemek lazım. umut, elmander ve burak üçlüsü forvet haricinde kanat/forvet olarakta oynayabilen oyuncular. bunu kullanmak lazım.

    YanıtlaSil
  6. zac

    benim söylediklerimi fatih terim basın toplantısında söylüyor.sistem değişebilir diye.fm oynamıyoruz tabi.ama dünya futbolunun nereye gittiğini takip edenler görüyorlar.3 lü orta saha ve 4-2-3-1 (4-3-3) iyi takımların dizilişi.bu rakamların ötesinde bir durum.set hücumu yapmak zorunda olan bir takımda umut ve burak aynı anda sahada olamazlar.topla ilişkileri iyi değil.buda etkili pas trafiğini aksatıyor.biri (buraktır bu) olmalı ve üçlü orta sahaya dönmeli.manu maçında dikkat edildiyse 2 forvetle oynarken ipler manunun elindeydi.sonra 3 lü orta sahaya geçip denge sağlandı.terim orada doğru karar verdi.elazığspor maçının 2. yarısında da aynı durum yaşandı.ilk yarıda yokları oynayan takım 2. yarıda 3lü orta saha ile oyunun hakimi oldu.pas trafiği yükseldi.

    emre çolaka gelirsek. çok yakında galatasarayın değişmez oyuncusu olacak.onu galatasarayda tutmak çok zor.müthiş bir yetenek.inanılmaz paslar atabiliyor(manu deplasmanında buraka attığı inanılmaz harika bir pas ve türkiye kupasındaki asistten önceki pası).elazığ maçındaki kaçırdığı golde doğru vurdu.ivesa ayaklarıyla kurtardı.ama vuruş tekniği doğruydu.
    oyuncuları değerlendirken oynadığı mevki ve oynanan sistemi gözönünde bulundurmak gerekir.emre çolak 3lü orta sahada oynar.orta ikilinin önünde.kanat oyuncusu değil.kanata koyarsanız yeteneklerini kısıtlamış olursunuz.
    aynı şekilde selçukta 3lü orta sahada daha verimli olabilir.2li olduğunda ise hücumsal etkinliği azalıyor.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir