7 Nisan 2013 Pazar

Galatasaray 3-1 Mersin İdman Yurdu, Damara Basıldığında


Şanssız bir gol yiyerek başladık ama kötü oynayarak devam ettik. Beklenti de farkıydı tabii, herkes rahat bir maç bekledi. Hiçbir rakibi hafife almamak lazım ama bu tip maç trafiklerinde de bazı rakiplere karşı biraz daha vitesi düşürürsünüz.

10 kişi de kaldıktan sonra, şaşkınlık yerini paniğe bıraktı ve hücum ararken Galatasaray, geride çok boşluklar verdi. O dakikalarda daha kötü bir tablo oluşmadıysa eğer, Muslera sayesindedir bu. Rakibin iyi bir silahı varsa eğer, bu da hızı. Kontraya iyi çıkıyorlar, arka boşlukları da iyi kullandılar ama sonuca gidemediler.


Gökhan Zan'ı bu noktada eleştirmek lazım. Paniğin bir numaralı sebebiydi aslında. Golde olan hata üzerinde asla durmuyorum, olur böyle şeyler ama Gökhan Zan'ın asıl hatası Ujfalusi'ye dönüşmeye çalışmasıydı. Topla orta sahayı geçme çabaları, uzun pas ısrarı derken topu ayağında tutamadı Galatasaray, sürekli kaybetti.

Galatasaray'ın damarına basıldığında, ortaya müthiş bir direnç çıkıyor. Orduspor maçında da bunu izledik, bu maçta da. Damarına basılmış Galatasaray'ın bir anda basıl bir başkalaşım içerisine girdiğini gördük. Bu başkalaşıma da Drogba adını koyabiliriz, isyanın lideri o oldu çünkü. Akhisar Belediyesi maçında tek başına takım diye bir yorum yapmıştım Drogba için ama daha farklı birşey aslında o.

Üçlü sistemler denemeye başladık. Üçlü savunma, üçlü forvet gibi. Bunlar da maç içerisinde oluyor. İkinci yarıya başlarken, Semih Kaya & Emre Çolak değişikliği de bunu gösteriyor. Semih Kaya, Gökhan Zan ve Hakan Balta ile defansı üçleyip, Mersin İdman Yurdu'nun kontra silahını elinden aldık önce.

Devamında da, Drogba ve Amrabat ile topu hücumda tuttuk. Ben, Sneijder'i bu tip durumlarda oyundan asla almam ama tercih hep onun çıkması yönünde oluyor. Amrabat'ın iyi görüntüsü, belki de ilk defa bu denli oyuna gösterdiği etki bunu tölare etti tabii. Drogba'nın da hücumda yarattığı fark derken, Galatasaray ikinci yarıda istediği sonucu aldı.

Daha rahat kazanılması gereken bir maçtı tabii. Rotasyon düşünürken, daha önemlisi hafta içi Real Madrid maçı var derken, fazlasıyla yıprandık. Bu kötü oldu.

Ayrıca, Emre Çolak görüşümün de arkasındayım. Oynayacaksa eğer Sneijder'in pozisyonunda oynayacak, orta sahanın derinliklerinde değil. Ona, Selçuk İnan'ın görevini verince ortada orta saha diye birşey kalmıyor. En zayıf orta sahalar bile, Galatasaray'a karşı çok baskın olabiliyor. Son maçlarda 18'e dahi alınmıyorken, bu maçta 11 oynaması şaşırttı bu yüzden. Yekta Kurtuluş'u bekliyordum ben.

Bu maçı kazanma umudunu, ilk yarıda Muslera'nın performansı verdi bizlere. Kazandıysak eğer, Drogba kazandırdı bu maçı ama maçın her anında da olan isim Melo'ydu. Onun adına sezonun en iyi performansıydı bu diyebilirim.

Gökhan Zan'ın ilk yarıda aldığı bu gereksiz sorumluluğu eleştirdik ama Melo'nun o sorumluluğu almasıyla birlikte de Gökhan Zan da toparladı. Takım biraz daha organize oldu ama daha önemli yaptığı bir iş varsa, o da kaptığı toplar. Tanım basit, süpürdü.

Son olarak şunu ekleyelim. Duran top mevzusunu yazıyorum kaç zamandır. Bu maçta duran top olayının biraz daha değişime uğradığını gördük. Burak Yılmaz'ın ilk yarıda attığı frikik, Melo'nun penaltısı derken daha iyisi oluyor, bu güzel.

1 yorum:

  1. Sneijder'in arkasını toplayacak adamın Selçuk İnan kalibresinde olması lazım yoksa hem Wesley'nin hem de onun arkasında yer alanın verimi düşeçektir ki ikinci yarı kafadan sistemi değiştirdi teknik heyet.Madrid maçının ikinci yarısı gibi 3lü savunma belki 10 kişi kalmasak bu sadece Emre Çolak değişikliği ile giderilebilirdi ama Wesley'nin takım savunmasına katkısı iyi niyetli olsada malum,çok efektif değil.
    Söylediğin gibi Melo son 3-4 maçtır başka bir oyun oynuyor ilk Schalke maçındaki Melo gitti yerine geçen seneki takımı ileri iten bir dinamo geldi inanılmaz enerji koydu ve bunu tek yönlü yapmadı hem savunmayı hem hucumu organize etti umarım bu isteği ve arzusu ligin sonuna kadar artarak sürer çünkü iyi bir Melo demek takımın 2 vites birden arttırması demek....
    Bir tek Amrabat'a ben bi anlam yükleyemiyorum.İyi oynadı mı açıkcası oyun repartuarında nerdeyse hiçbirşey yok(ki olduğuna inanıyorduk alırken),adam eksiltme olması lazım yok yapamıyor,şut çıkartma yok,pasörlük evet CLiginde güzel assisteler yaptı ama devamlılık yok,pas oyununa katkısı yok 40 yılda bir ikiye bir yapmak aklına falan geliyor,oyunu okuma zaten yok,top kontrolü alt yapı terk bir tek hızlı ve topu gövdesiyle ileride tutabiliyor valla kayseride bize karşı iyi maçlar çıkarmıştı ama merak ediyorum biz aynı adamı mı aldık diye birde baya astronomik para verdik bence oyununu geliştirmeli bunu yapmazsa işi zor...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir