28 Mayıs 2014 Çarşamba

Sağ Bek'ten Ziyade İlk Tercih Orta Saha Olmalı

Geçtiğimiz sezonun ara transfer döneminde kadromuza kattığımız bazı isimlerle ilgili yaptığımız çalışmada sıra Veysel Sarı'ya geldi. Kadromuza kattığımız isimler arasında belki de en çok şans bulan ama son haftalarda ilk 18'de dahi göremediğimiz bir futbolcu oldu. Veysel Sarı'nın transfer süreci, dünü ve yarını üzerine Eskişehir'in değerli kalemlerinden sevgili İsmail Genç ile görüştük, kendisine çok teşekkür ediyoruz.


Veysel Sarı'nın transfer süreciyle başlayalım. Karışık bir hikaye aslında. Daha çok gündemde olan isim Tarık Çamdal'dı ama ibre bir anda Veysel Sarı'ya döndü ve bu transfer de imkansıza yaklaştı derken gerçekleşti. Nasıl bir transfer süreciydi bu?

İsmail Genç: Aslına bakarsak Veysel Sarı Tarık’tan daha önce gündemde olan bir isimdi. Sadece bu sezonun ilk yarısında Türkiye’deki sol bek kıtlığı nedeniyle bu bölgede iyi iş çıkaran Tarık gündemde daha fazla yer buldu kendine… Veysel, Beylerbeyi’nden geldikten sonra 2009-2010 sezonun sonlarına doğru ilk 11’e yerleşmeye başladı. Rıza Çalımbay dönemiydi… Stoper transferiydi ama oyuncunun orta sahada, sol bekte falan oynadığı da biliniyordu… Çalımbay genç futbolcuyu genelde yedekten oyuna alıyordu. Mesela skoru korumayı düşündüğü maçlarda Alper’i çıkarıp Veysel’i alıyordu… Diğer sezonun başında da stoper oynamaya devam etti Veysel. Çalımbay gitti, Bülent Uygun geldi.

İlk maçlarda yine stoperdi fakat sonrasında Volkan Yaman’ın sakatlığı gibi nedenlerle Bülent Hoca onu sol beke çekti… Volkan varken stoper, yokken sol bek oynadı. 2011-2012 sezonunda Skibbe’nin gelişiyle Veysel Sarı daha ilk maçtan orta sahada oynamaya başladı. Üçlü orta sahada Bülent Ertuğrul ve Alper Potuk’la çok iyi uyum sağladı. Savunmada da hücumda da çok etkiliydi… Skibbe yarım sezon sonra iyi gitmesine rağmen takımdan ayrılınca Ersun Yanal geldi. Veysel, Yanal döneminde de orta sahada devam etti. Ancak 2012-2013 sezonu başlarken Sezgin Coşkun’un sakatlığı, Koray Arslan’ın takımdan ayrılmasıyla Veysel sağbek’e geçti. Galatasaray’a gidene kadar da bir buçuk sezon bu mevkide oynadı.

Açıkçası Eskişehirspor taraftarına sorsanız Veysel’in orta sahadaki hali herkes tarafından çok beğeniliyordu. Sağbeke geçtikten sonra daha fazla hatalı oynamaya başladı. Taraftar de kritik hataları ve iyi ortalar yapamaması nedeniyle tepki göstermeye başladı maç esnasında… Veysel de buna karşılık verince araya soğukluk girdi. Taraftar Veysel’in gitmesini istiyordu. Veysel de zaten çok mutlu değildi. Sözleşmesi de sezon sonu bitecekti… Tarık’la birlikte adları transferde anılıp, menajerleri de başka kulüplerle görüşmeye başlayınca yönetim tarafından kadro dışı bırakıldılar. Olaylı süreçte Tarık’la sözleşme uzatıldı, istediği paraya yakın bir yıllık ücrette anlaşıldı ancak Veysel’e istediği ücret verilmedi. Takımda şans bulamayan Necati ve Servet gibi isimlerin astronomik yıllık ücretlerinin de bunda etkisi fazlaydı tabi. Veysel haklı olarak aldığından daha fazlasını hak ettiğini düşünerek ayrılmak istedi. Galatasaray’a transferi böyle gerçekleşti. Süreç iki taraf için de olumlu sonuçlandı diyebiliriz…

Veysel Sarı'nın ilk etapta forma şansı buldu ama sonraki dönemde formayı kaptırdığını gördük. Galatasaray'da geçirdiği yarım sezonu nasıl değerlendiriyorsunuz?

İsmail Genç: Veysel hırslı bir futbolcu… Eminim ki antrenmanlarda da bunu gösteriyordur. Bir futbolcu için çok zor bir dönem atlattı. Üzerindeki baskıyı tahmin bile edemezsiniz. Takımla kampa katılmamasına rağmen ilk maçlardaki performansı iyiydi... Ancak takımın gidişatı önemli tabi… Takıma sezon ortasında gelen ve henüz alışmayan bir isme şans vermek risktir. Teknik direktör cesaretliyse oynatır. Galatasaray’ın da aldığı kötü sonuçlar, Mancini’nin bu riske girmesini engellemiştir diye düşünüyorum…


Joker kavramının içini dolduran isimlerden biri aslında. Sağ bek asıl mevkisi olmasına rağmen, orta saha, stoper, hatta daha önde de kullanıldığını daha önce gördük. Veysel Sarı'yı çok takip etmiş ve yakından bilen biri olarak, hem futbolcu özelliklerini hem de karakterini nasıl tanımlarsınız?

İsmail Genç: Aslında Veysel’in asıl mevkisinin sağbek olmadığını söyleyebilirim… Bu benim şahsi görüşüm. Futbolcunun özelliklerine bakıldığında orta sahaya daha çok yakıştığını ve bu mevkide daha başarılı olacağını düşünüyorum, onun orta sahadaki performansına çok kez şahit olmuş biri olarak… Veysel’in fiziği çok iyi… Çok hırslı, mücadeleden vazgeçmeyen bir isim… Kafa toplarında da etkili… İkili mücadelelerde pes etmez, topu mutlaka kazanır. Zaman zaman çok etkili şutlar atar. Yerden paslarda başarılı ancak orta yapma konusunda eksiği var. Bu yüzden de çok iyi bir bek oyuncusu olur diyemem. Ancak orta sahanın neresine koyarsanız koyun oynar… Hatta sıralama yaparsak ilk tercih orta saha, ikinci tercih stoper, üçüncü tercih sağbek olmalı… Karakterine gelince çok efendi biridir Veysel… Hiçbir zaman saygısızlık etmez. Ancak sinirli bir yapıya da sahip… Damarına basıldığında sert tepki gösterir. Tribünden gelecek bir küfür onu fazlasıyla sinirlendirir.

Son olarak, sizce nasıl bir gelecek bekliyor Veysel Sarı'yı? Galatasaray'ın Eboue ile de yolları ayıracağını düşünürsek, sağ bek anlamında açılan bir yer var. Ayrıca 5+3'lük kontenjan ve o bölgede oynayabilecek Sabri Sarıoğlu, Salih Dursun ve sağ bekleşen Semih Kaya'nın varlığında da bir yabancı alınmayacak görünüyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

İsmail Genç: Veysel bir kere her takımın ihtiyacı olabilecek türde bir oyuncu. Sağbek, solbek, stoper ve orta sahanın her yerinde oynayabiliyor… Ve nerede oynarsa oynasın hakkını veriyor... Galatasaray’da da özellikle sağbekteki takım arkadaşlarından daha üstün yeteneklere sahip olduğunu düşünüyorum. Şans bulursa bunu en iyi şekilde değerlendirecektir. Zaten takımla kamp dönemi geçirmesi en önemli faktör olacak. Takımdaki herkesle iyi anlaşabilen uyumlu bir isimdir… Hocaya da sevdirirse kendini önümüzdeki sezon yükselişe geçeceğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir