Bu tarz röportajlara bir süre ara vermiştik, yeniden başlıyoruz ve Galatasaray Tv'nin en sevilen yüzlerinden biri olan Nazlı Öztürk bizleri kırmayarak, kabul etti. Kendisi ile Galatasaray üzerine çok güzel bir söyleşi gerçekleştirdik, kendisine tekrar teşekkür ediyoruz..
Galatasaray taraftarlarının en çok sevdiği isimlerden birisiniz, çünkü hep bahsettiğimiz Galatasaray duruşunu en iyi şekilde temsil ediyorsunuz. Sizin için Galatasaray'ın ne ifade ettiğini sorarak başlayalım, Galatasaray söz konusu olduğunda nasıl bir Nazlı Öztürk var?
Nazlı Öztürk: Öncelikle bu nazik yakıştırmanız ve bu güzel röportaj teklifiniz için
teşekkür ederim. Galatasaray benim için aslında bir kaç kelimeyle tarif
edilemeyecek kadar özel. Ben ona bütün sıfatları içinde barındırdığı
için hayatın ta kendisi diyorum. 28 yıllık hayatımda bana mutluluğun en
güzellerini yaşattığı gibi üzüntünün de güzel olanını yaşama fırsatı
verdi. Üzüntünün güzeli nasıl olur diyebilirsiniz ama sefasını
sürdüğümüz kadar cefası da güzel benim için. Çok klişe olabilir ama
benim için söz konusu Galatasaraysa gerisi teferruattır. Çok kalp kırdım
Galatasaray için, çok sevdiğim insanlarla saatler süren kavgalar verdim
ve vermeye devam edeceğim. Çünkü Galatasaray benim özelim ve kıymetlim.
Ailemden sonra gelen en önemli şey. Öyle ki hayatım boyunca hep bende
yeri olmasını istediğimden ensemde bir Galatasaray dövmesi var. Koyu
Fenerbahçeli bir babanın kızıyım ama doğru yolu bulmam zor olmamış :)
10 yaşımda başlayan Galatasaray rüyam bir ömür boyu devam edecek.
Biraz televizyon kariyerinizi soracak olursak, Galatasaray TV ile ilişkiniz nasıl başladı ve şu an kendiniz açısından düşündüğünüz noktanın neresindesiniz?
Nazlı Öztürk: Hayatım boyunca hep Galatasaray için taraftar olarak tribünde
desteklemek dışında birşeyler yapmak istedim. Ve Allah önüme fırsatların
en güzelini çıkardı, sonucunda kendimi Galatasaray ailesinin içinde
buldum. Yakın bir arkadaşım Galatasaray Tv'de spikerdi ve onun
vasıtasıyla tv kariyerimin en özel günleri başladı. Daha yolun çok
başındayım. Ben maalesef konu Galatasaray olunca çok profesyonel
olamıyorum, hala bir çok konuya amatör duygularla yaklaşıyorum bu yüzden
de zaman zaman çok tepki alıyorum :) ama ben Galatasaray'a bir iş
gözüyle değil aşk gözüyle bakıyorum ve amatör ruhumu kaybetmeyi de
düşünmüyorum.
Nazlı Öztürk: Çok sevdiğim bir söz vardır; Futbol asla sadece futbol değildir.
Bakıldığında bir çok durumu, duyguyu içinde barındıran bir spor futbol.
Ancak bunun sadece tuttuğu takıma yürekten bağlı olanlar için geçerli
olduğunu düşünüyorum. Günümüz futbolunda manevi değerlerin yerini maddi
çıkarlar almaya başladı. 14 sene şampiyonluk görmemiş bir nesil var. Ben
o nesilden değilim, belki de onların duygularını hiç bir zaman
anlayamam ama dönem dönem takımın gidişatında yaşadığım yoğun duygularda
takıma kızdığım, kırıldığım hatta sitem bile ettiğim anlarda bana
hikayeleriyle o günlerin geçici olduğunu, taraftarlığın iyi günde değil
kötü günde de olması gerektiğini öğreten ve empati duygumu geliştiren
çok sevdiğim büyüklerim oldu.
Galatasaray kültürü, duruşu ve elde ettiği başarılarla Türk futbolunun çok üzerinde bir kulüp. Binlerce senaryoya maruz kalmış, yıpratılmaya çalışılan ama her defasında daha güçlü bir şekilde başarılarıyla onu yıpratmaya çalışanları utandıran bir kulüp. Ben Galatasaray'ı ve Galatasaraylıyı en çok "fikri hür, vicdanı hür" oluşuyla seviyorum. Kimseye boyun eğmemesini seviyorum. Bir Galatasaray taraftarına herhangi bir düşünceyi dayatamazsınız. Galatasaray'da kişilere biat yoktur. Armaya, renklere vardır. Diğer kulüplerde gördüğümüz gibi kimsenin askeri, yandaşı değildir Galatasaraylı. Doğrusunda desteklediği gibi hatasında da gereken cevabı vermeyi, hesap sormayı bilir.. Her ne kadar önüne engel konulmaya çalışsa da yine bu ülkeyi Avrupa'da en iyi şekilde temsil edecek tek kulüp Galatasaray. Bu ülkeye bir gün Şampiyonlar Ligi kupası gelecekse onu Galatasaray getirecek.
Geçmiş döneme baktığımızda Didier Drogba, Wesley Sneijder gibi transferlere şahit olduk ve sizler bu transferleri kulüp televizyonunda bizlere en iyi şekilde yansıttınız. O anları hatırlayınca ne düşünüyorsunuz?
Nazlı Öztürk: Didier Drogba ve Wesley Sneijder transfleri herkesi heyecanlandırdığı
gibi bizleri de fazlasıyla heyecanlandırdı. Kendi adıma konuşacak olursa
Drogba adı ciddi anlamda Galatasaray ile anılmaya başladığında
heyecandan uyuyamıyordum. Kariyeri başarılarla dolu, lider ruhlu bir
oyuncu. Bir futbol efsanesi. Taraflı tarafsız herkesin saygı duyduğu,
takdir ettiği bir isim. Sneijder ismini ilk duyduğumda pek fazla ihtimal
vermemiştim. Günümüz şartlarında baktığımızda yaşının da genç
olmasından dolayı Türkiye ligini tercih edeceğini pek sanmıyordum. Ama
Galatasaray'ın büyüklüğü, hedef ve idealleri bizi tercih etmesindeki en
büyük etken oldu. Yaşı ve performansı itibariyle baktığımızda
Galatasaray'ın en iyi transferlerinden biri. Drogba'nın gelişinde
yayında ben de vardım. Benim için unutulmaz bir deneyimdi. Uçaktan inip
Galatasaray bayrağını açtığı an nefesim kesildi. Forma giydiği 1.5
sezon boyunca hemen hemen her maçında Drogba'ya bakıp "şaka maka
hakkaten Drogba bizde oynuyor yaa" dediğim bir oyuncuydu.
Rakip takımda forma giyse, deli gibi kıskanabileceğim türde bir yıldızdı. Son dönemlerinde çok eleştirildi ama ben böyle büyük oyuncuların kalitesini tartışmayı yersiz buluyorum. Drogba Galatasaray'ın marka değerine değer kattı. Profesyonel gözle bakıldığında çok iyi bir projeydi. Amatör ruhla bakıldığında bir futbol efsanesini sarı-kırmızı kutsal forma altında izlemek müthiş keyif vericiydi. Ayrılık kaçınılmazdi ama gidişi bana dokunan, kalbimde ayrı yere koyduğum oyunculardan biri. Hiçbiri bir Hagi olamaz tabii :)
Bu sezona bakarsak nasıl bir Galatasaray beklentiniz var?
Nazlı Öztürk: Galatasaray 2 sezonda elde ettiği başarılarla çıtayı çok yükseltti.
Taraftarın zaman zaman sitemi de bu yüzden diye düşünüyorum. Eldeki
kadroya bakıldığında yerli kalitesi yüksek bir kadro yapılanması var.
Türk futbolunun kanayan yarası yabancı sınırında sahip olunabilecek en
kaliteli yerlilere sahip Galatasaray. Her sezon takıma yıldız transfer
yapıp milyon dolarlar harcamak yerine nokta atışı yapmayı daha mantıklı
buluyorum. Geleceğin takımını kurduğu bir döneme girdi Galatasaray.
Rakiplerine oranla zorlu bir fikstür Galatasaray'ı bekliyor. 3 kulvarda
mücadele edecek olmak dönem dönem hem fiziksel olarak hemde mental
olarak takımı zorlayacaktır. Ama bunun üstesinden gelebilecek bir kadro
kuruluyor. Sahadaki 11 kadar kaliteli oyuncuların yedekte beklediğini
bilmek bir nebze olsa taraftarı rahatlatıcı bir durum. Eminim ki bir çok
oyuncu da bu durumun mental rahatlığını, güvenini hissediyordur.
Prandelli'nin oyuncular için bir şans olduğuna inanıyorum. Kariyerinde
önemli başarıları olan bir teknik patron olmayabilir ama insanın
yüreğine dokunan, muazzam bir hayat hikayesi var. İkili ilişkileri
oldukça kuvvetli, oyuncularla birebir ilgilenen başarıya aç bir hoca
oluşu Galatasaray'a bu sezon hedeflediği tüm başarıları getireceğine
olan inancım sonsuz.
Nazlı Öztürk: Benim Galatasaray efsanem bir çok kişinin de olduğu gibi Hagi. O bana
Galatasaray'ı sevdiren isim. 10 yaşımda ilk maçıma gittiğimde ilk kez
onun golüyle sevindim. Çok farklı duygular hissetmiştim. O kadar insanı
bir kişinin bu derece mutlu etmesi bana çok enteresan gelmişti. Bu
sevginin aşka, tutkuya dönüşmesi de çok zaman almadı. 14 yaşımda UEFA
kupası gördüm. Ama görmeseydim de yine Galatasaray'ı bu denli tutkuyla
severdim. Şimdi daha iyi anlıyorumki o dönemin manevi değerlerine
ihtiyacımız var. Para başarı için bir araçtır , amaç olmamalıdır.
Galatasaray TV'mim dışındaki Nazlı Öztürk nasıl biri, kendinizi bizlere anlatmak isterseniz neler söylemek istersiniz?
Nazlı Öztürk: İş dışında yine Galatasarayla yatıp kalkan, sporun her dalına ilgisi
olan, ailesi ve sevdikleriyle hayatın tadını çıkarmaya çalışan bir
insanım.
Bizleri kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz ve gelenek olduğu üzere son soruyu soralım. Sportif Cümleler için neler söylemek istersiniz?
Nazlı Öztürk: Sportif Cümlerler, fikirlerine değer verdiğim, yorumlarından,
analizlerinden keyif aldığım severek takip ettiğim dolu dolu bir blog.
Ve severek takip ettiğim bir blog da bana da yer ayırmanız gurur verici.
Yeniden teşekkürler :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder