8 Ağustos 2014 Cuma

Yazılan Tarihin Ardından; Karabükspor

Teklif sevgili Nihat Akyel'den geldi, benim de aklıma oturdu ve yeni bir röportaj dizisine başlamaya karar verdim. Süper Lig'in 18 takımı için bu tip röportajlar yapacağım ve yazdığı tarih itibariyle de ilk olarak Karabükspor'la başlamak istedim. Sevgili Nihat'a çok teşekkürler..

Rosenborg her ne kadar eski gücünde olmasa bile adı itibariyle çok büyük bir kültür. Karabükspor'un da ilk Avrupa sınavı olduğunu düşünürsek başarılan iş çok büyük. Sen neler söylemek istersin bu konuda, Karabük için Avrupa sınavı beklentilerinin hangi ölçütünde devam ediyor?
Nihat Akyel: Bilindiği gibi kuralar çekilirken Karabükspor'un rakibini Rosenborg - Sligo Rovers eşleşmesinde tur atlayan taraf olacaktı. Kuralar çekildiği anda ise İrlanda takımı ilk maçı deplasmanda 2-1'le geçmiş tur için oldukça avantajlı konumda bulunuyordu. Biz de Rosenborg'dan ziyade Sligo Rovers takımına yoğunlaşmıştık açıkçası. Rosenborg ikinci maçı deplasmanda 3-1 le geçince senin de bahsettiğin gibi Rosenborg'un futbol kültürü ve tecrübesi tekrar aklımıza düştü. Önceki yıllarda Şampiyonlar Ligi gruplarından aşinaydık Rosenborg'a ama eski gücünden uzakta olduğu da açıktı. Hele kendi evimizdeki maçtaki 0-0'lık sonuca rağmen ortaya konan oyun tur ümitlerimizi fazlasıyla yükseltti. Avrupa bizim için beklenti üstüydü zaten ama en azından ortaya karakter koyulacağından emindik.

Şu noktaya gelmesi bile büyük başarı, bana göre Karabükspor görevini tamamladı ama her bir noktaya geldiğinizde daha ilerisi için neden olmasın dersiniz. Şimdi ise rakip Saint Etienne. Karabükspor'un tur şansını nasıl görüyorsun ve olası grup aşaması sezon içerisinde Karabükspor'u nasıl etkiler?
Nihat Akyel: Aslına bakılırsa Rosenborg serisinden önce taraftarlar arasında hangi takım gelirse gelsin burada bulunmak bile büyük olay görüşü hakimdi. Herhangi bir endişeden çok heyecan vardı bizde. Play Off'ta ise biraz değişti bu düşünce. Gruplara kalmak Karabükspor adına çok büyük iş. Kura şansının yanımızda olmasını çok istemiştik bu yüzden. Ancak rakip Fransa'nın dişli takımlarından ve en renkli tribün kültürlerinden Saint Etienne takımı oldu. Rakip zor, aynı doğrultuda tur da zor. Avrupa tecrübeleri ve kaliteli isimlere sahipler. Zor olması ümitsiz olduğumuz anlamına gelmiyor ama. En azından keyifli maçlar bizi bekliyor.

Önceki dönemlerde sezonu erken açan takımların ligde bir takım sıkıntılar yaşadıklarını hatırlıyoruz. Fizik anlamında etkileyeceğini düşünmesem de mental anlamda problemler olabilir. Umarım asgari düzeyde atlatılır bu süreç.

Tolunay Kafkas'la birlikte daha sağlam bir Karabükspor var. İstikrar anlamında da adımlar atıldığını görüyoruz. Sen Karabükspor'un bugünü için neler söylemek istersin, yeni sezona yönelik hedefler neler ve bu hedefler düşünülünce kurulan kadro yeterli mi?
Nihat Akyel: Tolunay Kafkas hakkındaki genel kanı defansif oyun anlayışı ve bu anlayışla beraber ortaya konan sıkıcı futbol. Oynatmamak üzerine dayalı bir futbol düşüncesi. Belki de haklı olabilirler. Biz de dışarıdan bir taraftar olsak aynı düşüncelere sahip olabilirdik aslında. Zaman zaman da eleştirdiğimiz dönemler olmadı değil. Fakat kabul etmemiz gereken bir gerçek var ki çok acı tecrübeler yaşadı bu takım ve şehir. Hatırlarsan iki sezon önce büyük takımlara karşı kök söktüren, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor gibi rakiplere karşı deplasmanda 3 gollü galibiyetler alan bir takım vardı. Fakat o takım ligin son haftasında aldığı galibiyetle ligde kalabildi. Keza bir önceki sezon da daha farklı bir senaryo vardı fakat yaşanan sıkıntılar aynı ölçüdeydi.

Demem istediğim oynattığı futbol ne kadar sıkıcı da olsa takıma bir kimlik kazandıran, bu doğrultuda hamleler gerçekleştiren bir teknik adam var takımın başında. Sevmek zorunda değiliz ama saygı duyuyoruz. Yarın elenebiliriz, ligde istediğimiz sonuçları alamayabiliriz ama ne yapmak istediğini bilen ve mücadele eden bir takım olacağından eminiz.

Kadro olarak ise başaltı takımlarla kıyaslamak doğru olmaz ama yerinde hamleler yapıldığı kanaatindeyim. Karabükspor şu ana kadar 12 transfer gerçekleştirdi ve kiralama bedelleri dahil ödenen toplam rakam 1.3 milyon avro. Bunu da göz önünde bulunmak gerek.


İshak Doğan transferini de konuşalım aslında. Yerli sol bek sıkıntısı yaşanan şu zamanlarda İshak Doğan'ın değeri bu ölçüde yükseldi bana göre. 2.750.000 avro + Soner Aydoğdu + Aykut Akgün transferi de piyasanın ne kadar yükseldiğine işaret. Bu transferi nasıl değerlendiriyorsun?
Nihat Akyel: Evet ülkedeki yerli sol bek sorunu malum. Türk futbolunun duran top zaafiyetinden sonra sol bek sorunu da başlı başına araştırma konusu olabilir. Şaka bir yana İshak Doğan Ankaragücü'nün o sancılı döneminde sivrilen isimlerinin başında geliyordu. O dönemde makul sayılabilecek bir meblağ karşılığıda takıma kazandırılmıştı. 1 sezon Seriç'in arkasında bekledikten sonra Tolunay Kafkas kendisine güvendi ve görev verdi. Savunma zaafiyeti vardı ama oynadıkça kendisini geliştirme imkanı buldu. Daha yolu çok uzun fakat gerekli potansiyel kendisinde mevcut. Trabzon gibi kendi taraftarının psikiolojik baskısını hisseden bir takımda neler yapacak izleyip göreceğiz. Altyapısını yurt dışında alması bu anlamda kendisi adına önemli. Bu arada çok küçük bir düzeltme yapmalıyım. İshak için ödenen bonservis ücreti 2. 750.000 avro değil, 1. 750.000 avro + Soner Aydoğdu + Aykut Akgün şeklinde. Gelen giden özelinde her iki taraf adına da kazançlı bir transfer pazarlığı olduğunu söylemek mümkün.

Seni bulmuşken Furkan Özçal'ı da sormak isterim aslında. Tolunay Kafkas'ın Kayserispor döneminden bildiği, tanıdığı bir futbolcuydu ve geçtiğimiz sezon Karabükspor formasıyla da kendisini yeniden hatırlattı. Bugün Prandelli'nin bırakmak istemediği isimlerden biri. Umut Gündoğan gözden çıkarken, Furkan Özçal'ı bırakmak istemiyor. Yoksa Karabükspor'un bu konuda bir talepi vardı ama Soner Aydoğdu ile birlikte bu ısrardan vazgeçmiş görünüyorlar. Geçtiğimiz sezonu nasıl geçirdi Furkan Özçal ve önümüzdeki dönemde neler yapabilir?
Nihat Akyel: Tolunay Kafkas tanığı ve daha önce beraber çalıştığı oyuncularlı kadrosuna katmayı seven bir hoca. Bu transfer döneminde kadroya katılan ve benim de çok eleştirdiğim Turgay Bahadır hamlesi buna iyi bir örnek. Furkan da kadroya katıldığı dönem çok farklı değildi. Galatasaray'da uzun süre forma şansı bulamamıştı. İlk geldiği dönemler sorumluluk almaktan kaçındı, tabiri caizsekaçak oynadı. O dönemler de kendisini en çok eleştirdiğimiz dönemlerdi zaten. Fakat özellikle sezon sonuna doğru kendisini buldu ve skora da katkı yapmaya başladı. Açıkçası şu anda Furkan'ı aradığımızı söyleyebilirim. Gerek yönetim gerekse Tolunay Kafkas Furkan'ı kadroya katmak için çok uğraştı. Furkan da Karabükspor'da oynamakta oldukça istekliydi fakat Galatasaray'daki hoca belirsizliğinin uzun sürmesi bu transferi sekteye uğrattı. Son olarak da Prandelli'nin oyuncuyu kadroda düşünmesi Karabükspor'u farklı arayışlara itti. Nihayetinde de Soner Aydoğdu transferi gerçekleşti. Kim bilir belki de Furkan için kapı tamamen kapanmamıştır. Galatasaray performansı hakkında konuşmak için erken ama en azından rotasyonda yararlı olacağını düşünüyorum.


Son olarak bize Karabük şehri ve bu şehrin futbola bakışı için neler söylemek istersin. Neden Karabükspor desem, bu soruya nasıl bir cevabın olur?
Nihat Akyel: İlk olarak neden Karabükspor sorusuna cevaplandırmak isterim. Herşeyden önce Karabük benim memleketim. Karabük dışında yaşadığım için maçlarına gitmem mümkün olmasa da alt liglerde olduğu dönemlerde dahi takip etmeye çalışıyordum. Sevincimiz de hüznümüz de Karabükspor'la paralel gelişiyor artık.

Karabük şehir olarak acıyla bütünleşen bir yapıya sahip. Kaldı ki Karabükspor sancılı olduğu ve taraftar desteğine ihtiyaç duyduğu dönemlerde bu destekten hiç mahrum kalmadı. Fakat bazı dönemler bu birlikteliği yakalamakta sorun yaşayabiliyor. Bir diğer önemli husus da futbol kültürü. Bu kültür de Karabükspor'la birlikte gelişecek gibi görünüyor. En azından biz bunu ümit ediyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir