18 Eylül 2014 Perşembe

Galatasaray Markasını Tekrar Hatırlamamız Ünal Aysal Sayesindedir

 
Tam emin olmamakla birlikte, ilk kez Ünal Aysal için bir yazı yazıyorum. 2011 Mayıs'ında başkan olmasına rağmen 3 yıl sonra böyle bir yazı yazma gereği duyuyorum, o geçen üç yılda da gelen büyük başarıların farkındalığıyla.

Özhan Canaydın ve Adnan Polat dönemlerinin oldukça başarısız olduğunu ve Galatasaray'ın dip yaptığını benim gibi herkes düşünüyordur. Özhan Canaydın, büyük bir karakter ve çok güzel bir insandır (bu anlamda da asla unutulmayacak) ama onun dönemi başarısız bir dönemdi. Kurtarıcı mahiyetiyle gelen Adnan Polat döneminde ise ortaya konulan içi boş vizyonun yarattığı başarısızlık Galatasaray'ı dip noktaya çekmiştir ve en acı tarafı da Galatasaray belki de hiçbir dönemde o kadar pasif bir görüntü çizmemişti. Bu saha içerisinde oynanan futbol değildir, saha dışarısında Galatasaray'ı düşürdüğü konumla alakalı.

Ünal Aysal dönemi ise bu dip noktadan yeniden başarıya ulaşılan dönemdir. Sadece futbol da değil, basketbol ve diğer branşlarla da birlikte yeniden spor kulübü olduğunu hatırlayan, başarıya odaklanan, daha önemlisi Avrupa kimliğini hatırlayan ve pasif görüntüden kurtaran bir dönem. 

İşin maddi boyutu tartışılır, maddi kısımdan pek anlamam ama ben başarı için geldim diyen ve başarılı olan bir başkan var ortada. Galatasaray'a büyük bir vizyon katmıştır ve bu vizyonun etrafında da yapılan önemli hamlelerle birlikte Galatasaray'ın geldiği noktayı görüyoruz. Tek tek gerçekleşen başarıları yazmama bile gerek yok, görmesini bilen herkes bunun farkındadır.

Fatih Terim üzerinden Ünal Aysal'ın üzerine gidildiğini görüyoruz. Fatih Terim için ilk teknik direktörümüz demesi bence de yanlıştır ama konuşulması gereken konu o değildir. Fatih Terim ismi üzerinden bir gruplaşmaya gidildiğini görüyoruz, Ünal Aysal'cılar ve Fatih Terim'ciler gibisinden. Bu kongre için de değil taraftarlar açısından da geçerli.

Bu tip gruplaşmalar Galatasaray'a zarar verir. Ortada illa bir grup varsa ben Ünal Aysal'ın tarafındayım ama herkesin görmesi gereken şu, Fatih Terim dönemi iyisiyle kötüsüyle bitti. İyi anmak isteyene de kötü anmak isteyene de saygım var (Galatasaray'dan ayrılık süreci ve sonrasında Fatih Terim'i fazlasıyla hatalı ve yanlış buluyorum) ve bu dönem Ünal Aysal'ın dönemi. Geçmişe takılı kalmanın kimseye faydası yok, camiaya da olmayacağı gibi. 

Ünal Aysal'ın başkanlıktan ayrılması Galatasaray'ı en az 10 yıl geriye götürür diye düşünüyorum. Zirve yapmış bir yapı mevcut ve gelen ismin bu vizyonu kaldıramayacağını düşünüyorum. Derin bir Galatasaray var mıdır bilinmez ama Ünal Aysal'ın karşısına çıkacak isim de kimler tarafından çıkarılır az çok biliniyor, muhalif isimler malumunuz.

Elbette Ünal Aysal'ın da hataları olmuştur, en büyük hatası da yönetimini yenileyip bu mevcut yönetimle çalışması. Bu açıdan da mevcut yönetimi yenilemesi, seçime gitmesi ve yeniden başkan seçilip daha güçlü şekilde koltuğuna oturması gerektiğini düşünüyorum.

Galatasaray'ın gelmiş olduğu noktadan ben memnunum. Her sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynayan, 3 senede 2 kere şampiyon olmuş, yıllar sonra erkekler basketbolda şampiyon olmuş, Euroleague'de her sezon oynamaya başlamış, kadınlar basketbolda Euroleague şampiyonu olmuş, yıllar sonra lig şampiyonluğuna uzamış, almadık kupa bırakmamış, Galatasaray markasını bizlere tekrar hatırlatmış. Ünal Aysal çok büyük, efsane bir başkandır..

9 yorum:

  1. Camia olarak basarı kıstasımız degisti bana gore. Fatih Terim doneminde ustunr koyarak Avrupada ilerleyen ve ligde ustuste sampiyon olan Galatasaray modelinden SLde gruptan cıkan ligde SL vizesi almayı hedef koyan bir Galatasaray'a donduk. Terim'in transfer basarısını 10 uszerinden 4 luk de degerlendirsem de sırf Bruma transferi bile bana o mesajı veriyordu. Gelinen noktada 6ayda 1 hoca degistiren 7-8 oyuncu transfer eden bir kaptanı kadrodısı digeri tartısılan bir Galatasaray var. Terimli sistem yonetim desteksiz olması mumkun degildi ama yonetimin sistemi aynı umutları tasımıyor. 3'de 2 Aysal donemi icin basarıdır ancak umutlarımız ve hayallerimiz adına basarısızlıktır. Cunku kimsenin artık avrupa kupası hayali oldugunu zannetmiyorum

    YanıtlaSil
  2. Bazı taraftarların anlaşılmaz şekilde Ünal Aysal a karşı olmalarını anlayamıyorum. Burak bey in son derece doğru tespitler yaparak açıkladığı Özhan Canaydın ve Adnan Polat dönemlerinde nasıl büyük hatalar yapıldığını hepimiz biliyoruz. Ünal Aysal ı beğenmeyip eleştirenler başarılı başkanın tanımı nedir onu yapsınlar. Her sene şampiyonluk mu ? Yoksa her koşulda F.Terim yönetiminde bir klüp mü ? Ü.Aysal en çok Fatih Terim üzerinden eleştiriliyor.Bana göre Ü.Aysal ın yaptığı en büyük hata F.Terim i teknik direktör olarak seçmesidir. Bu hatalı seçimin onu nasıl yıpratacağını o dönem tabiki tahmin edemezdi.3 Temmuz sürecinde altı as oyuncusu takımdan ayrılmış kolu, kanadı kırılmış F.Bahçe ile yapılan play off şampiyonluk mücadelesini hatırlayın. Şayet F.Bahçe son maçta Saraçoğlu nda bir gol atabilseydi yere göğe sığdırılamayan Terim hakkın da çok farklı şeyler konuşulacak G.Saray 9 puan önde girdiği play off dan tarihininden silemeyeceği çok ağır bir yükle çıkacaktı. Ve bunun tek sorumlusu da Terim olacaktı. Ü.Aysal belkide hiç ihtiyacı olmadığı dönemde etrafının dolduruşuyla Terim i seçmek zorunda kaldı.Bu hatalı tercih Ü.Aysal klüp başkanlığında kaldığı sürece onu hep rahatsız ediyor ve edecek.Taraftar ne bekliyor.Her sene şampiyonluk mu ? Başarılı başkan ın tanımı her sene şampiyonluk mu ? Yoksa her ne koşulda olursa olsun klüpte her şeye hükmetmek isteyen Fatih Terim den asla vazgeçmemek mi.? Birçok G.Saray lıdan farklı olarak F.Terim in öylesine yüceltildiği kadar büyük bir teknik adam olmadığını düşünenlerdenim. Bu fikrime katılmayan birçok kişide olabilir .Saygı duyarım.4 yıl kazanılan şampiyonluk ta arslan payı o dönemin jenarasyonundur.Ö.Canaydın ın şampiyon Lucescu yu gönderip Terim i 2.kez takımın başına getirdiği kabus dolu sezonu hatırlayın.En kolay gruptan milli takımın nasıl çıkamadığını hatırlayın. En yenisi işte İzlanda. 3 temmuz sürecinden sonra F.Bahçe nin oyuncu kaybı ve yönetim zayıflığı sayesinde kazanılan şampiyonluk için kimse Terim eseridir demesin. Ü.Aysal G.Saray ın ihtiyacı olan vizyonu geniş başarılı sayılabilecek başkandır. Futbolun içinde olamayan bir başkan için hatalar yapmıştır doğru. Özellikle yapılan gereksiz transferler , bu transferler için verilen astronomik rakamlar.Kendisi bu yanlışlığında farkına varmış, gelecek için uzun vadeli doğru tespitleri vardır. Başarı için istikrar şartdır.Şampiyon olunmayan her sene başkan değiştirecek değiliz. Klüp doğru yola girmişken herşeyi sil baştan yapmak G.Saray ı daha da geriye görürür.

    YanıtlaSil
  3. Yazının sonuna bir şey eklemek isterim. Şampiyonlar liginde her sezon oynamaya başladığımız gibi Avrupa'da da Galatasaray'a bakış açısı olumlu yönde çok ilerleme kaydetti. Son 2 senede özellikle transfer haberlerinde ismimiz çok kullanılmaya başlandı. Bu basit bir şey gibi görülebilir ama ben önemsiyorum açıkçası. Neyse yazılması gerekenler yazılmış zaten elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Samet Sevinç; Teşekkür ediyorum..

    YanıtlaSil
  5. Bende aynı düşünen insanları görmek ne mutlu ortalık terimsporlu kaynıyor ve Galatasaraylılığın köreldiği bir dönem yaşıyoruz ayrıca tribünleride anlıyorum çoğunlukla terim severler olarak kombinelere asılmış olan bir kitle var onlarda yenileme önceliğin sayesinde tribünde bir değişimede engel oldular bence. Yazıyla alakalı değil ama bizi çok baltalamaya başladı bu tribünler en kısa sürede Almanya benzeri kombine kuralları getirilmeli ( örn: Bayern sezonda 8 maça gelmeyen kombine sahiplerine yenileme hakkı vermiyor. )

    YanıtlaSil
  6. Yorumumu yayınlarsınız yayınlamazsınız bilmiyorum.Fenerbahceliyim.
    Unal Aysal ozel bir donemde goreve geldi.Bir arkadasın belirttigi gibi ilk sene ilk 11'in 6'sını satmak zorunda kalmıs bir FB'yi gecerken 2. sene de kılpayı sampiyon oldu.Bu sene de +1 kimin verdigini bilmedigimiz cezadan dolayı CL de yer alıyor.Acaba FB ve BJK'nın ozel durumu olmasaydı bu 2 sampiyonluk gelir miydi tartısılır.Neticide sonuc degismez.
    Ama bu 3 yıl tek basına CL de oynamasına ve butun geliri tek klup olarak almasına ragmen borc 328m 338m dolara cıkıyorsa bana gore kesinlikle basarılı degildir.İnanılmaz sayıda ve inanılmaz paralarla yapılan basarısız bircok transfer ve bircogunun takas vs olarak gonderilmesi, yıllardır GS yedek kalecisi olan oyuncunun gonderilip sonra tekrar alınması,Eray iscan gibi bircok ornekte oldugu gibi 3 lira alan oyuncuya 10 lira ile yeni sozlesmeler imzalamak sadece gecen sene devre arasında yapılan ve bircogu kullanılamayan transferler bu tablonun ortaya cıkmasını saglamıstır.Bugun ben GS taraftarı olsa idim 328m dolar borcun 3 senedir CL de tek basına mucadele eden takımın borcunun misal 200m dolara inmesini beklerdim.Futbolda transferde inanılmaz basarısız iken 2 sampiyonlukta da ozel durumların da etkisi coktur.
    Amator branslarda ise son derece basarısız buluyorum.23 yıl sonra Erkek Basketbolda gelen sampiyonluk basarı gorulebilir.Ama senelerdir harcanan paralara ragmen alınan karsılık tartısılır.Bayan baskette gecen sene belki de tarihin en pahalı kadrosu ile menejeriniz Muge Erdem'in de dedigi gibi "Biz asıl basarıyı gecen sene bekliyorduk.İnanılmaz bir kadromuz vardı"derken o kadro ile ligde 2. CL de ise 8 takım arasında sonuncu olunması cok buyuk basarısızlıktır.Bu sene ise belki de hic beklenmeyen anda lig ve EL sampiyonlukları ile Bayan Basket belki de tek brans olmustur.Voleybolda ise 2 yıldır CL de oynanmasına ve inanılmaz pahalı oyunculara ragmen Neriman,Montanyo,Le bianco gibi hem CL hem de ligde alınan sonuclar yapılan yatırıma gore son derece basarısızdır.Erkek Voleybolunda da durum aynıdır.
    Dolayısı ile GS basarılıdır dusuncesine katılmıyorum.Zaten Hayri Kozak da dun roportajında "3 yılda sadece 2 sampiyonluk ve bayan basketin kazandıgı ile 3 sampiyonluk dısında bir basarı yoktur.GS marka da 2000 yılında olmustur" dedi.
    Ben mali yonden son derece basarısız,amator branslarda son derece basarısız,futbolda ise Turkiye'de bu olaganustu durumdan dolayı basarılı buluyorum.

    YanıtlaSil
  7. Aykut Ercetin idi yedek kaleci simdi aklıma geldi.Yazarken gelmemisti.

    YanıtlaSil
  8. ekonomik ve planlama olarak kulübü çok kötü yönettiğini düşünüyorum.

    sana şunu söyleyeyim burak kardeş.galatasaray ve fenerbahçe en rezil yönetimler olsa bile şampiyon olabilirler.beşiktaşa ise en kral başkan gelsede şampiyon olMAayabilir.

    kulüplere verilen bonservis ücretleri ve oyunculara ödenen astronomik rakamlar yabancı kısıtlaması varken takıma yabancı doldurması kötü yönetimin göstergesi.

    ayrıca sana şunu söyleyeyim.dünyanın herhangi bir yerinde hajroviç vakıası olursa o yönetimden eser kalmaz.vede hesap sorulur aga.
    hajro yu ocakta alıyorsun mayısta kaçırıyorsun.5 ayda yaptığın zarar 8 milyon avroya yakın.

    bence faruk süren den sonra galatasaraya iyi bir yönetim gelmedi.

    umarım süren ekolünden olan ali dürüst gelir ve takım içi ekonomik durumu reel seviyelere çeker.galatasaray birilerinin rant kaynağı haline geldi 3 yılda.

    YanıtlaSil
  9. ayrıca yukardaki arkadaş doğru demiş.3 senede cl gelirlerin var.nasıl borç azalmıyor enteresan değil mi?bitik drogbaya 1,5 yılda 8,5 milyon avro verirsen azalmaz tabi.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir