18 Ocak 2015 Pazar

Savunma Stratejisi


Galatasaray Liv Hospital (LH) Euroleague grup maçlarında Kızılyıldız'dan 76, Olympiacos'tan 93, Neptunas Klaeipeda'dan 82, Laboral Kutxa'dan 89, son olarak da Real Madrid'den 93 sayı yedi. (Ligde Fenerbahçe Ülker'den 85, Pınar Karşıyaka'dan 84) Ve bu çoğunluğu deplasman olan maçların hiçbirinde savunmada varlık gösteremedi. Euroleague'de maç başına 80 sayıyla bu alanda lig 7.'si olmasına rağmen bu sezon oynanan "büyük" maçların bir çoğunda varlık gösteremeyen Galatasaray LH'nin savunma sıkıntısı ve olası çözüm senaryoları: Arroyo ve Erceg şüphesiz çok özel ve değerli oyuncular ancak savunmadaki defoları neredeyse kapanamayacak kadar büyük. İki oyuncu da belirli sebeplerle kötü bire bir savunmacılar ve bire bir savunmada penetre eden oyuncular karşısında kalmakta zorluk çekiyorlar. 

Avrupa basketbolunda tek oyuncunun bire bir savunma zaafiyetlerinin kapanması dahi zorken Galatasaray LH'nin iki adet kötü bire bir savunmacısı var ve daha da kötüsü hücumda üretebilmek için, bu iki elin 30 dakika sahada kalmasına mecburlar. Dolayısıyla 1 ve 4 numaralı pozisyonlarda oynayan hücum oyuncusu savunmacısını geçtikten sonra beşe dört savunma yapmak zorunda kalıyor Galatasaray LH. (Kaldı ki genel kanının aksine Sinan Güler de iyi bir bire bir savunmacısı değil) Ve spacing'i (alan paylaşımı) iyi yapan her takım, ki bu Top 16 seviyesinde hemen her takıma işaret ediyor, bunu cezalandırıyor. 

Hücum potansiyeli yüksek olan Real Madrid, Fenerbahçe, Olympiacos gibi takımların yanı sıra kısıtlı kadrolara da sahip olsalar basketbol altyapıları gereği spacing'i ezbere yapan Neptunas, Kızılyıldız ve Zalgris takımlarının dahi Galatasaray karşısında rahat ve akıcı hücum edebilmesinin temel nedeni bu. Furkan Aldemir'in bekçiliği Galatasaray savunmasını belirli bir seviyede tuttu ancak Furkan'ın ayrılmasından sonra savunma tam anlamıyla dibe vurdu. Furkan Aldemir'in ayrılmasından sonra takıma katılan Patric Young, ilk bakışta Furkan'ın yokluğunu aratmayacak gibi görünüyordu. Young, atletik, güçlü bir uzun ve pick-and-roll ağırlıklı oynanan Avrupa basketbolunda hem hücumda hem savunmada büyük potansiyel barındırıyor. Fakat bu potansiyeline rağmen, henüz yeterli pozisyon bilgisine sahip değil. 

Şöyle; Furkan Aldemir'in ayrılmasından önce de rakip kısalar rahatlıkla Galatasaray potasına yöneliyordu ancak Furkan pozisyon bilgisi ve blok tehdidiyle caydırıcı oluyordu. Young da bu caydırıcılık potansiyeline sahip ancak henüz -ve hala- Avrupa basketboluna uyum sağlama sürecinde. Carlos ve Erceg maç başına 30 dakika civarı sahada kalırken* -ve kalmaları da hücum açısından elzemken- savunmadaki problemlerin tam anlamıyla çözülmesi mümkün değil. 

Zira Galatasaray LH'nin iki ana skor opsiyonunun yedekleri Ender Arslan ve Kerem Gönlüm oyunda olduğunda Galatasaray LH tamamen farklı bir basketbol oynamak zorunda kalıyor. Peki ne yapılabilir? Ergin Ataman Zalgris Kaunas ve İstanbul Büyükşehir Belediye Spor (İBB) maçlarında bench'ten gelen oyuncularla maçın ritmini değiştirme yoluna gitti. Ender-Pocius-Carter-Kerem dörtlüsü tam sahada baskı, alan savunması, yüksek tempo (yani Ergin Ataman'ın kariyerinde sıkça başvurduğu kaos basketbolu) denemelerine uygun. 

Zalgris ve İBB maçlarında planın tuttuğunu ve ikinci beşin maçı dengeye getirdiğini hatırlatmakta da fayda var. Ancak bu da yeterli olmayacaktır zira rotasyon böyle kullanılmaya devam ederse ilk beş-ikinci beş ayrımı, hücum beşi-savunma beşi ayrımına dönüşür ki bu da maç içi takım performans dalgalanmalarının artmasına neden olacaktır. Bunun yerine daha dengeli iki beş yaratmak gerekir. Bu noktada, Carlos ve Erceg'den birinin daha fazla ikinci beşle birlikte sahada kalması bu dengeyi sağlayabilir. Yani, Carlos-Sinan-Micov-Kerem-Young ve Ender-Pocius-Carter-Erceg-Maric beşleri ufak oynamalarla (Young-Maric değişikliği, 4 kısa vs) daha dengeli bir takım ortaya çıkartabilir. 

Sonuç olarak, Galatasaray LH Final Eight seviyesinde bir hücum takımı olmasına rağmen Eurocup seviyesinde bir savunma takımı ve takımı hücumda Final Eight seviyesine çıkaran da savunmada Eurocup seviyesine indiren de aynı oyuncular. Bu oyuncuları göndermenin, dakikalarını azaltmanın mümkün olmadığı da hesaba katılırsa Ergin Ataman'ın Top 16'nin geri kalanında ve ligde başarılı olabilmesi için savunmayı ve hücumu birbirine yakın seviyelerde yapan bir rotasyon oluşturması gerektiğini düşünüyorum. 

*Zoran Erceg maç başına 32 dakikayla Euroleague'in ortalama en çok süre alan oyuncusu, Arroyo 31 dakikayla dördüncü.

*İstatistiklere son oynanan Ted Kolejliler ve Kızılyıldız maçları dahil değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir