18 Şubat 2015 Çarşamba

Galatasaray Formasını Bir Resmi Maçta Dahi Giyemeden Gidenler

Geçtiğimiz günlerde twitter'da tartışması olmuştu, dün gece de konuyu biraz daha ilerletip bir yazı konusu daha bulmuş olduk. Şimdi de Galatasaray'a transfer olmuş ama bir resmi maç bile forma giymemiş isimleri yazmak istedim. Çok geçmişe inemedim tabii, son 15-20 yıl aralığında kaldık. Ayrıca altyapı olayına da bir futbolcu dışında girmek istemedim. Altyapıya gelmiş, denenmiş, sonrasında gönderilmiş ama ilerleyen dönemde çok iyi konuma gelmiş isimler de var, Appiah gibi. Ya da Galatasaray altyapısından yetişme ama A takım seviyesinde kendini göstermeden ayrılan ve devamında fena olmayan kariyerler yapmış futbolcular. Bizler transfer olayına bakarak bu isimleri aradık ama atladığımız isimler de olabilir, onları da yorum bölümünde sizlerden beklerim.


Mbo Mpenza ile başlayalım. Galatasaray futbol tarihinin en başarısız transfer halkasının parçalarından biri o. Jardel'in yıllık ücretinden kurtulma telaşında, takas yoluyla gelmiş futbolculardan biri. Çok komik bir ücret ve Horvath, Spehar ve Mbo Mpenza karşılığında Jardel'i Sporting'e yollamıştık. Horvath içlerinden en çok şans bulan futbolcu oldu ama herhangi bir varlık gösteremedi. Spehar sadece bir maçta o da sonradan oyuna girerek denendi ve sadece birkaç dakika içerisinde olmayacağı anlaşıldı. Mbo Mpenza ise hiç forma giyemedi. Sakat geldi, Lucescu'nun da ilk raporunda kendisini bekleyelim dediğini hatırlıyorum ama Mbo Mpenza da hiç forma giyemeden gönderildi. Aslında kötü bir futbolcu değildir ama Emile Mpenza'nın da gölgesinde kaldığını belirtmek lazım.


Jersson Gonzalez, namını çok duyup ama kendisini izleme şerefine ulaşamadığımız bir isim. 2001-2002 sezonunun devre arasında transfer edilmişti ama Galatasaray'ın sağ bekinde Perez, bazı durumlarda da Capone o kadar istikrarlıydı ki Gonzalez'e hiç forma şansı gelmedi. Hatta o sezon neredeyse bütün maçlar 18 kişilik kadronun içerisindeydi ama formalite bir maç olan Yimpaş Yozgatspor karşısında bile Lucescu kendisini oyuna sokmadı. Onunla ilgili hatırladığım tek şey, idmanlarda çok sert şutlar çektiği ve kaleci Mehmet Bölükbaşı'nı bayılttığı. Çok merak ettiğim futbolculardan biri de o olmuştu.


Klodian Duro, 2001-2002 sezonunun başında transfer edilmişti aslında. Vllaznia formasıyla Galatasaray'a karşı Şampiyonlar Ligi ön elemesinde gösterdiği performans sonrasında transfer edilmiş ve Samsunspor'a kiralanmıştı. Sezon sonunda ise göreve gelen Fatih Terim kendisini görmek istedi. Normalde, Lucescu döneminden gelen futbolculara karşı önyargılı yaklaşmıştı ama Duro'yu takımda tutmak istedi, kamp dönemlerinde beğendi, hatta Olimpiyat Stadı'nın açılışında Olympiakos karşısında sonradan da oyuna sokmuştu ama disiplinsiz hareketlerinden bahsediliyordu ve yabancı kontenjanın da zorlaması derken takımdan gönderildi. Galatasaray'dan doğru da Malatyaspor'a gitmişti. Yeni Hagi arayışlarında o da potansiyel 10 numara olarak yerini almıştır, tabii tutmayan isimler arasında.


Galatasaray altyapı kariyeri olupta buraya yazmak istediğim tek isim Daniel Tözser oldu. 2003-2004 sezonunda altyapıya kazandırışmıştı, tabii o zamanlar kendisi hakkında çok fazla fikrimiz yoktu. Bahsedilen, Macar futbolunun en büyük yeteneği olabilecek potansiyele sahip olduğuydu. Orta sahanın ortasında oynayan, oyunun iki yönünde de aktif bir isim. Galatasaray'da tutunamadı, 17 yaşında gelmişti zaten, sonrasında da gönderildi. Önce ülkesinde kendisini kanıtladı, devamında ise Yunanistan ve Belçika. Kariyeri ise bundan sonra başladı, Genoa formasını giydi, Watford'a kiralandı, Parma'ya transfer edildi. Fena bir kariyer yapmıyor aslında, belki potansiyeline tam ulaşamadı ama her futbolcu da onun noktasına gelemeyebilir.


Teknik direktörün belli olmadan transfer yapmayacaksın, bunun da en yakın örneklerinden biri Ragıp Başdağ. Galatasaray'a bonservisi olmadan kazandırıldı diye hatırlıyorum, sonrasında Gerets geldi ve kamp döneminde bu futbolcuyu beğenmedi ve Ragıp Başdağ gönderildi. Orta sahada oynuyordu, Kayserispor'un da iyi isimlerinden biriydi ama Galatasaray sonrası parlak bir kariyeri olmadı. Bütün Anadolu'yu gezdi, gezmeye de devam edecektir. Şu sıralar Osmanlıspor formasını giyiyor.


Fatih Terim, 2002-2003 sezonunda Galatasaray'a geldiğinde eski yardımcılarından Bülent Ünder de Samsunspor'un başındaydı. Onun önerisiyle Müslüm Can Galatasaray'a gelmişti ve Bülent Ünder'in söylemi, Galatasaray'a çok uzun yıllar hizmet edecek bir yeteneğin transfer edildiğiydi. Fatih Terim de kendisini kampta denedi, beğenmedi ve Samsunspor'a geri gönderildi. 


Asıl hikaye ise Okan Koç'un. Türkiye'nin yeni yıldız adaylarından biriydi, Gençlerbirliği formasıyla geleceğe ışık tutuyordu. Tabii İlhan Cavcav da böyle futbolcuları nasıl pazarlayacağını iyi bilir. Ümit Karan transferinde de Galatasaray'dan ağzı yanmış. Futbolcuyla Galatasaray anlaşmasına rağmen o Beşiktaş'la anlaştı, Okan Koç ise en başta duruş göstereyim derken dayanamadı ve Beşiktaş'a imza attı. Sonrasında da doğuştan Beşiktaşlıyım demeye başladı ama Beşiktaş'ta çok fazla tutunamadı, en azından beklentiyi karşılamadı. Konyaspor ve Ankaragücü'nde kiralık oynadıktan sonra, Galatasaray'la 2005-2006 sezonunun devre arasında sözleşme imzaladı, Galatasaray'ın da ekonomik olarak sıkıntı yaşadığı dönem. Ama Beşiktaş bu duruma izin vermedi ve hiç forma giyemedi. Sonrasında da büyük düşüş zaten, Türkiye'nin kaybolup giden yetenekleri arasında yerini aldı.


Son olarak İbrahim Yavuz. 2004-2005 sezonunda Saidou ile birlikte transfer edildi, kendisi Ergun Gürsoy transferidir. O da bonservisi elinde olduğundan geldi, bonservisi olsa ödenmezdi. Haliyle de Galatasaray formasıyla hiçbir maça çıkamadı, o sezonun devre arasında gönderildi.

1 yorum:

  1. Duro yu okuyunca hatırladım. Terim hayal kırıklığı dolu 2.gelişinin bir başka hatasıdır. O sezon G.Saray ın yurt dışı kampını izleyen bütün spor yazarları takımın en iyisi olarak Duro yu gösterdi. Gerçekten G.Saray ın hazırlık maçlarını izleyince Duro çok iyi futbolcu olduğunu taraftar olarak bende kabul ettim. Duro orta saha da çok büyük bir kazanç dı. Ligde çok iyi işler yapacağını bekliyorduk.Sezon öncesi her maçta takımın en iyisiydi.Olimpiyat stadının açılış maçında Duro kaleyi bulmayan uzaktan iki şut denedi. Yanılmıyorsam Terim buna tepki gösterdi Duro yu oyundan aldı ve 3 gün sonra Malatya ya gönderdi. Bir programda Şansal Büyüka Terim e sordu ' Hocam bu Duro hazırlık döneminin en iyi futbolcusuydu neden Mlataya ya gönderdin ?' Terim in cevabı ' Olimpiyakos maçında da gördün, olur olmaz yerden şut deniyor 'O sezon ligde Malatya F.Bahçe yi 1-0 yenerken golü 35 metreden Terim in olur olmaz yerden topa vuruyor dediği Duro atmıştı. Yere göğe şığdıramadığımız İmparator un hata üstüne hata yaptığı 2.gelişinin bir başka başarısızlık örneğidir.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir