23 Ekim 2015 Cuma

Böyle Bir Ortamda Altyapının Konuşulma Şansı Var Mı; Gökay Akpınar

U19 takımının Benfica karşısında aldığı 1-11'lik mağlubiyetin ardından herkesin gözleri altyapıya çekildi ve uzun zamandır görmezden gelinen tüm sorunlar bir anda sorulmaya başladı. Biz de GSfutbolakademi hesabının sahibi, altyapı organizasyonlarını çok yakından takip eden Gökay Akpınar'a sorduk ve bizler için Galatasaray altyapısını değerlendirdi..


87-88 jenerasyonundan bahsederdik, beklerdik ama Galatasaray istediğini, beklediğini alamadı o jenerasyondan ve öylesi de daha gelmedi. Bugüne baktığımızda ise altyapıdan sayabildiğimiz bir isim yok ki geçen sezon Sinan Gümüş özelinde takip edilen bir yapıydı. O da Galatasaray altyapısından değil. Bu sorun neden kaynaklanıyor, Galatasaray altyapısı sizce neden konuşulmuyor?

Gökay Akpınar: Açık konuşmak gerekirse dediğiniz gibi 87-88 jenerasyonundan sonra A takıma verilen oyuncu sayısı ve oyuncu niteliği konusunda büyük bir gerileme oldu. Özelikle Ali Yavaş’ın görevden ayrılması sonrası süreçte her gelen Yönetim ve A Takım ekibi neredeyse her yıl değişen bir Altyapı sistemi ve yönetimi uyguladı. Bu kadar çok değişimin olduğu bir yerde oyuncuları doğru bir şekilde eğitmek imkansıza yakın bir iş. Benim görüşüm oyuncu yetiştirme konusunda en önemli unsurlardan biride devamlılık. Tabi bunu iyi yetiştiricilerle uygulamak gerekiyor. Bu süreçte 92 jenerasyonu gibi iyi bir ekip yakaladık fakat bu kadar karmaşanın içinde onlarda elden kayıp gitti diyebiliriz. 

Günümüze bakacak olursak ise son 2 seneyi 95-96 jenerasyonları ile U19 ve U21 ligi şampiyonlukları yakalamamıza rağmen bu jenerasyonlarda yıldız kapasitesinde bir oyuncumuz yoktu açıkçası yada olanlardan da beklediğimiz gelişimi göremedik. Daha çok takım oyununu iyi oynayan oyuncuların yanında 1-2 bireysel yetenekleri yüksek oyuncu ile geçtik bu sezonları. Bu sezon başına da baktığımızda da bu oyuncuların birçoğunun ayrıldığını görebiliriz. Tabi elimizde bu kadrolardan faydalanabileceğimiz 3-4 isim hala var. Fakat bunların U21 Takımından gelip direkt katkı vermesini kimse beklemesin. Biz onlara hala Milli Takım araları olmasa A takımda antrenman şansı bile veremiyoruz. Dünya ya baktığımızda takımlar 16-17 yaşlarında oyuncularını A takıma hazırlarken biz hala 20 yaşına girmiş oyuncuyu U21 Takımında pişsin diye tutuyoruz. Böyle bir ortamda Altyapının konuşulma şansı var mı gerçekten.

Kazanılan başarılardan öte o altyapının üst tarafa kaç tane futbolcu çıkardığı önemlidir ama bizler Galatasaray'ın altyapılarda kazandığı şampiyonlukları görüyoruz sadece. A takıma gelen en son isim Emre Çolak ve Semih Kaya olmuş, ondan sonrası yok. Peki bundan sonrası olabilir mi yoksa beklemeye devam mı edeceğiz?

Gökay Akpınar: Bu işe birazda jenerasyon yakalama işi olarak bakarsak özellikle 92 jenerasyonundan sonra üstünlüğü rakiplerimize bıraktık diyebiliriz. Günümüzde forma giymesi beklenen 95-96-97 jenerasyonlarında bireysel yetenek olarak baktığımızda Bursaspor ve Fenerbahçe’nin üstünlüğünü görebiliriz. Tabi burada 97 jenerasyonunda Altınordu’nun ekibini atlamamak gerek. İlk soruda da bahsettiğim gibi 95-96 jenerasyonlarında belki bir yıldız oyuncu kapasitesinde oyuncumuz yok fakat 1997 li Birhan Vatansever ile bunu kıracağız diye düşünüyorum. 1998 ve 2002 jenerasyonları arasında ise A takıma düzenli oyuncu verecek kadar yeteneğimiz elimizde var, yeter ki bunu değerlendirebilecek bir yapılanma oluşturabilelim.

Benfica karşısında alınan 1-11'lik mağlubiyet çok konuşuldu ki insanların ilgisini bir anda altyapıda neler oluyor durumuna getirdi. Avrupa kıyas alındığında Galatasaray altyapısı bu kadar kötü durumda mı?

Gökay Akpınar: Yetenek bazında baktığımızda bu kadar fark gerçekten yok fakat aynısını Teknik sorumlular ve Altyapı Sistemi için söyleyemeyeceğim. Maç özelinde baktığımızda geçtiğimiz yıldan gelen ve u19 kadrosunun büyük bir çoğunluğunu oluşturan 98 jenerasyonundan ilk 11 de sadece 3 isim olduğunu ve birçok oyuncunun alışık olduğu pozisyonlar dışında oynatıldığını görüyoruz. Bu jenerasyon son 5 sezonu bir arada geçirmiş ilk 11 oyuncularının %80 i Milli Takıma seçilmiş bir takım. Ama sene başı yapılan hoca değişikliği ile başta oyuncular adına olmak üzere her şey altüst oldu diyebilirim. Karşınızda bu kadar güçlü bir takım varken siz bu kadar farklı pozisyonda oyuncu denerseniz olacaklar az çok bellidir. Bunu ben dışarıdan bakan bir göz olarak daha önce birçok kez dile getirebiliyorken siz elinizdeki her gün birlikte olduğunuz takım için bunu göremiyorsanız bazı sıkıntılar var demektir. Hele bu son lig maçında son yıllardaki kadrolarından daha zayıf bir kadro ile mücadele eden Gençlerbirliği karşısında 4-3 yenildiğiniz maçta açıkça ortadayken. Bu konuda söylenecek çok şey var birçoğuna da son yazdığım yazıda yer verdim zaten.


En büyük sorun sizce nereden gelmekte, nerede yanlış yapılıyor veya görmezden geliniyor olabilir?

Gökay Akpınar: En büyük sorunların başında yeterli seviyede eğitimcimizin olmaması, eğitime geç başlanması, eldeki tesis ve saha şartları ve oyunculara herhangi bir mentör desteği sunulmaması diyebilirim.. Burada 9-10 yaşından 19-20 yaşına kadar oyunculardan bahsediyoruz, futbol eğitiminin yanı sıra soysal gelişimleri içinde oyunculara destek sağlanması şart diyebilirim. Bunu daha önce Sosyal Gelişim Koordinatörü Hakan Kaya hoca ile başarılı bir şekilde uyguluyorduk fakat Fatih Terim ile birlikte oda Milli Takımda göreve getirildi.

Altyapıya futbolcu transferinde de çok ufak miktarların bile ödenmemesinden ötürü önemli yeteneklerin kaçırıldığı söyleniyor. Yönetimlerin bu olaya bakış açısı nasıl?

Gökay Akpınar:  Daha önce bu konuda sıkıntı yaşanan isimler oldu bildiğim kadarı ile fakat burada en büyük sıkıntı şu benim görüşüm. Amatör veya profesyonel bir takımın elindeki potansiyelli oyuncuyu alacağınız zaman eğer bir rakibiniz yoksa belli şartlarda anlaşılıp bu transferler yapabiliyorsunuz fakat araya özelliklede büyük takım tabirini kullandığımız rakipleriniz girdiğinde işler tamamen değişiyor. Kulüpler bir anda oyuncuya farklı gözle bakmaya işi tamamen daha fazla nasıl para kazanırım düşüncesine getiriyor. Şöyle bir örnek vereyim 3 yıl önce İstanbul’un profesyonel takımlarının birinden 13 ve 14 yaşlarında 2 oyuncu transfer edilmek istendi. Araya ezeli rakiplerimizden biri girdi ve bu transferleri bizim ilk teklifimizin 5-6 katı bir seviyeye kadar çekip yaptı. Ödenen para gerçekten dudak uçuklatacak cinsten. Peki oyuncular beklenen seviyeye ulaşıyor mu veya ulaşabilecek mi.? Benim dışarıdan gördüğüm seviyelerinde her geçen yıl gerileme olduğu.

Sizin tahmininize göre Galatasaray altyapısını ne zaman konuşmaya başlarız, iyi gelen bir jenerasyon var mı ve umutla bakmamızı sağlayacak herhangi bir gelişme?

Gökay Akpınar: Daha öncede bahsettiğim gibi doğru bir yapılanma olması takdirinde 2 yıla kadar çok ön planda jenerasyonlarımız üst yaş gruplarında forma giymeye başlayacak. Başta 2000 jenerasyonu olmak üzere 1998-1999-2001-2002 çok iyi jenerasyonlar ile geliyor. Tabi burada 2000 jenerasyonuna özel bir parantez açmak lazım. Eldeki 22 kişilik kadrodan 6-7 tanesi sürekli Milli Takım kadrolarında yer alan 13-14 tanesi ise geniş Milli Takım kadrosunda yer bulan isimler. Oyuncuların %90 lık bir kısmı çok uzun süredir birbirleri ile oynuyorlar ve inanılmaz bir uyum içindeler. 

Sadece bu bahsettiğim jenerasyonlar bile bizi en az 10 yıl A takım düzeyinde temsil edebilecek kalitede isimlerden oluşuyor. Bu jenerasyonlar sonrası için belki konuşmak erken fakat 2003-2004-2005 doğumlular için şu anda görünen Beşiktaş ve Altınordu’nun daha önde olabileceği.

2 yorum:

  1. alt yapılarda eğitim sorununa fazla katılmıyorum ben.ne yani arjantinde berezilyada harika alt yapılar mı var aga.asıl sorun daha önce de yazdım.mesele oyuncu seçmelerinde aga.torpili olan çocuklar mı alt yapıya girecekler yoksa yetenekli olanlar mı?maalesef torpili olanlar giriyor.misal kaleci eray içcan.kimse görmedi mi bu çocuğun yeteneksiz olduğunu aga.yıllarca alt yapıda kaldı.demekki işin içinde başka işler var.

    YanıtlaSil
  2. şunuda eklemek lazım.bazı alt yapı hocalarının görevine son verildiğini okuyoruz arada.akla şu soru geliyor.acaba bu hocalar torpilli olanları seçmediği için mi görevine son verildi?öyle ya alt yapılara girmek için elemeler falan yapılıyor.birileri seçiliyor başka birileride dışarıda kalıyor.türkiyede her alanda bu sıkıntı var.yani torpili olan biryerlere geliyor.şuraya bak.sıfır yetenek eray işcan cl maçına çıktı aga.sonuç malum.kolunu kaldırsa golü kurtaracak pozisyonlarda kolunu kaldıramadı.eray işcanı kim nasıl seçti ?asıl mesele burada.yoksa türkiyede yetenek eksikliği yok.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir