1 Ekim 2015 Perşembe

Sinan Gümüş Bekliyor, Hakkı Yeniyor Ama Beklemeye Devam Ediyor


Futboldan anladığımı iddia edemem, gördüğümü basit bir dille anlatmaya çalışıyorum sadece. Astana karşısında kim olursa olsun nasıl bir 11 çıkarılacağını az çok biliyor. Genele baktığımızda da tek bir hamlenin tüm taşları nasıl yerine oturtacağını tahmin etmek güç değil. 

Galatasaray'ın forvet sorununu yaz döneminden bu yana yazıyoruz. Kimse alınmadı, Burak Yılmaz da kötü başlayıp üzerine uzun sakatlık yaşayınca Umut Bulut'lu bir süreci izlemek zorunda kalıyoruz ki Galatasaray'ın en büyük sorunlarından biri. Rakip Fernandao'yu oynatıp Van Persie'i yedek bırakıyorken, Beşiktaş ceza sahasından Mario Gomez ile kaçırmıyorken, Trabzonspor'un N'Doye & Cardozo, Bursaspor'un Necid & De Sutter rotasyonu varken Galatasaray'ın bu konuda hamle üretmemesi ve yaşadığı şu an fazlasıyla üzücü.

Rakiplerin forvetlerine bakıp iç geçirmeyeceğim, değinmek istediğim nokta kendi içimizden hamle üretmemek. Umut Bulut'un oynayıp Galatasaray'a verdiği herhangi bir katkıyı bana kimse anlatamaz, neden oynatıldığının cevabı da hatta net ki yine de dile getirmeyelim. Nasıl olsa herkes biliyor ve bu durum yavaştan Semih Kaya için de geçerli ama konumuz forvet.

Beklediğim basit bir hamle, Podolski'yi en ileri uca kaydırıp tüm taşları yerine oturtmak. Sağ kanat oynatıyorsunuz ki zaten beklenen katkıyı alamazsınız. Buna rağmen adam 3 golle ve 3 net forvet vuruşu sonrası gelen gol. Forvet oynadığında, ceza sahası içerisinde her topla buluşturulduğunda bitiricilik sorununa da en büyük çare bu. Başka da ihtimal yok gerçi.

Podolski forvet oynadığında da Avrupa maçlarında Bilal Kısa, Selçuk İnan, Jose Rodriguez orta sahası mümkün. Astana maçının da anahtarı buydu, uygulanmadı. Lig maçlarında da 4-2-3-1 ile Sinan Gümüş veya zorlu maçlar adına Jose Rodriguez sağ tarafa yerleştirilebilir. Sinan Gümüş çok kısa zamanlarda pozisyona girmeye, kendi pozisyonunu yaratmaya devam ediyor ama Bruma'yı Sinan Gümüş'e şans vermek için gönderdim diye Hamza Hoca'nın gerekli ortam da doğmasına rağmen Sinan Gümüş'ün yüzüne bakmadığını görüyoruz.

Sinan Gümüş bekliyor, hakkı yeniyor ama beklemeye devam ediyor. Ne zaman şans bulacağı ise en büyük muamma. Sürekli dile getiriyoruz ama işe yaramıyor. Galatasaray taraftarının son yıllarda bu kadar inandığı, güvendiği başka bir genç futbolcu yok. Arda Turan birden düştü hayatımıza, beklenen bir isim değildi mesela ama Sinan Gümüş bekleniyor. Önü açılsın, o yürüsün, bu yüzden de devre arası başka bir takıma gitsin diyeceğim ama Galatasaray'ın başka alternatif şansı da yok ki Sinan Gümüş'ün x takımda gösterdiği performansın ardından da hepimizin kafayı duvarlara vuracağından eminim.

Yazık etmeyelim, Galatasaray'ın geleceği uzakta değil. Sorunu da kendi içimizde halletmek, en azından kanamayı yavaşlatmak mümkün. Doğru futbolcular, doğru sistemde ve doğru pozisyonlarda oynadığı sürece Galatasaray yarışın içerisinde olur. Anlamsız ısrarlar, inadına yerli takıntısı derken ufukta bir başarı yok..

4 yorum:

  1. bilal kısa da yanıldım yazmıştım daha önce.neden yanıldığımı anladın herhalde.bilal kısa bu seviyede değil bunu izlerken net görebiliyorsun.

    hamza hamzaoğlu bu seviyede değil.

    sabri sarıoğlu bu seviyede değil.

    semih kaya bu seviyede değil.

    hakan balta ideal stoper değil.solbek alternatifi olur.bu kaçıncı kendi kalesine golü aga.yıllar evvel gene bir avrupa maçında saç baş yoldurmuştu hatalarıyla.

    umut bulut bu seviyede değil.

    podolski bitik geldi.son kullanma tarihi geçmiş.ondan daha önemli olan yasin in oynadığı yere tek ''büyük'' transferi yapıyorsun.yasin orda zaten var ve çok iyi oynuyor.bruma yı satıyorlar.sağ açık kalmıyor.poldi yi alacağına sağ açık alsana.rezillik.

    jose neden oynamıyor anlamak zor.bilal den 3 gömlek üstün ve bu seviyede bir orta saha.sen tutup kankanı bilali oynatıyorsun.

    astana gibi bir takım galatasaraydan daha fazla pas yapmış.galatasaraydan 3km daha fazla koşmuş.galatasaray sadece 5 faul yapabilmiş.inanılır gibi değil.

    chedju yedek semih ilk 11 de. sanırım hamza hoca semih ile hakan baltayı milli takıma hazırlıyor terimle birlikte.umut da var bunların içinde.

    galatasaray tarihinin en kalibresi düşük teknik adamı demiştim hamza için.daha kötüsü gelmez herhalde bundan sonra.bide prandelli vardı.

    YanıtlaSil
  2. çilek diye diye galatasarayı katar takımı haline getirdiler.30 yaşına gelmiş burak ve selçuk a zam yapıp 35 e kadar sözleme imzaladılar.çiftlik olmuş resmen.31 yaşındaki sabriye zam yapıyorlar.millet 20 yaşında genç yetenek arıyor ve alıyor.biz ise 30 luk oyuncularla yağlı sözleşmeler imzalıyoruz.galatasaray son 3 yılda soyuldu aga.kasayı boşalttılar resmen.şu kadronun yıllık maliyeti 50 milyon avro olur mu?

    YanıtlaSil
  3. umut bulut, bilal kısa, semih kaya, selçuk, burak, emre, sabri, olcan, tarık...
    tamamı çöp futbolculardan oluşan inanılmaz kalitesiz, sorunlu, yüksek kontratlı bir yerli grubu. yasin ve hakan balta dışında yerli hiçbir oyuncudan katkı alma şansı yok
    hamza hoca burak&selçuk çetesinin esiri olmuş. Galatasaray'dan en önce gönderilmesi gereken bu ikili dururken bir sürü faydalı ve etkili olacabilecek; melo, telles, bruma, amrabat, dzemaili vs... gibi oyuncular gönderilmiş. üstelik 14 yabancının serbest olduğu bir sezonda. bizim 8 yabancımı var. yıllardır bağırdık durduk ve sonuç maalesef asla Galatasaray kalibresinde olmayan korkak, pısırık, hesapçı ve küçük düşünen, çapsız bir hocanın elinde esir olmuş Galatasaray.
    askerlik arkadaşı bilal'le çete reisi Selçuk oynayacak ama gencecik jose 2 şampiyonlar ligi maçını da kenardan izlemeye devam edecek.
    ileride aman sinan oynar da gol atar da diye ödü koptuğu için oyuna hep sonradan girecek...
    gerçekten çıldırmamak elde değil. bu kadar adaletsizlik, çapsızlık olmaz

    YanıtlaSil
  4. Hamza Hoca kriz anında nasıl paniklediğini, ne yapacağını bilmez hale geldiğini ve bu takıma birkaç gömlek küçük geldiğini şu kısacık sezon başında ispat etti. hoca oyunu okuyamıyor, futbolcuları yönlendirme bir yana adeta onlar karşısında eziliyor. Hocanın günleri sayılı sadece ayrılışın tarihi belli değil. Ancak Hamzaoğlu'ndan daha büyük suçlu var o da Dursun Özbek. Özhan Canaydın'dan itibaren(6 aylık Yarsuvat yönetimi hariç) yönetimlerin ortak noktası camiayı bütünleştirmek bir yana küçük ve yetersiz bir grupla kulübü yönetme çabası dikkati çekiyor. Bu konuda Özbek tavan yaptı. Ne yaptığını bilen, umut verebilecek tek isim yok ama bolca skandal var. Tanman'ın kovularcasına pasifize edilip gönderilmesi, ardından Tanman'ın medya aracılığı kulübün sırlarını ifşa etmesi, Grosskreutz skandalı ardından hatalı çalışanın işe geri dönmesi, ekonomiyi düzeltiyoruz derken Sabri'ye % 100 zam yapılası(bu zamla ne Sneijder'den indirim isteyebilirsiniz ne de Burak Selçuk gibi maaşı hormonlu isimlerden indirim isteyebilirsiniz) Yönetim her hamlesiyle ne yaptığını bilmez, gerçek bir zavallı görüntüsü veriyor. Sıkça da yalan söylüyor. Tam bir halkla ilişkiler faciası. Oysa 4 sene önce BJK'ın gösterdiği kararlığı gösterebilse en azından kayıp sezonda geleceğin iskeleti makul maaşlarla oluşurdu( o gün gelen Oğuzhan, Töre, Olcay, Veli Kavlak hem genç hem de makul maaşla takımı sürüklüyor) Biz bunu da yapamadık. Örneğini verdiğiniz Sinan mutlaka oynamalı ki gelişsin. Ama hocada o cesaret var mı? Terim gibi Semih ve Emre'ye(gerçi onlar da gelişim gösteremedi) 20 yaşında formayı verecek bir hoca değil Hamzaoğlu. Ancak saydığım eksikler yanında yalnız bırakıldı.
    Bu liseci yapısıyla GS için başarı artık hayal. Özbek Kıraç başta olmak üzere derin lisecilerle uyumlu devam ederse emin olun 3 sene de başarısız olsa "artık işi öğrendi" ya da "o batırdı o düzeltsin" tavrıyla yeniden seçilir.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir