30 Kasım 2015 Pazartesi

İşte Bu Yüzden 4-3-1-2, En Azından Ocak Ayına Kadar


Donk'un neler yaptığını izledik, tek başına tüm Galatasaray orta sahasına üstünlük kurdu ki ortalama üzeri her futbolcunun yaptığı gibi. Donk'un dikine çıkışlarını durduramadık mesela, orta sahanın agresiflik ve sertlik düzeyi düşük. Mustafa Hoca'nın da geçmiş yıllarda Beşiktaş'ta yaptığı gibi ara transferde ilk icraatı defansif, sert bir orta saha almak olacak. 

İlk maçtan böyle bir değişim beklemek zordu, Mustafa Hoca'nın da köklü değişiklikler yapmadığını gördük. Sneijder (fazlasıyla mecburiyetten) orta saha oynamak zorunda kalıyordu, bugün ise 4-3-3 formasyonunda kitabına uydurmak istedi Mustafa Hoca. Emre Çolak hamlesini bekliyordum, dinamizm önemliydi ve ilk yarıda beğendim de. 2. yarıda Jose Rodriguez ile başlayarak biraz daha sertlik düşüncesi de doğruydu ama çıkan isim Yasin Öztekin olmalıydı. Eminim ki Bursaspor maçında görüntü daha farklı olacak. 

4-3-1-2'yi Hamza Hoca döneminde de çok yazdım. Real Madrid'le oynanan hazırlık maçında formasyon buydu ve bana göre doğru kurguydu. O gün çıkan 11;

Muslera
Çamdal Günter Balta Carole
Selçuk Jose Çolak
Sneijder
Podolski Umut

Melo'nun eksikliğini daha kalabalık bir orta sahayla telafi etmek istedik ki doğrusu da oydu. Üstelik eksik futbolcularımız da vardı. Bugüne baktığımda ise kanat oyuncularımız formsuz, sadece Podolski ayakta ve gol yükünü çeken isim. Yasin Öztekin'in Semih Kaya veya Sabri Sarıoğlu'ndan fazlası olmadığı gibi başka alternatif de yok. Kanat oyunu da bu kadar kötü durumdayken orta sahayı kalabalık tutmamamıza bir anlam veremem.

Muslera
Semih Chedjou Balta Carole
Selçuk Jose Çolak
Sneijder
Podolski Burak

Düşündüğüm 11 de bu. Denayer olsa daha başka şeyler konuşurdum ki sakatlığı en kötü zamana denk geldi. Formsuz savunmayı değiştirebilecek isimlerden biriydi ama ligin 2. yarısına kadar kullanamayacağız. 

Emre Çolak ve Jose Rodriguez'i birlikte kullanmak daha fazla dinamizm mesela. Emre Çolak sola, Jose ise sağa daha yakın oynayabilir, açılabilir. Bu formasyon Sneijder'e de sınırsız özgürlük demek. 8 numara gibi kullanmaya çalışıyoruz ama Sneijder'in yay civarında etkisinden mahrumuz. 

Kasımpaşa maçının son 10 dakikasında Podolski kendisini daha fazla hücuma attı mesela. Pas aksiyonuna girdi, Sneijder'e yakın oynadı ve bir pozisyonu da var. Maç boyunca ise sağ kanatta kendi bekinin yetersizliğinden kaynaklı savunma yapmaya çalıştı, haddinden fazla orada kaldı. Podolski'nin özverisi bu ama ondan fayda sağlamanın yolu değil. Önde bir duvar arıyoruz, Podolski o işi Burak Yılmaz'a göre daha iyi yapar ve servis yapan da bir isim. Bugün yaptığı asist gibi. Burak Yılmaz'ı kazanabilmenin tek yolu da çift forvet ve partnerin de Podolski olmasından geçiyor.

Podolski'nin en önemli özelliklerinden biri de dikine oynaması. Topla dikine ilerlediğinde durdurulması güç bir isim ama kaleye uzak oynatarak bu özelliğinden yararlanmak mümkün değil, Şut olayına girmiyorum bile ya da takımın en iyi bitiricisi olduğuna. Bugün Burak Yılmaz'a gelen iki top vardı ki Podolski'ye bu imkan sağlansa ilk yarıda 3'ü bulmak mümkün olacaktı.

Semih Kaya'yı ise sağ beke yazdım, Mancini'nin üzerinde duracağı bir durumdu ama ondan sonra kimse bunu denemedi. Bir de böyle deneyelim, kazanmanın yolu belki de budur. En azından Sabri Sarıoğlu'na oranla daha fazla etki yapacağına inanıyorum. Ya da Tarık Çamdal oynasın. Beklentiyi sıfırın altına indirdik ama bir de Mustafa Denizli ile görelim.

Denayer olsaydı eğer Chedjou'yu da orta sahaya atabilirdik. Maçın sonlarında topla çıktığı bir an var, kimse durduramadı. Çok hızlı ve güçlü geldi. Topla oyunu zaten iyidir, takımı rahatlatır. Donk'u izliyoruz zaten, Chedjou da o özellikte bir isim ama kullanamıyoruz.

Tabii bu yazdıklarım Ocak ayına kadar geçerli. Transfer politikası ve Grosskreutz'un dönüşüyle farklı şeyler de konuşabiliriz. Mustafa Denizli'nin de kafasında mutlaka bir plan var, Kasımpaşa maçı onun adına iyi bir ölçü oldu..

2 yorum:

  1. chedju nun ön liberoya kaydırılması gerekiyor kanımca.

    YanıtlaSil
  2. 4-3-1-2 veya 4-1-2-1-2 denen bu sistemi 2012-13 sezonunun ikinci yarısında ve sonraki sezon Terim gidene kadar denemiştik ve çok başarılı olmuştu. Bu sistemde kanatlardan, daha doğrusu çizgilerden kurgulanan oyuna yer olmadığı için iki forvetin sürekli çapraz geriye açılıp top alması gerek. Drogba-Burak ikilisi bunu iyi yapıyordu. O zamanki Umut da bugünkü Umut değildi ve iş yapıyordu. Şu anda zâten kanatlarımız doğru düzgün çalışmıyor. Yâsin berbat, Sinan acemi, Poldi ters tarafta oynuyor, vasat oynuyor ama golcülüğüyle açığını kapatıyor. Yâni kanat özellikli, etkili oyuncular zâten yoksa 4-3-1-2'ye geçmek bir şeyi kaybettirmez. Hem dediğin gibi mâdem Melo gitti ve yüz tâne çift yönlü merkez orta saha alındı, bu savunma boşluğu fazla orta saha ile oynayarak kapatılsın. 3'lü orta sahanın sağ ve sol kısmında Emre ile Jose olmadı Bilâl, Jem oynar. Benim de aylardan beri bahsettiğim gibi Chedjou ön liberoda denenirse Selçuk da çift yönlü iki oyuncudan biri olabilir. Bu sistemle ligde Fener'e 10 puan fark gömmüş, Şampiyonlar Ligi'nde de Real Madrid'e 5 gol atarak yarı finale çıkmaya çalışıyorduk. Mancini gelip envai çeşit sistemi denemeye kalktı sıçtı batırdı zâten. Bence de denenmeli bu. En büyük zaafı sağ iç gibi oynayan çift yönlü oyuncunun kanatlardan gelen akınları kesmede başarısız olması ve zâten saç baş yolduran Sabri'nin kanadının iyice Londra metrosuna dönmesi...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir