17 Aralık 2015 Perşembe

Bilal Kısa Neden Sevilmez, Galatasaray 2-1 Akhisar Belediyespor


Akhisar'ın aklı net şekilde ligdeydi, çıkardıkları 11 bunun göstergesi. Bildiğimiz Akhisar'dan bir tek Douglao vardı, o da hafta sonu cezalı olduğu için oynadı ki aslında oynadı diyemeyiz. Ben mi oynayayım, ben mi koşayım modundaydı daha çok. Yedirdiği ilk gol bunun göstergesi. Bir stoper yenen golde hata yapar da böylesini mi yapar. Hediye bir golle başladı Galatasaray ama ilk yarıya baktığımızda iyi de bir oyun vardı.

Genç kadro görmeyi özlemişiz. Bilal Kısa, Umut Bulut ve Olcan Adın dışında 30 yaş barajında gezen bir isim yoktu, daha genç bir kadro hareket anlamını taşıdı ve o hareketli oyun da göze hoş geldi. Emre Çolak, Jose Rodriguez, Bilal Kısa orta saha üçlüsünü ilk kez izledik, daha doğrusu üçlü orta sahayı ilk kez gördük. Geçen haftalarda çok yazdım, sert bir orta saha profili olmadığı için orayı +1 isimle tutmak en mantıklısı diye ama hiç uygulanmadı. Bugün ise hareket ve pres getirdi, topu ayağında tuttu Galatasaray ve ilk yarıda iyi bir hücum görüntüsü vardı.

Yine ilk yarı üzerinden giderek buna Sinan Gümüş, Tarık Çamdal gibi isimleri de ekleyebilirim, özellikle sağ tarafı iyi kullandık, oradan çok geldik. Bilal Kısa'nın attığı golün oluşumu çok iyiydi mesela, uzun zamandır görmediğimiz bir organizasyon. Umut Bulut'un da bitiricilik konusunda hangi noktada olduğunu kanıtlayan iki andan biri. İlki kaçırdığı gol, ikincisi de Bilal Kısa'nın bile daha iyi bir bitirici olduğu.

Bilal Kısa konusunda eleştirileri anlamıyorum zaten. Rakamları çok kez döktüm ortaya, yine dökebilirim. Onun oynadığı maçlarda Galatasaray'ın kazanma yüzdesi yukarıda, asist ve gol rakamları da çok şeyi anlatıyor. Yaşına rağmen de kat edilen mesafelerde hep ilk sıralarda. Ben kendisini ilk 11 oyuncusu olarak görmediğimi daha önce yazdım, kadro derinliği ve kilitlenen maçları çözmek anlamında etkili bir isim, her zaman kulübede olması gereken. Ama Mustafa Denizli çok az baktı yüzüne, şans vermedi. Maalesef kötü transfer döneminin kurbanı oldu, ihale ona kaldı. Nedeni de Hamza Hoca'nın eski öğrencisi olması ve Melo'nun pozisyonunda oynadığı düşünülerek o katkının beklenmesi. Bu adamın tarzı Melo ile alakasız, keşke biraz daha ön yargısız olabilsek.

İlk yarı için iyi şeyler konuşuyoruz ama öyle bir ikinci yarı vardı ki ilk yarıda olan tüm iyileri unutturan cinsten. Akhisar biraz oynamaya niyetlenip, hücumu zorlayınca Galatasaray'ın nasıl sindiğini gördük. Üçlü orta saha falan kalmadı bir anda, kağıt gibi dağıldık. Jose Rodriguez ve Emre Çolak'ı göremedik o anlarda, Tarık Çamdal yine rüzgarda savruldu, Sinan Gümüş ortadan kayboldu, Yasin Öztekin ise zaten hiç olmadı. Lualua tek başına tüm savunmayı dağıttı, fizik olarak da karşı duramıyoruz. Yediğimiz gole baktığımızda, stoperlerimizin gol aradığını görüyoruz, rakip yarı sahada kaldılar. Herkes dağıldı Akhisar'ın enerjisi karşısında ama yine de müthiş zorladıklarını düşünmüyorum. Varlık göstermeleri bile Galatasaray'ın geri çekilmesini sağladı.

Jem Karacan değişikliği biraz direnç sağladı ama hücumu kaybetti Galatasaray, şut atamaz oldu. Sneijder, Selçuk İnan gibi değişikliklere ise hiç anlam veremedim. Garip bir ikinci yarı oldu, ilk yarıda konuşulan tüm doğruları götüren. Yine de kazanmak güzel diyelim, başka elle tutulur bir nokta göremiyorum. İyiye yönelik bir gidiş yok ama beklemek lazım, özellikle de Mustafa Denizli'nin maç sonu açıklamalarının ardından.

2 yorum:

  1. orta sahadaki göbekte oynayan ikili amiyane tabirle rakipleri ısıracak günümüz futbolunda.galatasarayda bu yok.

    YanıtlaSil
  2. Eleştiriliyor,çünkü Türk ve patentinde bir iki adet anadolu takımı mevcut. Onu eleştiren adamlar Chedjou'nun ön liberoda muhteşem bir yıldız olduğunu savunan,bugünkü maça da Akhisar'ın tam kadro çıktığını sanan tipler işte.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir