28 Ocak 2016 Perşembe

Bu İşte Bir Yanlışlık Var


Kastamonuspor karşısında formalite maçı oynadık, liderlik garantiydi ve rakibin konumu da ortada. Böyle bir maçta da rotasyonun dibine vurursunuz, o dip nokta da altyapıdan oynattığınız isimlerdir. 11'de kullanmasanız bile, en azından kulübe için bu isimleri değerlendirirsiniz.

Fenerbahçe'nin formalite Antalyaspor deplasmanında kadrosuna bakıyoruz;
Erten, Yasir, Egemen, Caner, Savaş, Uygar, Mehmet Topuz, Alper, Samed, Ramazan, Semih.

Bursaspor'un formalite Eskişehirspor deplasmanında ise kadrosu;
Harun, Erdem, Furkan Emre, Sivok, Emre Taşdemir, Furkan Soyalp, Emirhan, Traore, Curenca, Aydın, De Sutter

Kulübelere de baktığımızda yine birçok genç futbolcuyu görmek mümkün. Olması gereken de budur, böyle maçlar zaten bunun için.

Galatasaray cephesine geri dönersek, ilk 11'i bir kenara bıraktım, yedek kulübesinde Sneijder ve Selçuk İnan gibi isimleri görmenin anlamı biz taraftarlarla alay etmek. Umut Bulut konusunda bu maçlarda ısrar etmek o futbolcuya özgüven kazandırmıyor, Umut Bulut yine aynı, değişmiyor. Volkan Pala oynamış olsa en azından taraftarlar açısından bir heyecan olacak, futbolcuyu görme imkanıdır bu.

Hele ki şu sezonda. Ben iddiamız olduğunu düşünmüyorum. Ufukta Lazio maçı var ama kimse bu maçı akla getirmiyor. Siz Mustafa Denizli'nin Lazio'yu izlediğine, izlettirdiğine ihtimal veriyor musunuz? Ben düşünmüyorum, bu yönde bir açıklama, söylem, yorum da yok. Ligde zaten koptuk, Türkiye Kupası'nda ise iddian olsa ne olacak olmasa ne olacak. 2 senedir bu kupanın kazananı sensin zaten.

Ffp diyoruz. Ffp'nin de ilk önceliği maaş baremini düşürmekten, değerini bulan futbolcuyu satmaktan geçiyor. Biz ise Burak Yılmaz için iki kere fırsat gelmesine rağmen bunu değerlendirmiyoruz, Donk transferinde Umut Bulut'u Kasımpaşa isterken bunu kabul etmiyoruz.

Bu soruya, ama kimseyi de alamadık gibisinden cevaplar geliyor. Gerekirse alma, Podolski, Sinan Gümüş ve Volkan Pala üçlüsüyle devam et. Zaten sezon bitti, en azından geleceği şekillendirmeye bugünden başla. Ama öyle bir yönetim var ki gelecek adına umutlanmak için bir nedenim yok.

2 yorum:

  1. başkan özbek burak yılmaz için o galatasarayın efsanesidir diyorsa bu işte bir yanlışlık var hafız.özbekin futbolu bilmemesi normal.ama bir tane sportif direktör yok mu arkadaş.denizlininde burak yılmaz yorumları facia.eğer tok satıcı rolü oynanıyorsa bişey diyemem ama satılmazsa sıkıntı büyüktür.top tekniği neredeyse sıfır,ofsayta düşmemeyi bile beceremeyen ve 90 dakika boyunca ileride bekleyip sadece defansın arkasına sarkan bir oyuncu nasıl galatasarayın efsanesi vazgeçilmezi oluyor anlamak zor.sıkıntı büyük hafız.bi tane futbolu bilen bir kişi burak yılmazı izlemiyor mu hafız sahada.bir defa izlersen anlarsın zaten.

    YanıtlaSil
  2. Denizli'ye bakınca hep aklıma; "idare-i maslahatçılarla devrim olmaz" sözü gelir. Denizli pragmatisttir; sistemin adamıdır, onlardandır; üstelik artık yaşlı ve kaybedecek çok şeyi de vardır. Heyecanını yitirmiştir.

    Galatasaray'ın yeni bir başkana, heyecanı olan kaliteli ve devrimci ruhu olan bir yönetim kuruluna ve ismi cismi kirlenmemiş genç heyecanı olan bir idealist hocaya ve iş ahlakı olan yerli/yabancı kaliteli futbolculara ihtiyacı var. belki de hocasıyla birlikte büyüyecek bir takıma...
    Ülkede her şey o kadar kirlendi, her şey o kadar tahammül edilemez ve yaşanmaz boyutlarda saçma ve absürd bir hale geldi ki Galatasaray da bu acaiplikten nasibini aldı.
    artık yeni bir şeyler söylemek gerekiyor.
    "futbolun paydaşları, marka değeri, yayın hakları" vs... sözleri ile başlayan göksel gümüşdağ, demirören cümelelerindeki boğucu, umutsuz, insanın içinde nefret uyandıran sözler sıktı artık.
    barcelona'nın 2002 yılında yaptığı Mavi Fil hareketi gibi bir şey istiyorum. Genç ve idealist bir avuç adam bir kulübün kaderini değiştirebilir bence.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir