19 Ocak 2016 Salı

Linnes & Denayer, Akhisar Belediyespor 1-1 Galatasaray

Bu tip maçların bazı ayrılıklar adına önemli olduğu vurgulanıyor ama Ocak 19 olmasına rağmen ve gitmesi gereken isimleri belirlemek için bu tip maçları izlemeye gerek yok aslında. Kupa maçlarının tek kazancı şu oldu, Sinan Gümüş hak ettiği formayı aldı, Olcan Adın da mücadele anlamında kendisini daha da yükselterek artık sol açıkta da süre alıyor. 

Grupta işi bitirmiş, liderliği garantilemiş bir Galatasaray var. O açıdan rahat bir karşılaşmaydı, bazı deneme yanılmaları uygulamak, genç & yeni isimlere şans vermek adına ideal ortam ama Galatasaray'ın genç futbolcuları 18'i tamamlamak için düşünülüyor ki 3. oyuncu değişikliği kullanılmadı bile. En kısa örnek, Umut Bulut yerine Volkan Pala'yı görmek isterdim mesela ama hoca böyle düşünmüyor, hatta hoca şu aşamada gençleri de düşünmüyor. Bu çocukları maç kafilelerinde gördüğümüzde heyecanlanmaya gerek yok.

Maç başında 11'i görünce Linnes'i sağ bek, Tarık Çamdal'ı sol bek, Carole'yi ise sol önde düşündüm ama Linnes sağ açıkta oynadı. Oynayabildiği bir pozisyon, favori bölgesi değil ama orada da yarar sağlayacağını gösterdi. Maç içinde belki de topla en az buluşan futbolcu ama yapabileceği 3 asisti Umut Bulut ve Yasin Öztekin yedi mesela. Savunma anlamında katkısı zaten iyi ama kafayı kaldıran bir futbolcu, oyun aklı gayet yüksek ve ilk maçı olmasına, uzun zamandır forma giymemesine rağmen önemli katkı verdiğini düşünüyorum.

Bazı taşlar yerine oturuyor aslında. Savunma hattı kendini bulmaya başladı, bunda da Denayer'in dönüşü mühim. Hızıyla büyük fark yaratıyor, Akhisar karşısında da fark yaratan isimlerden biriydi. Linnes, Chedjou (Balta), Denayer, Carole dörtlüsünü artık bozmamak gerektiğini düşünüyorum. Carole'nin sakatlığı da Galatasaray'da takım savunmasını bozan en büyük etkenlerdendi, sadece aldığı hava topları bile yeterli.

İkinci yarıda oynanan futbol daha iyiydi. Önde bastı Galatasaray, topu ayağında tuttu, kötü zemine, Yasin Öztekin ve Tarık Çamdal etmenine rağmen ısrarla hücum yaptı. Önde basarken de Denayer, Carole gibi isimlerin hızlı olması büyük sigorta. Hatta Jose Rodriguez'i de ekleyeyim, Yasin Öztekin'in hücumda ısrarla her topu alması ve ezmesi neticesinde oluşan boşluklarda onun kanadını da Jose Rodriguez kapattı.

Yasin Öztekin'e rağmen hücum yapmaya çalıştık. Onu kupada oynatarak hocanın vermek istediği mesajı anlamamış, kendisini farklı bir seviyede görüyor olmalı. Israrla çalım denedi, kaleyi gördüğü her yerden vurdu, uygun anda pas vermedi. Bu da Galatasaray'ın rahat bir galibiyet almasını engelledi, 2. yarıda o futbolu oynadı Galatasaray. Tarık Çamdal da mecburen bindirdiği, hatta hücum oynadığı şu maçta her bindirmesinde tek iyi hareket dahi yapamayarak tarihe geçmiş olabilir. Bu iki adama rağmen 2. yarıda gösterilen bu mücadele keyifliydi.

İyi bir hazırlık maçıydı diyelim, özellikle 2. yarıda iyi futbol anlamında ivmelenme oldu. Linnes'i gördük beğendik, Denayer için keşke takımda tutma imkanı olsa dedik. Bilal Kısa'nın ise ne kadar güzel bir futbolcu olduğuna yönelik bir maç daha izledik. Şu 11 içerisinde Galatasaray'ın tek aklıydı belki de ama bunun altından kalktı. Zordu şu takımı yönlendirmek. Kaptanlık Emre Çolak'daydı belki ama bugünün lideri Bilal Kısa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir