3 Şubat 2016 Çarşamba

Galatasaray'da Son 7 Yılın Teknik Direktörleri ve Transfer Harcamaları


Futbol Akademi güzel bir araştırma yapmış. Rijkaard döneminden başlayarak bugüne kadar gelen teknik direktörler döneminde yapılan transfer harcamaları ödenen bonservis anlamında derlenmiş. 

Listenin zirvesinde 25 transfer ve 78 milyon avro'yla Fatih Terim var ama şöyle de bir durum var. Sıfırdan kurulması zorunlu olan bir takım vardı ve ilk sezonda bu yolda transfer yapıldı. Bir önceki sezonu 8. bitiren takım da bir sonraki sezonda yıllar sonra dahi unutulmayacak bir futbolla şampiyonluk kazandı ve o dönem atılan temel üzerinde Galatasaray. 2. sezonunda bazı transferleri eleştirmek mümkün ama kazanılan şampiyonluk, Şampiyonlar Ligi çeyrek finali derken ortada büyük başarılar var ve bu durumu ancak şu şekilde eleştirebilirim. Keşke kazandığımızdan fazlasını harcamayasaydık ama bu tabloda en az günah Fatih Terim'indir. 

İkinci sırada ise 19 milyon avro ve 9 transferle Roberto Mancini var. İşin ilginci şu, o 9 transferin hepsi ara transfer döneminde geldi ve Galatasaray'ın beli o dönem kırıldı, bugün toparlayamıyoruz. Daha acısı da o dönem transfer edilen isimlerden sadece Koray Günter kadroda, Telles'den de maddi bir beklenti var. Salih Dursun, Hajrovic, Ontivero, Umut Gündoğan, Endogan Adili diye uzuyor liste, Galatasaray'ın maddi anlamda beli çok fena kırıldı.

Üçüncü sırada ise 16.75 milyon avro ve 9 transferle Frank Rijkaard yer almış. Adnan Polat dönemi, çok büyük isimleri Galatasaray forması altında gördük ama tarihin de en kötü futbol yönetimlerinden biriydi. Transfer konusunda büyük dengesizlikler yaşandı. Elano, Misimovic gibi isimlerden katkı alınamadı mesela, katkı alınan Keita ise bir sezon sonrası satıldı. Maddi anlamda belimizi büken dönemlerden biri de o dönem ki Hagi dönemini de ekleyince Galatasaray'ın kadro enkazı oluştu, takımın içi boşaldı. Sıfırdan kadro kurmak için de bir sonraki sezon büyük paralar harcamak durumunda kaldık.

Dördüncü sırada Cesare Prandelli var, 8 transfer ve 13.6 milyon avro bonservis. O dönem gelen transferlere baktığımda da kaçını Prandelli istedi tartışırız. Belki Pandev ve Dzemaili, onun dışında tanıdığı, bildiği bir ismi getirdik diyemem. Bir önceki ara transfer döneminde beli kırılan Galatasaray'ın iyice bittiği dönemdir o yaz. FFP'den de uyarı almışken, bu uyarı göze alınmadı ve sadece Tarık Çamdal için 5 milyon avro gibi bir bonservis verildi mesela. Uzatılan sözleşmeler, abuk kontratlar da cabası. Çok yazık oldu Galatasaray'a.

Beşinci sırada ise Hagi, 6 transfer ve 11 milyon avro. Sadece Stancu için 5.5 milyon avro bonservis ödendiği düşünülürse tablonun ne kadar vahim olduğu ortaya çıkar. 6 ay kullanabildik bu adamı. Adnan Polat'ın enkaz yarattığı transfer dönemlerinden biri. Zapata, Culio, Yekta Kurtuluş gibi isimler transfer edildi. Culio'yu o dönem konuştuk ama başka kimden katkı alabildik?

Altıncı sırada Hamza Hamzaoğlu, 8 transfer ve 5 milyon avro bonservis. Transfer edilen futbolcu sayısı anlamında en az bonservisi onun döneminde vermişiz. Zaten ara transfer dönemi pas geçildi, gelen futbolcuların hepsi bu yaz döneminde alınan isimler. O dönemin de eleştirisi şu, kadro zayıfladı, alınması gereken futbolcular alınmadı. Para olmadığına katılıyorum ama öyle makul imkanlar vardı ki, bonservisi elinde olan futbolcular deniziydi resmen, kullanamadık. Belki çok para harcamadık ama kadro da çok zayıfladı.

Son sırada ise 2 transfer ve 4.5 milyon avro bonservisle Mustafa Denizli yer almış. Hayali çok daha fazla ismi Galatasaray'a katmaktı. Az daha sadece Benitez için 8 milyon avro gibi bir rakam harcanıyordu ki ffp uyarısı yine devreye girdi. Linnes hamlesi çok mantıklı ama sözleşmesi 6 ay sonra bitecek olan 29 yaşındaki Donk'a 2.5 milyon avro bonservis ödemek..

1 yorum:

  1. hafız bonservise çok fazla takılıyor memlekette.oysa asıl sıkıntı oyuncu maaşlarında.şöyle düşün.avrupada başaltı kulüpleri portonun vs yaptığı uygulama şu.bonservise acımıyorlar.ama maaşlar düşük.valencia nın monaco nun bu sezon yaptığı bu.premier lig kulüpeleri benzer.

    imdi galatasaray her yıl 40 milyon avro maaş ödüyor diyelim.zaten ortalama böyle.avrupada takımlar ne yapıyor.20 milyon maaşa ayırıyor 20 milyonda + bonservis diyor.imdi kağıt üzerinde ikiside 40 milyon ama öyle değil.düşük maaş veren oyuncu satımında bonservis kazanıyor.yüksek maaş verenin elinde oyuncu kalıyor.satamıyor.haliyle ne oluyor.verdiğin 20 milyon bonservisin geri gelme hatta daha fazlasını alma ihtimali ortaya çıkıyor.ama bonservis ödemediği için sevindirik olan ama maaşları yüksek tutanın ise elinde patlıyor maaş yükü.

    misal trabzonlu waris.yüksek bonservis diye çok konuşuldu ama geri dönüşü yapıldı.neden?düşük maaş ve yaşından dolayı.ama costant elde patladı.yüksek maaştan dolayı.

    işin özeti şu : yüksek bonservisi bişekilde telafi edersin.ama yüksek maaşı telafi etmen oldukça zor.4 tane 5 milyon bonservisli oyuncu alırsın.1 i tutar 20 satarsın.çıkartırsın.anadın mı.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir