12 Şubat 2016 Cuma

Seyreyle Maziyi #1; Operasyonun Adı Atletico Madrid


Yeni bir yazı dizisine başlayalım. Hep söylediğim, yazmaktan en çok keyif aldığım şey nostalji diye. Eskiyi hatırlamak, üzerine konuşmak büyük keyif veriyor. O zaman haydi maziye.

Başkanlık seçimlerinin bir numaralı kozu transfer vaatleridir. Özhan Canaydın'ı hatırlarım, başkan seçilirsem üç tane dünya yıldızı alacağım demişti. O zamanın çocuk kafası tabii, heyecanlandık. Sonra öğrendik ki o dünya yıldızları da De La Pena, Simone Inzaghi falan. Gerçi onları da alamadık, hatta bahsi bile geçmedi. Bir gün Ali Dürüst çıktı ve Baliç transferi sonrası dedi ki, bu sezon yaptığımız en büyük transfer.

Özhan Canaydın'ın Lincoln transferi sonrası da "Avrupa'nın en büyük futbolcusu" demişliği vardır. O da farklı heyecandı ama o zamanlarda yıldız algımızın zirvesinde Lincoln vari adamlar yatardı. Sonrasında Adnan Polat o çıtayı biraz yukarı çekti ama Ünal Aysal'ın adı geçtiğinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Adnan Polat bizim için rüya başkandı, Özhan Canaydın'ın yönetimine girdiğinde çok sevinmiştim, başkan olduğunda ise çok daha sevindim. Bilemezdik tabii sonumuzun böyle olacağını. Bugün sorarsanız en sevmediğim 2-3 Galatasaray figüründen biridir. Ünal Aysal ise kimsenin bilmediği adam, eskiden adını çok duyardık ama ne iş yapar, varlığı nereden gelir gibi sorulara cevap yoktu. İsmini çok duymuştum ama yüzünü Galatasaray başkan adayı olduğunda ilk kez görmüştüm. O başkan olduğunda da vaat vermesine gerek bile kalmadı, zaten büyük beklentilerle başladık. Fatih Terim'in göreve gelmesinin ardından da gelecek adına hepimizin büyük bir umudu doğdu.

Drogba, Sneijder hamlelerini anlatmayacağım, belki sonra gireriz o çılgın ara transfer dönemine. 16 Haziran 2011 tarihine gidiyoruz, Ünal Aysal'ın meşhur Atletico Madrid operasyonuna. 

Bir önceki sezonu 8. bitirmiş, elinde enkaz bir kadro vardı Galatasaray'ın. Değişim gerekliydi ve değişim adına da önce bonservisi elinde olan isimler olan Elmander, Selçuk İnan ve Ceyhun Gülselam gibi isimlerle anlaşıldı. Selçuk İnan transferini düşündüm de, sahi ne büyük heyecandı. Evin içinde koştuğumu ve inanamadığımı hatırlıyorum. Fenerbahçe dururken Galatasaray'ı seçmişti, çünkü Galatasaraylıydı. Ama Galatasaraylı olduğunu sonradan öğrenmiştim. İyi ki de gelmiş, suyun akışını değiştiren adamlardan.

16 Haziran 2011 tarihinde ise sürpriz bir operasyon vardı. Sürpriz şekilde, Ünal Aysal özen uçağına atladı ve Madrid yolunu tuttu. Hedef Atletico Madrid'den Diego Forlan, Jose Antonio Reyes ve Tomas Ujfalusi'ydi. Düşünsenize, Forlan'ın Galatasaray formasını giyme ihtimali vardı. Buyrun size Dünya yıldızı. Öyle ki Forlan'ın adının geçtiği yerde Reyes ve Ujfalusi'yi düşünmedim bile, hatta bu harekatın en zayıf halkası olarak Ujfalusi'yi gösterdik ama o Ujfalusi sadece oynadığı bir sezonla öyle büyük iş yaptı ki. 


Zor ve pahalı bir transfer harekatıydı tabii, bu transferlerin de mutlaka bir ön çalışması yapılmış olması lazımdı. Bizzat Ünal Aysal'ın bu transferleri gerçekleştirmeye kendi özel uçağıyla gitmesi de olayın ses getiren tarafıydı. Ünal Aysal, İstanbul'a dönüp uçaktan indiğinde de transferler bitmiş gözüyle baktık, biz blogger'lar bu destanı yazmaya başladık.

Hatta ben böyle bir yazı yazmıştım;

Bu yazı da Sportif Cümleler tarihinin en çok okunan 5. yazısıdır. İnanılmaz bir harekattı, yeni dönem adına büyük bir heyecan doğmuş oldu ama işler beklenildiği gibi olmadı. Atletico Madrid'le anlaşma tamamdı ama Forlan ve Reyes gelmek istemedi. Ujfalusi ise bu harekatın ardından iki gün sonra Florya'ya geldi ve imzayı attı. Böyle bir harekatın ardından da Ujfalusi'ye burun kıvırdık tabii, hem en zayıf halka olarak görüyorduk, hem de 32 yaşında bir isim bu saatten sonra ne katabilir derken gördük ki bir futbolcu tüm savunma hattına ancak bu kadar etki edebilirmiş. Biraz daha arttırayım, Popescu'nun ardından ilk kez elit bir stoper izledik, Semih Kaya'nın doğuşuna şahit olduk. 


Reyes ve Forlan da gelebilseydi ne olacaktı acaba. Forlan daha sonrasında Inter'e gitti ama işler istediği gibi gitmedi, bugün Japon Ligi'ndeydi. Kendisi takımı küme düştüğü için üzülürken, takım arkadaşlarının durumu umursamamasına sinirleniyordu. Reyes ise yarım sezon daha Atletico Madrid'de kaldı, sonrasında Sevilla yolunu tuttu ve hala orada. Sevilla'nın kazandığı Avrupa Ligi Kupaları'nda da emeği büyüktür. Şöyle düşünün, Reyes gelmiş olsaydı Riera gelmeyecekti. Forlan gelmiş olsaydı da belki Baros takımdan ayrılacaktı ya da ertesi sezon Drogba harekatı olmayacaktı. Bunu bilemeyiz.

Atletico Madrid ile o dönem başlayan sıcak ilişkiler Ağustos ayında ise Arda Turan'ın transferiyle sonuçlandı. Daha önce de istemişlerdi ama Fatih Terim onu takımda tutmaya ikna etti, sonrasında ansızın bir şekilde ben gidiyorum dedi ve bizi Riera'nın kontratına mecbur kıldı. Riera'yı da iyi ki tanıdık, o ayrı konu ama belki kendisi için doğru, bizi ise zora sokan bir durum oldu.

7 yorum:

  1. başlığı ve fotoyu görünce direk aklıma a.madridin kendi yaptığı operasyon geldi.meğerse galatasarayı batıran aysalın operasyonuymuş:)

    enteresandır tamda o dönemde a.madrid de bir operasyon yaptı.o fotodakileri gönderme operasyonu:) sonuçlarını hepimiz izledik.izliyoruz.

    imdi 2 operasyondan birincisi(gs olanı) avrupa kupalarına gitmeme ve bırç batağında.operasyonun diğer adı (a.madrid) ise doludizgin yoluna devam ediyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu üç isme kötü isim diyebilir miydin, Ujfalusi'nin yaptıklarını gördükten sonra :)

      Sil
  2. üçüde klas isimler.yetenekleri tartışılmaz tabi. ama yolun sonuna gelmiş bulunuyorlardı.

    bu arada funes mori yi alaydık iyiydi hafız.çok yönlü bir forvet idi.

    polat dönemi eleştirilebilir.ama bence hala kewell-lincoln-arda-baros dörtlüsünün kalitesine ulaşamadık.skibbe kısa da olsa futbol anlamında güzel şeyler bize izlettirdi.pas yapan verkaçlarla rakip ceza alanına giren baskı anında topu kaybetmeyen bir dörtlüydü bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Reyes 27 yaşındaydı. En iyi dönemiydi ki ekmeğini Sevilla yedi, iki Avrupa Ligi kaldırdılar. Bugün dahi Reyes çok iş görürdü :)

      Sil
  3. öyle deyince hemen bi bakayım dedim ne yapmış son 3 sezonda.aaabicim la ligada her sezonun yarısında yatmış .dolu dolu oynatmamışlar.nedeni basit.fizik güç yetersizliği.

    http://www.transfermarkt.de/jose-antonio-reyes/detaillierteleistungsdaten/spieler/7717

    son dolu dolu oynadığı sezon 2010-2011 sezonu.

    YanıtlaSil
  4. bu arada reyes transferine karşı olmazdım tabi.kaliteyi artırırdı.

    YanıtlaSil
  5. Bu haberi alinca askerde Siirt te gece yarisi dagin tepesinde biyerdeydim ve beni orada bi anlik mutlu eden olaydi sonuc basarisizlik.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir