21 Haziran 2016 Salı

Bu Adamları Öylesine Küstürdük ve Değersiz Kıldık Ki


Bu adamlar üzerine sık yazıyorum ve onların üzerinden planlar, kadrolar kurduğuma çok şahit olmuşsunuzdur. Değerini bulanı satmaya ben de katılıyorum, kimse olmazsa olmaz değil. Ama kadroyu düşürüyorum derken, elinizde olan değerli isimlere gelen her teklifi kabul edip, onlardan yok parasına vazgeçmeye kalkarsanız bunun adı kadro planlaması olmuyor işte.

"Küskünler" diyelim biz. Öyle bir yönetim altındayız ki geçen sezonun başında yaşadığımız berbat kadro planlamasının kötü etkilerini yaşıyoruz. Küstü bu adamlar yani, kendilerini öyle değersiz kıldık ve yok pahasına gözden çıkardık ki bugün itibariyle geri dönmek istemiyorlar. Hakları da var, yok diyemem.

Dzemaili'nin iyi bir sezon geçirdiğini, Ocak ayından bu yana yükselişini yazdım. Kendi de söylüyor, hayatımda kendimi bu kadar iyi hissetmedim diye. Haliyle de kalmak istiyor, sözleşmemi fesih edin ve gideyim modunda. Milan ve Genoa ilgisi var, iyi de bir Euro 2016 yaşamakta. Geri dönmek istemiyorsa bonservis kazansak ne ala diyelim, kalması durumunda katkı verecekti. Geçen sezon yok yere gönderilen, değersiz kılınan isimlerin başında gelir.

Telles'e de talip var, onu da Porto istiyor. Büyük bir kazanç sağlayacağımızı düşünmüyorum, Avrupa'ya geldiğinden bu yana gerçek potansiyelini gösteremedi ama değerli bir adam. Carole iyi bir bek ve istediğimizi alıyoruz ama Telles'in potansiyeli çok daha yüksek mesela. Ayrıca orada da iyi bir rotasyon mümkün olabilirdi, bu durumda anlamsız şekilde Olcan Adın'a kalıyorsun. Inter'e kiralamak hataydı, opsiyonunu kullanmayacakları da gün gibi ortadaydı. Haliyle böyle zarar ediyorsun.

Bruma'nın da talipleri var ama bu ikili gibi henüz ciddi bir taliplisi çıkmadı. Yakında onun da haberi çıkar, gitmek istediğine yönelik. Dzemaili'yi bir kenara bırakayım, Telles ve Bruma gibi gençlerden de mahrum kalıyorsun. Hani gençleşme vardı, geleceğin kadrosuydu. Böyle böyle Galatasaray'ın bugünü de yarını da kayboluyor. İşte bu yüzden Fatih Terim diyoruz, futbol yönetimini bu isimlerin elinden almak şart.

1 yorum:

  1. Geçen sene yanlış kadro planlaması yapıldığına katılmıyorum. Bu adamların küsmesinin geçen sene yapılmış yanlış kadro planlaması olduğu ise zaten doğru değil (Dzemaili haricinde oda yarım) Tek tek gidelim.

    Brumayı kim aldı. Fatih Terim. Birkaç hasta sonra. Mancini geldi. Sezon sonunda Prandelli geldi. Birkaç ay sonra Hamzaoğlu geldi. İlk alındığı sezon sakatlandı. Sezonu kapattı.
    Sezon sonu döndü. Sonra hiç oynatılmadı. Zekasıyla alay edildi antrenör tarafından. Hamzaoğlu ile oynamaya başladı. Hoca kadroda tutacağını net ifadeyle söyledi. Birçok eleştiriye rağmen hoca onu korudu. Genç olduğunu, daha iyi olacağından emin olduğu söyledi. Fakat sezon bittikten biraz sonra teklif geldi kiraya verildi.

    Gelelim Telles'e. Yarı dönemde alındı 9 futbolcu ile beraber. Geldiği kadro 45 kişi. Alınmış ancak yabancı kısıtlamasından kadroya giremiyor. Sezon sonu Prandelli geldi. Birkaç ay sonra Hamzaoğlu geldi. Hamzaoğlu döneminde Olcan ile beraber değişmeli oynadılar. Hocada memnundu. Bizde memnunduk. Kadro planlamasında vardı. Transferin son günü gitti.

    Gittikleri yerde birinin İtalya, diğerinin İspanya. Şimdi sen bu oyuncuların yerine kendini koy. Kariyerlerinin başında, kariyerlerini yapmak için yola çıkmışlar. 1. Bu keşmekeş durumda 2. Hamzaoğlunu göndermek için kapıda bekleyen yönetim, futbolcular yanında antrenöre Allah bilir nasıldı. Buranın kariyerine katkı sağlayacağını düşünürmüsün. Ben düşünmem. Teklifde gelirse kalmayı düşünmem, giderim. Durum budur.

    Dzemaili ise bir sakatlık sorunu vardı. Oynadığı yerdede ondan iyi adamlar var oynuyorlar. Hamzaoğlu kupa maçlarında ısındırmaya başladı. Yasin ile değişip sonradan oyuna girdiği maçtan önceki kupa maçı, iyi hatırlıyorum bir top oynadı. Ben dedimki of of geliyor geliyor. Yasinle değiştiği maçta eğrisi doğrusuna denk geldi. Yendiğimiz maçta puan kaybettik. Hocada gelen eleştirileri göğüsleme cesaretini gösteremedi. Günden güne uzaklaştı. Yeni sezondada en baştan düşünmedi. Bilal ve Rodriquez transferleriylede yerine adam alındı.

    Küsmeye hakkı olan biri varsa o sadece Dzemaili'dir. Diğerleri hocaları oynatmasına rağmen kendi gitmek istedi.

    Geçen seneki kadro planlamasına gelirsek kadro planlaması sağ bek ve forvet haricinde doğruydu. Onlarda da süpriz gelişmeler oldu. Sercan kalmıştı. Taraftar yuhaladı. Kalsada bence Umut hiç düşünülmeyip en azından Burak'ın sakatlanma ihtimaline karşı yine bir forvet alınmalıydı. Bu eksiklik. Sabri'den önce sağ bektede oynayabilecek, kanatlarda'da oynayabilecek Ggrosskreutz düşünülmüş. Olurdu. İmzayı yetiştiremediler. Meloyu beklediler. Kaldı. 6 numarada Melo var arkasında Hamit var. İkisisde olmasa Bilal var. Rodriquez var. İdare ederlerdi. Melo ve Telles son gün gitti.

    Yani planlamadan değil. Yönetimin pırlanta gibi hocanın Galatasaray menfaatlerini üstün tutan iyi niyetini sömürmesinden oldu. Adamın planladığı kadrodadan daha Bismillah demeden Sercan, Melo, Telles, Grosskreutz, Hamit (sakatlıktan)gitti. Forvet transfer edilmemesi hatadır. Ondada Hoca pek çok oyuncuyu kameralar önünde canlı istedi. 1. Gignac 2. Sigþórsson 3. Gomez

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir