26 Ekim 2016 Çarşamba

Nigel De Jong & Felipe Melo Kıyaslamaları Üzerine


Fotoğraf konusunda bir yanlış var, Nigel De Jong olmadığını biliyorum ama ben istatistik üzerinden yürüyeceğim, baştan belirteyim. Yeni Melo tartışmalarını Nigel De Jong üzerinden de yapacağız doğal olarak, kıyaslanacak bu iki isim. Aslında hata olan bir nokta var, geçmişte de bunun örneklerini çok yaşadık. Yeni Hagi, yeni Popescu, yeni x, yeni y uğruna bir çok isim geldi gitti ve o beklentinin de altında kaldı. Melo arayışları da bu şekilde, gelen her defansif orta saha adına söylenecek "yeni Melo" kavramı. Nigel De Jong'un da dediği gibi, geçmişle kıyas yerine, her yeni gelen isim için arkaya bakmamak lazım, Nigel De Jong veya yeni transferler "yeni" birer isim sadece.

İstatistiği de paylaşma nedenim, Nigel De Jong için "tahta bacak" veya "ama temposu çok düştü" deniliyor ya, buna cevap olsun. Ama MLS diyenleri de duyar gibiyim, istatistiğin 2 yıllık olduğunu söyleyeyim. Bu istatistik içerisinde Melo'nun Galatasaray ve Inter günleri var, Nigel De Jong'un da Milan ve MLS dönemi. Melo 1 sezondur İtalya'da, Nigel De Jong'un ise son 1.5 sezonu orada geçti. Denk bir istatistik olduğunu düşünüyorum, ama MLS demeye hiç gerek yok.

Tahta bacak kısmına gelirsek, yüzde 87'lik bir pas istatistiği var Nigel De Jong'un. Pas oyununu onunla da oynarsınız, topu sizde tutar, saklar. Melo'nun hücumu daha güçlüydü, topla dikine çıkışları, şut özelliği, duran toplarda aradığı goller gibi. Nigel de Jong bu anlamda daha defansif ama pas oyunu da oynar, isabet yüzdesi de yüksek olduğu gibi, geriyen oynayan da bir isim değil, yanı veya önünü görür. Tahta bacak yorumu bu anlamda fazlasıyla talihsiz.

Çok faullü oynadığı söylenir, Melo neredeyse 2 katı daha fazla faul yapıyor. Temposunun düştüğü söylenir ama ikili mücadele kazanma oranı %81, Melo'nn ise %56. Maalesef ki Melo'nun güçten düştüğü, temposunu kaybettiğini Türkiye'de oynadığı son dönemlerde de söylüyorduk. Yaş ilerledi ve bunu kaybetti, eski gücünde değil ve İtalya'da daha da sırıttı bu durum. MLS bence de çok ölçü değil ama Nigel De Jong'un sertliği ve temposunun İtalya'da da devam ettiğini düşünüyordum. O da eski durumunda değil belki ama hala sertliğinden çok ödün vermiyor, temposunun da Türkiye şartlarında fazlasıyla yeterli olacağını düşünüyorum.

Pas arasında da mesela Nigel De Jong daha önde, top kapma konusunda ise Melo ama çok büyük bir fark yok. Melo'nun Galatasaray'da yarattığı fark büyüktü, yeri de dolmadı. Nigel De Jong ise günün şartlarında iyi bir hamle, mutlaka katkılı olacaktır ve aranan profil de olduğunu düşünüyorum. Tempo, pas özelliği ve gereksiz sert olduğu üzerine bazı endişeler vardı ama rakamlar bunu söylediği gibi, sıkı takip edenler de aynı yorumları yapıyor zaten. Korkmaya gerek yok, iyi bir transfer yaptık.

Son olarak, Nigel De Jong'un MLS'e transferi de bir anda gelişen bir durum. 600 bin avro kazandığı doğrudur ama 6 aylık bir ücret bu, sezon sonunda 6 milyon avro'ya çıkacaktı bu rakam. De Jong'un orada kazandığı para bu ki bonservisi olmadan gelmesi, takımının kendisinden vazgeçme nedeni de bu. Galatasaray'a transferinin ardından Gerrard'dan diğer isimlere kadar veda mesajı yayınladı, teknik direktörleri ne kadar üzgün olduklarını belirtti. Artık para demiş olsaydı kalırdı zaten, fırsatını bulduğu ilk anda yeniden Avrupa'ya dönmüş oldu. Galatasaray'ın ona verdiği 2.5 milyon avro'yu, 600 bin avro'luk rakam üzerinden değerlendirmemek, eleştirmemek lazım..


Edit: 2 Eylül 2016 tarihli yazdığım bir yazı, Nigel De Jong'a söylenen "tahta bacak" üzerine böyle bir kıyas yapma gereği duymuştum ki istatistikler goal.com 'a aitti. Dersimspor maçında rahatlıkla attığı 30-40 metrelik pasları da izledik, artık olarak Melo'dan bu yana isyan eden bir futbolcumuz yoktu. Nigel De Jong bu boşluğu da dolduracak..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir