29 Ekim 2016 Cumartesi

Bruma İyi Ki Var, Ya Olmasa.. Adanaspor 0-1 Galatasaray


Kazandığımız bir maçın ardından mutsuz olacağım aklıma gelmezdi, maalesef benim adıma öyle bir gün. Galatasaray iyi futbol oynamıyor, ligin başından bu yana böyle ama ilk zamanların yine de geleceğe yönelik pozitif mesajları vardı. Futbol iyiye gitmiyor, hücum iyiden iyiye kısır bir hal alır oldu. Bruma'ya bağımlıyız, Bruma kazandırıyor maçları. Bruma açısından muhteşem bir durumdur bu, hatta bizim için de. Muhteşem bir genç yeteneğe sahibiz, bu sezon iyi futbol da değil, karakter koyuyor ortaya. Riekerink'e de Bruma için bir ömür teşekkür ederim, kendisini o kazanmıştır ama şu oyunun her geçen zaman kötüye gitmesi de Riekerink'in eseridir, üzülüyorum ama gerçek bu. 1-0 da olsa kazandık, deplasman 3 puanı geldi ama ben bu galibiyete sevinemiyorum. Yarın belirsiz çünkü, şu görüntüde neyi hedefleyebiliriz, ne kadar daha ilerleyebiliriz.

Riekerink'den beklediğim 11'di bu, istediğim 11 ise başka. Serdar Aziz & Semih Kaya konusuna girmeyeceğim, Josue'yi 11 başlatırdım ben. 4-2-3-1 oynuyoruz, çift forvet düzeni değil bu. Böyle bir düzende de 10 numara özellikli bir isimle oynamanız çok daha faydalıdır ki Podolski'nin de fizik anlamda çok kötü olduğunu düşünüyorum. Dersimspor maçı ölçü değil, Trabzonspor maçıdır burada ölçü. Orada kayboldu, fizik anlamda yetersizdi ve bu fizikle kanat oynayamayacağını gördük. Burada da forvet arkası oynadı, fizik anlamda yine yetersizdi ve kayboldu. Trabzonspor maçında 90 dakika oynadı, 45'de çıkması gerekirken. Burada da 82 dakika oyundan kaldı, ilk 11 bile başlaması hatalıyken.

Erkek basketbol takımında da durum aynı, bir fark var tabii. Orada Bruma gibi sürükleyen, istikrarlı bir isim yok ve Muslera gibi tutanı. Futbol takımı ise Bruma ve Muslera'ya sahip, Bruma ve Muslera'nın sırtında bir şekilde kazanmaya devam ediyoruz. Trabzonspor maçı da kazanılabilirdi ama tablo değişmiyor, ortada doğru bir oyun yok. İyi oynadık diye kimse söyleyemez, hatta Beşiktaş maçının ilk yarısı ve Antalyaspor maçının ikinci yarısı dışında da iyi bir futbol gören varsa bana yazsın. Belki Akhisar maçının ilk yarısı da buna dahil olabilir ama onun dışında kalan tüm anlar, kaos ve sıkıntı ile dolu. Düzelmemesi, geleceğe yönelik verilen iyi ışığın sönüp gitmeye başlaması, insanların umudunu kaybetmesi kötü nokta. Umudu da yaratan Riekerink'di ama yok eden de maalesef o olabilir.

606 pasla bu sezonun pas rekorunu kırmışız mesela. X takım yapsa bunu başarı derim, Galatasaray için yeni bir durum değil. Pas yapmak veya topa sahip olmanın getirisi şu olur, oyunu boğar ve tempo yaparsınız, pozisyonlara girersiniz. Bence tempolu değiliz, hücum organizasyonu noktasında da geçen sezonun dahi gerisindeyiz. Pas yapıyoruz, topa sahip oluyoruz, bu noktada rekorlar kırıyoruz ama bunun geliştiği bir nokta yok, hatta hücumda o kadar yetersiz durumdayız ki belki de rakipler bunu tercih ediyor ve topu bize veriyor. Adanaspor karşısında da aynıydı, sağa pas sola pas, Bruma ve Tolga Ciğerci dışında sorumluluk alan kimse yok, gol yemememiz tamamen Adanaspor'un hücum kalitesi ile alakalı ve Bruma'nın kazandırdığı bir maçı daha geride bırakıyoruz.

Hantal dediğimiz, ağırlaştı diye bahsettiğimiz Nigel De Jong çoğu isimden daha hareketli mesela. İlginç noktalar çok, hangi birisini yazayım bilmiyorum. Oyuncu değişiklikleri bence yine hatalı (Sinan Gümüş iyi iş çıkardı ama o an çıkması gereken isim Yasin Öztekin miydi), Podolski'ye gösterilen tahammül, hücum plansızlığı gibi konu çok. Şöyle diyeyim, Eren Derdiyok gibi bir forvet var ama gezerek oynatıyoruz, bir ara orta yapan, kanatlarda topla buluşan kendisiydi. İkinci yarıda biraz olsun top ortalamaya başladık, ceza sahasında kaos yarattık ve gol de öyle geldi aslında. Podolski'nin gezerek oynaması gerekiyor ama topu ayağına bekleyen kendisi. Ne anlamı kaldı oynamasının, Josue gibi bir yaratıcıyı neden kullanmadık?

6 yorum:

  1. Yalandan ikili mücadeleye gir ve çoğunu kaybet , Kafa toplarına cikma, sorumluluk alma kritik yerlerde top kaybı yap ve 2_3 seneden beri direkt 11 oyna. Bu Selçuk dan ne zaman kurtulacagiz.bugün poldi, Selçuk ve rikering hiç sahada yoktu bana gore. Rikering de artık oyuna zamaninda müdahale etmeyi ogrenmeli ve biraz daha adaletli olmalı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dersimspor maçından sonra yazdım, sürekli tekrara giriyorum, aynı şeyleri yazmaktan sıkıldığımdan bazı konulara değinmiyorum bile.

      Sil
  2. Bu takımın iki problemi var birincisi orta sahasında üretken oyuncular oynamıyor. Selçuk ve sneijder de dahil olmak üzere kilit pas atabilen orta saha oyuncularımız oynamıyor. (bunu yapabilen iki oyuncumuz var biri de jong biri josue) ikinci sorun ise takım pas oyununu oynayamıyor. Pas yaparken orta şut koşu her şeyi unutuyorlar bir nevi uyuyorlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nigel De Jong'un şu tabloda üretkenliği Selçuk İnan'ın üzerinde mesela. Dersim maçında 30-40 metreye attığı paslar gibi. Bu da çok şeyi açıklıyor.

      Sil
  3. Brumanın bu sezon sözlesmesinin bitiyor olmasina basta JOR olmak uzere herkes dua etmeli.Galatasarayın güçlü bir ışık vermedigini sezonun ilk macindan beri yaziyorum.Nedenlerini artık herkes biliyor yazmaya gerek yok yeniden.Defansta sol bek, stoper mevki devre arası mutlaka takviye edilmeli.Orta saha defans oyuncuları bu sezon idare eder ancak orta saha ofans yönünde Hamit,Josue gibi alternatifler derhal devreye sokulmalı.Kanat hucum gucumuz bizim lige yeter.Sneijder ve ozellikle Podolski bi sekilde daha motive edilmeli.Sorunları biraz doygunlugun verdigi psikolojik isteksizlik gibi geliyor bana.Eren stoperlerin arasında kayboluyor artik.Hücum hattında çare: sigtorson.İyiles be artik.Fazla uzatıp artık her hafta tekrara dusmeye gerek yok.Basaksehir bu halimizle bize cok ters gelir cok zorlaniriz.Yenilirsek JOR a verilen kredi geri cagrilir.BJK de bekledigim kırılmalar basladı.Hocaları da zorlanmaya baslayacak ve hatalar gelecek.Bu dönemde bir galibiyet serisi rakibin cokusunu hizlandirir.Sightorson takıma dahil olana kadar beklemeye aliyorum kendimi yoksa aynı seyleri yazip durmaya gerek yok.Bu zorlu dönemde umarım şans bizden taraf olur.

    YanıtlaSil
  4. Bence çok fazla telaşa kapılıyoruz. Takımın böyle inişli çıkışlı olması normal. Son yıllarda zaten istikrarlı hiç olamadık. JOR takımdan memnun bunun sebebide kendisi takımı geçen sezona göre değerlendiriyor. Geçen sezon bir enkaz vardı. Hep söylüyorum JOR gibi adamlar sistem adamı sabır gösterilmeli bir felsefe oturtmaya çalışıyor. Senin üzerinde durduğun gibi takım pas yapıyor belki ama oyunu domine edemiyoruz. Bence bu zamanla olabilcek birşey daha önce hiç bu kadar topla oynamayan bir takımın hem pas yüzdesini artırması hemde oyunu domine etmesi ikisi bir arada olması mutlaka zamanla olacak birşey. Belki bazı görüşlere göre JOR için bu süre yeterlidir. Bence yeterli değil. Takımda ki birçok oyuncu bu futbol felsefesine uzak. JOR şimdiye kadar pas ve oyun kontrolü üzerinde durdu.Bunu daha bir otomatik hale getirmek istiyor diye düşünüyorum. Geriye ise takımın bu pasları rakip sahada yapması kalıyor ve aynı zamanda daha fazla ceza sahasına girmemiz gerekiyor. Hep kendi tarafımızdan bakarsak biz bu takımın neler yaptığını bildiğimiz için beklentimiz yüksek. Jor tarafından bakmalıyız ve ona karşı sabırlı olmalıyız. Kaldı ki manu`nun hali ortada mourinho gibi bir adam bunca transfer harcamasına ragmen enkazı hala kaldıramadı. Tek yapmamız gereken sabır. Eksik gördüğüm en önemli nokta seninde üzerinde durduğun gibi Jor iyi bir yardımcı hoca eksikliği yaşıyor bunun bir an önce çözülmesi lazım. Saygılar...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir