4 Kasım 2016 Cuma

Galatasaray'ı Samsun'a Gelmişken Kaçıramazdım


Bir korkum var, o da taraftarın beklentiyi ayarlayamaması. Kadın basketbolu adına (en azından erkek basketbolunun takip edildiği kadar) bir kitle yok ama bu iyi başlangıç sonrasında da ilgi, alaka arttı. Bu güzel bir şey ama beklentiyi ayarlayamamak noktasında bir sıkıntı olabileceğini düşünüyorum. Gelişen, zamanla büyüyecek bir proje takımı olduğumuzu unutmamak lazım ve hedefler kısa vadeli değil, en az 2 seneye yayılmış şekilde.

En basitinden şu örneği vereyim, pota altı noktasında sorun yaşayacağız. Canik'in etkili uzunları yok ama bizim uzunlarımıza göre uzun kaldılar ve yüzleri dönük topu her aldıklarında kolay basket buldular. Galatasaray ise o anlarda Deniz Çolakoğlu ile 4-5 numaraları savunmayı dahi denedi, çünkü elinde yeterli malzeme yok. Papova ve Vitola ayakları çabuk, hızlı uzunlar ama kısa kalabiliyorlar. Biz de bu durumu ön alanda yaptığımız amansız baskıyla telafi etmeye çalışıyoruz ama etkili uzunları olan rakiplere karşı da büyük sorun yaşayacağımız kesin. 

Ocak ayına kadar mutlaka bir uzun hamlesi gerekli, kaleci diyeceğimiz tipte bir isim. Arkayı toparlayacak, pota altını iyi savunabilecek ve fizik anlamında ezilmeyecek. Basketbola çok hakim değilim, isim kim olur, kim gelir bilemem ama herkesin gördüğü durum da bu. Mutlaka düşünülüyordur, bu anlamda bir hamle bekliyorum.

Canik Belediyesi maçı demişken, Galatasaray'ı Samsun'a gelmişken kaçıramazdım. En azından Marina Maljkovic'i selamlamış oldum diyebilirim. Beklediğim gibi Galatasaray, amansız bir tempo takımı. Baskı öyle noktalara geliyor ki, rakibin 3-4 hücum üst üste yarı sahayı geçemediği olabiliyor. Uzunlarına kadar, herkesin 3 sayı tehditi var bu takımda ve ayaklar çok çabuk. Haliyle hızlı basketbol oynayan, bunun ekmeğini iyi yiyen bir takım. 4'de 4'le başladık, şu ana kadar görüntü iyi ama diğer soru da şu, sezonun geneline bunu yaymak mümkün olacak mı?

Antrenör takımıyız ve keyifli bir basketbol oynuyoruz. 90 civarında bir ortalama yakalandı ve bu kadın basketbolu için çılgın bir ortalama. Moriah Jefferson önderliğinde ilerliyoruz, kısalar önemli, baskı ise olmazsa olmaz nokta. Canik karşısında da Jefferson'un sorumluluk almaya başladığı 2. periyottan itibaren farkı yakaladık, rahat bir galibiyet aldığımızı düşünüyorum. Farkın 8'e indiği, biraz rehavete kapıldığımız noktalar oldu ama takım hücumu ile geri dönmesini bildi. Canik, Babkina kadar vardı, bir de Coulibaly'nin yürek koyduğu anlar. Pota altı o noktada sırıttı işte, karşı duramadık ama hem oyun hem kalite farkı rahat bir deplasman galibiyeti getirmiş oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir