6 Aralık 2016 Salı

Aydın Yılmaz'ın yolu bu, Sinan Gümüş için en büyük tehlike


Aydın Yılmaz'ı da zamanında bekliyordum, belki sakatlık etkisidir bilinmez ama bir türlü olamamış, genç yetenek olarak kalmış ama hakkından fazlasını aldığı her gün bir nefret unsuru haline gelen bir isim oldu. Sinan Gümüş'ün de o yola giriyor olmasından dolayı üzgünüm. Maalesef suç biraz da bizde, öyle erken hareket ettik ve futbolcuyu olmadığı noktaya getirdik ki o da kendini uzak diyarlarda zannetmeye başladı.

Galatasaray tarihinin en disiplinsiz dönemlerinden birini yaşadığımızı söylemiştim, Sinan Gümüş de bu disiplinsizlik içerisinde savrulan futbolculardan biri. Takıldığı gurbetçi tayfadan kaynaklı mı bilmiyorum ama hal, hareketleri de iyi noktada değil. Futbol bir yana, ilk tanıdığımız Sinan Gümüş ile bu isim arasında fark büyük, oysa henüz kanıtladığı bir şey yokken.

Hamzaoğlu döneminde hakkının yendiğine katılıyorum, Bruma'yı biraz da Sinan Gümüş için kiralık olarak yolladık diyenlerin Sinan Gümüş'e doğru şansı verdiğini düşünmüyorum. Mustafa Denizli dönemi bir şekilde formayı aldı, iyi gidiyordu ama sakatlık engel oldu. Geri döndüğünde ise sezon bitiyordu ama iyi bitirdi, yine de kazandırdığı veya iyi oynadığı büyük bir maç olmadı. Bunu da eklemek lazım.

Bu sezon ise şans buluyor, sezona onunla başladı Riekerink. Bir süre sonra yine ona döndü ama başka bir noktada. Gelişim gösterdiğini düşünmüyorum, geriliyor. Beğenmediğimiz Yasin Öztekin de bence onun önünde, oysa bu fırsatı değerlendirmesini beklerdim. Kulübede atar yapmayı tercih ediyor, bu öz güvenin kaynağı da maalesef bizler olduk, onu çok erken getirdiğimiz noktayla.

Bundan sonra ne olur sorusunu bekleyip göreceğiz ama Sinan Gümüş'ün Aydın Yılmaz yoluna girdiğini söylemek zorundayım, umarım toparlar. İnandığım bir yetenek ama artık genç de değil, bir şeyler kanıtlama zamanı geldi. Birinin dur demesi gerekiyor, yoksa kaybolacak. Bugün ona destek olanların yarın böyle düşüneceğini sanmıyorum, bu tabloda tabii..

4 yorum:

  1. Bu tip oyuncuların bir anda 11 oyuncusu olup, 5-6 maç sürekli kulübede oturması aidiyet hislerini ortadan kaldırıyor bence. Genç, hızlı, top ile dikine gidebilen bir oyuncu. İyi bir yedek olabilir, ama yedek olmanın da bir istikrarı olur. Oyuncu kulübede otursa bile kendini takımın önemli bir parçası olarak hisseder. Ona göre çalışır, gelişimini sürdürür. Ama uzun aralıklar oynamadan bir anda 11'de başlatmak(IBB maçı) oyuncuya ayrı bir psikolojik yük ve kaldıramayacağı sorumluluk getiriyor bence, hele hele takım olarak hücum organizasyon planı yokken. Bu tip oyuncular kendini başka takımlarda kanıtlayabilmiş oyuncular olmadıkları için de tepkilerini kontrol edemiyorlar. Saçlarını boyayabilir, gezebilir, taraftara itici gelen hareketler bile yapabilirler bazen. Mesele takımın parçası olduğunu hissettirmek ve yeteneklerini sergileyebilecek özgüveni verebilmek. Senol Güneş bu konuda daha taze tutabildi mesala genç isimleri, verim de aldı. Biz ise geçen sene kötü zamanlarda bütün hücum organizasyonunu ondan bekledik neredeyse şimdi de şımarıklık ile suçluyoruz.

    YanıtlaSil
  2. bruma'nın hedefi var daha iyi lig daha iyi takım;
    ayrıca maç içerisinde topsuz oyunda da etkili, savunmasına yardım da ediyor çokça
    sinan hedefine ulaşmış gibi oynuyor, toplu oyunda var (bu aralar kötü performans gösteriyor) topsuz oyunda yok.
    sinan daha 20li yaşlarında yol gösterene ihtiyaçı var

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buna ben de katılıyorum, takıldığı gurbetçi tayfa söylemim de bu yüzden. Podolski doğru isim mi, tartışırız ama Yasin Öztekin değil mesela. Çevresi bu maalesef.

      Sil
  3. 2 sene sonra gençlerbirliği ya da karabükspor da görürüz,ne büyük maç kazandırdı ne önemli bir gol veya asist yaptı şimdiye kadar, bu kadar gereksiz yere havaya girmesi gerçekten saçma,gümüş bile bu kadar erken kararmadı

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir