28 Temmuz 2017 Cuma

Tepkiden korkuyoruz, maçı televizyondan dahi yayınlayamayacak durumdayız


Daha iyi sezon açılışlarını hak ediyorduk. Yeni transferlerimizin tanıtıldığı, kendi sahamızda oynayacağımız büyük bir maçla. Çok değil, yakın geçmişte bunun örnekleri vardı. Bir de şu ana bakıyoruz, hazırlık maçı dahi ayarlayamayacak noktadayız. 

Bugün geldiğimiz nokta ise basına ve taraftara kapalı hazırlık maçı yapmak. Bu bir nevi sezon açılışı sayılır ama sezon başlamadan öyle bir ortam yaratıldı ki. Tepkiden korkuyoruz, maçı televizyondan dahi yayınlayamayacak durumdayız. Belhanda ve Maicon gol atıyor, biz bunu konuşamıyoruz bile. Ya da Mariano, ilk maçına çıktı ama nasıl oynadığını bilmiyoruz. Ne kadar üzücü.

Muslera
Mariano Maicon Serdar Linnes
Donk Selçuk
Emrah Belhanda Garry
Gomis

İlk 11 bu, özete bakarak konuşmak durumundayız. İlk yarıdan 5-6'yı bulmak mümkünmüş, bunu gördük. Özellikle Gomis'i konuşmalı, maç boyunca kaçırdığı 2 boş kale var ki çok fazla gol kaçırmış. Oluşan pozisyonlara da baktığımızda genelde açık alan bulduğumuz anlar ya da Gomis'i savunmanın arkasına sarkıtmak üzerine kurulu bir plan. Donk bu işi iyi yapmış mesela, attığı uzun toplar etkiliydi.

Mariano'nun da Belhanda'ya attırdığı golde etkisi büyük, sezon içinde bunları daha çok izleriz ve Mariano tadında bir de sol bek lazım. Yasin Öztekin, Sinan Gümüş, Tolga Ciğerci gibi isimlerin hiç süre alamaması iyi bir detay bence, özellikle bu kanatlar olmayınca Recep Gül gibi gençlerin daha fazla aksiyonun içinde olduğunu, pozisyon bulduğunu görüyoruz. En azından mücadelenin altını çizersiniz. Östersunds rövanş maçında Tudor'un yapması gereken tam olarak buydu.

Atalay Babacan, Recep Gül ve İbrahim Demirbağ gibi gençler maçın ilerleyen bölümünde şans bulmuş. İbrahim Demirbağ 98'li, forvet arkası. Yunus Akgün, Barış Zeren ve Ali Ülgen gibi gençler ise kulübede olmasına rağmen şans bulamamış. Atalay Babacan için sevindim diyeyim, Recep Gül'ü de Tudor tutuyor gibi. 

2 yorum:

  1. Bence tepkiden korkmaktan bağımsız olarak, basın ve dolayısıyla taraftarla araya biraz perde çekmekte fayda var, zira neredeyse muslera hariç tüm takımın değişeceği bir yapılanma içindeyiz ve bu hassas süreç daha baştan çok yipratilmis durumda..
    Lucescu başlığında da yazmıştım, başlanilan işin tamamlanması lazım, bu süreçte ne terim ne de başkasi gündeme gelmemeli, tam da bu yüzden Lucescu hamlesi çok yararli olabilir, takımı medya baskısından korur ve tudora yardımci olur.
    Tudor ilginç bir şekilde sürekli olarak savunmadaki eksiklerden bahsediyor,tıpkı mancini ve Prandelli gibi, oysa taraftarı umutsuzluga sürükleyen hücumdaki kısırlık..
    Mustafa Denizli, yeni takımların sezon başlamadan önce öncelikli olarak hücum organizasyonlarini oturtmalari gerektihini, zira takım savunmasının zaman içinde kendiliginden gelişeceğini söylerdi, ıtalyanlar tam tersini düşünüyor sanırım..
    Luce gelirse, tudorun savunma/hücum felsefesini dengelemesine yardımcı olabilir belki:)
    Elde ilk 11 e direkt yazacağınız bir yerlinin kalmadığı şu ortamda, alt yapidan gelen oyuncuların durumu cok önemli, çok büyük bir fırsat var önlerinde, özellikle de hücum oyuncularının, böyle bir şey takımın havasını çok yukari seviyelere taşır..
    Ben bu kamptan umutluyum, gözden uzak, eleme maçlarından azade, yep yeni bir takım, herkesin şansı eşit.. Hatta bu bağlamda, Sneijder, balta, sabri, gibi ağabeylerin gitmiş olması bile fayda sağlayabilir..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle ama bunu da hak etmiyorduk, en azından şu maçı izlemek lazımdı :)

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir