5 Haziran 2012 Salı

Galatasaray'ın Hayal Kırıklıkları

Hagi'den ve Popescu'dan sonra bu futbolcuların yerini doldurma çabalarımızı düşünürken, aklıma böyle birşey geldi ve kafamdaki şey katlanarak büyüdü aslında, tüm mevkilere yaydım olayı.

Bir adım daha ileri giderek, oluşan bu kategorilerin sonuçlarından ilk ikileri alarak bir yarı final, final olayına gireyim mi diye düşünmedim de değil, hala da düşünüyorum aslında.

Onu yapar mıyım, yapmaz mıyım bilmem ama uzun zamandır anket açmıyordum bloga, bir anda böyle bir patlamayı yaşatayım dedim. Tabii adaylara bakınca mutlaka ''o olmamalıydı, bu kesin olmalıydı'' gibisinden fikirler oluşacaktır, bunun önüne geçemeyiz ama 2001-2002 sezonundan itibaren olaya baktığımı da belirtmem lazım.

Yorum kısmında tartışabiliriz herşeyi, bu konuyu aktif tutmak istiyorum.

Kategorilerim şu şekilde, anketler ise sağda;

Ofansif Orta Saha: Cassio Lincoln, Elano Blumer, Zvjezdan Misimović, Felipe Loureiro, Haim Revivo

Stoper: Sergio Almaguer, Frank De Boer, Abel Xavier, Tolga Seyhan, Ismael Bouzid

Forvet: Jo Alves, Florin Bratu, Ali Lukunku, Christian Corrêa, Bogdan Stancu

Defansif Orta Saha: Ahmed Barusso, Lorik Cana, Ovidiu Petre, Bülent Akın, Joao Batista

Kanat: Giovani Dos Santos, Marcelo Carrusca, Marek Heinz, Fabio Pinto, Juan Pablo Pino

Kaleci: Leo Franco, De Sanctis, Robinson Zapata, Orkun Usak, Aykut Erçetin

Bek: Caner Erkin, Abdullah Ercan, Emiliano Insua, Mohamed Sarr, Serkan Kurtuluş

9 yorum:

  1. yine romanya ekolünden Tamas ve forvette Hasan Kabze ilk aklıma gelenler oldu.

    YanıtlaSil
  2. Elano Blumer, Zvjezdan Misimovic. Bu iki oyuncunun yanında MAB üçlüsü vardı bu adamların tek günahı bunlarla aynı kadroda olmaktı.

    YanıtlaSil
  3. Beklentiler ve beklentileri karşılayamama açısından değerlendirecek olursak Lincoln - de Boer - Lukunku - Barusso - Heinz - Leo Franco - Serkan Kurtuluş demek doğru olacaktır diye hissediyorum.

    Zira Lincoln, "Heh işte. Bu sefer bulduk on numarayı" diye getirilen ve ilk etapta kismenin muhalefet şerhi koymadığı tek isim belki de o listedeki, ki ikincisi de Misimovic'tir. Felipe ve Revivo geldiklerinde beklentiler Lincoln kadar yüksek değildi. Elano'yu ofansif bir orta saha ya da 10 numara kategorisine yerleştirmek ne denli doğru bilemiyorum ama hayal kırıklığı yarattığı da kesin. (KAZANAN: LİNCOLN, MANSİYON ÖDÜLLERİ: FELİPE, MISIMOVIC)

    Stoper konusunda de Boer yeni Popescu olacak, Xavier dağılan savunmayı toparlayacak diye getirilip oldurulamamışlardı. Almaguer için Fatih Terim II. döneminin en kötü hamlesi desek yerinde olur, sanırım. Ama 34 yaşında ve Meksika dışında hiçbir kariyeri olmayan bir oyuncu olduğu için Fatih Terim'in o dönemki tüm cilalı açıklamalarına rağmen kendisinden bir şeyler bekleyen pek yok gibiydi. (KAZANAN: SERGİO ALMAGUER, MANSİYON: DE BOER, TOLGA SEYHAN)

    Forvet konusunda aslında geldikleri dönemki beklentilere bakıldığında Jô, Christian ve Lukunku birbirine çok yakın beklentilerle gelmişti. Disiplinsiz ama farklı bir prototip olarak gelen Jô, performans açısından diğer ikisinden bir nebze olsa da daha iyiydi sanki. Ancak Paris SG'den hatırlanan ve çok umutlar beslenen Christian büyük hayal kırıklığıydı. Yine de hiçbiri, o dönem için epey yüksek bir meblağ verilerek kadroya katılan ve yeni Hakan Şükür olması beklenen Lukunku kadar devasa bir hayal kırıklığı yaratmamıştır. 23 maçta 1 gol istatistiğiyle oynayan Kongolu, hakikaten son yirmi yıldaki en kötü 5 transfer listesinde bulunur herhalde (maliyet-etkinliği de dikkate aldığımızda). (KAZANAN: LUKUNKU, MANSİYON: CHRİSTİAN)

    Ön libero mevkiinde Batista ve Bülent'in beklentilerin oldukça üstünde seyrettiğini ve bu listede bulunmalarının beni şaşırttığını düşünüyorum. Her ne kadar oldukça ucuza gelmiş olsa da ön libero mevkiinde en büyük hayal kırıklıklarından biri Jun-Ichi Inamoto'dur ve listede olmaması beni ziyadesiyle şaşırttı. Petre, çok da fena olmayan ama kötü takımı sırtlayamayan iyi oyuncu klasmanındaydı. Cana da savaşan ama top ile olan becerileri olağan üstü kısıtlı olan ön libero ekolündendi. Barusso ise Leverkusen deplasmanında tavana astığı penaltı ve formayı çıkarınca fark ettiğimiz six packleri dışında akılda kalıcı hiçbir şey yapamadan gitti bu diyarlardan. Benim şahsen bu pozisyon için tercihim Inamoto olurdu, ancak listede olmadığından Barusso diyorum. (KAZANAN: BARUSSO, MANSİYON: İNAMOTO)

    Kanat/ kanat forvet mevkiine baktığımızda aslında Pino haricinde geri kalan dört oyuncunun da büyük beklentilerle geldiğini ve muazzam hayal kırıklığı yarattığını görüyoruz. Burada kim neyi tercih ederse kabulümdür şahsen. Ancak geldikleri dönemlere bakınca diğerlerine göre daha oturmuş ve daha bilindik olduğu için Heinz'ı tercih ediyorum ben. Nitekim 2005 yazında takıma katılırken aklımızın bir köşesinde hep EURO 2004'teki performansı bulunuyordu. (KAZANAN: MAREK HEINZ, MANSİYON: MARCELO CARRUSCA)

    Özgür ÇELTİKÇİ

    YanıtlaSil
  4. ... (önceki yorumdan devam)

    Kaleci konusunda da aslında şu listede yıllardır kendimi bir gıdım geliştiremeyen Aykut'a nasıl oyumu veremiyorum, kendime de şaşıyorum. Ancak listeye baktığımda Galatasaray kalibresinde olmayan Zapata'yı ve halen kendisine aşırı yüklenildiğine inandığım Orkun'u bir kenara koyunca kötü sezonun vasatın biraz üstünde kalecisi olduğunu düşündüğüm de Sanctis, en büyük hayal kırıklığı olmayı hak etmiyor. İyi başlayıp kabusa dönüşen sezonun, vasat üstü olması beklenen ama en iyi haliyle bile vasatı zorlayamayan kalecisi Leo Franco, özellikle kritik maçlardaki hatalarıyla da bu listenin zirvesindedir kanaatimce. "Cepheden mi? Kurtarırım. Yan top mu? Kafama silah dayasanız çıkmam" Aykut Erçetin de Franco'nun en fazla yarım adım gerisindedir hayal kırıklığı olarak nazarımda. Bu beşlinin içindeki en kötü kaleci, çok net Zapata'dır yalnız, onu da ekleyeyim. (KAZANAN: LEO FRANCO, MANSİYON: AYKUT ERÇETIN)

    Bek konusunda aslında çok aday var. Listedekilere ek olarak, 2002 ocak ayında takıma dahil olup tek bir maç oynamadan ülkesine dönen Jersson Amur Gonzalez, 2002-03 sezonunda eski halinin bir gölgesi gibi karşımıza geliveren Ümit Davala, 2003-04 sezonunda yine eski halinin bir gölgesi gibi karşımıza çıkıveren Hakan Ünsal, Galatasaray kariyerine fırtına gibi başlayıp aynı hızla sönüveren "beli dönmez" Volkan Yaman, mucizevi 2005-06 şampiyonluğunun parçası olsa da hücum katkısı sıfır, savunma katkısı eksi bir olan Orhan Ak ve kötü sezonun iyi oyuncusu izlenimi verse de özellikle savunma konusunda saç baş yolduran halleriyle Prates de bu listede rahatlıkla yer bulabilecek isimlerdendi. Yine bugünlerde herkesi çıldırtan Sabri Sarıoğlu'nu dahi mumla aratacak Cihan Haspolatlı'yı (her ne kadar esas pozisyonu sağ bek olmasa da 2,5 sezon o mevkiide oynadığı da bir gerçek) nasıl unutabiliriz? Ama madem ki blog sahibi yukarıdaki beşliyi aday göstermiş, o zaman bu beşli içinde büyük bir umut olarak ve Sebastien Perez'den sonra Sarr, Cihan, Prates, Sabri derken takımın en sorunlu bölgelerinden birine gelen ve kulüpte bulunduğu dönem içerisinde ne kendini geliştirebilen ne de en ufak bir ilerleme kaydedebilen Serkan Kurtuluş, bu mevkiinin en büyük hayal kırıklığıdır diye düşünüyorum. (KAZANAN: SERKAN KURTULUŞ, MANSİYON: VOLKAN YAMAN)

    Oldukça uzun bir yorum oldu ama futbol dünyasının görece içinde olan ve Galatasaray'ı uzun yıllardır yakinen takip etmeye çalışan bir taraftar olarak düşüncelerim bunlar.

    Özgür ÇELTİKÇİ

    YanıtlaSil
  5. Batista ve Bülent Akın konusunda şunu söyleyeyim. Adaylar konusunda yelpaze çok genişti. Mesela Batista 2.5 sezon formayı giydi, oynadığı yarım sezonda etki etti ama devamında ortadan kayboldu, 2 sene çok ama çok kötü durumdaydı. Bülent Akın'a ise inanılmaz yüksek bir ücret ödendi ve o ödenen ücretin ardından daha başka şeyler bekler olursunuz. Onu da alma sebebim buydu. Gonzalez'i ise düşündüm ben de ama 1 dk bile oynamadı kendisi, artı herkes hatırlamaz, kim bu adam diye düşünür dedim :)

    YanıtlaSil
  6. Eğer hayal kırıklığından bahsediyorsak verdiğimiz para falan umrumda değil. Ben gelmeden önce çok şeyler beklediğim adamların hiçbirşey vermeden gitmesine takılıyorum bu noktada. O nedenle hayal kırıklığı kadrom şu şekilde:
    Ofansif Orta Saha: Cassio Lincoln
    Stoper: Frank De Boer
    Forvet: Jo Alves
    Defansif Orta Saha: Lorik Cana
    Kanat: Marek Heinz
    Kaleci: Bu konuda yazdığınız isimlerden gelmeden önce de tek beğendiğim isim De Sanctis'tir ve ben birçoklarının aksine onun burada başarılı olduğunu düşünüyorum.
    Bek: Emiliano Insua

    YanıtlaSil
  7. Güzel blog güzel paylaşım herşer harika deşekkürler...

    YanıtlaSil
  8. sakatlıklardan hiç sahaya çıkamamış linderoth'u da listeye dahil etmek mümkün bence

    YanıtlaSil
  9. Giovani Dos Santos kesinlikle bir hayal kırıklığı değil tamamen G.Saray ın yanlış değerlendirmesidir.Son Güney Amerika kupası ve en son da geçen hafta Meksika nın Brezilya yı 2-0 yendiği maçdaki performansı ve attığı golü gördükten sonra Giovani Dos Santos ın değerini G.Saray bilemedi diyebiliriz.Rijkaard o berbat takımda bile onu oyunun son dakikalarında ve yarım devre kullanmayı tercih etti. Gönderilmeyip kalsaydı geçen sezon yaşanan kanat oyuncusu sorununa çare olacak en ideal forvetti.
    Birçokları hatırlamaz bile ama Christian Corrêa G.Saray a geldiği sezon öncesi Fransa liginin kaliteli forvetlerındendi.F.Terim de onu genellikle son onbeş dakikalarda oynatarak değerini bilemedi.Hatta hiç unutmam Pascal Nuouma 'Christian Fransa da çok üst düzey santrfordu G.Saray da nasıl yedek kalır inanamıyorum.'demişti'Florya idmanlarını izleyen biri olarak Chiristian bence de gerçek değeri anlaşılmadan gönderilen futbolcuydu.
    F.terim in gazabına uğrayan bir başka klas sol ayak ta Felipe Loureiro. Florya izlediğim idmanlarda adamın tekniğine, top hakimiyetine hayran kalmıştım.Terim onu solbek oynatmaya başlatınca Terim in hocalığından bile şüphe etmedim değil.En verimli olacağı orta sahanın solunda oynasaydı Alex gibi tek başına maç alacak oyuncuydu.
    Bülent Akın asla bir hayal kırıklığı değil.Lucescu gibi kurt taktisyende şampiyon olduğumuz sezon vereceğinin maksimumunu verdi.Denizli ye 8 milyon Euro verilmesi onun suçu değil.
    Caner Erkin yine Rijkaaar döneminde Giovani Dos Santos gibi nerde nasıl kullanılacağı bilinmeyen bir başka kayıp.Şu anki formunu görünce hayal kırıklığımı yoksa tercih hatasımı olduğu çok net belli oluyor.
    Aslında bu listenin en başına Rijkaard ı koymak gerekiyordu ama onun değerini bilmeyip gönderilen ve Burak beyin hayak kırıklıkları listesine giren Giovani Dos Santos, Caner Erkin, Portekizde Emiliano Insua,İtalya da Lorik Cana ve De Santis son derece başarılı sezon geçirdiklerini unutmayalım.
    Acaba hayal kırıklıklarının nedeni futbolcularmı yoksa onların değerini bilmeyen teknik adamlarmı bunu iyi düşünmek lazım.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir