25 Ocak 2013 Cuma

Sizce Transferin Tanımı? Vizyon, Doygunluk Ya da Çılgınlık


Galatasaray'ın gündemi karışık, Sneijder transferiyle de bitmiyor iş. Lucas Neill, Jo ve Giovani Dos Santos'lu geçen ara transfere efsane bir dönem derken, bu üç ismin bir Sneijder bile etmediği yerde, transfer anlamında çıtamızı çok yükselttik.

Neydi bu takımın acil üç ihtiyacı. Stoper, 10 numara ve sol bek. Önem sırasına göre yazıyorum. Ujfalusi'nin de dönmeyeceğinin anlaşılmasından sonra, sezon öncesinde yanlış atılan Cris adımını düzeltmek ara transfere nasip oldu ve Andreas Granqvist'in peşinde olduğumuz söyleniyor, hatta yarın bir kap bildirimi de olabilirmiş.

Şampiyonlar Ligi'nde oynatabileceğimiz bir futbolcu aradığımızdan yelpaze dar. Kolo Toure, Adil Rami gibi isimlerin ardından Granqvist ismine burun kıvıranlar olabilir ama iyi bir stoperdir, geçen sezon başında da ilk olarak gündeme onu almıştık ama Ujfalusi hamlesi gelmişti.

Uzun boyundan kaynaklı hava toplarında hakim, duran toplarda hücuma çıkıp gol arayan, teknik, sağlam bir stoper. Hiç izleyemenler için şöyle diyelim, Beşiktaşlı Sivok tarzında bir stoper.

Sol bek konusu yarınlara kaldı tabii, maliyetler çok yüksek ve Riera, Hakan Balta ikilisiyle idare edebiliriz düşüncesi ön planda, bu konu da sezon sonuna bırakıldı. İtiraz edemeyiz buna, ihtiyaç ama bir 10 numara ya da stoper misali olmazsa olmaz bir ihtiyaç değildi. İdare edebilirsin bir şekilde.

Drogba konusu ise tamamen sürpriz, şapkadan çıkan tavşan da değil, fil. Drogba'nın Çin'de mutsuz olduğu haberlerini hep okuyorduk, döner mi dönmez mi derken onu Juventus, Milan misali takımlarla anıyorduk ve Galatasaray'ın gündemine geleceği aklımın ucuna gelmezdi.

Gerek görmüyorum çünkü, Sneijder'in ardından böyle bir maliyetin altına girmeye. Daha hangi sistemde oynayacağımız belli değil, Sneijder'in ardından belki de tek forvete döneceğiz ve elimizde Burak Yılmaz, Elmander ve Umut Bulut gibi üç isim var. Bu üç futbolcu da oynadığı maçlarda gol atıyorlar, belki de takımın tek işleyen bölgesi ama buna bile burun kıvırıyoruz.

Drogba, geçen sezonun hayaliydi, bu sezon ise farklı. Yaşı konusunda eleştiri getiremem, bazı adamların yaşı yoktur ve 40 yaşında gelse, neden geldi demezsin. Drogba da böyle, yaşı yok bu adamın. Geçen sezon Chelsea, Şampiyonlar Ligi'ni kazanıyorken, Drogba'nın tek başına sunduğu resitali izledik. Bu adam mı 6-7 ay içerisinde yaşlandı?

Sorun tamamen ekonomik nedenler, takımdaki yabancı sayısının artması, yabancı sayısı düşerken bu kadar yabancıyla gelecek sezonlarda ne düşünüldüğü gibi şeyler.

Sneijder'in geldiği yere Drogba hayli hayli gelir, zirvemiz çok yüksek bu anlamda ama Drogba konusu gerçekten şapkadan çıkan bir fil. Fatih Terim onaylamış diyor çıkan haberler, ne düşünüyoruz, planlarımız neler bunu bizlere zaman gösterecek.

Yabancı sayısı demişken. Şu an takımda 10 yabancı var. Yabancı stoper geldi diyelim, bu sayı 11 olacak, belki de Drogba vari bir transferle 12. Bu da önemli bir sorun. Nedeni de gelecek sezonlarda yabancı sayısının kademeli olarak düşecek olması. Ayrıca saha içerisinde 6 yabancı futbolcu bulundurabilmen.

Benim görüşüm eskiden de aynıydı, şimdi de değişmedi. Galatasaray'ın yabancı sayısı artıyor diye de yazmıyorum bunu, daha önce de dile getirdim. Beni tanıyanlar bilir. Avrupa Birliği'ne günün birinde girer miyiz bilemem ama Avrupa Birliği adına sürekli uyum yasaları getiriyoruz. Bu kuralların spora indirgenmiş hali de sporculara AB statüsü olayı olacak.

AB statüsü bana göre kabul edilmeli ve yabancı sayısı bu kuralla serbest kalmalı. Milli Takım'ın hali ortada, bundan daha kötü bir hal alamaz. Yabancı futbolcu konusuyla da Milli Takım'ın bir alakasının olmadığını çoğu ülkeden görüyoruz. Zaten ülke içerisinde yetişmiş, oynayan isimlere şans verilmiyor, kapılar tamamen gurbetçi isimlere açıldı. Oynama garantisiyle geliyor bu isimler ve Milli Takım'ın şu başarısız halinde de en büyük nedenlerden biri bu.

Yabancı sayısının inmesi demek, Sneijder'i 7.5 milyon avro bonservisle alıyorken Serdar Aziz için 8 milyon avro istenmesi ve bunun doğal karşılanması demek. Bunun gibi örnekleri de artırırız, Kayserispor'un Fenerbahçe'ye sattığı yerli futbolculara bakın yeter hatta. Bu durum ülke futbolunun ilerlemesine, takımların Avrupa'da ilerlemesine veya Milli Takım'ın gelişmesine katkılı falan değil.

Burada şans bulamayan futbolcu, Avrupa'ya, hatta Dünya'ya açılır ve böylece senin ülken futbol anlamında bir ekol durumuna gelebilir. Benim için ekol kavramının açıklaması bu. Futbolcularımız daha sık yurt dışına açılmalı ve orada kalıcı hale gelmeli. Diğer türlü ülkemiz para mıktanısıyla giden futbolcuyu bile geti getiriyor. Mehmet Topal'ı Valencia forması altında överken, adam geri dönebiliyor.

Galatasaray'a dönecek olursak, gelecek sezon yabancı sayısı 10'a düşeceğinden pek bir sorun yok. Sonraki sezon ise 8'e iniyor, böyle böyle 5'e kadar düşüyor. Baros ve Ujfalusi zaten etkisiz yabancılar, Melo da bence kalmaz, Elmander'in sözleşmesi gelecek sezonun sonunda bitiyor derken yabancı konusunda da bir şekilde çözüm bulunur.

Galatasaray, locaları yeniden satışa sunacak ve önemli bir para gelecek. Bu da sezon sonunda yerli harekatını tetikler.

Ama saha içerisinde oynayacak 6 isim mühim. Muslera, Eboue, yeni stoper, Riera, Melo, Sneijder desek yabancı hakkı doldu. Elmander kenarda kaldı mesela. Drogba vari bir transfer gelse, kesilecek isim Eboue mi Riera mı? Riera olsa bu, Hakan Balta'ya nasıl güveneceğiz. Eboue'yi beğenmiyorken, Sabri Sarıoğlu ile neler yaparız?

Hep sorular sorular. Kafalar karışık. Galatasaray çıtasını yükseğe dikti ve Sneijder transferiyle birlikte de bazı isimler bizim adımıza sıradan gelir oldu, çok düşünmüyoruz. Bakalım neler olacak...

6 yorum:

  1. yanlış transferler yapılıyo
    türkiyenin darboğazda olduğu şu günlerde o adama o kadar para verilir mi
    http://zoomlabakalim.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  2. çıta şu anda çok yüksek. ciddi ciddi los galastikos kuruluyor türkiye sartlarında. zamanında bizim kurdugumuza da denmisti ama bizimkiler bunu n yanında los kalastikos degerinde kalıyor. beşiktaş'ın bu duruma ayak uydurması imkansız. Fener ayak uydurur size para harcama konusunda belki ama onların da aykut'tan yana sansı yok. siz 2-3 sene bayragı alıp gidersiniz gibi gorunuyor. Ama su da var. Sene basından beri Gs'nin kadrosu ilk yarıyı 33 puanla bitirecek kadro degildi. Cok daha yukarlarda puan farkı yapması gerekirdi bana göre. Ama olmadı. Bu konuda da FT yorganın altına girip düşünmeli.

    YanıtlaSil
  3. solbek ve stoper oynayacak bir yabancı ile bitirmek lazım bence. drogba mükemmel olur ama yabancı kontenjanı iyice zorlanır. drogba gelecek ve çift forvet oynanacaksa yerli stoper şart olur. muslera, melo, sneijder,eboue,riera, gelirse drogba 6 etti sene başında alınan dany amrabat geçen sezonun gözdesi elmander yalan olur. sene başında hamitin yerine chivu yu alabilseydik şu an çok sıkıntı çekmezdik.

    YanıtlaSil
  4. yabancı sınırı ile ilgili benim fikrim Türk oyuncuları yabancı olarak görmeyen ülkelerin oyuncularına serbestlik verilmesi. Başka kriterler de koyulabilir. Yabancı sınırı 3 e çekilir. Ama mesela ispanyol oyuncular, hollandalı oyuncular yabancı olarak değerlendirilmezler. başka kriterler de konulabilir. "Milli takım sıralamasında ilk 20 de olan ülkelerin oyuncuları" gibi kriterler.



    YanıtlaSil
  5. Elinize sağlık güzel yazı olmuş ama şu kısma takıldım ben;
    "Drogba da böyle, yaşı yok bu adamın. Geçen sezon Chelsea, Şampiyonlar Ligi'ni kazanıyorken, Drogba'nın tek başına sunduğu resitali izledik. Bu adam mı 6-7 ay içerisinde yaşlandı?"

    İşte tam bu bölüm için hemen "master yoda" Uğur Meleke'nin yazdıklarına bi göz atmak gerekiyor bence;
    http://www.meleke.com/?p=5244

    YanıtlaSil
  6. 34 yaşındaki Drogba en az iki senelik kontrat ve yüklü bir sabit ücret ister. Kariyeri nasıl olursa olsun bir forvet için çok yüksek bir yaş. İlk ciddi sakatlıkta elde patlar. Diego Forlan'ın 1 senede şaşadığı dramatik düşüş de unutulmamalı..

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir