3 Mart 2013 Pazar

Beşiktaş Kazandıysa Bugün, Fernandes'in Koyduğu Yürekle Alakalı Bu


Galibiyetin son dakikada gelmiş olması, maçı dramatik hale getiriyor aslında. Son dakikalarda gol yiyen, maç önce giderken bir anda terse döndüren takımdı Beşiktaş. Bu sefer kazandılar, Olcay Şahan'ın golüyle. Peki Olcay Şahan iyi bir maç mı çıkardı, hayır. Ama maçın en önemli ismi oldu. Attığı gol, attığı golden de öte çizgiden çıkardığı topla. Futbolun tanımı da bu zaten.

Gollü bir maç geçmesi, her iki takımın da duran top bulması gibi hadiseler zaten maç öncesinde düşünülen konulardı. Bu açıdan beklenilen güzellikte geçen bir maç izledik ve bir Galatasaraylı olarak beraberlikten öte Beşiktaş'ın kazanmasının bizim adımıza daha hayırlı olacağını düşünüyordum, öyle de oldu.

İlk 25 dakika'yı ayrı konuşmak gerekir aslında, Fenerbahçe'yi izledik sadece. Müthiş bir başlangıç, tempo, baskı, verilmeyen bir gol derken golün geleceği belliydi ve geldi. O ana kadar rakibini kovaladı Beşiktaş, iki pas yapamadılar desek yeridir.

Sonrası ise olağan hastalık. Fenerbahçe öne geçtiğinde, Aykut Kocaman'ın takımı gerip çekip, tempoyu da düşürmek istemesi. 25 dakika içerisinde kroki duruma gelmişti aslında Beşiktaş, kurulacak baskıyla farkın da açılması mümkündü ama temponun düşmesi Beşiktaş'ı aksiyonun içerisine soktu.

Ziegler tercihi konuşulması gereken şey, Ziegler uğruna Yobo tercih edilmedi. Yobo'nun da yokluğu Fenerbahçe savunmasında eksik birşey var demek. Fenerbahçe'nin hastalığı da, öne geçtikten sonra geri çekilmekten öte, dönüp durup yeniden Ziegler demek sanki. Üstelik, Hasan Ali Kaldırım gibi bir istikrar bulmuşken.

25 dakikayı düşünüyorum da, Beşiktaş'ın sol tarafını çok iyi işledi Fenerbahçe. Gökhan Gönül müthiş etkiliydi, Gökhan Süzen'in neden sol bek olmadığını izledik tekrar. İlk 25 dakika gibi olmadıysa da Göjhan Süzen'in oyunda olduğu dönemde de tablo buydu. Emre Özkan'ın oyuna girmesinden sonra ise Beşiktaş adına savunmanın nasıl oturduğunu gördük. Bu da Samet Aybaba'nın en büyük sorunu, ısrarla sol bek devşirmeye çalışıyor ama sağlıklıyken ne Uğur Boral ne de Gökhan Süzen'le olmuyor.

Beşiktaş bu maçı kazandıysa, Fernandes'in ikinci yarıda ortaya koyduğu yürekle alakalıdır bu. Fernandes adına da düşüncem şu. Top tekniği, pasları, şutları gibi şeyler bir yana, müthiş bir top saklama yeteneği var ve topu tutmasını çok iyi biliyor. Top onun ayağındayken de Beşiktaş rahat, Fernandes tek başıma takımım mesajını çok net veriyor.

Aslında kanatlarını iyi kullanamadı Beşiktaş, Holosko ve Olcay Şahan etkisini çok göremedik. Niang'in hücumda yarattığı bir fark vardı ama fazlasıyla Fernandes'in ayağına baktılar ve duran toplarla ayakta durdular. Oğuzhan Özyakup değişikliğiyle Beşiktaş'ın daha hızlı gelmeye başladığını gördük, bir oyuncu değişikliği ancak bu kadar etki edebilirdi.

Bunun tam aksine, Fenerbahçe'nin değişiklikleri de takımı bir adım geri itti. Mehmet Topal'ın girmesi, Cristian'ın çıkması. Ben bir alaka göremedim, 4-4-2'e dönmek istedi gibi Fenerbahçe ama orta sahada tüm yükü Emre Belözoğlu'na yıktılar, Emre Belözoğlu da o dakikadan sonra ortadan kayboldu bence. Beşiktaş daha hücuma yönelik adımlar atarken, Fenerbahçe ise baştan bir düzen yaratmaya çalıştı ama olmadı.

Sonuç olarak, Beşiktaş hayati bir üç puan aldı, bunun ötesinde bu sezon kazandıkları ilk derbi. Fenerbahçe ise Galatasaray'ın puan kaybettiği bir haftada yine puan kaybetti ve liderle fark 7. Beşiktaş'ın da gerisine düştüler ve haftaya Bursaspor'la oynayacakları maçta alacakları bir mağlubiyet onları 4. sıraya kadar itebilir. Tabii Beşiktaş'ın da Trabzon deplasmanına gideceğini ekleyelim.

İlginç bir hafta yine bizleri bekler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir