14 Nisan 2013 Pazar

İyi Durumda Olduğunda, Türkiye'de Karşılığı Olmayan Adam


Felipe Melo, şu futbolunu sezon başından bu yana oynuyor olsaydı, büyük ihtimalle farklı şeyler konuşuyor olurduk. Şampiyonluğu şu günlerde ilan etmiştik belki de.

Mevcut sistem iyi işleyecekse, bu Melo sayesinde olacaktı. Schalke 04 maçı öncesinde de bunu yazmıştım ve  bu söylemimin de doğru olduğunu şu zamanlarda görüyoruz.

Melo'nun Türkiye'de zaten karşılığı yok, Türkiye'den onun yerine oynayabilecek bir isim hiç düşünmeyelim. Alper Potuk deniliyor mesela, mutlaka transfer edilmeli ama transferi durumunda da banko 11 oynar mı, hiç sanmıyorum.

Melo farklı bir adam, farklı işler yapıyor. Savunmayı süpürüyor, hücuma dikine çıkışları çok etkili, müthiş bir tekniği de var, inanılmaz ters paslar atabiliyor ve Galatasaray hücumlarına da yön veren isimlerden. Defansif orta saha olmasına rağmen.

Ama sezon başından bu yana şu futbolu izlemek isterdik. Geçen sezon izledik ve neler kazandığımız ortada. Bu sezon en kritik anda toparladı ve takım iyi bir noktaya geldi ama sezon başında oynayamadığı o futbol da gelecek sezon yapılacak planlar adına bizleri düşündürüyor.

Ben Melo ile devam diyorum, mutlaka takımda tutulmalı. Alternatifi bulamayız, bulsak bile inanılmaz büyük maliyetler altına gireceğiz. Ama bu sezon başındaki gibi bir tabloyu da bir daha kaldıramayız, o da kesin.

Siz ne düşünüyorsunuz, Melo kalmalı mı yoksa yeni alternatifler mi düşünülmeli?

22 yorum:

  1. bence melo bitmiş. 3-5 maç iyi oynamakla durumu toparlayamaz. melonun boşluğunu alper potuk doldururmu bilmem ama iyi bir alternatif olacağı kesin. eğer avrupada mutlak başarı hedefleniyorsa selçuk'un yanına oyunu iki yönlü oynayabilecek birini almak gerek. alper potuk şuan için bu ağırlığı kaldırmaz diye düşünüyorum. diğer mevkilerden daha önemli orası.

    YanıtlaSil
  2. Melo aslında birazda 4-4-2'den 4-1-2-1-2'ye geçişten sonra toparladı diyebiliriz. 4-4-2 sisteminde kendisinden beklenen ofansif katkıyı rakip takımlar da bildiği için üzerinde defansif bir baskı oluşuyordu. Geçen sene de bu takım 4-4-2 oynuyordu o zaman nasıl katkı veriyordu Melo sorusunun cevabı da, geçen seneki kadroda kenar oyuncularının aslında kenar oyuncusu olmaması, sürekli içe kat etmesi ve buna ek olarak forvetlerimizin de aslında orta saha özellikli forvetler olmasıyla açıklayabiliriz. Yani geçen sene merkezden hücum ederken büyük bir kalabalık oluşuyordu ve Melo da üzerinde baskı olmadan oynuyordu. Bu sene başında ise kenarlara yapılan transferler ve Burak Yılmaz gibi sürekli koşu yoluna top isteyen oyuncular yüzünden Melo ve Selçuk üzerinde büyük bir baskı oluşmaya başladı. Zaten şunu da açıkça görebiliyoruz, tamam Melo'nun form düzeyi yükseldi ama Selçuk da sene başında bu denli etkin değildi, aslında ikisinin de form düzeyi ligin ikinci yarısının başında hatta daha da keskin bir tabirle, Schalke maçlarından sonra arttı. Bu yazdıklarımdan bir sonuç çıkartmak gerekirse, eğer önümüzdeki sene aynı sistemle devam edeceksek ki etmeliyiz, Melo mutlaka takımda kalmalı.

    YanıtlaSil
  3. Geçen sezon ki Melo'yu mumla arıyoruz resmen. Ben de blogumdaki son yazımda Melo'ya değindim aslında. Eğer şu son dönemdeki maçlardaki performansını bütün sezona yayabilse tereddütsüz kalsın derim. Ama özellikle agresif hareketleri, BJK maçında yok yere yaptığı hareket ve bazen ucunu kaçırdığı sorumsuz hareketleri kararımı tekrar düşünmeme neden oluyor.

    YanıtlaSil
  4. sezon başı transferi erken halledilse, kampa zamanında katılsa bu oyunu sezonun ilk yarısında da izlerdik. mutlaka takımda tutulmalı.

    YanıtlaSil
  5. Bende kesinlikle kalması taraftarıyım ben şahsen Melo dan iyisini bulacağımınız düşünmüyorum. Bulsak bile bir dünya maliyet ayrıca Melo formda olduğu zaman Türkiye yi geçtim Avrupanın en önemli DM lerinde biri. Sanırım 6 milyon € gibi bir opsiyonu var. Hepsi bir kenara Riera olayıda gerçekten üzücüydü ama bazı yaşanmışlıklar var o zor süreçlerden sonraki şampiyonluk bu seneki CL dönemi Selçuk ile olan uyumu taraftarın sevgisi, gol sevinci... İyi bir oyuncu alabiliriz ama bunları satın alamayız.

    YanıtlaSil
  6. Melo iyi oynadığında takımı bir gömlek yukarı çıkarıyor, bu net. O iyiyse takım Avrupa'nın en kaliteli takımlarından biri gibi. Bu tür etki yapacak adam Türkiye'de yok. Hatta çok basit bir ifadeyle dünyada da az var. Olanı da almak net bir ifadeyle "sıkar". Bakınız, Bayern o mevkiye Javi Martinez'i alırken 40 Milyon Euro ödedi. O mevkinin değeri çok arttı son yıllarda, önemi fark edildi. Takımın sahanın neresine yerleşeceğini belirleyen denge noktası artık "o adam". Melo'ya €6 Mio vermeyip almayı düşüneceğiz adam daha ucuz olmaz, ayrıca takıma uyum durumu vs de ayrı mesele. Ayrıca Melo şımarık da olsa büyük maçlarda hep oyun olarak standardı korudu.
    Yerli olarak Alper Melo'nun yaptığını yapamaz. Alper, Hamit'in yerine çok süper olur bak, o ayrı. Ama Melo'nun yaptıklarını yapamaz.
    Saygılar,
    Üçüncü Yarı Blog

    YanıtlaSil
  7. Ben kontrat almak için vites yükselttiğini düşünüyorum.Sezon öncesi hazırlık kampına katılmasa bile profesyonel bir oyuncunun bir buçuk ay yatmaya hakkı yok.Scout çalışması yapılsın çok daha iyisi,iki yönlü oynayabileni bulunur.

    YanıtlaSil
  8. Melo ilk adı geçtiğinde brezilya-hollanda çeyrek final maçından dolayı kızgın olduğumdan gerek yok demiştim. Transfer olduktan sonra Liverpool ile oynanan hazırlık maçında kendisini izledim. Gerçekten çok iyi bir oyun bilgisi var nerde duracağını biliyor ve çok iyi bir fiziği var orta kapatıyor. o zaman iyi ki gelmiş dedim. Felipe melo kesinlikle takımda kalmalı...

    YanıtlaSil
  9. ben Olumlu yanları ve olumsuz yanları sıralandırayım:

    Olumlu yanlardan başlayalım:

    1) Melo, takıma, taraftara ve Türk futbol kamuoyuna alışmış ve verimli olabildiğinde Türkiye futbol iklimine uyum sağlayabildiğini göstermiş bir oyuncu ki bunu pek çok oyuncu için söyleyemeyiz. Elano gibi bir ismin verimsiz kalabildiğini gördük sonuçta.

    2) Melo, fiziksel olarak güçlü bir isim ki bu Türkiye ligi için çok ciddi bir önem taşıyor. Ayrıca yaptığı ekstra ofansif katkı da keza lig için oldukça önemli

    3) Melo farklı formasyonlara uyum sağlayabilen bir oyuncu, bir Mehmet Topal gibi salt süpürücü veya bir Alper Potuk gibi dikine giden bir orta saha oyuncusu değil, farklı rolleri doldurabiliyor.

    4) Yüksek performans gösterdiğinde Avrupa'da rekabetçi olabildiğimizi gördük.

    Olumsuz yanlara gelelim

    1) İş ahlakı yok. İdman yapmadığı bir yaz tatilinde aldığı kilolar takımın Şampiyonlar Ligi macerasını erken bitiriyordu. Form tutsun diye sezonun son çeyreğini bekledik. Bir yıla yakın süredir maça çıkmayan Sneijder'in şu anki fizik durumuna bakın bir de Melo'nunkine.

    2) Melo fizik gücüne yaslanarak oynayan bir oyuncu ve yeni sezon başladığında 30 yaşına gelmiş olacak. Bonservisi alındığı takdirde en az 3 senelik kontrat talep edeceğini düşünüyorum ve performansı sürekli olarak düşecek bu üç sene içerisinde zira aklıyla oynayan bir oyuncu değil bizim çok sevdiğimiz "yüreğiyle" oynayanlardan. Ama aynı Elmander gibi onun da zaman aleyhine işliyor. İş ahlakı sıkıntılarıyla birleştiği zaman önümüzdeki sene performansının daha da düşmeyeceğinin garantisi yok.

    3) Melo'ya 6 milyon euro bonservis bir noktaya kadar makul olabilir lakin isteyeceği paranın senelik 3-4 milyondan aşağı olmayacağını 3 senelik de sözleşme isteyeceğini sonunun Riera gibi olabileceğini ve Riera kadar esnek ve sakin bir insan olmadığını da düşünmek lazım. Melo için girilecek 3 yıllık 15 milyon euroluk yükümlülük bence çok fazla - bu konuya sonuç aşamasında değineceğim.

    4) Melo güvenilebilir bir oyuncu değil, çok fazla yanlış tercih yapıyor - bu tercihler ligde batmasa da Şampiyonlar Ligi seviyesi için çok ağır olabilir, sezon boyunca bunlardan çok sayıda yaptı - kırmızı kart görme potansiyeli de cabası.

    5) Melo'dan aldığınız alacağınız bu kadardır. Melo, Türkiye ligi için çok çok iyi bir oyuncudur lakin Juventus rotasyonuna girmeye layık görülmeyen bir oyuncudur en nihayetinde. Juventus, Melo yerine Isla, Arturo Vidal, Asamoah, Marchisio gibi adamlara yatırım yaparak karşılığını net bir şekilde almıştır. Bu kadar kritik bir mevkide bu kadar güvenilmez ve düşüşe geçeceği bariz bir oyuncuyla oynamak pek de güvenli bir yatırım değildir.

    YanıtlaSil

  10. Sonuç: Lig için Melo çok iyi ve güvenli bir yatırım gibi görünse de yerine benzer bir yatırımla Lassana Diarra, Yann M'Vila, Moussa Sissokko gibi adamlar alınabiliyor - geçtiğimiz sezon alınabildiklerini gördük. M'Vila, Rubin'e; Musa ise Newcastle'a gitti, bu takımların ne profilleri ne finansal durumları bizden çok yukarılarda değil. M'Vila yaklaşık 12 milyon euro'ya geçti mesela Rubin'e aldığı paranın da senelik 2 milyon'dan fazla olduğunu sanmıyorum.

    Takım gerçekten büyük oynayacaksa Kevin Strootman, Lars Bender, Radja Nainggolan, Etienne Capoue gibi ilk planda aklıma gelen 25 yaş altı oyunculara yönelmelidir ki zaten yeteri kadar yaşlı bir takımız. Kimse üzerinde durmuyor ama son transferlerle ilk 11 ortalamamız tavan yapmış durumda. Riera (Balta), Eboue, Selçuk, Melo, Hamit, Sneijder, Drogba, Burak grubunun (defansa takviye geleceğini ve Muslera'yı uzun vadede elde tutamayacağımızı var sayarak onları açıkçası iskeletten saymıyorum) önümüzdeki sezon başında bu grubun yaş ortalaması

    Burak Yılmaz 28
    Drogba 35
    Sneijder 29
    Hamit 31 (Aralık'ta 31'e girecek)
    Melo 30
    Selçuk 28 (Şubat'ta o da 29'a girecek)
    Eboue 30
    Riera 31

    Takımın en dinamizm gerektiren bölgelerinde ( bekler - orta saha ve hücum hattı ) yaş ortalamamız 30.25

    hani vizyon deyip duruyoruz ya. Melo'yu gönderme vizyonunun gösterilmesi gerekiyor. Yoksa 2-3 sezona elimizde ciddi bir enkaz olacak.

    YanıtlaSil
  11. Bence alper melo mun değil Hamit in yedeği olur ve o mevkide Hamit'ten çok daha başarılı olabilir ama melo için konuşursam iyi oynayan bir melo nun alternatifi sadece Türkiye de değil dünya da bile bulmak çok zordur o yusden melo ile devam derim

    YanıtlaSil
  12. dünyada melo gibi bi ön libero az ise neden juventus kardosunda tutmayı tercih etmez?

    YanıtlaSil
  13. Arkadaşlar bence gözden kaçırdığımız bir nokta var... Melo Juventus ile nere giderdi bilemeyiz ama GS ile çeyrek finale geldi..bunda da büyük katkısı var. Ayrıca Ünal Aysal'ın 'Dünya Devi Galatasaray' fikrine de uygun ve bu değişimi hazmeden taraftarlara dönüşmemiz gerek...Barcelona Real Madrid..Beckham'lı PSG büyük takımların saha içi yaş ortalamasına bakın. Kanıtlanmış kariyer ve özgüven biraz da yaş ile birlikte gelir. Ayrıca sahada bazen rakipten yaşça büyük olmak rakibi baskı altına alabilmeniz demektir.

    Melo için de şunu diyeyim. Bir takımın karakteri varsa bu Melo gibi oyuncularla oluşur. Riera ile kavga eder ama yeri gelir Riera Melo'yu kart yemesin diye hakeme karşı korur... 3 yıllık kontrat yapılır mı bilmem ama bence kesinlikle kadroda kalır. Terim 2 sezondur bu adamlarla 5-10 maç performans almak için çalışmıyor. Çekirdek bir kadro oluşturmakdan öte sistem çalışmaları içerisinde. Alper Potuk, Cenk Tosun bu adamlar gibi takviyelerle yaş ortalaması düşer ve oyuncular tecrübelilerden saha içi eğitimi de alır...filan falan vs vs..

    YanıtlaSil
  14. Ben Melo'nun düşüşünden çok şu son çeyrekte yaşadığı çıkışı dönemlik olarak görenlerdenim. Melo erk arkadaşımızın da dediği gibi maalesef iş ahlakı olmayan futbolculardan. Arada kaldığı 1buçuk aylık dönemin çoğunun da sorumlusunun kendi kaprisleri olduğunu unutmamak lazım, ki 1buçuk ayda performansı ve formu bu kadar düşebilen bir futbolcuya yatırım yapmak ne kadar akıllıca olur asıl bunu tartışmak lazım. Sonuçta futbol kötü sürprizlerle de dolu bir oyun. Melo'yla anlaşılırsa o bölge Melo'ya emanet mantığıyla oraya başka bir takviye yapılmayacağı da ortada diyebiliriz. Böyle bir durumda, bütün yaz kampını bizimle geçirip mükemmel form tutsa bile kim Melo'nun sezon içinde 1ay civarı sürecek bir sakatlıktan sonra, hatta sakatlığa bile gerek kalmadın performansının dibe vurmayacağını garanti edebilir? Eğer Melo önümüzdeki sezon da herhangi bir sebeple kötü oynarsa, takımı bu sezonkinden çok daha fazla etkileyecektir bu düşük performans. Melo'yla anlaşılırsa, en az 3 yıllık sözleşme ve en az senelik 3 milyon gibi bir rakam isteyeceği görüşüne de katılıyorum. Ki bonservis bedelini de bu işe kattığınızda 15 milyondan aşağıya mal olmayacaktır Melo Galatasaray'a ve şu durumdaki Melo için 15 milyon ölü yatırımdır. Galatasaray akıllı davranırsa, aynı bütçeyle ya da en azından bu rakamı çok aşmadan, Melo kalitesinde ve en azından form grafiği, iş disiplini çok daha düzenli bir futbolcuyu rahatlıkla bulabilir.

    YanıtlaSil
  15. Büyük takımlar yaşlı olur kadar yersiz bir argüman olamaz. Bir takım beraber oynadıkça sahada daha iyi yerleşir, her üç senede bir kadroyu baştan aşağı yenileyen takımlar uzun vadede başarılı olamazlar. Real Madrid'in iki sene önce kurduğu çekirdek hala 26.625 yaş ortalamasına sahip, bu ortalamaya Varane, Ramos ikilisi dahil değil, adil olmak adına stoper ve kalecileri ( daha ileri yaşa kadar verim gösterebildikleri için ayırdım ) ortalamaya dahil etmedim. Barcelona için ise rakam daha da düşük 26.5 ( bu rakama yedekleri çoktan hazırlanmaya başlanan Xavi, Alves ve Iniesta da dahil).

    Bu değişimin her sezon temel parçaları yedekleyerek yapılması gerekir ki Türkiye'de bunu yapabilecek finansal ve sistemsel alt yapımız yok. (bkz. yabancı sınırı ve altyapının işlemeyişi ) Sistem oturtuyoruz diyip duruyoruz. Galatasaray'ın oturtmaya çalıştığı sistem nedir? Rakip hücuma çıkarken şok baskılar yapıp, pres üzerinde topa sahip olup tempo yaparak rakibin dengesini bozmak. Bunu nasıl yapıyor Galatasaray? Salt fizik üstünlükle, bu yüzden Melo gibi Amrabat gibi Elmander gibi Umut gibi ve hatta Burak gibi devrilmeyen oyunculara ihtiyacı var takımın. Galatasaray'ın oynamak istediğim "sistem" 30 yaş ortalamasına gelmiş bir çekirdekle en çok 15-20 dakika oynanabiliyor, bunu ligde de Avrupa'da da görüyoruz. Geçen sene maç başı 12 km. koşan Elmander'in, sezona insan üstü bir performansla başlayan Umut'un pili tükendi işte. Umut da 30 yaşında hatırlatırım. Kuyt'un sezona girişine bakın bir de şimdiki haline bakın. Bu, bu oyuncuların kötü olduğu anlamına gelmez, Galatasaray gibi kaos futbolu oynamak isteyen takımlar uluslararası başarı için yaş ortalamasını 25-27 aralığında tutmak ZORUNDADIR. Uzun vadeli başarı demişsiniz kimle uzun vadeli başarı? 3 sene sonra bu takımda kim bugünkü performansını ortaya koyabilecek Semih, Muslera ve bir ihtimal Dany dışında? Burak 31 olduğunda rakip savunmaları hala sırtında taşıyabilecek mi? Selçuk İnan hala iyi pas yapacak belki ama savunmadaki gedikleri bu denli bir iştahla kapatabilecek mi? Eboue ne kadar bindirebilecek? Balta beki ne kadar yedekleyebilecek? (genç bir sol bek alındığını var sayıyorum önümüzdeki üç sene içerisinde ) Hamit'i ne yapacağız? Drogba zaten futbolu bırakmış olacak, Elmander de büyük ihtimalle Amerika'da oynayacaktır. Galatasaray'ın 3 sene sonrası için takımı emanet edeceği oyuncular kimlerdir? Bakın uzun vade demiyorum, bu daha orta vade. Emre Çolak mı? Furkan Özçal mı?

    YanıtlaSil
  16. Bu arada PSG'yi atlamışım argümanınıza cevap vermek adına onu da ekleyeyim:

    Maxwell 31
    Van der Wiel 25 ( Jallet bir iki seneye yerini ona bırakacaktır)
    Matuidi 26
    Verratti 20 (Beckham'ın devre arasında takıma ivme kazandırsın diye yapılmış bir imaj transferi sadece)
    Pastore 23
    Lucas 20
    Lavezzi 27
    İbrahimovic 31

    25.375 bahsettiğiniz takımlar arasında yaş ortalaması en düşük olanı.

    bayern

    alaba 20
    lahm 29
    martinez 24
    schweini 28
    kroos 23
    shaqiri 21 (seneye robben büyük ihtimalle gidecektir)
    müller 23 ( ribery 1-2 sezon içerisinde yerini müller'e bırakacaktır keza )
    mandzukic 26 ( guardiola büyük ihtimalle gomez'i de gönderecektir)

    Yaş ortalaması 24.25

    Yarı finaldeki diğer Alman'a bakalım

    schmelzer 25
    Pisczek 27 ( Kuba 27 )
    Bender 23
    İlkay 22
    Nuri 24 ( Leitner 20 )
    Götze 20 ( Kuba 27 - Großkreutz 24 )
    Reus 23 ( Bittencourt 19 )
    Lewa 24 ( Schieber 24 )

    23.5

    Tarihte Ancelotti'nin Milan'ı dışında 29+ ortalamasıyla başarılı olmuş bir takım hatırlamıyorum ben ki onları da 24 lük Kaka taşıyordu, Los Galacticos da bu genellemeye dahil.

    YanıtlaSil
  17. Sözüm Melo'yu beğenmeyip de ona laf, çamur atan arkadaşlara. Siz şu ana kadar takımınızı bu kadar sahiplenen, takımı için varını yoğunu ortaya koyan, hiç mücadeleden kaçınmayan, kaç tane futbolcu tanıyorsunuz da Meloyu beğenmiyorsunuz? Lan adam oynadığında rakiplerin üzerine korku salıyor. Sizin koskoca yere göğe sığdıramadığınız real madrid yıldızlarının bile ayakları titriyordu adamla karşılaştıklarında. Onu bunu bilmem ama bu adam tam galatasaray ruhunu taşıyan birisi. Karakterini filan fazla bilmem, şerefli mi şerefsiz mi eleştirisi de yapmam ama sahaya çıktığında terinin son damlasına kadar savaşıyor. Evet dünyanın en iyi ön liberosu değil ama adamım gibi eminim dünyanın en iyi savaşçı orta sahası, hep yenilgiye isyan eden, mağlubiyeti kabulenmeyen adam. Tüm kuşlara inat hırlayadur PITBULL. Ha bir de unutmadan, bu adam vakti zamanında 25 milyon € luk bir bonservisle transfer oldu Juve'ye. Sadece kimyası uymadı bir de kötü zamana denk geldi. Saygılar

    YanıtlaSil
  18. Bir de şu maliyet hesabı yapanlar yok mu sanki kulübün muhasebecisi? Ya kardeşim sen adamın maaşını cebinden mi çıkarıp veriyorsun? Bırak bu işleri kulübün yetkilileri düşünsün, sen keyfine bak, takımın oynundan zevk al tadını çıkar.
    Yabancı sınırı olan bir ülke ile avrupanın en önde gelen kulüplerini kıyaslamışlar bide:) oraya hiç girmiyorum bile :-) saygılar

    YanıtlaSil
  19. @Devil

    Neden maliyetlerden bahsediyoruz? Çünkü bu takım Bülent Akın, Serkan Aykut ve Jardel'e verilen bonservisler yüzünden neredeyse batıyordu. Neden maliyetlerden bahsediyoruz? Çünkü financial fair-play kriterleri yüzünden Beşiktaş'a gelen ihtar yüzünden Beşiktaş, Avrupa kupalarına katılamama tehlikesiyle karşı karşıya, bu yüzden "FEDA" sezonu yaşıyorlar. Neden maliyetlerden bahsediyoruz? Çünkü maliyet bir parametredir. Neden maliyetlerden bahsediyoruz? Çünkü Galatasaray kulübünün sahibi hepimiziz; Galatasaray'ın parası da hepimizin parası; yapılacak yanlış yatırımların bedelini BİZ ödeyeceğiz. Neden maliyetlerden bahsediyoruz? Çünkü bu takım Amrabat'a harcadığı parayı vermediği veremediği için şu anda dünyanın en iyi 10-15 kanat oyuncusundan biri olan Shaqiri'yi alamadı ve büyük ihtimalle bir daha da alamayacak. Ribery olayından bahsetmeyeyim bile isterseniz. Neden maliyetlerden bahsediyoruz? Maliyetten bahsetmek benzer maliyetteki oyuncuları kıyaslamaktır: Melo'ya harcanması muhtemel parayla Melo'dan daha karakterli, daha güvenilir, daha genç, daha yetenekli oyuncular alınabiliyorsa burada maliyetten bahsedilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Melo'ya 35 milyon verildikten sonra arkasına teneke bağlanıp Galatasaray'a yollandı bunu da unutmayalım. Melo, kötü bir oyuncu değildir ama Melo geleceği olmayan bir oyuncudur. Galatasaray hem Melo'yu hem benzer maliyette bir genç oyuncuyu alabilecek olsa, Melo'yu tutun - bir de genç ön libero alın derdik. Ama Galatasaray "Ya Melo'yu tutacak ya da daha genç bir ön libero alacak" - bütün eleştiri bu tercih üzerinedir. Büyük takımlarla Galatasaray'ı karşılaştırmıyoruz. Yorumlardan bir tanesi büyük takımlar yaşlı olur gibi abzürd bir yorum yaptı, o yorum örneklerle çürültüldü sadece. İsterseniz aynı örneği Fenerbahçe, Newcastle, Benfica, Braga, Cluj gibi takımlar üzerinden de gösterebilirim.

    Melo, Pitbull gibi çıktığında rakip takımın ayaklarının titremesine gelince. Sırf bu ilüzyon yüzünden diğer taraftarlar Galatasaray taraftarlarından nefret ediyor. Real Madrid 110 dakika domine etti eşleşmeyi. 20 dakika ise şok baskı uyguladık. Dünya üzerinde elit bir oyuncu yok ki karşısına Melo çıkınca korksun. Kaldı ki dünyada korku salan bir savunma oyuncusu da kalmadı, dünyanın en pahalısı Thiago Silva dahil.

    Son cevabım da koyunluk önerisine: Kulübün yetkilileri dediğin adamların hiçbiri bu işin profesyoneli değil. Galatasaray Hoeneß, Cruyff gibi bir sportif direktör getirsin. Takımın akademisinden her sezon 2-3 oyuncu yukarı çıksın. Takımın yaş ortalaması 25 lere düşsün ve 3-4 sezon sonra ne adam olacak dediğimiz en 4-5 oyuncuyu takımda görelim. O zaman sadece olumlu konuşuruz ve keyfini çıkarırız. Galatasaray'ın mevcut transfer politikasıyla önümüzdeki 3 sene içerisinde kadroyu gençleştirmediği takdirde ne sıkıntılar yaşayacağını tahmin etmek için bir futbol profesyoneli olmaya da gerek yok.

    YanıtlaSil
  20. @ Erk
    Cok mantıklı şeyler söylüyorsun ve güzel örnekler veriyorsun. Yalnız gözden kaçırdığın detaylar var.
    Mesela Strootman ya da Capoue örneklerini vermişsin. Bu gibi genç oyuncular iyi güzel de fiyatları 12 Milyon Euro civarında dolaşıyor. Lass Diarra en son 10 Mio'ya transfer oldu. Lars Bender zaten 20 Mio vs deniliyor. Yani bu mevki için yaş düşünce fiyat ikiye katlıyor. Ayrıca şunu unutmamak lazım, genç oyuncu alınca onu bir yerden bir yere getirmek gerekiyor ki bizim hedeflediğimiz düzeyde katkı yapsın. Yani çok iyi olabilir ama "hazır durumda" olacağı anlamına gelmez. Ulkeye uyum sorunu, sisteme adaptasyon gibi nedenlerle istediğini alammayabilirsin.
    Dikkat çekerim, GS bu ülkenin büyük takımı. Avrupada her ne kadar 2. - 3. halka takımı da olsa burada büyük. Yani camianın doğası her zaman başarı ister. Parayı basıp (hele 12M gibi) adamı aldıysan beklenir ki şampiyonluğa, Avrupada başarıya direkt katkı yapsın. Bu her ülkenin büyük takımlarında böyledir esasen. Sen Touluse gibi, Utrecht gibi "3'e alayım geliştireyim 6'ya PSV'ye satayım" takımı değilsin ülkende. O adamın olmuşu oynar sende, senin doğa'n bunu ister. Fakat Avrupa'da da en büyük değilsin, yani oradan çıkan adam da sana Real ya da Bayern muamelesi yapıp koşarak gelmez.
    O kadar parayı da yönetimler de o mevkideki adama gömemez. Shakiri olsa, belli spektakuler adam, istatistik yapacak verilir belki superstar değilken ama gelip "orta sahada defans yapacak" genc ve gorece tecrubesiz adam icin zor bu ulkede o paralar.
    Ayrıca, Melo'nun şu artısını da unutmamalı: Avrupalı ya da Afrikalı oyuncularda olmayan, Brezilyalılara özgü bir kurnazlık vardır, Melo'da bu var. (Güney Amerikalılara özgü de denebilir). Çok ofansif olmayabilir ama mesela beklenmedik anda bir dikine dripling yapıp bütün defansı bayıltabilir ya da rakip gaza gelmiş pres yaparken topu bir yana çekişle adamı pazara gönderir, bütün takımın iştahını bir anda söndürür. Bu gibi ufak detaylar takımın sahada rakibe üstünlük sağlamasını getirir. Avrupalı adamın fundamental super de olsa bu tür fırsatçı hamleler göremezsin. Görürsün de karşılığı 40M - Götze olur.
    İş ciddiyeti yok deniyor ama kritik zamanda kendini toplayıp ağırlığını koydu. Bunun fizik olarak toparlanmasından mı yoksa kontrat zamanı yaklaşmasından mı kaynaklandığı tamamen bakış açısına kalmış. Kimisi der ki "kritik haftalarda toparlandı iyi oynadı" kimi der ki "kontrat zamanı geldiği için". Gerçek nedeni ancak Melo ve onu en yakından gözleyen teknik heyet bilebilir.
    Takımın yaşlılığı konusunda erk'in söyledikleri yalın gerçekler. 28,5 ile ligin en yaşlısıyız. Fakat modern futbolda oyuncuların 31 - 32'e kadar üst düzey oynayabildikleri unutulmamalı. Seneye kadroya katılacak bir iki daha genç oyuncu ile geçiş yumuşak bir şekilde yapılmalı. Örneğin alınacak sol bekin genç olması, Hamit'in yerine Alper Potuk ilk onbir oyuncusu olması enerji düzeyini yükseltir. Ayrıca kadroya bir iki tane de direk onbir olmasa bile ilerisi için yerli gençler katılırsa dönüşüm başarılır.
    Yabancı kontenjanının daralması mecburen bütün yabancı hamlelerinin risksiz ve garantici olmasına yol açacak. Sadece biz değil bütün takımlar yeni yabancı hamlelerini paranın karşılığını garanti edecek adamlara yapacakalar.

    YanıtlaSil
  21. Barış söylediklerine kısmen katılıyorum ama şöyle de bir şey var. Musa Sissokko şu anda Fransa milli takımında ilk 11 çıkıyor, 24 yaşında, BPL'de 7 maçta yanılmıyorsam 3 gol 1 asistle oynadı, Melo'dan fiziksel olarak daha güçlü, fundamental olarak daha yetenekli ve 2.5 milyon euro'ya Newcastle'a geçti sözleşmesi yüzünden. Keza Yann M'Vila 12 milyona yaptı Rubin'e geçişini, söz konusu takımlar Galatasaray'dan daha yüksek profilli takımlar değiller. Mesela geçen sene biz Amrabat'ın peşinden elimizde tuzlukla koşarken aynen şu an yaptığım gibi Lewis Hoilett diye bağırıyordum, iyi oyuncudur kötü oyuncudur tartışılır ama 21 yaşında, inanılmaz hızlı ve kuvvetli, vereceği belirli bir minimum var ve bonservisi elindeydi. (sonuçta da QPR'a gitti) Simpson gibi oyuncuların ligde yaptığı katkılar belli. TSL'de belirli bir fiziksel standardın üzerine çıktığın zaman vereceğin bir asgari minimum var, insanlar bunu görüyor. Alfred N'Diaye gibi bir örnek var önümüzde mesela. Demem o ki şu takıma Strootman'ı veya Capoue'yi aldığımızda Melo'dan daha yüksek bir risk almış olmuyoruz, Melo verilecek sözleşme ve oyun disiplini göz alındığında çok daha büyük bir risk. Kim bana Melo'nun 3 senelik sözleşmeyi aldıktan sonra yatıp göbek salmayacağını garanti edebilir ki? Velev ki yattı Galatasaray'ın b planı ne olacak? Hani bize aç oyuncular lazım diyip duruyoruz ya, Melo iki sezondur kendisini kanıtlamaya çalışan aç bir oyuncuydu, verilecek 3 sezonluk sözleşme ile beraber ( aşağısını kabul edeceğini HİÇ sanmıyorum ) kariyerinin son sözleşmesini yapmış 30 yaşında bir futbolcu olacak. Ondan sonra bu hırsından geriye yapmak isteyip de yapamadıkları kalacak. En azından benim tahminim bu. Açıkçası Melo'ya 3 sezonluk 15 milyon bağlayacağımıza Strootman'a 4 sezonluk 20 milyon bağlamamız çok daha akli bir hamle olur. (12 milyon + 2x4 ) Bu adam Hollanda milli takımında kafaya oynuyor hamle tutmasa bile ölüsünün bile 7-8 milyon tekrar satışı mümkün. Posası çıkmış bir Melo'nun 3 senelik 9 milyonluk sözleşmesini (ki bu en iyi ihtimal geçen sene 4.5x3 talepleri havada uçuşuyordu ) alacak takımı ara ki bulasın. Riera'yı ne kadar sevsem de 4x3m 'luk sözleşmesi kelimenin tam anlamıyla andavallık idi. Riera'nın muhteşem iş ahlakı bu gerçeği değiştirmiyor. Şimdi yaş ortalaması ile ilgili en büyük sıkıntı kolektif olarak her bölgede yaşlı olmamız. Hani yaş ortalamamız bir kaç 35 yaşında oyuncu ile sanal olarak şişmiş değil. Drogba'nın muhtemelen önümüzdeki sene son senesi olacak. Sneijder, Eboue, Sabri, Selçuk ve Burak da 30 larına dayanmış olacaklar. Onların da önlerinde taş çatlasa 2-3 sezon daha olacak. Umut ve Hamit'in de önünde aynı şekilde 1-2 sezon var. Hani biz Sneijder'i, Drogba'yı alarak bir vizyon gösterdiysek Avrupa başarısı adına, sürekli bir ikinci torba takımı almak için de bu gibi relatif riskleri almak zorundayız.

    Çünkü almazsak bu takımın bütün hücum iskeleti bir anda değişmek zorunda kalacak. O yüzden bence Hamit-Alper geçişi ne kadar zaruri ise, Melo'nun yerine de 3-4 sezonluk sağlıklı bir yatırım yapmak o kadar hayati Galatasaray için. Daha da büyük sorun Galatasaray için yabancı kısıtlaması olacak - takımın iskeletinde 4-5 sezon sonrasını görecek tek Türk oyuncu Semih Kaya, bunun için de Fatih Terim'e ne kadar teşekkür etsek az.

    YanıtlaSil
  22. Yazdığımı okumayı yorucu bulan arkadaşlar için kısaca özetleyeyim.

    Melo'dan bir sezon daha 10 üzerinde 8'lik performans alacağımıza 10 üzerinde 7'lik performans alacağımız garanti olan (ve daha üzeri mümkün olan) uluslararası düzeyde kendini kanıtlamış bir oyuncuya yatırım yapalım. Maliyet 4 senelik sürece yaydığımızda zaten denk olacaktır. Bahsettiğim "hedef" oyuncular da Fransa ve Hollanda gibi üst düzey milli takımların ilk 11 ve rotasyon oyuncularıdır. Juventus, 19'luk Pogba'ya yatırım yapabiliyorsa biz de 23'lük Strootman'a veya 24'lük Capoue'ye yatırım yapabilmeliyiz.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir