22 Temmuz 2014 Salı

Sinan Bolat Galatasaray'da


Muslera gibi mükemmel bir kaleciye sahibiz ama onun alternatifini bir türlü üretemedik. Muslera'nın olmadığı dönemleri hatırlayın, geçen sezon yaşadığımız sorun mesela. Eray İşçan o boşluğu dolduramadı. Ondan önceki sezona baktığımda ise Muslera'nın acı çeke çeke oynadığı Braga deplasmanı mesela. Topa vuramıyordu bile ama o halde oynamıştı. Bu durumları bir daha yaşamamak adına da sağlam bir yerli alternatife ihtiyaç doğdu.

Ufuk Ceylan bu anlamda tutmadı. Aykut Erçetin ise hiç oralı olmadı, Eray İşçan'a baktığımızda ise çok tecrübesiz ve bence en az iki sezon başka bir takımda kiralık oynamaya ihtiyacı var. Elinizde üç tane kaleci alternatifiniz olduğu görünüyor ama siz Muslera olmadığında kara kara düşünüyorsunuz.

Fenerbahçe'nin kaleci problemi hiç olmuyor mesela. Kaleci konusunda gerçekten müthiş bir noktadalar. Her dönem iyi yerli kalecileri mutlaka oluyor. Üstelik bunun geneli de alttan yetiştirdikleri kaleciler. Volkan Demirel'in arkasında Mert Günok ve Ertuğrul Taşkıran gibi isimler var mesela, gerçekten müthiş bir rotasyon.

Beşiktaş'ta bu sorunu yaşamıyor bence. Tolga Zengin'in arkasında Cenk Gönen var ve alternatif anlamda iyi bir yerli kaleci bana göre. Söz konusu Galatasaray olduğunda ise ülkenin en iyi kalecisine sahibiz ama arkasında iyi bir alternatif maalesef bulamadık.

Sinan Bolat'la bu sorunu aştığımızı düşünüyorum. Son dönemde her ne kadar istenilen seviyenin gerisinde olsa da Liege ve Milli Takım'da geçirdiği dönemin onun adına iyi bir tecrübe olduğunu düşünüyorum. Kaleci için yaş mevzusuna fazla takılmadığımdan da 25 yaşında olmasına rağmen hala iyi bir potansiyel barındırıyor. Taffarel'in ellerinde daha farklı bir noktaya da gelebilir.

Sinan Bolat'ın Milli Takım anlamında dezavantajı kendisini bizlere iyi tanıtamaması oldu. Liege günlerinde gözlerden uzaktı. Rotasyon içerisinde hep yer aldı ama gözden uzak olması, Sinan Bolat için de bir soru işareti hep yarattı. Bu yüzden onun Türkiye'ye transfer olmasını istiyordum ama o Porto'ya gitti.

Porto'nun bıraktığı isimden hayır gelmez gibi söylemlerede katılmam mümkün olmaz, nitekim her konuda müthiş işler başarıp, kaleci konusunda o kadar dev adımlar atamadılar. İki kaleci hatırlarım, yıllarca Vitor Baia vardı, sonrasında Helton. İyi ama standart kaleciler oldular ve kaleci ihracında veya transfer noktasında o kadar iyi adımları yok. Bu yüzden de Sinan Bolat'ı bu genellemeye katmamak gerekiyor.

Geçen sezonki Kayserispor günlerine baktığımızda ise iyi bir sezon geçirmediğini söyleyelim. Ama kalite gösterdiği maçlar da oldu, Galatasaray deplasmanı mesela. Bana sorarsanız maçı kazandıran isimdi. Bu da önemli bir referans noktasıdır.

İşin özü, ya Sinan Bolat ya da Hakan Arıkan gelsin istiyordum ama işin temelinde mutlaka iyi bir yerli kaleci alternatifi yaratalım, bu olmazsa olmaz derken Sinan Bolat transferi gerçekleşti. İyi bir adım, umarım eski günlerine dönüş sağlar ve Muslera olmadığında da bizler kara kara düşünmeye başlamadan, güven içerisinde maçları izleyebiliriz..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir