1 Eylül 2014 Pazartesi

Şampiyonlar Ligi; Arsenal & Borussia Dortmund

Şampiyonlar Ligi analizlerine de yavaştan başlamak istedim ve önceliği Arsenal ile Dortmund'a verdik. Sağolsunlar, sevgili İsmail Bekar Arsenal'i, Okan Danışman ise Dortmund'u yazdı. Anderlecht'i yabana atttığımı düşünmeyin, aksine ne yapacağını kestiremediğim yegane takım. O analizi de ilerleyen günlerde paylaşırız..


Arsenal - İsmail Bekar

Arsenal son 17 sezondur Şampiyonlar ligine katılan ve düzenli olarak bu gruplardan çıkan bir takım. Son 14 sezondur gruplardan bir üst tura çıkmayı başardılar ve 4 kez çeyrek, 1 kez yarı final ve 1 kez de final oynadılar. Üstelik son 5 sezonda üste üste 2 kez Barcelona, 2 kez ise Bayern Münih'le eşleştiler. Zaten bu takımlar Arsenal'ı geçtikten sonra birer kez kupayı aldı. Arsenal önüne çok büyük bir engel çıkmadıkça üst turlara çıkabilen ve Şampiyonlar Ligi kültürü olan bir takım. Galatasaray olarak hep avrupa kültürümüzün olduğundan bahsederiz, işte emin olun Arsenal'ın da çok iyi bir avrupa kültürü var. Zaten son 5 sezonu çıkardığımızda geri kalan 9 sezonun altısında en az çeyrek final gelmiş.

Sezonun başlangıcında alınan Manchester City galibiyeti ile geçen sezon ki FA Cup başarısından sonra gelen ikinci bir kupa onlar adına özgüven tazeledi. Her ne kadar ligde oynanan karşılaşmalarda ve Beşiktaş maçlarında gösterilen performans tatmin edici olmasa da aslında Arsenal adına istenen şey alındı denilebilir. Sezonun ilk haftasında son dakikada alınan bir galibiyet, ligin zor deplasmanlarından olan Everton'a karşı rezil bir performansa rağmen 6 dakikada atılan 2 golle alınan 1 puan Şampiyonlar Ligi ön eleme maçları arasında gayet iyi sonuçlar sayılabilir. Kötü oynanan maçlardan puan almak Arsenal'ın DNA'sında olan bir özellik değil fakat özellikle son 2 sezondur bunu yapıyorlar. 

Şu an Arsenal'da olması beklenen şeyler Sanchez'in takıma adapte olması, Mesut'un form tutması, Mertesacker-Koscielny ikilisinin -bu ikili belki de geçen sezon Premier ligin en iyi defans ikilisinden bir tanesiydi- tekrar birbirini tamamlamaya başlaması. Bunların üstüne geçen sezonki performansına devam edecekmiş gibi bir görüntü çizen Ramsey'i eklediğimizde inanılmaz tehlikeli bir takım oluyorlar. Tek tek isimlerden bahsetmeye devam edersem uzun sürecek ama her an patlama tehlikesi olan diğer isimleri de eklemek lazım. Wilshere, Chamberlain ve Cazorla. Cazorla gününde olduğu zaman tüm maçı alıp götürebilecek bir isim. Chamberlain özellikle oyuna sonradan dahil olduğunda rakibin dengesini tamamen bozabiliyor. Wilshere ise son Beşiktaş maçında oyuna ağırlığını koyduğunda gol de dahil olmak üzere Arsenal'ın en etkili ataklarını organize etmişti.

Hep güçlü yanlarından bahsettim biraz da eksiklikler üzerinde duralım. Arsenal'ın en zayıf yanları duran toplar ve bireysel savunma hataları denilebilir. Duran toplardan Galatasaray adına pek bir şey beklemek anlamsız olabilir. Bireysel hata sayısının çok fazla olması savunmanın neredeyse yeni sayılabilir olması etkili olabilir ama bu yine de Arsenal'ın DNA'sında var denilebilir. Koscielny ve Mertesacker ikilisi göbeği sağlamlaştıracaktır. Sağda Debuchy ise Sagna'nın yokluğunu aratmıyor hatta zaman zaman fazlasını bile katıyor. Şu anlık tek sıkıntı Gibbs'in yokluğunda görev alan Monreal. Gibbs'in sakatlığı Galatasaray maçına kadar düzelir ama Gibbs bu, yeniden sakatlanabilir. Eğer o maçlarda Monreal oynarsa tartışmasız bir şekilde takımın en zayıf yanı o olacaktır. Yeni gelen Chambers bile beklenenden çok fazlasını verdi. 

Toparlayacak olursak Arsenal çok hızlı oynayabilen, rakibi paslarla boğabilen, kaybettiğiniz topları siz daha "aa top kaybettik derken" gole çevirebilecek bir takım ama şu an yeni transferler, sakatlıklar, dünya kupasından geç dönen futbolculardan dolayı bir dağınıklık içinde. Kısa zaman içerisinde toplayacaklarını düşünüyorum çünkü sezon başlangıcı genelde onlar için güzel geçiyor ama sonlara doğru sallantılı hale gelmeye başlıyorlar. İlk maçın deplasman, ikinci maçın grubun son karşılaşması olması gayet güzel. Çünkü deplasmanda galibiyet almak olası ama imkansız değil. İkinci maçın son sırada yer almasının güzelliği ise eğer Arsenal gruplardan çıkmayı garantilerse son maçlarda pek zorlamıyor. 

Son olarak eklemek istediğim şey Arsenal'ın asla ve asla hafife alınmayıp, 2000 UEFA kupası fotoğraflarını gönderip, Emirates kupası gibi Şampiyonlar ligi kalitesinden uzak bir başarıya inanıp biz bunlardan 4-6 puan alırız gibi ulaşması zor hayallere girmemektir. Geçen sezon Real Madrid duvarına çarpana kadar müthiş bir şekilde ilerleyen Bayern Münih'e kendi evlerinde 3-1 kaybetmelerine rağmen deplasmanda 2-0 kazanacak kadar güçlü bir takımdılar. Evet elendiler ama Bayern'i kendi evinde yenerek ne kadar yırtıcı bir güce sahip olabileceklerini gösterdiler. Benim gönlümden geçen Galatasaray ile Arsenal'ın elele gruptan çıkmasıdır. Umarım öyle olur.


Borussia Dortmund - Okan Danışman

Borussia Dortmund, sezona geçen seneden kalan sakatlık krizi ile girdi. Güncel olarak Kuba, Nuri Şahin, Kirch, Schmelzer ve İlkay Gündoğan'ın sakatlıkları var. Geçen seneki kadrosundan Lewandowski, Schieber, Friedrich'i kaybeden BVB, Ducksch'uda Paderborn'a kiraladı. Tartışmasız en büyük kayıp olan Lewandowski'nin yerini Seri A gol kralı Immobile, Bundesliga'nın golcü isimlerinen Ramos ve genç yetenek Ji ile kapatmaya çalışan BVB şimdilik bu oyuncuların sisteme uyması ile uğraşıyor. Benim düşünceme göre Immobile'nin uyum süreci biraz zaman alacak fakat bu süreçte Ramos ile takımda hücum sorunu olmayacak. Bu senenin en önemli transferlerinden biride Ginter, genç oyuncu yeni Hummels olarak biliniyor. Ayaklarına çok hakim olan oyuncu defansif özellikleri ile de fazlasıyla güven veriyor. 


Anderlecht, Arsenal ve Galatasaray'lı grup BVB açısından çok kötü bir kura değil, 1. torbadan Arsenal istenilen takımlardan biriydi ve geldi. Geçen sene onlar ile oynayıp iki maçtada güzel oyunlar çıkarmıştık. Galatasaray Avrupa geleneği olan bir takım fakat BVB futbolunun Galatasaraya çok ters geleceğine inanıyorum. Özellikle karşı pres ve hızlı hücum iki maçtada Dortmund'da avantaj sağlayacaktır. Anderlecht bu grupta en az tanıdığım takım, fakat BVB hedefi olan liderliğe ulaşmak istiyor ise Anderlecht'e takılmamak zorunda. 

Grupta dengeleri bana göre şuan formsuz gözüken 3 takımın maç takvimi yaklaştığında formlarını çıkarabildiği seviyeler belirleyecek.. 

1 yorum:

  1. Arsenal ve Dortmund hücuma hızlı, çok adamla çabuk çıkan dar alanda pres özelliği olan takımlar. G.Saray ın özellikle defans göbeği Chedjou ve yaşına göre Semih Kaya ağır futbolcular. Kontrollü futbolda bu zaafları pek göze çarpmıyor. Ancak hızlı, tempolu, seri, çabuk forvetlere karşı çok açık veriyorlar.Ayrıca ilerde top tutamayan, takımın çıkmasını sağlayamayan vazgeçilmez Burak var.Yani her kaptırılan dönen top , yeni bir kontratak tehlikesi.Her zamankinin aksine bu sene G.Saray a çok ters gelecek eşleşme oldu..Arsenal ve Dortmund maçları G.Saray seyircisinin hatırlamak istemeyeceği maçlar olabilir.Umarım yanılırım.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir