23 Ekim 2014 Perşembe

Galatasaray'ın "Sol"u


Arda Turan'ın yerine alınan futbolcudan beklenti doğal olarak büyük olur. Oynadığı futbol iyi gitmediğinde, aldığı yıllık ücreti de işin içine katarlar ve eleştiri boyutu yükselir. Riera'nın ilk sezonu da böyle geçti. Eleştirilerle dolu, beklentiden uzak. 

İkinci sezonunda ise takımın sol bek yarasına merhem oldu. Hakan Balta inişli, çıkışlı bir futbolcudur. Her dönem beğenilmez ama ondan da vazgeçemezsiniz. Riera ise hayatında belki de hiç sol bek oynamamışken, bir anda Galatasaray'ın sol beki oldu. Üstelik bu değişimi 29-30'lu yaşlarda yapıyor. Genç futbolcuyu oynadığı pozisyon anlamında daha rahat değiştirirsiniz ama bu yaşlarda olan futbolcuların önemli bir futbol kültüründen gelmesi lazım. 

Riera da bunu gösterdi, sol bek olarak oynamaya başladı, Galatasaray ise Riera'nın sol bek performansıyla Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final bile gördü. Bu adam Cristiano Ronaldo gibi isimler karşısında da sol bek oynadı, sırıtmadı da. İyi, kötü değerlendirirsiniz ama oynadı.

3. sezonunda ise yabancı sınırı daha fazla gün yüzüne çıkmaya başladı, bir anda Hakan Balta yeniden formasına kavuştu. Riera ise o sezon ilk maçına Real Madrid karşısında sol bek olarak çıktı derken Fatih Terim'le yollar ayrıldı, Mancini geldi, bu sefer Riera'yı sadece sol bek olarak izlememeye başladık. Juventus deplasmanında sağ açıktı mesela, o sezonun ilk yarısında da birçok pozisyonda oynadı, iyi de gidiyordu.

Artık Galatasaray'ın özdeş futbolcularından biri olma yolundaydı. İyi para kazanıyordu, bunu atlamak imkansız ama elinden geleni de yapıyordu, karakteri, tecrübesi, Galatasaray'ı yaşaması bizler için değerliydi. 

Önce Telles'in sol bek olarak transfer edilmesi, devamında da Hajroviç transferi derken Riera'nın sözleşmesi fesh edildi, sağolsun bu konuda da Riera'nın zorluk çıkarmadığını görüyoruz. Yanlış bir ayrılıktı bu, Hajroviç kumarı uğruna Riera harcandı ama o vakit bunu düşünmedik, yeni transferlerin heyecanı derken, bugün ne yaptık biz diyebiliyoruz, pişmanlık diz boyu.

Geçen bu sürede, Telles gram gelişme göstermediği gibi, Hajroviç ise kaçıp gitti. Hajroviç'den birşey olmayacak gerçi, bugün Werder Bremen'de de sorgulanan bir futbolcu ama onun kaçması büyük bir yönetim skandalı. Ribery etkisi yapmayacak olmasından ötürü konuşulmayacak belki ama 2.5 - 3 milyon avro gibi bir bonservis uçtu gitti. En önemlisi, kendisinden fayda sağlanamadığı gibi, Riera'nın tecrübesinden de faydanılanamadı. 

Telles ise bugün hala forma buluyor, Şampiyonlar Ligi'nin değişmesi ama aklımda iyi kalan tek anı yok. Maalesef, başta ben olmak üzere Telles'i bu duruma getiren de bizleriz. Çok şişirdik, o gün Allah'ım sol bek diye inlerken bugün Telles'i yerden yere vuruyoruz. Ülkemizde genç oyuncu yetişmiyor, bunu Bruma'da da görüyoruz, Telles'de de. Bugün Riera olsaydı, eminim Telles'den fazlasını verirdi.

Koca kanat sadece Telles'e bırakıldı diyorlar ama dün oynanan düzende Galatasaray çeyrek final gördü, Riera da sol kanatı tek başına kullanıyordu, aynı şekilde Eboue de sağ tarafı. Oluyor yani, oynayabilen oynuyor, oynanır da. 

O Riera ise bugün hala Galatasaray'ı yaşamaya devam ediyor. Paylaşımlarını zevkle takip ediyoruz. Özür borçluyuz kendisine, ben öyle düşünüyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir