24 Ekim 2014 Cuma

Sezon 2001-2002, Galatasaray'ın Transfer Fotoğrafı


2001-2002 sezonunda Galatasaray kadrosu büyük bir başkalaşım geçirdi. Lucescu'nun da başarısı buradan kaynaklanmakta. O dönem maddi sorunlarla uğraşan bu takım, toplama takım hüviyeti kazanmıştı. Hagi, Popescu, Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Fatih Akyel, o sezonun devre arasında Hakan Ünsal, Ümit Davala gibi Uefa Kadrosu'nun önemli parçaları ayrılmış ve yerine gelen isimler de özellikle yabancılar anlamında kiralık futbolcular, düşük maliyetli isimler oldu ama Galatasaray çıtasını korumuş ve lig şampiyonluğu, Şampiyonlar Ligi'nde de son anda kaçan çeyrek final bileti olarak bizlere dönmüştü. Lucescu'nun kariyerinde efsane sezonlardan biridir..

Fotoğraf ise beni eskilere götürdü. Hatırlıyorum, gazetede bu resmi kesmiş ve duvarıma yapıştırmıştım. O dönemin önemli bir transfer harekatıydı aslında bu.

Berkant Göktan, o dönemin gurbetçi kralıydı. Bugünlerde hep bahsediyoruz, gurbetçi futbolcuların gelişimi, hangi Milli Takım'ı tercih edecekleri gibi konuları. Berkant Göktan da büyük bir yıldız adayıydı, Türkiye Ümit Milli Takım'ının da gelecek adına en büyük kozuydu belki de ve bu ismin o dönem Galatasaray'a imza atması bana göre büyük olaydı. Tabii geçen sezonlar Berkant Göktan adına bitişin resmi oldu, Lucescu'nun Galatasaray'ında kötü işler yaptığını söyleyemem ama Fatih Terim'in Galatasaray'ında hiç iyi izlenim vermedi, sözleşmesi bittiğinde de Beşiktaş'a imza atması kariyeri anlamında sonun resmi oldu.

Ayhan Akman da önemli futbolculardan biriydi. Gaziantepspor'la gösterdiği çıkış, onu rekor ücretle Beşiktaş'a taşıdı ama böyle bir maliyetten sonra oluşan beklentiler Ayhan Akman'ın en büyük engeliydi. Şöyle de birşey var, Ayhan Akman transferi her iki kulübün görüşüp, anlaştığı, bonservis bedeli ve takas karşılığı gerçekleşen bir transferdi. Bu anlamda da günümüzde bile çok örneği yoktur.

O dönem Beşiktaş'a takas olarak gönderilen Ahmet Yıldırım, bir sonraki sezon Beşiktaş'ın 100. yıl kadrosunda önemli kozlardan biri olacaktı, bunu da atlamamak lazım. Lucescu, Ahmet Yıldırım'ı Galatasaray'dan göndermiş ama Beşiktaş'a gittiğinde formayı ona teslim etmişti. Ayhan Akman ise yıllarca Galatasaray'da oynadı, kaptanlığa kadar yükseldi. Ofansif bir oyuncuydu, defansın derinliklerine doğru bir futbol başkalamışımı geçirdi, son dönemlerinde hep eleştirildi ama Galatasaray tarihinde öyle ya da böyle yer aldı, daima anılacak.

Önemli bir jokerdi. Heinz tutmadı mesela, o sezonu sol açık olarak geçirdi. Yeri geldi sağ kanatta oynadı, bir maçta stoper dahi oynadığını hatırlarım. Bu transferden kim kazançlı çıktı dersek, kısa vadede Beşiktaş belki ama uzun vadede Galatasaray'ın kazançlı olduğunu görüyoruz.

Ümit Karan ise döneminin önemli bir forvetiydi. Gençlerbirliği formasıyla Milli Takım'a kadar yükselmiş bir isimdi ve Galatasaray'a transferi o dönem için çok değerliydi. İlhan Mansız'ı da istiyordu aslında Galatasaray ama İlhan Mansız'ın Ümit Karan'a verilen ücreti görmesi neticesinde Beşiktaş'ın yolunu tutması unutulmayan bir andır.

Ümit Karan da yıllarca Galatasaray formasını giydi, goller attı, Gerets'le gelen şampiyonlukta takımın en büyük gol silahıydı, kariyer zirvesi gördü, her zaman önemli bir forvet alternatifi oldu ama forvet sıkıntısı çeken Milli Takım'da önemli bir alternatif olmadı mesela. Ersen Martin'in bile Milli Takım'a çağrıldığı zamanlar vardır ama Ümit Karan bu anlamda çok kullanılmadı, Galatasaray'dan sonra Eskişehirspor'a gitti, futbol oynadı, sportif direktör oldu, sonrasında girdiği işlerle de kendisini bitirdi, Galatasaraylıların gözünden düştü.

Mondragon ise bu isimler arasında en tanınmayanı. O dönem bizler için soru işareti bir kaleciydi, en azından ben tanımıyordum. O dönem gerçi birçok kiralık yabancı gelmişti. Fleurquin gibi, Perez gibi, Victoria gibi. Mondragon da onlardan biriydi, o sezon gelen şampiyonlukta da büyük payı oldu, uzun yıllar Galatasaray formasını giydi. Belki çok üst düzey bir kaleci değildi ama istikrarlı bir isimdi, çok maç kurtardı, efsane performanslar arasına adını yazdıracağı çok maçlar oynadı.

Kiralık olması sezon sonunda büyük sorun oldu aslında. Beşiktaş kendisini çok istedi, kulübüyle de anlaştı, herkes transfer bitti derken Mondragon'un Galatasaray aşkı onu takımda tuttu. Fatih Terim, Lucescu'nun getirdiği birçok ismi silerken, Mondragon'u silmemesi de altı çizilmesi gereken bir durum. Mondragon'u çok istedi ve takımda tuttu. Beşiktaş ise Cordoba'yı aldı, önemli bir kazanım oldu onlar adına ve en büyük gurur kaynakları ise, biz Mondragon'u almadık, Kolombiya'nın birinci kalecisini aldık oldu. Yıllar boyu bunu çok dinledik ama Mondragon'un bıraktığı izlenim, geçirdiği yıllar çok daha büyük oldu bence.

2001-2002 sezonunun transfer resmidir bu. Fotoğrafı görünce yazmak istedim, nostaljiyi zaten seviyorum, bu fotoğrafta beni eskilere götürdü..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir