10 Kasım 2014 Pazartesi

Çıkış Yolu Prandelli'ye İnanmak ve Beklemek; Fatih Demireli

Kalli dönemini bugünlerde çok anıyoruz. Takım içerisinde kadro dışı kalması, 11'e yazılmaması gereken bazı isimlerin 11'de yerleri garanti ve bu duruma Prandelli'nin çözümü Sneijder'i kulübeye çekmek ya da biz buna yönetimin hamlesi diyelim. Prandelli gibi bir ismin bu duruma düşmesi sence kabul edilebilir mi ve Galatasaray'ın çıkış yolu sence nedir?
Fatih Demireli: "Prandelli gibi bir ismin" kısmı önemli… Prandelli'ye bir bakalım önce. Daha önceki tecrübelerine, daha önceki yaptıklarına… Bunları daha önce yaşamış mı? Bunlara göğüs gerecek bir yapıya sahip mi? Bence hayır. Teknik olarak iyi bir teknik direktör olabilir ki bence iyi bir teknik direktör ama Türkiye gibi zor bir yerde, sadece tekniğin ve taktiğin yetmediği bir yerde çalışmaması gereken bir profil çiziyor. Ancak sportif başarısı, ki bence başarılı, ona hak veriyor. Bu yüzden çıkış yolu Prandelli'ye inanmak ve beklemek.




Şampiyonlar Ligi'nde son yılların en kötü performansı var. Arsenal ve Dortmund gibi takımlar karşısında Galatasaray'ın varlık bile gösteremediğini gördük. Öncelik lig söylemlerinin altı sence ne kadar dolu ve Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde bu noktada olması ne kadar beklenebilirdi?


Fatih Demireli: Galatasaray'ın kadrosu yetersiz, çünkü dengeli değil. Galatasaray'ın bir numaralı sağ beki kim? Galatasaray'ın bir numaralı sol beki kim? Galatasaray'ın gol garantisi kim? Galatasaray'ın sistemi ne? Bu kadar cevapsız soruların olduğu bir yerde Şampiyonlar Ligi başarısı hayal. 



Ünal Aysal dönemi de çok tartışıldı. Ben, Galatasaray'a önemli bir vizyon kazandırdığını düşünüyorum. Geçen Ünal Aysal dönemini nasıl değerlendirirsin?


Fatih Demireli: Ünal Aysal doğru fikirlerle geldi, doğru hamleler ile başladı, farklı bir profil çizdi ama sonra başkalarına çok benzedi, çok çabuk adapte oldu sisteme ve başarısızlığı beraberinde getirdi. Sportif başarıların mimarı Fatih Terim idi, onları Ünal Aysal'ın hanesine yazamıyorum. 



Hepimizin gördüğü ama bir türlü uygulanamayan gerçek, Almanya ayağının doğru kullanılamadığı. Galatasaray'ın da bu yönde hamleleri aldı, kardeş kulüp uygulamasına da geçildi, Koray Günter ve Sinan Gümüş gibi isimler de 1 sene içerisinde transfer edildi ama şans bulamıyorlar, yabancı kontenjanının zorladığı şu zamanlarda iyi gurbetçi kazanımları yapılamıyor. O coğrafyayı en iyi isimlerden biri olarak sen ne düşünüyorsun, neler yapılmalı, ortaya nasıl bir proje koyulmalı?


Fatih Demireli: Bir zamanlar Galatasaray'da oynamak ve Almanca bilmek Galatasaray'da görev yapmaya yetmemeli en başında. Galatasaray, Almanya'da ciddi anlamda bir şeyler yapmak istiyorsa orada bir pilot takım bulup, Sinan gibi oyuncuları ilk etapta orada oynatıp geliştirmeli. Sinan Gümüş gibi benim de cok beğendigim bir oyuncuyu A2'de oynatmak için Galatasaray'a getirmemek lazım. Galatasaray'a daha hazır gelmesi lazım ve bunun yolu oynamaktan geçiyor.




Milli Takım açısından baktığımızda da Hakan Çalhanoğlu ve Kaan Ayhan gibi Alman Milli Takım'ını seçmesi durumunda orada oynayabilecek bu isimlerin Türkiye'yi tercih ettiklerini gördük ama başarısızlığın ihalesi sanki bu çocuklara çıkarıldı. Gökhan Töre konusu da malum derken ilginç bir tablo ortaya çıktı. Fatih Terim'in de Milli Takım'ın başında olduğu her dönem gurbetçi isimlere bakış açısı tartışıldı, Mesut Özil konusundan başlayarak. Sen bu durumu nasıl değerlendiriyorsun, bu tip konular ilerleyen dönemde futbolcuların Milli Takım tercihleri konusunda sorunlar yaratacak mı?


Fatih Demireli: Bence yaratmaz, çünkü her futbolcu kendi kaderine bakar. Almanya'dan teklif almayıp Türkiye'den alan bir oyuncu Milli Takim'a gelir, "Hakan'a ne olmuş" diye düşünmez. Bunun dışında en iyileri artık zaten Türkiye'yi seçmiyor Almanya'dan da teklif aldığı zaman. Hakan çok önemli bir firsattı ama Hakan da Milli Takım tercih döneminde bu kadar gözde bir oyuncu değildi, yoksa Almanlar kapardı onu da.


Son olarak bahsi geçen gruplaşma olayını sorayım. 2000 sonrası Galatasaray'ın en büyük sorunu bu oldu. Yerli - yabancı gruplaşmalarına her dönem şahit olduk ama iddialara bakınca yabancılar dahi kendi arasında gruplaşmış. Melo - Sneijder arasında bir sorundan bahsediliyor, takımın kaptanlığı ayrı bir sorun derken Biri Bizi Gözetliyor evi tadında bir durum varmış gibi bizlere yansıtılıyor. Hamit Altıntop ise bu konuda en gerçekçi yaklaşan, sözünü esirgemeyen, hatta Prandelli için yerli yardımcıyı uzaklarda aramayalım dediğim isim. Sen bu durumu nasıl değerlendirirsin?

Fatih Demireli: Sadece futbolda değil, topluca yapılan her oluşumda gruplaşmalar olur. 30 kişinin aynı anda iyi anlaştığını beklememek lazım. Dünyanin en iyi takımı Bayern'de de gruplaşmalar var. Müller-Schweinsteiger-Lahm ayrı bir grup, İspanyollar ayrı bir grup, Arjen Robben tek başına bir grup. Önemli olan bir grup olmak zorunda olduğunuz zaman bunu başarmak. Yani maçlarda, yani antrenmanlarda. Eğer bunu yapamıyorsanız, sıkıntı yasarsiniz. Galatasaray'da ben arkadaşşığın bozuk olduğunu düşünmüyorum. En azından diger takımlardan daha fazlası değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir