İnternet ortamı üzerinde en sevdiğim 4-5 platformdan biri BVB Türkiye diyebilirim. Bugün hemen hemen her takımın bir Türkiye hesabı var ama içlerinde en kaliteli bulduğum platform bu hesap diyebilirim ve sağolsunlar ne zaman bir ricada bulunsak bizleri kırmıyorlar. Dortmund - Galatasaray 2. maçı öncesinde de hem geçmiş ve oynanacak maçı, Dortmund ve Galatasaray'ın durumumu kendileri ile konuştuk..
Dortmund adına hayal kırıklıklarıyla başlayan bir sezon, en azından lig için bunu söylemek mümkün. Üst üste gelen yenilgiler, puan durumunda da oldukça geriye düşüldü. Bu sezonu genel itibariyle nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu görüntüyle beklentileriniz hangi noktada?
BVB Türkiye: Çok garip sezon yaşadığımız bir gerçek ama işin ilginç yanı kimse
kızamıyor.. Anormal derecede sakat oyuncularımızın olduğu sezonda bir
kaç yenilgi çok normaldi ve oldu. Daha sonra ise hala kimsenin
çözemediği bir durum ortaya çıktı. Takım ligde çok iyi maçlar çıkarsada
son düdükte hep tabela rakibi üstün gösterdi. Evet eleştirilerin haklı
olduğu noktalar elbette vardı ama BVB son 7 haftayı galibiyetsiz
kapatacak kadar olumsuz bir performans asla sergilemedi. Şu an için
Şampiyonlar ligi ve Almanya kupasında hiç bir sıkıntı yok, ligde ise
dibe vurulmuş durumda, bundan daha aşağısı da yok. Bu yüzden BVB bir
şekilde tırmanışa geçecektir. Hala Dortmund'un Şampiyonlar ligi potasına
gireceğine inancımız tam..
Şampiyonlar Ligi'nde ise farklı bir görüntü var ve gruptan da lider çıkmak adına avantaj çok büyük. Lig ve Şampiyonlar Ligi performansları arasında bu kadar fark sizce neden ve ligde bu kötü gidişat tüm hedefleri Şampiyonlar Ligi'ne yöneltir mi?
BVB Türkiye: Önceki soruda da bahsettiğimiz gibi ligde çok garip bir olumsuzluk
yaşıyoruz şampiyonlar liginde ise bu durum yok. Tabi bu açıklamanın
malesef futbolda yeride yok.
BVB'nin sakatlık ve maç içi kırılma
anları şansızlıkları yanında şampiyonlar liginde çok güzel bir kura
çektiğini söylemek mümkün. İsim olarak çok güçlü rakipler olmasına
rağmen futbolları Dortmund'un tam bozabileceği rakiplerdi. Arsenal ile
durmadan oynadığımız için çok fazla tanıdığımız bir rakipdi ve bize göre
Dortmund Arsenaden her anlamda daha iyi bir takım. Geçen sene
yenildiğimiz maçta dahi çok daha iyi bir oyun oynamıştık bu senede rahat
bir galibiyet aldık. Galatasaray konusunda ise Süper lig ile Bundesliga
arasındaki kalite farkı sahaya yansıdı demek mümkün. 2000 yılında ki
eşleşmede Galatasaray'ın Dortmund'a sorun çıkaracağı nekadar açıksa bu
senede BVB'nin fizik ve oyun planı olarak Galatasaray'dan çok daha iyi
organize olan bir takım olması okadar açık bir durumdu. Grubun pek
bilinmeyen takımı ise Anderlecht'ti onunda kapasitesi yetmedi
diyebiliriz. Oysa grup maçlarına baktığımızda BVB'den sonra saha içinde
ne yaptığını en iyi bilen takımın Belçika temsilcisi demek mümkün ama
henüz kapasite olarak bir noktaya gelemediği için bu devler arenasında 1
puanda kalması kaçınılmaz oldu.
Hedef konusuna gelirsek tüm
odaklanma asla şampiyonlar ligi olmaz. Şampiyonlar ligi çok güzel bir
arena ve amaç orada çok başarıdan daha fazla hep o arenada olabilmek. Bu
da lig performansına bağlı olduğu için şuandan itibaren kafalarda
şampiyonlar liginden çok Bundesliga olacaktır. Sonuç olarak BVB bir
şekilde bu gruptan üst tura çıkacak gibi gözüküyor. 1 tur daha geçebilir
isek çeyrek finale ulaşırız ondan sonrası her maç kar olacaktır. Ama
Bundesliga'da olmazsa olmaz 24 maç oynanacak. Bonkörlüğümüz bizi bu
duruma mecbur bıraktı.
Galatasaray sezona istenildiği gibi başlamadı, özellikle de Şampiyonlar Ligi'nde. Arsenal ve Dortmund karşısında varlık gösteremediğini gördük. İlk maç için soruyorum, Galatasaray hangi noktalarda yanlış yaptı ve Dortmund'un İstanbul deplasmanında bu kadar rahat galibiyet almasını neye bağladığınız?
BVB Türkiye: Arsenal maçı için söylenecekler belli, Galatasaray o gün kötü oynadı ve
İngiliz takımları evlerinde rakibi güçsüz yakaladı mı hiç şans
tanımıyorlar. BVB maçı için ise Galatasaray kötü oynadıdan çok
Galatasaray hiç hazırlanmamış demek mümkün. Önce basında BVB hakkında
çok saçma yorumlar dinledik, BVB hakkındaki bilgisi sadece Bundesliga
puan durumu olan yorumcular, kulaktan dolma bilgilerle içi boş analizler
yaptılar. Son iki maçta hatalı gol yedi diye 3 ay öncesi dünya
şampiyonu olmuş, 2 sene önce şampiyonlar liginin en iyi kalecisi olmuş,
kazıya kazıya dünyanın güncel olarak en iyi milli takımına seçilmeyi
başarmış isme zayıf kaleci dendi. Klopp Türkiyeden teklif alsa koşarak
gelir dendi.. Basının bu huyu bilindiği için şaşırmadık ama
Galatasaray'ın en olmaması gereken anlayış ile BVB karşısına çıkması
gerçekten garipti. Galatasaray'lı oyuncular aslında istekliydi ama en
olmaması gereken şeyi deneyerek kendi iplerini çektiler. Klopp'un
Dortmund'u denince akla gelen ilk şey hız ve Galatasaray bu maçta oyunu
hızlandırmayı seçti.. Konu bu kadar basitti.
İkinci maç üzerinde Galatasaraylıların çok büyük beklentileri yok, özellikle de ilk maçta izlenen görüntüden sonra. Galatasaray açısından değerlendirmek gerekirse, sizce Galatasaray, Dortmund'u yavaşlatabilmek adına neler yapmalı, nasıl bir düzen kurmalı ve bu maç adına kilit noktası ne olur?
BVB Türkiye: İki takımıda iyi tanıdığımız için ilk maçta 3 puan çok fazla
beklediğimiz bir şeydi, Galatasaray taraftarıda haklı olarak puan yada
puanlar alacaklarını düşündüler. İkinci maç için ise Galatasaray
taraftarının inancı biraz azalmış durumda buna rağmen bizim BVBye olan
güvenimiz ilk maçtaki kadar fazla değil. Tabiki kağıt üzerinde BVB çok
büyük favori ama Galatasaray'ın şansı yok demek olmaz. Sonuçta BVB bugün
ligin 17. sırasında ve hızla tırmanması gerekiyor. Şampiyonlar liginde
ise 3 maç sonunda maksimuma ulaşılmış durumda. Bu durum en azından risk
almayı bıraktıracaktır..
Galatasaray nasıl oynamalı konusuna gelince
kısaca asla hızlanmamalı.. Çünkü ulaşacağı en büyük hız büyük ihtimalle
BVB'nin normal seviyesinin bile altında kalacaktır.
Özellikle arka dörtlüsü arkaya sağlam kalırsa defans arkasına sarkmamız engellenecektir.
Kalabalık savunmaları fakat iyi koşan kalabalık savunmaları açmakta
zorlandığımız bir gerçek. Galatasaray bunu başarabilirse evine mutlu
dönmesi mümkün çünkü Galatasaray hücumda Avrupa'nın her takımında
oynayabilecek kapasiteye sahip bir oyuncuya ve önemli yeteneklere sahip.
Galatasaray ve Dortmund arasında oynanan maçın basın toplantısında Klopp'un Türk futbolu üzerine çok sert ama yerinde söylemleri oldu. Klopp tarzı bir proje hep hayal edilir ama Türkiye'de tutmaz, bunu yıllarca gördük. Dortmund bu performansı Türkiye Ligi'nde gösterse Türk kafa yapısı Klopp'u çoktan göndermişti ama Klopp'un Dortmund'da yıkılmaz bir kale olduğunu görüyoruz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
BVB Türkiye: Klopp'u göndermek haddimize değil tabiki ama şunu açıkça söylemeliyiz bu
sezon defalarca yenildik aklımızdan bir kez bile Klopp gitsin geçmedi. O
ekibi ile birlikte bu başarının mimarı, bize çok güzel günler yaşattı
ve yaşatacak. Günlük planların ne kadar zarar getirdiğini ülke
futbolundan biliyoruz. Klopp bu sezon kötü bitirse bile onu yollamak
günlük plana dönmüş olmak demektir.. Klopp bu takımı yerden ayağa
kaldırdı, yürüttü ve koşturdu şimdi takım tökezlediyse bize düşen bu
takımı ayağa nasıl kaldıracağını en iyi bilen isim Klopp'a destek
vermektir.
Türkiye'de artık bu konu malesef geri dönüşü olmayan bir
yola girdi. Siz biz ne anlatırsak anlatalım, basında gözü geçenler ve
futbolu yönetenler bizim tam tersimizi düşünüyor. Sonuç olarak
bırakın başarısız günleri, şuan süper ligde son 3 sezonun şampiyon
teknik adamları takımlanın başında değil. Bu sadece komik..
Son olarak özellikle Galatasaray taraftarlarına açıklamak istediğimiz bir durum var sizin blogunuzda Galatasaray taraftarları için önemli bir platform, yinede bunu eklemek yada çıkarmak sizin insiyatifinizde. Yanlış olarak görürseniz yayınlamayabilirsiniz, Galatasaray'ın gruptan çıkmasını inanılmaz isteriz fakat Dortmund - Galatasaray karşılaşmalarında Dortmund'u destekliyoruz. Kulüp takımlarını Milli takımdan ayıran durum da bu bizce Türk olduğumuz için Türkiye milli takımı bizim için her şeyin üstünde fakat kulüp takımı konusunda yaşadığımız, para kazandığımız, büyüdüğümüz şehrin takımına olan hislerimiz 2000 kilometre uzaktaki takımlardan daha fazla. Sonuç olarak sokağa çıkınca BVB'yi görüyoruz, stadyum atmosferini BVB ile yaşıyoruz.
Takımın başarılı ya da kötü günlerinde şehre yansıyan havadan
etkileniyoruz ve bizce taraftarlıkta bu etken çok önemli. Sadece
televizyon ya da yazılı basından takip ederek taraftarlık duygusunun tam
yaşandığına inanmıyoruz. Bu çok ayrı ve üzerinde çok fazla konuşulması
bir gereken konu ama Türkiye'deki futbolun tüm sorunlarının kaynağının
şehir takımı tutma kültürü yerine 3 4 5 6 takım odaklı bir sistem
olmasından kaynaklandığınıda düşünüyoruz.
Tabii ki bunlar bizim
düşüncelerimiz ve herkesin fikrinede saygımız var umarız bu gruptan
Galatasaray ile beraber çıkarız, Avrupa liginde Beşiktaş ve Trabzonspor
inanılmaz başarılar yakalar.. Biz kimseye saygısızlık yapmıyoruz ama ilk
maç sonunda siz zaten Beşiktaşlısınız, Fenerbahçelisiniz,
Trabzonsporlusunuz gibi yorumlar aldık. Yüzlerce de küfür.. İnsanlar
Dortmund galibiyetine Dortmund için sevindiğimizi bilmeli. Bizce bundan
başkası saygızılığa giriyor. Maç öncesi Galatasaray'a başarılar
dileriz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder