28 Aralık 2014 Pazar

Melo Yoksa Puan Kaybı Var


Uzun zamandır blog yazamadım. Dayımın ani ölümü, Samsun'a gitmemiz, yaşanan şok anı derken bir süre uzak kalmak gerekiyordu. Kafamın dağılması açısından twitter'da devam ettim ama blogdan uzak kaldım, şimdi yeniden başlayalım. 

Şunu söyleyerek başlayayım, bu sezon yaşanılacak şampiyonluk benim için daha anlamlı olacak. Beni Galatasaraylı yapan, şu Dünya'nın en güzel adamı olan Seyit Dayım'a armağan edilecek en güzel şey bu olabilir, umarım başarırız.

Gençlerbirliği maçından başlayalım, sonrasında konuyu daha genele yayalım. Sneijder, Chedjou ve Melo gibi eksiklere bakarak zor bir maç olacağını hepimiz düşündük. Takımın en önemli silahları belki de bu isimler. Ankara deplasmanı da Galatasaray adına her zaman zorlayıcı olmuştur ama maça bakarak konuşmak gerekirse de kazanılacak 3 puan çok basit hatalarla kaybedildi.

Melo'nun oynamadığı son 9 maçta kaybedilen 17 puan var. Futbolunun da eleştirildiği zamanlar oluyor ama en kötü halinin bile bu takımda ihtiyaç olduğunu gösteren en iyi maç Gençlerbirliği karşılaşmasıydı. Emre Çolak & Selçuk İnan ikilisinin agresif anlamda zayıf kaldığını Gosso karşısında gördük. Gosso tek başına Galatasaray orta sahasını dövdü. Melo olmadığında Selçuk İnan daha fazla defansif sorumluluk alıyor ama Sneijder'in de yokluğunu eklediğimizde hücumda organize olmamız imkansız hale geldi.
 
Olası Tolgay Arslan hamlesi bu anlamda değerli. Melo'nun alternatifinin olmadığını görüyoruz ve Tolgay'ın sezon sonu sözleşmesinin bitecek olması, ayrıca takımında da şans bulamaması transfer açısından herhangi bir engel bulunmadığını gösteriyor.

Hamit Altıntop tercihi bu anlamda değerliydi ama o da yeterli olmadı. 1-0'ı erken bulduk diyebiliriz, skoru da bir şekilde korumayı başarıyorduk ama hücumda etkisizlik en büyük sorun oldu. İkinci yarıya girerken Gençlerbirliği'nin aldığı hücum riskini bile değerlendiremedi Galatasaray ve bu maç 1-1'e gelir derken geldi de. 

Stancu her dönem Galatasaray'a ters gelmiştir, golünü atmıştır. Yine attı ama Stancu'dan kafa golü yemenin de izahı yok. Havadan etkili bir isim asla olmadı ama Stancu'yu o kadar boş bırakan Semih Kaya'nın golde katkısı büyük. Hamza Hamzaoğlu'nun ardından Galatasaray'da hemen hemen herkes yükselirken Semih Kaya'nın düşüşü devam ediyor ve bu anlamda Koray Günter'e dönüş vakti geldi diyebiliriz. En azından potansiyel anlamda yüksek, ilerisi için umut taşıyan bir adım olur. Belki de bu sürede Semih Kaya toparlar. Prandelli döneminde Selçuk İnan ve Burak Yılmaz için söylediklerimiz, bugün Semih Kaya için geçerli.

1-1'den sonra toparladı aslında Galatasaray, daha agresif olmaya, hücumu düşünmeye başladı ama o anlarda da skoru değiştirecek ismi arıyorsunuz, Sneijder'in yokluğu çok etkiledi. Kanatlardan da verim gelmeyince, kanat verimini yükseltmek adına Hamza Hamzaoğlu geç ve yanlış tercihler yapınca da gol gelmedi. Olcan Adın'ın 11 başlaması hataydı, aynı şekilde Yasin Öztekin'in ilk tercih olarak değerlendirilmesi de. Açık alan vardı, Gençlerbirliği de risk aldı, çok büyük boşluklar oldu ve Bruma çok daha etkili olabilirdi. Burada mühim nokta, Hamza Hoca'nın hatasını görmesi ve kabul etmesiydi. Bu da Galatasaray'ın geleceği adına en büyük artı zaten.

En büyük yükselişi sağlayan isim ise Burak Yılmaz. Yeni pozisyonunda inanılmaz rahat ve etkili oynuyor. Bu pozisyonu belki gol sayısında çok etkili olmayacak ama takıma verdiği katkı anlamında büyük pozitif etki yaratıyor. Emre Çolak'a attırdığı golde topla gidişi, zamanlaması, pasın inceliği çok değerliydi. Ayrıca kötü Galatasaray hücumunda da ayakta kalan tek isimdi. Pas organizasyonları, top alması, dikine çıkışları, özellikle de topla dönüşleri büyük etki ediyor. Bu anlamda Hamza Hoca'nın en büyük kazanımı diyebiliriz.

2 yorum:

  1. Öncelikle başınız sağ olsun. Büyük bir zevkle okuduğum yazılarınızı özlemiştik. G.Birliği gibi fazla agresif olmayan,ısırmayan bir takımdan üç puan alamamak,şampiyonluk mücadellesi veren bir takım için ciddi kayıptır. Aslında daha da üzücü olanı koca bir ikinci yarı karşı kalade son dakikalardaki Burak ın kafa şutu dışında tehkikeli tek bir atak yapamamak ve mahkum oynamak.Tabi bu arada H.Hamzaoğlu nun yanlış oyuncu tercih ve değişiklikleri de puan kaybında rol oynadı. Yine de bu maçtan puan alınabilirdi.Stancu nun golünde uyuyan hatasız maçı olmayan bu ligin en vasat stoperi Semih de ısrar edilirse yeni puan kayıpları da kaçınılmaz olacaktır.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir