30 Aralık 2014 Salı

Tire'den Galatasaray'a, Euroleague Arenasına


7 kişi üzerinden dönen rotasyon günleri bitti, Galatasaray'ın sezonu gerçek anlamda yeni başlıyor diyebiliriz. Top 16'ya son anda kafayı sokmuştuk ama Top16'ya geldiğimizde de hakkını vereceğimizi Kaunas maçında gösterdiğimizi söyleyebilirim.

Top 16'da iddia yaratmak adına içeride oynanacak maçlar çok önemli. Özellikle de kağıt üzerinde favori göründüğünüz karşılaşmalar. Kaunas maçı da bunlardan biriydi ve kazanıldı. Seyircisiz oynamak çok büyük handikap, buna rağmen iki maçtır kazanmayı başarıyoruz. Özellikle bu maçın ikinci yarısında oluşan Galatasaray'ın agresifliğinde arkamıza seyirci baskısını da alabilseydik çok daha farklı bir sonuca da imza atılabilirdi.

İlk yarıda savunma anlamında iyi bir Galatasaray yoktu, hatta hücum anlamında ikinci yarıya da iyi başlanılamadı aslında ama savunmayı daha sertleştirmeyi başardık. Sinan Güler'in oyuna girip, agresiflik düzeyini yukarı taşıması da Galatasaray'ı maça ortak etti, işin içerisine Justin Carter'in girmesiyle de bu agresiflik düzeyi x2 oldu ve oyunun kontrolü Galatasaray'a geçti. Tek sorun pivot savunması gibi görünüyordu, Erceg bu anlamda ters eşleşmelere maruz kaldı ama kısa süreli Maric hamlesi pota altını da kapattı ve rüzgarı arkasına alan Galatasaray bu maçtan galip ayrıldı.

Galatasaray'ın genel sorunu, hücumun sadece Arroyo ve Erceg'e bakmasıydı. Justin Carter hamlesini savunma katkısından ziyade hücumda yapacakları için istiyordum ama elbette Galatasaray'da tutunabilmesi adına savunmasını da yukarı taşımalıydı. Shipp örneğini verdik bu konuda, o örneğin de üzerine koyabileceğini Kaunas karşısında gördük. Bu maça savunmasıyla damga vurdu ama atletizminin hücumda nelere yol açabileceğini de gördük. 

Gerçekten müthiş bir hikaye. Tire'de başlayan ve 3 yıl içerisinde Euroleague'e uzanan bir kariyer. Altını da dolduruyor, bu anlamda çok önemli bir transfere imza attık. Zaten Ergin Ataman'ın da bu artısını söylemiştim, sezonun bu zamanlarında iyi oyuncular bulur, sezon ortası yeni bir takım inşa eder. Patrick Young ve Justin Carter hamleleri de bunu gösteriyor. Zamanında Arroyo ve Markoishvili hamleleri misali.

Rotasyon oturuyor, daha geniş ve kaliteli bir yapıya kavuştuğumuzu söyleyebilirim. Arroyo'nun dinleneceği anlarda Ender Arslan gerekliliği ortadan kalktı mesela, çok istikrarsız performanslar gösterebiliyor, ilk yarıda olduğu gibi. İkinci yarıda ise hiç oyuna girmedi. Pocius da sezonun hayal kırıklıklarından. Sezona iyi başlamış olabilir ama yaşadığı sakatlık onu etkiledi, şimdi de geri dönmekte zorlanıyor. Şu aşamada da Justin Carter onun çok önünde, ligde kullanılacak 6. yabancı adına da Justin Carter'a lisans çıkarılmasını ve Pocius'un tribüne gelmesini bekliyorum. Bunun dışında düzen işliyor zaten. 

Tek eksik iyi bir keskin şutör gibi görünüyor, keşke Cenk Akyol takımda kalsaydı diyorum. Aradori'den de beklediğimiz ve alamadığımız buydu, Justin Carter hamlesiyle farklı bir tarza yöneldik ama iyi bir sniper çok can yakardı.

Top 16'ya galibiyetle başlamak önemli ve güzel. Yukarıda da dediğim gibi, Galatasaray için sezon yeni başlıyor ve Top 8 adına da iddialı bir takım olabileceğimizi bence gösterdik..

1 yorum:

  1. Carter'ın Tire öncesi, Hakan Yavuz tarafından denenip beğenilmediği Vestel tecrübesi de var, Vestel ve Carter'ın bugün geldiği noktaları görünce yine farklı bi hikaye ortaya çıkıyo...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir