3 Şubat 2015 Salı

Hamza Hoca Bruma’yı Kazanırsa Galatasaray Şampiyonluk Yarışına Girer; Sinan Yılmaz

Galatasaray adına en beğendiğin birkaç kalemi say deseler, Sinan Yılmaz kesinlikle en üst sıralarda olurdu. Kendine has tarzıyla, çok uzun bir yazıyı bile keyifle okutmasını bilen, müthiş bir kalem. Medyaspor Genel Yayın Yönetmeni Sinan Yılmaz'la da Galatasaray üzerine güzel bir söyleşi yaptık, kendisine çok teşekkür ediyoruz.


Galatasaray'a göreve geldiğinde verdiği ilk röportajlardan birinde, biz Galatasarayız, rakiplerin bize önlem almasını tercih ederim diyen Hamza Hamzaoğlu'nun Bursaspor karşısında Telles'i rakibe önlem amaçlı sol açık oynattığını gördük. Rakip analizi içerisinde bu denli boğulmak bu derece önemli ve gerekli mi, bu durum uzun vadede Hamza Hoca için artı mı eksi mi getirir?

Sinan Yılmaz: Rakibin gücüne göre önlem derecesinin artmasını sağlıklı buluyorum. Bursaspor da bu ligin en iyi futbol oynayan takımlarından biri… Galatasaray Bursaspor’a karşı önlem alabilirdi ancak iç sahada oynuyordu ve bu kadar çok değişiklikle önlem almak takımı çok geri çekti. Oyuncular psikolojik olarak hücumu ve topu kullanmayı düşünemedi. Ayrıca Bursaspor’a karşı doğru defansif önlem Telles’i sol önde oynatmak değil, ortasaha göbeğinde kalabalık olmaktan geçerdi. Bursaspor Ozan, Bekir ve Belluschi ile Emre-Melo ikilisine hem nicelik hem de nitelik olarak üstünlük kurdu. Yine keza rakip analizi ille de savunma düşüncesiyle yapılmaz. Misal Bursaspor’un as sol beki Avusturalya Milli takımındaydı ve 1995 doğumlu yedek sol bek Emre oynuyordu. İyi bir rakip analiziyle rakibin sol savunma zaafından yararlanabilecek hücum stratejileri de belirleyebildiniz.


Ligin ikinci yarısında da işlerin iyi gitmediği bir gerçek. O istekli, mücadele eden Galatasaray'ın rehavete doğru yol aldığını düşünüyorum. Hakan Şükür'ün de bu konuda bazı eleştirileri oldu, futbolcuların idmanda yeteri kadar çalışmadığını, mücadele etmediğini, rahatladığını söyledi. Ligin ikinci yarısı için senin gözlemlerin neler?

Sinan Yılmaz: İsim verirsek daha doğru olur… Hakan Şükür mükemmel bir profesyonel olduğu için, çok çalışkan bir adam olduğu için ve 37 yaşında bile sezonu 12 gol atarak kapatıp futbolcu bıraktığı için onun çalışkanlık üzerine edeceği sözler oldukça dikkate değerdir. Peki kim bu isimler? Emre Çolak’ı, Bruma’yı ve Selçuk’u daha sağlam görüyorum, Burak da öyle, Umut bildiğimiz gibi, Sabri, Sneijder, Melo, Koray ve Hakan Balta da yine keza ne daha kötü ne daha iyi görünüyor… Peki, kim çalışmamış olabilir? Olcan, Yekta, Hamit, Tarık verilen şansları değerlendiremiyorlar ve güçsüz görünüyorlar. Fakat bu oyuncular zaten 11 oyuncusu değil. Galatasaray daha güçlü bir yönetime sahip olsaydı bu oyuncular böyle olmazdı. Sözleşmeleri bağlayıcı olduğu için satılamıyorlar da… Aslında ben çok genç 19-20’lik bir oyuncuyu transfer etmedikçe uzun vadeli sözleşmelere karşıyım. Olcan, Hamit gibi yaşı gelmiş oyuncularla 1-2 yıllık sözleşme imzalansa ne olurdu? Galatasaray Hamit’e oynamadığı halde milyon Eurolar vermezdi ve Olcan da beni seneye gönderirler korkusuyla göbek bağlamazdı.


Hamza Hamzaoğlu, ilk göreve geldiğinde düşüncelerinin şu ana kadar ne kadarını başarabildi? Genel olarak baktığında nasıl bir profil var ve Galatasaray'ın Hamza Hoca ile geleceği nasıl olabilir?

Sinan Yılmaz: Hamza hocadan beklentim düşüktü ancak beni yanılttı, bu durumdan da çok memnunum. Düzgün bir karakteri olduğu her basın toplantısında belli oluyor, kazansa da kaybetse de ruh hali değişmiyor, olgun bir karakter profili çiziyor. Galatasaray Teknik Direktörü sıfatını çok yakışık alır şekilde taşıyor. Nazik, kendine güvenli ve soğukkanlı… Tek dileğim gelişime açık olması. Hata yapması önemli değil daha 45 yaşında genç bir teknik adam. Hata yapa yapa da öğrenebilir. Önemli olan öğrenmeye açık olması.


Demba Ba, Cardozo, Fernandao gibi forvetler konuşuluyor, beğeniliyor ama Burak Yılmaz kounusunda yeteri kadar hak verildiğini düşünmüyorum. Üstelik Galatasaray taraftarları tarafından. Hamza Hoca'nın sisteminde Burak Yılmaz'ın verim anlamında da yükseldiğini gördük, sen bu tartışmaları nasıl değerlendiriyorsun, Galatasaray için Burak Yılmaz ne ifade ediyor?

Sinan Yılmaz: Burak’ın Cardozo ve Demba Ba’dan eksiği futbol değil bence. Eksiği karizma. Karizma çok önemli. Gökhan Zan senelerce bunun eksiğini çekti. İbrahim Toraman’dan çok daha iyi stoper olmasına rağmen Toraman daha karizmatik, Gökhan daha albenisiz olduğu için ötelendi. Şimdilerde Mustafa Yumlu da öyle. İnsanlar onu çok kötü bir stoper sanıyor. Halbuki karizması olan Serdar Aziz’den bence daha iyi stoper. Cardozo –Demba Ba da hem oyun tarzları hem de karakter profilleriyle karizmatikler. Fernandao ise kariyerinin zirvesinde ve çok iyi top oynayan bir takımın golcüsü olma avantajından yararlanıyor. Hâlbuki Burak’tan çok daha kötü bir bitirici…

Burak’ın yerli olması ve geçmiş yıllarda televizyonlar tarafından ‘emek hırsızı’ olarak yaftalanması ona karşı büyük bir olumsuz ön yargı doğurdu. Onun stilinde yabancı bir forvet ülkeye gelse attığı deparlardan sonra tribünlerden hayranlık uğultuları yükselirdi. Algı çok önemli bu işte… Riera ilk yılında çok kötü oynayınca taraftar ondan soğumuştu ve bir sonraki yıl sol bekte oldukça iyi oynamasına rağmen herkes kötü oynuyormuş gibi bir düşünce içine girdi ve hemen Telles alındı. Hâlbuki Telles geldiğinden beri Riera’nın sol bek oyunundan daha üstün bir performans göstermiş değil. Galatasaray bir de o Riera’yı gönderebilmek için cebinden para verdi biliyorsun. 6.15 Telles’e, 1.5 milyon da Riera’ya. 7.5 milyon harcandı ama giden de aynı, gelen de aynı oynuyordu. Ne değişti? Galatasaray böyle böyle battı zaten.


Emre Çolak, Bruma, Telles gibi isimler gelişim gösteriyor, formu düşen bazı futbolcuların da toparladığı bir gerçek. Prandelli'nin yapamayıp Hamza Hoca'nın başardığı sence ne oldu?

Sinan Yılmaz: Oyunculara özgüven aşıladı. Telles’i sürekli oynatarak onun fiziksel olarak toparlanması için çalıştı ben halen çok bir gelişme görmüyorum Telles’te. Emre ve Bruma’ya da verdiği şey taktik, teknikten ziyade özgüvendi. Zaten bu kadar kısa sürede fiziksel veya taktiksel bir değişim kolay değil. Bence Hamza hocanın bu kısa vadede yaptığı en büyük iş Burak Yılmaz’ı taktiksel olarak geliştirmesi. Onu daha geride kullanması büyük bir pozitif fark yarattı.


Yeni yabancı sınırı sence Galatasaray'ı nasıl etkileyecek. Mevcut kadroyu da göz önüne alırsak nasıl bir planlama içerisine girilmeli, neler yapılmalı ve bu kuralın Türk futbolu üzerine etkisi nasıl olacaktır?

Sinan Yılmaz: Türk futbolu üzerine olacağını düşündüğüm etkiyi bir köşe yazımda uzun uzun anlatmıştım, şimdi tekrar yazmaya kalkarsam röportaj çok uzar diye düşünüyorum. Galatasaray açısından bakarsak, Galatasaray’ın son iki senede yaptığı büyük harcamalar yüzünden maddi olarak sıkıntıda olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla yaz ayında da pek kolay transfer yapılamayacak gibi. Duyduğum şeylerden biri de yeni yönetimle birlikte scout ekibinin dağıtılabileceği. Galatasaray’ın bu yazı ile ilgili tahminde bulunmak maalesef suya yazı yazmaktan farksız.


Olcan Adın'ı da sormak isterim, kendisi adına işlerin iyi gitmediği bir gerçek. Konuşulan, ses getiren bir transfer oldu ama yaşanan hayal kırıklığı büyük. Sence nedenleri neler, niye bu durumda olabilir?

Sinan Yılmaz: 29 yaşında Galatasaray’a geldiğinde hedeflerine ulaştığını düşündü. Trabzonspor’da bir önceki yıl çok ama çok yoğun bir sezon geçirdi. Takımı neredeyse tek başına sırtladı ve 50-60 tane maç oynadı. 15 gol 15 asist yaptı. Bu sezonları İngiltere’de oynayan oyuncular kariyerleri boyunca bir kez değil, her sezon yaşıyor ama Olcan bu sezonun ardından biraz fazla dinlenmiş ve yaptığı transfer, aldığı yüksek maaş onu rehavete sürüklemiş. Galatasaray’a geldiğinde bir röportajı var. En sevdiği yemeği soruyorlar, sohbet uzuyor Olcan diyor ki “Aslında hiç sağlıklı beslenmiyoruz, hep dışardan söylüyoruz” Bu ne demek? Nasıl sağlıklı beslenmiyorsun? Senin işin sağlıklı beslenmek ve düzenli uyuyup, antrenman yapmak. Aldığın maaşla kendine aşçı tutarsın rahatlıkla neden dışardan söylüyorsun?

Drogba’nın ordu gibi çalışan ekibi vardı, özel doktoru, özel masörü. Adam 36-37 dünya kadar para kazanıyor, Çin, Türkiye tekrar İngiltere. Bu yardımcılarına bu paraları harcıyor ama bu harcamaları ona tekrar para kazanmak için geri dönüyor. Olcan bu düşüncel zenginlik seviyesinde olmadığı için böyle dürümleri yer yer, 32-33 yaşında PTT 1. Lig’de oynar. Bizimkiler futboldan, vücutlarından kazandıklarını vücutları için harcamayı düşünmezler. Diyetisyenleri, egzersiz hocaları vs olmaz. Bizimkiler o parayla gider anasına babasına amcasına dayısına teyzesine araba, ev vs alır. Babasına iş yeri açar. Akraba biter mi? Olcan’ın babasının kahvehanesi var mesela. Sanki para kaçıyor da bizim futbolcular bir an önce dağıtma peşinde. Önce kendine bak be adam, sonra ticarete atılırsın futbolu bırakınca. Kıraathaneler zinciri kurarsın sonra Balıkesir’de.


Son olarak şampiyonluk yolunda Galatasaray'ın şansını nasıl görüyorsun?

Sinan Yılmaz: Beşiktaş geçen yılların aksine deplasmanda da kazanıyor. Demba Ba ve Sosa büyük etki yaptı. Maç alıyorlar. Fernandes gibi sözde yıldız değiller. Yine de Avrupa, derbilerin deplasmanda oynanması ve iç saha avantajının olmaması onları yıpratacak. Galatasaray’ın kadro kalitesi Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin altında… Ama Galatasaray’da Sneijder – Burak var diyebilirsin. Rakipte de Sosa ve Demba Ba var, Fenerbahçe’de de Emre – Diego – Sow – Kuyt vs olacak. Galatasaray’da olmayan ama rakiplerinde olan iki şey var. Birincisi Galatasaray’ın Olcay ve Gökhan gibi kanatları yok, ikincisi Galatasaray’ın Gökhan ve Caner gibi bekleriyle onların hücuma çıkmasını sağlayan Mehmet Topal’ı yok.

Yani Beşiktaş da Fenerbahçe de oyunu genişlettiğinde ya bekleriyle ya da kanatlarıyla fark yaratıyor ama Galatasaray aynı farkı yaratamıyor. Bu farkı Gençlerbirliği deplasmanında yaratamadı. Galatasaray için bu eksiği kapatmanın tek yolu Bruma’nın potansiyelinden yararlanmak ve onun patlama yapmasını sağlamak. Eğer Hamza hoca Bruma’yı kazanırsa Galatasaray da diğer rakipleri kadar şampiyonluk yarışına girer. Rize maçında gördük. Kötü oynayan gol kaçıran Bruma elini kolunu sallaya sallaya 3 gol pozisyonuna giriyor. Bursaspor maçında son 15 dakika içeri kat ediyor, karambol yaratıyor, frikik oluyor, penaltı kırmızı kart oluyor. Potansiyeli büyük, kötü oynadığı maçta bile büyük bir tehdit. O yüzden Galatasaray’ın bu silahını patlatması lazım.

1 yorum:

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir