28 Mart 2015 Cumartesi

Ergin Ataman Fark Yaratmayı Deniyor, Bunu da Başarıyor


Galatasaray belki iyi durumda değil, Euroleague'de de iddiasız konumda ama tüm bunlar Ergin Ataman'ın şu hareketini övmeye engel değil. Çünkü alışık olduğumuzda tarzda bir durum değil, Ergin Ataman fark yaratmayı deniyor, bunu da başarıyor. 

6 kişiyle kazanılan Fenerbahçe maçında Ergin Ataman da cezalıydı, takımın başında Yağızer Uluğ vardı ve takımı mükemmel şekilde idare etti. O maçın kahramanlarından biri de Yağızer Uluğ'dur. Ergin Ataman da maç sonrasında Yağızer Uluğ'u işaret ederek, artık onun için zamanın geldiğini ve baş antrenörlük yapabileceğini dile getirmişti.

Panathinaikos karşısında da Yağızer Uluğ takımın başındaydı, Ergin Ataman köşeye çekildi, hiç karışmadı. Maç toplantısını da Yağızer Uluğ yaptı, takımı da o yönetti ve fazlasıyla da başarılı olduğunu yine izledik. Son ana kadar maçı zorladık, olmadı. 

Fatih Terim'i bu anlamda eleştiririz mesela ya da Mustafa Denizli, Şenol Güneş gibi isimleri. Efsane teknik adamlardır ama efsane teknik adamlar beraberinde yeni teknik direktörler yetiştiren isimler değil midir biraz da. Derwall'in yanında yetişen Mustafa Denizli mesela, ilk aklıma gelen örnek. Ülkemizde bunun pek fazla örneği yok, bu işin de futbolu veya basketbolu yok. Ergin Ataman bu anlamda büyük hareket yapıyor ve Yağızer Uluğ'u da ön plana çıkarmaya çalışıp onu ülke basketboluna kazandırmak istiyor.

Ne olursa olsun bir Euroleague maçı (iddiası olmasa bile), Ergin Ataman'ın da bu maçta köşesine çekilmesi, sahneyi Yağızer Uluğ'a bırakması büyük iş. Yağızer Uluğ'un da işi zor, Fenerbahçe maçında 6 kişilik rotasyonla, bu maçta 7 kişilik rotasyonla oynadı ve fazlasıyla da iyi bir performans gösterdi. İyi bir coach yetişiyor, Ergin Ataman adına da önemli bir kazanım olarak hatırlanacak.

1 yorum:

  1. Buna benzer bir örnek Bobby Robson'ın tercimanı olarak başlayıp yardımcılıkdan şu an dünyanın bir numaralı teknik adamı olan Jose Mourinho dur. Mourinho un yakın arkadaşı Luis Lourenço nun kitabında bu gelişim çok güzel anlatılıyor. Hatta kitabın bir yerinde Barcelona lı bir futbolcu Mourinho daki gelişimi anlatırken ' takımın patronu Bobby Robson du ama Mourinho kendini bize o kadar kabul ettirmişti ki bir süre sonra Mouırinho yu takımın patronu gibi görmeye başlamıştık.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir