29 Nisan 2015 Çarşamba

Nokta Transfer #5; Adil Rami


Çok önemli bir kariyer ve büyük bir isim. Ama şu dönemi sakat geçiriyor. Adil Rami'yi transfer ihtimali dahiline getiren durum sence ne, bu kadar önemli bir ismi sence nasıl, hangi şartlarda transfer edebiliriz?

Hasan Yıldırım: Adil Rami aslında sakatlıklar nedeniyle çok maç kaçıran bir oyuncu değil. Ama bu sezon sakatlık yüzünden 6 (Roma maçında farklı bir sakatlık nedeniyle forma giyemedi) maç kaçırdı. Sonrasında Sampdoria ve İnter maçlarında da kadroda olmasına rağmen forma giyemedi. Sanırım hocası tam hazır olmadığını düşündü ve Rami'yi riske atmak istemedi. Son Udinese maçında (45 dakika) ise sahalara geri döndü. Ben Milan'ın Adil Rami'den çok kolay vazgeçeceğini zannetmiyorum. Ama Milan'da işler yolunda gitmiyor. Serie A'da 10. sıradalar. Bu sezon Avrupa Kupaları'nda yer almadılar. Önümüzdeki sezon da herhalde bir Avrupa Kupası'na gidememe ihtimalleri yüksek. Adil Rami transferi zor görünüyor açıkçası. Ama oyuncu (yüksek yıllık ücret, vergi olmaması, Şampiyonlar Ligi) ikna edilebilirse ve takımdan ayrılmak isterse, o zaman bir ihtimal doğabilir diye düşünüyorum. Milan, Adil Rami'yi geçen yaz Valencia'dan 4.25m€'ya transfer etti. Eğer Rami ikna edilebilirse, o zaman Milan'ın Valencia'ya ödediği bonservisin biraz daha üzerinde bir rakama bu transferin gerçekleşme ihtimali olabilir.

Lille günlerinde o da Chedjou gibi parlamıştı, önce Adi Rami Valencia'a gitmiş, sonraki dönemde de Chedjou Galatasaray'a gelmişti. Lille bu anlamda çok iyi transferlere imza atabiliyor, iyi paralar kazanıyor. Sow'u da Fenerbahçe'de izliyoruz mesela, Türk takımlarının da önemli bir kapısı Lille. Ben sana Lille organizasyonunu sormak istiyorum, bunu nasıl başarıyorlar?

Hasan Yıldırım: Lille, oyuncu bulma ve oyuncu pazarlama açısından iyi bir kulüp. Scouting konusunda başarılılar. Misal daha sonraki dönemlerde Galatasaray forması da giyen Abdul Kader Keita'yı 2005'te Al-Sadd'dan 3m€'ya transfer edip, 2007'de 16.8m€'ya sattılar. Michel Bastos'u 2006'da 3m€'ya transfer edip, 2009'da yine Lyon'a 18m€'ya sattılar. 2002'de B takımdan A takıma çıkarttıkları Jean Makoun'u 2008'de 14m€'ya sattılar. 2010'da bonservissiz transfer ettikleri Sow'u Fenerbahçe'ye 10m€ bonservis bedeliyle sattılar. Kendi altyapılarında yetiştirdikleri Eden Hazard'ı, 2012'de 40m€ bonservis bedeliyle Chelsea'ye sattılar. 2009'da Le Mans'tan 6.5m€ bonservis bedeliyle transfer ettikleri Gervinho'yu, 2011'de  2011'de 12m€'ya Arsenal'e sattılar. Yine altyapılarından çıkan bir başka oyuncu olan Yohan Cabaye'yi 2011'de 5m€'ya Newcastle United'a sattılar. Temmuz 2007'de B takımdan A takıma çıkarttıkları Aurelien Chedjou'yu 2013'te bize 6.5m€'ya ve Chedjou'yla birlikte yine Temmuz 2007'de B takımından A takıma çıkarttıkları bu yazının kahramanı Adil Rami'yi 2011'de Valencia'ya 6m€'ya sattılar. 

Bu örnekler bile Lille'in bu işi ne kadar iyi becerdiğinin bir göstergesi. Lille, Fransa Ligue 1'in futbolcu satışından en çok kazan kulüplerinden. Daha bunun gibi çok örnek var. Sadece en dikkat çeken isimlerden birkaç örnek vermek istedim. Uygun şartlarla aldıkları veya kendi altyapılarından çıkarttıkları oyuncuları, yüksek meblağlara satan bir kulüp Lille. Tabi sadece yetenekli, kaliteli oyuncuları bulup, oyuncu değer kazandıktan sonra onu yüksek bonservisle satan bir kulüp de değil. 2010-2011 sezonunda kazanılan Ligue 1 Şampiyonluğu ve 2011'de kazanılan Fransa Kupası; değerini bulan her oyuncuyu satmalarına rağmen, hala başarılı olabildiklerinin ve satılan oyuncuların yerlerini en iyi şekilde doldurabildiklerinin de göstergesi. Doğru yönetilen bir kulüp, oyuncu yetiştirmeyi iyi bilen ve beceren güçlü bir altyapı, görevini çok iyi yapan ve çalışmaları en iyi şekilde yönetim ve teknik heyet tarafından değerlendirilen bir scout ekibi ve scouting sistemi, doğru teknik direktör, futbolcu yetiştirebildiği gibi, scoutlar tarafından keşfedilen, veya transfer edilen futbolcuların yeteneklerini geliştirilebilen bir yapı ve hepsi kadar önemli olan; futbolcuların gösterdikleri iyi performanslar sonrası, onları çok yüksek bonservis bedelleri karşılığında başka kulüplere pazarlayabilmek...


Rami'ye dönersek, Milan'a gitmek için depresyonlara giren, transfer olmak adına elinden geleni yapmış bir isimdi. Nasıl bir karakter Rami, sen ne söylersin?

Hasan Yıldırım: Adil Rami'nin Valencia'daki macerası tatsız bitti açıkçası. Ekim 2013'de önce teknik direktörü Miroslav Djukic ile tartışma yaşamış, sonrasında Tino Costa ve Roberto Soldado gibi önemli isimlerin satılmaları yönetimin politikasını medyada eleştirmiş ve Miroslav Djukic'i yetersiz gördüğünü açıklamış ve bunlar üzerine para cezası almış ve kadro dışı bırakılmıştı. Yaşanan bu gelişmeler sonrası satın alma opsiyonuyla birlikte Milan'a kiralandı. Ocak 2014'ten bu yana da Milan forması giyiyor. Fas asıllı Fransız stoper, transferi sonrası Milan Channel'a yaptığı açıklamada; "Burada olduğum için çok mutluyum. Milan'ın antrenman sahası dünyanın en iyisi." diyerek, Milan'a transferini ne kadar çok istediğini de bir nebze göstermiş oldu.

Adil Rami'yi anlatmak, futbola yönelik özelliklerini söylemek gerekirse bizlere ne anlatırsın, Galatasaray için doğru bir adım olabilir mi ve Milan kendisinden vazgeçebilir mi?

Hasan Yıldırım: Adil Rami çok iyi bir stoper. 85 doğumlu, 1.90 boyunda. Fizik olarak güçlü, ikili mücadelelerde ve hava toplarında etkili. Top tekniği bir stopere göre oldukça iyi. Tekniği için çoğu orta saha oyuncusundan bile iyi diyebiliriz. Topla oynamayı seven bir isim. Önünde boş alan bulduğu zaman bunu değerlendirebiliyor. Markajı, kademe anlayışı iyi bir futbolcu. Çok iyi bir kesici. Özellikle duran toplarda rakipler için ciddi tehlike yaratabiliyor. Kulüp kariyerinde 22 golü, 12 asisti var. Lille’de Chedjou'yla birlikte çok iyi ikili olmuşlardı. Lille'in 2010-2011 Ligue 1 şampiyonluğunda ve 2011'de kazanılan Fransa Kupası'nda bu ikilinin katkıları büyüktü. Adil Rami'nin Galatasaray savunması için tam aranan kan olduğunu düşünüyorum. Ama daha önce de belirttiğim gibi Milan'ın ondan kolay kolay vazgeçeceğini zannetmiyorum. Milan Adil Rami'yi satmayı kabul etse bile; Rami ikna edilebilir mi, veya Milan ne kadar bonservis ister, kestirmek zor.

Chedjou adına doğru bir alternatif mi peki? Adil Rami önemli bir tecrübe ama büyük bir lider değil mesela, o da bir anlamda Chejdou gibi, o uyum nasıl sağlanabilir?

Hasan Yıldırım: 2007-2011 arası Chedjou - Rami ikilisi yaklaşık 150 resmi maçta Lille formasını yanyana giydiler. Bu döneme 1 Ligue 1 şampiyonluğu, 1 Fransa Kupası sığdırdılar. Bu dönemde hem çok uyumlu olduklarını, hem de birbirlerinin eksiklerini çok iyi tamamladıklarını düşünüyorum. Her ikisi de savunma oyuncusuna göre tekniği iyi oyuncular. Rami, Chedjou'ya göre daha uzun, daha güçlü, daha atletik bir stoper. Chedjou'nun ise Rami'ye göre pasının daha iyi olduğunu söylemek mümkün. İkisi yanyana oynarlarken, kendilerini yönlendirecek bir lidere ihtiyaç duymuyorlardı ve durumu oldukça iyi idare ediyorlardı diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir