26 Mayıs 2015 Salı

Bugün Günlerden Galatasaray "Kahramanlar"

Yazılacak çok hikaye var demiştim, günler içerisinde o hikayeleri yazmaya devam edeceğim. 4. yıldıza giden yolda da ön plana çıkan futbolcular oldu. Kimi kahramandı ve ön plandaydı, kimi için gizli kahraman diyebiliriz, kimi x faktördü, kimi o şampiyonluk ruhunu bizlere yansıtandı. Dün gece twitter ve instagram'da biraz değindim ama kahramanları burada az daha uzun yazayım, üzerine konuşalım.


Şampiyonluğun bir numarası, tartışmam bile. Bir kaleci oynadığı takıma ancak bu derece etki edebilir. Ben tutarsam şampiyon oluruz diyordu, tuttu. Son haftalarda gol yemeyen bir Galatasaray varsa bu fazlasıyla Muslera sayesindeydi. Geldiği seviye itiraf edelim ki Galatasaray seviyesinin üzerinde, onun kaybı acı verici olur ama bu yaz döneminin de en popüler ismi olabilir. Kariyer sezonunu yaşadığını düşünüyorum, Muslera'nın en iyi dönemini izliyoruz ve Galatasaray tarihinin gelmiş geçmiş en iyi kalecisi olduğunu söylemek Taffarel gibi bir isme de ayıp etmek değil. Bunu ben değil Taffarel de söylüyor.


Galatasaray forması giyecek herhangi bir futbolcuyu Hagi mertebesinde anacağımı, düşüneceğimi zannetmiyordum, olmaz diyordum ama Sneijder bunu başardı. Sneijder'in de Galatasaray formasıyla yaşadığı en iyi sezonu yaşadığını düşünüyorum. Hamza Hamzaoğlu üzerinden Sneijder satılıyor algısı yaratanların şu tabloda ne düşündüklerini merak ediyorum. Sneijder, Galatasaray'ı sahiplenmiş durumda, gerçek anlamda bir lider gibi hareket ediyor ve attığı kritik gollerle de bu şampiyonluğun en büyük mimarlarından biri oldu.


Yasin Öztekin'in transferini hatırlıyorum da, hayatımda belki de ilk defa bir transfer için olumsuz konuşmuştum. Sadece ben değil, yüzde 90'lık kesim de aynı düşünüyordu ama Yasin Öztekin de şampiyonluğun mimarlarından biri oldu. Hamza Hamzaoğlu'nun en büyük kazanımı belki de, kimse şans vermezken o verdi ve kazandı. Devre arasında Karabükspor'a gidiyordu az daha, gitmedi, direndi, çalıştı ve kazandı. Keita sonrasında kanat diye inim inim inleyen bu taraftar belki kreatif anlamda o beklentiye ulaşmadı ama gerçek anlamda, iyi bir kanat oyuncusu izledi.


Gizli kahraman dediğimiz isim de Hakan Balta. Lider, tecrübe, kalite. Ne dersek diyelim, Hakan Balta tüm bu özelliklere sahip. Sol bek olarak yer yaptığı Galatasaray'da stoper olarak devam ediyor ve kaç maç oynadığı önemli değil, şans bulduğu dakikada sanki tüm sezon oynamış gibi katkı verebiliyor. Bu şampiyonlukta da imza sahibi isimlerden biri, Gaziantepspor maçında attığı gol de unutulmazlar arasında. Semih Kaya yoktu, oynadı. Chedjou yoktu, yine oynadı. Partner de farketmiyor, uyum sıkıntısı Hakan Balta'nın kitabında yok.


X faktör dediğim isim de Hamit Altıntop. Geçen sezonu sakat olarak geçirdi, kendisinden faydalanamadık. Bu sezona da istikrarlı bir şekilde giriş yapmadı aslında, iyi bir alternatifti ama Melo'nun sakatlığı sonrasında "şampiyonluk gitti" diyenleri gördük, Hamit Altıntop ise şampiyonluğu getirdi. Melo'nun yokluğunu aratmadı, görevini fazlasıyla yaptı. Melo döndü o sakatlandı, 2-3 hafta kendisinden mahrum kaldık ama tek idmanla, ısınmadan oyuna dahil olduğu bir Gençlerbirliği maçı var, Selçuk İnan'ın yerine, yine fark yarattığı. İhtiyaç olan her an Hamit Altıntop yürek koydu, çok büyük futbolcu.


Mancini dönemi kayıptı, yapmaması gereken bir hareket yapmıştı. Prandelli döneminde tamamen ortadan kayboldu ama Hamza Hamzaoğlu'yla birlikte özüne dönenlerden biri de o. Liderlik yaptı, kaptanlık kavramı için sırıtmadığını düşünüyorum, doğru hareket etti, doğru bir şekilde yönetti. Özellikle bu sezon attığı kritik goller var, takımı ayakta tutacak cinsten. Konyaspor maçında attığı gol son örnek. Bu sezon şampiyonlukta Selçuk İnan'ın da payının büyük olduğunu düşünüyorum.


Prandelli döneminde ofsayt rekorları kırarken, Hamza Hamzaoğlu ile birlikte o da özüne döndü. Önce biraz daha forvetin arkasında oynadı, ofsayt hastalığından kurtuldu. Pas oyununda, işin organizasyon kısmında da büyük katkısı oldu. Devre arasında sakatlandı, Burak Yılmaz'ın yokluğunda gol anlamında Galatasaray zorlandı ama Burak Yılmaz her geri dönüşünde fark yaratmasını bildi ve bu şampiyonlukta büyük katkısı olduğunu düşündüğüm isimlerin başında gelmekte. Hakkı çok verilmez ama hakkı verilmesi gereken isimlerin başında gelir.


Galatasaray formasıyla geçirdiği 4. sezon ve 3. şampiyonluğu oldu. Melo'suz olmuyor, bunu daha önceleri de gördük. O ilk geldiği sezondaki Melo'yu arayanlar vardı belki ama takım savunması, mücadele ve direnç anlamında şampiyonluğun pay sahibi isimlerinden biri oldu. Herkes kırmızı kart olayına odaklandı ama ligin ikinci yarısında bel fıtığı ile oynadı bu adam, tatile gitti, sezonu kapattı diyordu herkes, erken döndü ve büyük katkısı oldu.


Neden kadro dışı kaldığı bir muamma olarak kalacak, biz yine de çok eskiye dönmeyelim. Yeni yönetimle birlikte kendisini bir anda as takımda buldu ve geldiğinin ertesi formayı kaptı, bir daha da bırakmadı. Bu yolda birçok sağ bek alındı ama Sabri Sarıoğlu şampiyon oldu. Beğeniriz, beğenmeyiz ayrı konu, bu şampiyonlukta büyük pay sahibi olduğunu söylemek gerekiyor.


Chedjou ve Semih Kaya'yı birbirinden ayıramadım, her ikisinin de şampiyonlukta payı olduğunu düşünüyorum. Chedjou bu sezonun sürpriz golcüsü, özellikle ligin ilk yarısında gol anlamında da takımı taşıyan isimlerden biriydi. Semih Kaya ise sakatlık dönüşünde son haftalara damga vurdu, takım savunmasının oturmasında, son haftalarda gol yememe konusunda onun da katkısı oldu. Her ikisi birbirine lazıyor, bir lider stoper arıyorlar ama şampiyonlukta pay sahibi isimler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir