Öyle bir isim ki 18 yaşında 28 yaşında olan bir futbolcunun tecrübesine
sahipti. Milan'da çok genç yaşlarda forma giymeye, üst düzey maçlarda
oynamaya başlamıştı ve Dünya futbolunun en büyük yıldızlarından biri
olma yolundaydı, düşüş başladı. Bu düşüşün hikayesiyle başlayalım,
Pato'nun bu durumda olmasının nedenleri sence nedir?
Hasan Yıldırım: Pato'nun Milan'da gözden düşmesine neden olan en önemli sebep, yaşadığı
sakatlıklardı diye düşünüyorum. Pato Ocak 2013'te 15m € bonservis
bedeliyle Corinthians'a transfer olana kadar (2010-2011, 2011-2012
sezonları ve 2012-2013 sezonunun ilk yarısında) son 2.5 sezonda 13
farklı sakatlık yaşadı. Bu sakatlıklar yüzünden 70 resmi maç kaçırdı.
Sakatlıkların çoğu kas problemleriydi. Sakatlık nedeniyle oynayamadığı
maçlar haricinde, bu kadar çok sakatlık yaşayınca form tutması da
sıkıntı oldu. Sakat olmadığı birçok maçta da hazır olmadığı için ya hiç
forma giyemedi, ya da kısa süreler sahada kaldı. Yetenekli olduğu
tartışılmaz. Her hareketi kalitesini ortaya koyuyor. Ama beklenti büyük
olunca, sakatlıklar sonrası beklentileri karşılayamayınca hayal
kırıklığı da büyük oldu ve Milan onu gözden çıkarttı.
25 yaşında, bu anlamda girilebilir bir risk olduğunu düşünüyorum.
Düşüşte bir isim ama büyük yetenek, bunu kimse inkar edemez. Huntelaar,
Soldado, Llorente gibi isimleri konuşurken maliyetlerinin de çok yüksek
olduğunu ve 30 yaş ve üstü isimler olduğunu unutmamak lazım. Uzun vadeli
kontratlar bu anlamda can yakabilir, Pato'yu ise bir proje gibi
düşünmek mümkün. Sen ne söylemek istersin, girilebilir bir risk mi ve bu
transferin kısa, orta ve uzun vadelerde Galatasaray'a getirisi ne olur?
Hasan Yıldırım: Pato çok yetenekli bir futbolcu ve henüz 25 yaşında. Yıllardır düşüşte
olduğu bir gerçek. Oyuncunun alacakları ve imaj haklarından dolayı
Corinthians ve São Paulo'dan 8m € civarı bir alacağı ve bu konuda
kulüplerle davalık olduğu iddiası var. Bu sebeple oyuncunun sözleşmesini
iptal etme ve bonservisini eline alma ihtimali de var. Oyuncunun
Brezilya'da tepkiler nedeniyle çok da mutlu olmadığını ve tekrar
Avrupa'ya dönmek istediğini düşünüyorum. Eğer alacakları sayesinde
sözleşmesini iptal ettirip bonservisini alabilirse ve abartı bir yıllık
ücret talep etmezse, Pato transferi bence girilebilir bir risk olur. Ama
sözleşmesini alamazsa, Brezilya basınında iddia edildiği gibi 7-8m €
bonservis ödeyip Pato'yu alacağımızı düşünmüyorum. Çünkü performansı
nedeniyle zaten risk var. Yıllık ücretinin de çok düşük olacağını
sanmıyorum. Buna 7-8m €'luk bir bonservis de eklenirse, risk girilemez
hale gelir.
Sakatlık durumu da çok soruluyor, yaratılan algı Pato'nun kronik sakat,
bu sakatlık sorunuyla çok uğraştığı yönünde ama son 2 yıla baktığımızda
da durumun böyle olmadığını görüyoruz. Bu konuyu biraz daha
detaylandırmak gerekirse bizlere ne anlatırsın?
Hasan Yıldırım: Öncelikle Pato için "kronik sakat" iddiası var. Bu iddia oyuncuya bakışı
daha da olumsuza çeviriyor. Ama ben Pato'nun kronik sakat olduğunu
düşünmüyorum. Pato; Brezilya'ya döndüğü Ocak 2013'ten bugüne kadar 2.5
senede 83 resmi maça çıktı, sakatlık yüzünden sadece 1 maç kaçırdı.
Kronik sakat bir futbolcunun bu süreç içinde birçok sakatlık yaşaması ve
birçok maç kaçırması gerekirdi diye düşünüyorum. Brezilya'ya dönmeden
önceki son 2.5 senesinde 13 kez sakatlandığı ve 70 resmi maçta
oynayamadığı düşünülürse, Pato'nun Brezilya performansına baktığımızda
Pato için "kronik sakat" diyemeyiz. Brezilya futbolunu iyi takip eden
isimlerden Alper Öcal da, Pato'nun yaşadığı sakatlıklar için; kronik
olmadığını ve İtalya'da antremanların kaslara fazla yüklenen tarzda
olmasından kaynaklı olduğunu yazdı. Ben bu açıdan çok fazla bir sorun
olduğunu düşünmüyorum.
Pato'nun gelmesi durumunda benim kafamda yarattığım şablon 4-3-3 ve
Podolski'nin sol, Pato'nun sağ kanatta oynadığı bir düzen. Burak
Yılmaz'ı da en ileri uçta kullanarak ve bu üç ismin maç içerisinde
pozisyon dönüşümünü sağlayarak üç forvetli bir düzen dahi kurmak mümkün
olacak. Bu durumda Niasse de gelebilir mesela, alternatif olarak
değerlendirilir. Sen ne düşünüyorsun, Pato Galatasaray'a neler katar?
Hasan Yıldırım: Eğer Pato transferi gerçekleşirse; Podolski'nin de geleceği düşünülürse,
senin de belirttiğin gibi sağda değerlendirilebilir. Pato santrafor.
Ama gerektiğinde sağ ve sol kanatta da oynayabiliyor. Tabi defansif
açıdan takım savunmasına çok katkı veren bir futbolcu olmadığı
düşünülürse; tam bir kanat gibi değil de, kanat-forvet gibi daha etkili
olabilir. Kadromuza baktığımız zaman; Hamza hocanın geçen sezon sık
kullandığı 4-2-3-1'de ileride Burak, sol tarafta Podolski, sağda Pato,
Burak'ın arkasında Sneijder hücum hattı etkili olabilir. Pato tekrar
kendisini ispat etme çabasına girerse, o zaman hücumda formasını giydiği
takıma ciddi katkı verebilecek meziyetlere sahip bir futbolcu. Tekniği
üst düzey, driplingi etkili, hızlı. Bitiriciliği iyi. Ama çok formda
olmadığı ortada. Tabi çok hırslı bir futbolcu olduğunu söylemek de zor.
Biraz umursamaz bir tavrı var. Derler ya "dünya yansa umrunda olmaz"
denilen cinsten. Ama sahip olduğu yeteneklerle neler yapabileceğini
Milan ve Brezilya Milli Takımı formalarıyla daha önce gösterdi. Tekrar
eski günlerine dönmek isteyecektir diye tahmin ediyorum. Risk olduğu
ortada. Ama daha önce de belirttiğim gibi; eğer mali açıdan bazı şartlar
yerine gelirse, her açıdan Pato'dan daha az riskli, mali açıdan da daha
uygun ve gelir gelmez takıma katkı verebilecek başka bir futbolcu
bulunamazsa, Pato girilebilecek bir risk gibi görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder