31 Ağustos 2015 Pazartesi

Klopp'un Mirasına Tuchel'in İmzası


Klopp'un mirasi olduğu doğru. Kadrodan ziyade yapıyı kuran o ki Tuchel'in 11'ine de baktığımızda Weigl ve Bürki dışında olan isimler de Klopp'un öğrencileri. Bu yüzden de önce Klopp'a teşekkür etmek, her fırsatta da bunu dile getirmek gerekiyor. Kolay işler başarmadı, Dortmund'u nerede aldığı ve nereye getirdiği ortada ki devam da edebilirdi, bu sezona belki farklı bir giriş yapacaklardı ama heyecan ortadan kaybolduğunda geri dönüş kolay olmuyor, yıpranmalar başlıyor. Klopp & Dortmund heyecanı tazelenme ihtiyacı duymuştu ve Klopp takımdan ayrıldı, Tuchel geldi. Sezon başlangıcına, oynanan futbola da baktığımızda o heyecan geri dönmüş gibi görünüyor.

Tuchel, geçen Klopp mirasini mükemmel kullandığı gibi geçen sezonun ölü toprağını da atmış durumda. Henüz sezonun başı olmasına rağmen lig şampiyonluğu için en büyük favorilerden biri olduklarını gösterdiler, Bayern'i acaba geçer miyiz düşüncesi doğdu ki Dortmund'un da aradığı bu. Avrupa Ligi tarafında da iş ciddi, ön eleme maçlarına bile ciddi çıkan, as kadrosuyla oynayan bir takım var. Bu sezon Avrupa Ligi'nin de istenildiği belli ve şu ana kadar keyifle izlediğimiz bir Dortmund var.

Transfer döneminde maliyetli işler de yapılmadı, Tuchel'in yarattığı fark mevcut futbolcuları yeniden eski günlerine döndürmesinden kaynaklı. 19 yaşındaki Weigl transferi büyük iş, formayı kendisine emanet etti ve Castro, Bender gibi isimleri yedek bırakarak. O da şu ana kadar ne kadar büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor, 2.5 milyon avro bu adamın bedeli. Takımı Weidenfeller tekelinden kurtarmak da iyi işti, mutlaka bir kaleci transferi gerekiyordu ve Roman Bürki şu ana kadar gösterdiği performansla iyi iş çıkardı. 24 yaşında, 3.5 milyon avro bonservis. Castro ve Joo-Ho Park geldi, Hofmann kiradan döndü derken genele baktığımızda başka bir takım böyle bir enkaz sezonun ardından yeniden yapılanma ayağına girip, büyük paralar harcarken Dortmund ise mümkün olduğu kadar az para harcadı, eldeki yıldızları yeniden parlatma politikasına gitti.


Asıl transferi başarısı da yıldızları kaybetmemek. Hummels, İlkay Gündoğan ve Reus gibi isimler için sürekli gündem oluştu ama Dortmund bu isimleri takımda tuttu. Bu da başarı yolunda en büyük etmen.

Bürki
Piszczek Sokratis Hummels Schmelzer
Weigl
Kagawa İlkay
Reus Aubameyang Mkhitaryan 

Yukarıdaki 11 istikrarı da çabuk yakalandı. Ginter'i joker misali kullanıyor Tuchel, Hofmann'ı da hücum için kenardan getiriyor derken şu ana kadar çok fazla rotasyon da yapmadı. Forvet rotasyonu haricinde geniş de bir kadrosu var. Aubameyang & Ramos rotasyonu bana sıkıntılı geliyor, bir forvet daha gerekli diye düşünüyorum ama Reus ileride de kullanılıyor mesela, izledik. Kadroya genel olarak baktığımda Nuri Şahin döndüğünde acaba nasıl şans bulacak diye düşündüm, onun da işi zor mesela. Şu an böyle bir kadro var Tuchel'in elinde ve eline geçen mirası da bir tık daha ileriye götürecek gibi görünüyor.


Bu sezon 8 resmi maç oynadılar, 8'de 8. Bu 8 maçta da atılan 30 gol. Bu 30 golün de kaçı boş kaleye atıldı bilmiyorum. Öyle bir hücum organizasyonu var ki Dortmund kale sahasına topu getirdiğinde boş kaleye yuvarlamak yeterli oluyor. Reus, Aubameyang, Mkhitaryan uyumu mükemmel, Kagawa ve İlkay'ın da dikine oyunu buna eklendiğinde durdurulamaz bir hücum gücü oluyor. Dün Hertha buna çare bulmak istedi, kale önüne otobüsü çekti ve Dortmunda organizasyon yapmakta zorlandı ama bu sefer de duran top kozu ele geçiyor, o noktada da çalışılmış işler var ve gol bir şekilde geliyor. Gol geldiğinde de hücum akıyor zaten. Dün Hertha maç 2-0 olmasına rağmen bir süre açılamadı, açılması durumunda olacakları biliyordu çünkü. 3-1 bitti maç, Dortmund 2-1 sonrası sıkıntı çekmiş gibi göründü ama kaçan basit goller olmasa zaten o yaşanmazdı.

İlkah Gündoğan sakatlık etkisini atmış mesela, yine bildiğimiz gibi. Kagawa'nın geçen sezonla hiç alakası yok, Mkhitaryan geçen sezonda attığı gol sayısını şimdiden geçti, Reus bildiğimiz gibi, şapkadan çıkan Weigl, Piszcek, Schmelzer'in amansız bindirmeleri derken Tuchel'in bu kadroya attığı büyük imza var.

Eski oyuncuları kendine getirmesinin yanında yarattığı en önemli unsur da bahsettiğim gibi hücum karakteri. Müthiş bir hücum takımı kurdu, hücumla beslenen, hücum ederek savunma yapan, topa sahip, ön tarafta yakalanan uyumla gelen organizasyonlar ve golcü kimliğini en üst noktaya taşımış bir Dortmund. Lig şampiyonluğu gelir mi bilmem, Bayern hala orantısız güç ama şampiyonluk yarışının içinde olunacağı kesin, Avrupa Ligi'nin en büyük favorileri oldukları bir gerçek, oynadıkları futbolla da sezona damga vuracakları şu an için görünen.

2 yorum:

  1. herta maçını bende izledim.tuchel çok kısa sürede takıma imzasını atmış aga.büyük bir teknik adam geliyor.mourinho falan hikaye kalacak yanında.

    müthiş bir hücum organizasyonu var dedğin gibi.bazen kısa paslar olmadı uzun diyagonel paslar ile atağın yönününü değiştiriyorlar.leblebi gibi pozisyona giriyorlar.ve bunu çok basit yapıyorlar yada izleyenlere basit görünüyor.

    geçen sezondan kadro farklılıkları yok değil.ginteri sağbekte oynatıyor.bence dortmundun ileride sıkıntı yaşayabileceği yerler sağbek ve solbek.shmelzer de ginter de bence ideal isimler değil.

    dortmundun ilerde çekecebileceği başka bir sıkıntıda son vuruşların sıkıntılı olması.bu maçta birkez daha gördük ki son vuruş yeteneği ayrı bir özellik istiyor aga.

    dortmundun özelliği 10 numaravari oyuncularla oynaması.günümüz futbolunun yeniliklerinden biri.mikitaryan reus kagawa ve hatta ilkay.bu oyuncuların her biri başka takımlarda 10 numaralı formayı giyer.organizatörler iyi olunca organizasyonda çok iyi oluyor.yardımcı oyuncularda (ginter gibi) bundan istifade ediyorlar.bu harika organizatörlerin eksikliği ise son vuruşlar.

    bu maçta gene bişeyi daha gördük ki o da yetenekli oyuncuyu koşturacan aga.bizde türkiyede neden tempo yok deniliyor.pres yapmıyorlarki aga.poldi topu kaptırıyor bakıyor öyle.rvp öyle gelenlerin çoğu koşmadıkları için yani yaştan dolayı fizikten düştükleri için bu taraflara geliyor.dortmunda aubamayeng tan reusuna ilkaydan mikitaryanına kadar herkes pres yapıyor aga.vede top kendilerinde olduğunda da sabit değiller.durarak topun kendilerine atılmasını beklemiyorlar.
    bence farkı yaratanda biraz bu.

    bizde hücum 4 lüsü diye bişey oluştu(iki kanat açığı bir forvet birde forvet arkası)bu dörtlü kafasına göre takılıyor sahada.tercih yapacaksın aga.koşmayan bitik yıldızlar mı koşan pres yapan genç yıldız adayları mı.beşiktaş bunun tercihini yaptı ve avrupa liginde çok iyi işler yaptı.çok iyi oynadı.galatasaray ise her maç 4 lük oldu.

    her zaman söylerim aga.maddi manevi emeklilik devrine girmiş oyuncularla kompakt oyun oynayamazsın.
    4.yıldız geldi manevi hedef bitti.maddi hedef zaten yok.çünkü real madrid te oynayacaksın ki aldığın paranın üstünü görebilesin.

    beşiktaş ta bu sezon kendi doğru yapısından çıktı biraz.q7 ve gomez transferleri ile.iki transferde hayal kırıklığı bence.kompakt oyunun içine bombayı bıraktı yönetimleri.

    YanıtlaSil
  2. bazen yorumlarada guleceksın aga :D

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir