8 Ağustos 2015 Cumartesi

"Kupa Kazananı" Olmak, Galatasaray 1-0 Bursaspor

 
2000 yılından bu yana oynanan 12 kupa finalinin 10'unda Galatasaray kupayı kazanmış. Bu winner takım olmanın gerektirdiği bir olay. Podolski maç sonunda "oynadığım ilk resmi maçta kupa kazandım" diyor, son 4 aya baktığımızda da Hamza Hamzaoğlu'nun kaldırdığı üç kupa var. Oyun anlamında beklentinin altında kaldığımız doğrudur, transfer gerekliliği tartışılmaz bir gerçek, eleştirileri yapıyor, hataları dile getiriyoruz ama Galatasaray'ın bu kazanan kimliğinin altını çizmek ve Hamza Hamzaoğlu'na bir kez daha teşekkür etmek gerekiyor.

Maça gelirsek, her iki tarafın da eksikleri var ve zorunluluktan yaşanan bazı pozisyon kaymaları var. Bunun en derinini Bursaspor yaşadı, Ozan Tufan'ı sağ, Emre Taşdemir'i ise sol açığa almak zorunda kaldılar. Bu da Şamil Cinaz'ı orta sahaya yazdırdı. Galatasaray'da ise Melo ve Hamit Altıntop'un yokluğu takımın orta saha kurgusunu değiştirdi ve Selçuk İnan daha çok Melo'nun görevini yapmaya çalışırken Bilal Kısa'yı orta sahaya yazdık. Hangi taraf daha çok zarar gördü sorusuna cevabım ise her iki tarafın da birbirinden farkı yoktu aslında.

Geçen sezona bakarsak, Bakambu ve Volkan Şen Galatasaray'ı çok zorlayan oyunculardı. Bu tip hızlı, kreatif, savunma arkasına sarkmayı seven isimlere karşı Galatasaray savunması ağır kalabiliyor. Bu anlamda Volkan Şen'in yokluğu avantajdı, Bakambu'nun forvette oynaması ise kısmen avantaj sağladı. 

Bursaspor tempolu maça başladı ve bir anda pozisyonlar buldu, Muslera'ya duacı olduğumuz dakikaları yaşadık. Kafayı kaldıramadı Galatasaray. Bakambu, Ozan Tufan, Emre Taşdemir gibi isimler genç ve hareketli oyuncular, o tempoyla Muslera mücadele edebildi. Maçın da Galatasaray adına anahtarı tempoydu, tempo ne zaman düştü, top Galatasaray'ın ayağında kaldı, işte o vakit Galatasaray adına pozitif konuşabildik. Belki yine hücum verimliliği yoktu, pozisyona giremedik, Burak Yılmaz dahi ya bir ya iki kere topla buluştu ama top Galatasaray'da kaldığında bitirici, yetenekli bir ayak sahneye çıkıp seyri değiştirebiliyor. Bugün o isim Yasin Öztekin'di.

Selçuk İnan, Bilal Kısa ve Sneijder üçlüsü önemli, pas aksiyonunu ayakta tuttular, Galatasaray da topu ayağında tutarak özellikle ilk yarıda rahat bir görüntü sergiledi. 1-0'ı bulduktan sonra oluşan ortam değerlendirilemedi, hücum anlamında verimsiz kaldık ama top ve kontrol bizdeydi. Bursaspor da buna uzun süre cevap veremedi, o anlarda da Volkan Şen gibi top taşıyan, Fernandao gibi rakip savunmaya karşı fizik ve hava üstünlüğü kuran bir ismi aradılar. Bakambu maçın başında etkiliydi ama oyunun devamında savunma arkasına sarkıtamadılar, böyle olduğunda da oyundan düştü.

Podolski de önemli, oyun aklını izlemek bile keyif veriyor. Uyum anlamında hala zaman lazım ama sorumluluk alma noktasında kendisini öne atmaya başladı ve Burak Yılmaz oyundan çıktıktan sonra forvet oynadığı kısa bir dönem var. O kısa dönemde dahi Burak Yılmaz'dan etkiliydi, indirdiği bir kafa topu var mesela. Bugün Burak Yılmaz'dan hiç katkı alamadık. Maç öncesinde de söyledim, kendisini sadece forvet arkasına koşu atmaya odakladığında çekilmez bir isim oluyor ama biraz daha geriye geldiğinde, dolaşarak, geniş alanda oynadığında ve pas oyununa dahil olduğunda etkili bir isim. O vakit Podolski ile uyumundan, verkaçlardan gelen gollerden bahsedebileceğiz.

Orta alanda agresiflik aradık, o da bir gerçek. Bursaspor, kanatları itibariyle de baskıcı bir takım, savunma ve orta saha özelliği olan kanatlarla oynadılar ama organizasyon anlamında verimlilik katamadılar. Ozan Tufan'ın dikine oynadığı pozisyonlar var mesela ama Jorquera, Belluschi gibi değil mesela. Ozan Tufan'ın da bu oyunu orta sahada oynadığında daha özel ama Volkan Şen olmayınca da kanatta oynamak zorunda kaldı. Bursaspor da kötü bir futbol oynadı, Galatasaray'ı da iyi görmedik ama bireysel kalite, fazlasıyla da winner özelliği Galatasaray'a bir kupa daha kazandırdı.
 
Emre Çolak'ın yediği kırmızı kartan açıklanacak bir tarafı yok, Jem Karacan özelinde de umutlanmaya devam ediyorum. Bunun dışında da görüntü yine Galatasaray görüntüsü, geçen sezona oranla Melo'nun yokluğu fark ediyor, iyi bir ön libero olmazsa olmaz. Devamında stoper, sağ bek ve Yasin Öztekin'e alternatif sağ açık diye de devam edeceğiz..

1 yorum:

  1. G.Saray bir kupa daha kazandı mutlu olduk. Bunun dışında taraftarı mutlu eden hiç bir şey yok. Bu futbol anlayışıyla çok sıkıntılı günler yaşanacağı kesin.Herkes stoper, sağbek transferinin çare olduğunu düşünüyor. Oysa asıl sorun G.Saray ın dirençsiz orta sahası. Top tekniği, oyun görüşü son derece yüksek, ancak rakibe rahatsızlık vermeyen Bilal Kısa, Selçuk, Sneijder li orta saha ile başarılı olmak mümkün değil...Orta sahaya mutlaka mücadeleci , pres yapan, rakibi bozan futbolcu şart. .Bu orta saha ile Anadolu takımlarına karşı göze hoş gelen futbol oynayıp süslü galibiyetler alınabilir, ancak zorlu takımlara karşı başarılı olunamayacağı gibi, şampiyonlar liginde çok farklı yenilgiler alınacağı aşikar.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir